AKINCILAR AKINCILAR FORUM |
|
| ODATV'YE SALDIRI | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 3:42 pm | |
| Odatv neden basıldı
Son yaptıkları haberde, Ergenekon denilerek Türkün kültürüne, orduculuğuna yapılan saldırının organizasyonunu bizzat ABD eliyle yapıldığını ve bu saldırıda kullanılan polislerin coniler tarafından eğitildiğini isbat eden video kayıtlarını yayınladıkları için.
Evet, emri veren Bush, eğitimi veren coni, uygulayan BOP Eşbaşkanı ve Fetullahi örgütün polis içindeki uzantıları.
İşte, ODATV'nin basılmasına sebep haber:
İŞTE AMERİKALILAR’IN ERGENEKON POLİSLERİNE VERDİĞİ EĞİTİMİN BELGESİ
İngilizce kursuna zaman ayıramıyor musunuz? Tıklayın!
Bu görüntüler Ergenekon Davası’nın kaderini değiştirecek
14.02.2011 01:31
Karakter boyutu :
--------------------------------------------------------------------------------
Yarbay Mustafa Dönmez, Zir Vadisi’nde bulunan askeri mühimmatın sorumlusu olarak 2 yıldan beri tutuklu. Ergenekon üyesi olmakla suçlanıyor. Dönmez bugün savunma yapmaya başlayacak.
Aşağıda Dönmez’in yargılandığı davayla ilgili olarak sizi şok edecek 3 video bulacaksınız.
Ancak videolardan önce bugün davada savunmaya başlayacak yarbay ile ilgili önemli bilgiler verelim…
SAKINCALI PİYADE
Yarbay Mustafa Dönmez, TSK’nın içindeki “sakıncalı piyade”lerden. 68 kuşağından gelen bir babanın çocuğu olan Dönmez, 1980’de ODTÜ’de öğrenciydi. Üniversitede sol görüşe yakın olan Dönmez, bir eylemde yaralandı. Bundan sonra okulu bıraktı. Ailesinin desteği ile Kara Harp Okulu sınavlarına girdi. Sınavda 6. oldu. Harp Okulu’na girdi ve 1985 yılında mezun oldu.
Mustafa Dönmez, muharip değildi. Karargahta görev yapıyordu. Tutuklandığında “ikmal subayı” olan Dönmez, bugüne kadar milyonlarca liralık satın alma gerçekleştirdi ve bilinen usulsüzlüğü olmadı. Aziz Nesin’den Attila İlhan’a kadar pek çok isimle tanışıklığı olan Dönmez’in kendisinin de pek çok dergi de yazısı çıktı. Dönmez’in son yazısının başlığı “Mustafa Kemal ve Tam Bağımsız Türkiye”. Dönmez’in yazdığı dergi, tutuklanmasının ardından kapatıldı.
Peki Dönmez’in başına bunların gelmesini sağlayan başka bir özelliği var mı?
TSK’DAKİ CEMAATE KARŞI
Mustafa Dönmez, orduda cemaate karşı kişiliği ile biliniyor. Cemaate mensup pek çok subayı deşifre eden Dönmez, TSK içinde mevcut yapılanmanın ev toplantıları ile örgütlendiğini ortaya çıkardı. Cemaate alternatif olarak TSK’da kültür çalışmaları yapan Dönmez’in hayatı 2009 yılının Ocak ayında önce Sapanca’daki yazlık evinde, ardından da orada bulunan bir kroki aracılığıyla Zir Vadisi’nde askeri mühimmat bulunduğu iddiasıyla değişti. Dönmez bu nedenle tutuklandı.
Şimdi size Dönmez’in adının gündeme gelmesine neden olan Zir Vadisi kazılarıyla ilgili üç görüntü izletelim…
AMERİKALILAR KURS VERDİ
İlki Zir Vadisi’nde bulunan bir mühimmat ile ilgili. Bombanın adı “datasheet” okunuşu “detaşit”. Zir Vadisi’nde bulunan malzemenin içinde çıkan bu bomba türünü Türk polisi tanımaz diyebilirsiniz. Gerçekten de polisin bu bombayı aldığı eğitimle tanıması mümkün değil. Ancak aşağıda izleyeceğiniz görüntülerde bu bombayı tanıma konusunda polisin Zir Vadisi kazısından sadece 2 gün önce Amerikalı uzmanlardan eğitim aldığını bizzat polislerin ifadesi ile izleyeceksiniz.
İzlemek için görseli tıklayın
İnsan sormadan edemiyor. Polis iki gün önce ABD’lilerin aldığı eğitim sayesinde tanıdığı bombayı iki gün sonraki kazıda nasıl buluyor? Bu ne tesadüf. Mustafa Dönmez de kazının olduğu gün Zir Vadisi yakınlarındaki 5 ABD’li istihbaratçının ne işi olduğunu soruyor haklı olarak?
Bu kadar değil…
YOUTUBE’A BİZDEN ÖNCE KOYMA
Aşağıda izleyeceğiniz görüntülerde ise polis, Amerikalı eğitmenlerine “Abi” diye hitap ediyor. Ve içlerinden biri cep telefonuyla mühimmatın görüntülerini çekiyor. Bir diğer polis çeken polisi uyarıyor: “Youtube’a bizden önce atmayın!” (Mühimmatlarla ilgili bir başka polis videosu haberimiz için tıklayın )
İzlemek için görseli tıklayın
Mühimmat ile ilgili olarak ilginç bir ayrıntı verelim. Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin başına gelenlerin bir benzeri Yarbay Mustafa Dönmez’in de başına geliyor. Polisin gönderdiği belgelerde Dönmez’de bulunduğu hakkında rapor verilen 472 adet merminin, gerçekte Dönmez’de bulunmadığını Emniyet mahkemeye yazdığı yazıyla kabul ediyor. Kısacası 473 mermi “sehven” Mustafa Dönmez’de bulunuyor.
MALZEME “SIFIR”
Son görüntülerimiz ise Zir Vadisi’nde bizzat kazıların yapıldığı noktadan. Kazıya tanık olan bir binbaşı ile bir başçavuşun konuşması. İkili arasında geçen konuşmadan hem bulunan malzemenin hem de kutularının “sıfır” olduğu anlaşılıyor. 7 Ocak 2009 günü yapılan konuşmada yapılan tespit, bulunan mühimmatın henüz kar görmediği hatta hiç ıslanmadığı. Sadece bir hafta önce Ankara’da okulların kar nedeniyle tatil edildiği hatırlanırsa bu biraz garip bir durum. Buradan hareketle iki asker malzemelerin “en fazla iki günlük” olduğu sonucuna varıyor. Malzemenin üzerindeki gazetelere bakıldığında ise gazetelerin de yeni olduğu görülüyor. Binbaşı kazıyı inandırıcı bulmadığını “eski kitaplar bunlar” sözleriyle gösteriyor.
İzlemek için görseli tıklayın
KAZILAR NEDEN GECE YAPILIYOR
Son olarak şunu söyleyelim. CMK’nın 118. Maddesi yapılan aramalar için şu kısıtı koyuyor: “(1) Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz. (2) Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz. (CMK 118. Madde)” Bu kazılarda 2. Fıkraya dair hallerin olmadığı açıkça ortada olmasına rağmen, polis bu aramaların tamamını gece yapmayı tercih ediyor. Aramaların gündüz gözüyle yapılmasını nedense uygun bulmuyor.
Bugün savunmasını yapmaya başlayacak “sakıncalı piyade” Mustafa Dönmez, ne zaman ağzını açsa kendisine bir “polis komplosu” yapıldığını anlatıyor, TSK ve emniyette cemaat örgütlenmesine vurgu yapıyor.
Görüntülere bakınca Mustafa Dönmez’e “haksızsın” demek mümkün mü?
Barış Terkoğlu
Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 4:03 pm | |
| İŞTE İĞRENÇ BİR TİP:
GÜLERCE ODATV’YE BASKINI SAVUNDU
İngilizce kursuna zaman ayıramıyor musunuz? Tıklayın!
Meslektaşlarını tehdit etti
14.02.2011 17:18
Karakter boyutu :
--------------------------------------------------------------------------------
Habertürk’ün yayınına katılan ve Oda Tv’ye yapılan baskını yorumlayan Hüseyin Gülerce Oda Tv’ye yapılan polis baskınını savundu. Meslektaşlarını da üstü kapalı olarak tehdit etti. Soner Yalçın’ın, sitesinde sadece Ergenekon davasına karşı çıkan yazılara ve yorumlara yer verdiğini savunan Gülerce, Oda Tv’nin taraflı yayın yaptığı için polis tarafından basılmayı hakettiğini savundu.
“Ergenekon’un medya ayağında ne var?” diyerek gazetecileri tehdit eden Gülerce’nin de bu sözlerle ne kastettiği, Oda Tv baskınıyla açıklığa kavuşmuş oldu.
Daha önce de, “ancak, iyi biliniz ki; medya, bürokrasi, iş dünyası, terör örgütleri arasındaki ilişkiler, eninde sonunda gün yüzüne çıkacak” yazan Gülerce, katıldığı Habertürk programında, cemaatin taraflı yayın yaptığını varsaydığı tüm gazetecileri de Oda Tv üzerinden tehdit etmeyi ihmal etmedi.
Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 4:36 pm | |
| Amerika'nın kucağına oturup etrafa çemkiren köpek soyu. | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 4:59 pm | |
| Amerika ve köpeklerinin kuyrukları feba sıkıştı bu sefer.
Görüntüler müthiş ve her şeyi özetliyor.
Buna karşılık suçlama Ergenekon...
Odatv'de yapılan haberler Ergenekon'un emellerine hizmet ediyormuş...
Bu ülkede Amerika emellerine hizmet edenlere ses yok ama.
Bu operasyon, Amerika ve köpeklerinin nasıl paniklediğine delil. Siteye haber konduktan birkaç saat sonra hemen saldırıya geçiyorlar. Paniklemişler.
En son AZYA tarafından Cuma Şub. 18, 2011 3:41 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 6:39 pm | |
| HUKUK YOK, FAŞİZM VAR!
İngilizce kursuna zaman ayıramıyor musunuz? Tıklayın!
14.02.2011 19:56
Karakter boyutu :
--------------------------------------------------------------------------------
Ergenekon tertibinin en başından beri değişmeyen tek bir hedefi var: ABD’nin bölgesel planlarına direnecek kuvvetleri tasfiye etmek! AKP ve Cemaat de, tertibin sahibi değil, ABD adına uygulayıcılarıdır!
Odatv yöneticileri, “Ergenekon Terör Örgütü” üyesi olmakla suçlanıyorlar! Çünkü Odatv büyüdü, önemli bir kuvvet oldu!
Tertibin uygulayıcılarından, “hukukçuluk” oynayan doğal müttefiklerine kadar tüm kesimlere sesleniyoruz buradan: Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt, yeni mi üye oldu bu örgüte? Bu isimler, üç yıldır soruşturması süren bir örgüte, sonradan üye olacak kadar akılsızlar mı sizce? Hayır şimdi değil, en başından beri üyeyseler eğer, buysa iddianız, şimdiye kadar neden beklediniz evlerini basmak ve gözaltına almak için?
Kimse kendini kandırmasın. En basit mantık bile, ortada bir örgüt olmadığını, tam tersine, Türkiye’nin ABD karşıtı olan, sağdan sola tüm kesimlerine tertip uygulandığını çırılçıplak göstermektedir! Dahası yaşananlar artık faşizmdir!
Bugüne kadar, “suçları yoksa zaten serbest kalırlar”, “hukuk her şeyi çözer”, “hukuka güvenmek zorundayız” diyerek kendini kandıran (!) ama bu tavırlarıyla tertibe “doğal müttefik” olanlara sesleniyoruz özellikle: Böyle giderseniz, bir gün sıra size de gelecek!
Tarihten de mi ders çıkarmıyorsunuz hiç? Alman Rahip Martin Nemoer’i de mi duymadınız hiç?
“Almanya’da önce komünistleri yok etmek için geldiler. Ses çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sonra Yahudileri yok etmeye geldiler. Ve yine ses çıkarmadım. Çünkü Yahudi değildim. Adından sendikacıları yok etmeye geldiler. Ve ses çıkarmadım, çünkü sendikacı değildim. Sonra Katolikleri yok etmeye geldiler. Ve yine ses çıkarmadım. Çünkü ben bir Protestan’dım. Sonra beni yok etmeye geldiler. Ve o an geldiğinde… geriye sesimi duyacak kimse kalmamıştı…” diyen Alman Rahip hiç mi bir şey ifade etmiyor sizin için?
Sizce yaşadığımız şu günler, 1933 Almanya’sına hiç mi benzemiyor?
Sıra ona, şuna, buna, son olarak da sana gelmeden, açmayacak mısın gözlerini?
Cevap ver…
Vicdanına, yarınına, geleceğine hesap ver!
Mehmet Ali Güller Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 6:46 pm | |
| [quote]Ergenekon tertibinin en başından beri değişmeyen tek bir hedefi var: ABD’nin bölgesel planlarına direnecek kuvvetleri tasfiye etmek! AKP ve Cemaat de, tertibin sahibi değil, ABD adına uygulayıcılarıdır![/quote]
Biz Ulu Hakan'ın torunları olarak, bunların yaptığı her şeye (bunun şartını da esas hasma karşı atılmış adımlar oluşturur ki istisnalar kaideyi bozmaz) muhalefet etmeyi şiar edinmişiz.
Emperyalizmin kucağındaki Fetullah bir şey mi istiyor?
Efendisi adına, efendisinin menfaatine istiyordur Tom Amca, karşı gelmek gerekir. Zira ordan bir kötülük çıkar. Kötülüğe mani olmak, iyiliği emretmekten daha öncedir. Müslüanların işbirlikçi görünmesi, bunlar eliyle işbirlikçileştirilmesi... Değil mi ki Süfyan diye bir bahis var?
Ne yapacak nasıl yapacak?
Mehdi belli ise Süfyan kim?
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 6:55 pm | |
| [quote]Kimse kendini kandırmasın. En basit mantık bile, ortada bir örgüt olmadığını, tam tersine, Türkiye’nin ABD karşıtı olan, sağdan sola tüm kesimlerine tertip uygulandığını çırılçıplak göstermektedir! Dahası yaşananlar artık faşizmdir![/quote]
[size=24][color:a231=red]Bu gün K'ya telegram işkencesine devam eden iktidar, yani AKP, bu operasyonları yapan da, AKP...
12 Eylül ne yapmıştı?
Önce solcular, sonra geri kalanlar.
Firavun laşan AKP'nin bundan sonraki hedefi kim acaba?
Fetullahî öergütün yayın organında çıkan karikatüre dikkat: "Ergenekon" adlı bir canavar ve üzerinde çeşitli etiketler: PKK, Hizbullah, İBDA-C, DHKP-C vs... Siz istediğinzi kadar, "Valla billa benim alakam yok!" diye yalvar yakar dert anlatmaya çalışın, adamların kafasında iki kutup var: Ya Ergenekonsun ya Fetullah...
Yani ya Amerika'nın köpekliğini kabul edeceksin veya sen kendine ne dersen de onlar sana "Ergenekon" yaftasını yapıştıracaklar. Mesele bu kadar basit. Şimdi, kavgada, adam gelmiş "sen şöyle böyleymişsin!" diye hesap sormaya kalktığında ne demek icabedere?
"valla billa ben onlardan değilim, beni karıştırma, bak ben şunlara evet diyorum, bu yaptıklarınızı da doğru buluyrum!" mu, yoksa:
"Sen kim oluyorsun (sin kaf) Ergenekonsam sana ne lan Amerika'nın çıkarttığı!" mı?[/color]
[/size]
En son AZYA tarafından Ptsi Şub. 14, 2011 7:00 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Ptsi Şub. 14, 2011 6:58 pm | |
| İÇİŞLERİBAKANINA SORULDU:
İngilizce kursuna zaman ayıramıyor musunuz? Tıklayın!
Amerikalı uzmana “abi” diyenler Türk polisi midir?
14.02.2011 20:20
Karakter boyutu :
--------------------------------------------------------------------------------
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle bugün Meclis’e bir soru önergesi verdi.
Önergenin başında Odatv’nin “İŞTE AMERİKALILAR’IN ERGENEKON POLİSLERİNE VERDİĞİ EĞİTİMİN BELGESİ” başlıklı haberini aynen veren Köktürk, sonunda şu soruları sordu:
Yukarıdaki yazı ve ekindeki videolar yayınlandıktan sonra İnternet sitesi Odatv'nin merkezinin yanı sıra eş zamanlı olarak, Odatv'nin yöneticileri Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun evinde arama yapılmaya başlanmıştır.
Buna göre;
1- Odatv internet sitesinde yapılan bu aramanın gerekçesi nedir, eğer, gerekçe Ümraniye (Ergenekon) adı verilen davaysa, bugüne kadar Ümraniye (Ergenekon) davası ile ilgili yandaş basında birçok belgeler yayınlandı, bu yayınlardan dolayı hangi gazete ya da internet sitelerinde arama yapılmıştır?
2- Odatv İnternet sitesinde yayınlanan videolarda görülen polisler gerçekten Türk polisi midir? Eğer Türk polisiyse Amerikalı yetkiliyle “Abi” diye hitap edebilecek kadar birlikte mi çalışmaktadırlar?
3- Bu video görüntülerinde polisin Zir Vadisi kazısından, sadece 2 gün önce Amerikalı uzmanlardan eğitim aldığını iddia edilmektedir, bu iddialar doğru mudur?
4- Polisin gönderdiği belgelerde Yarbay Mustafa Dönmez’de bulunduğu hakkında rapor verilen 472 adet merminin, gerçekte Dönmez’de bulunmadığını Emniyet mahkemeye yazdığı yazıyla kabul etmiş midir, bu kadar önemli bir davada bu kadar hata olması, 473 merminin “sehven” Mustafa Dönmez’de bulunuyor olması, halkın adalete olan güvenini sarsmayacak mıdır?
5- Gazetecilerin tutuklandığı, muhalif yayınlar yapan televizyonların, internet sitelerinin polis baskınına uğradığı bir ülkede demokrasiden, hele hele “ileri demokrasiden” söz etmek olanaklı mıdır?
Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Çarş. Şub. 16, 2011 8:25 am | |
| ABD BÜYÜKELÇİSİ ODATV SORUSUNA NE YANIT VERDİ?
16.02.2011 01:38
ABD'nin yeni büyükelçisi Ricciardone’ye "Odatv"gözaltıları ve "Balyoz"tutuklamaları soruldu. Büyükelçi,"yakından ve dikkatle izliyoruz. Yargılamalar sonuçlanana kadar masumiyet karinesinin dikkate alınmasını ve usulüne uygun ve şeffaf bir şekilde yargının ele almasını bekliyoruz" dedi.
CNN Türk’ün haberi şöyle: ABD'nin yeni büyükelçisi Ricciardone rezidansında tanışma kokteyli verdi
İktidardan, muhalefetten siyasilerin de katıldığı kokteylde gazetecilerle sohbet etti.
Gündemin en önemlibaşlıklarından "Balyoz" tutuklamaları yeni büyükelçiye soruldu:
Büyükelçi, "yakından ve dikkatle izliyoruz. Yargılamalar sonuçlanana kadar masumiyet karinesinin dikkate alınmasını ve usulüne uygun ve şeffaf bir şekilde yargının ele almasını bekliyoruz" dedi.
İkinci sıcak başlık.
Ergenekon soruşturması kapsamında "Odatv" baskını ve gözaltılar.
Büyükelçi Ricciardone, gözaltına alınanlarla ilgili suçlamaları bilmediğini, detaylara hakim olmadığını söyledi; ancak Türkiye'nin özgür bir basın istediğine dikkat çekti: "Muhalefet de hükümet de özgür basını desteklediğini söylüyor."
Büyükelçiye bu sözlerinden sonra "bu söylem ile ortaya çıkan durum örtüşüyor mu?" sorusu yöneltildi.
Ricciardone, "biz sadece bu süreci yakından izliyoruz. Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz onun için sizlere soruyoruz. Türklerin görüşleri önemli. Ama ifade ve basın özgürlüğü Türkiye, ABD ve bölge için hayati öneme sahip."
Büyükelçinin mesajları bununla sınırlı kalmadı.
Bölgenin demokratik açıdan gelişmesinin ABD açısından stratejik önemi olduğunu söyleyen Ricciardone, her ülkenin kendi gelenekleri olduğunu belirterek demokrasi için iki olmazsa olmaz unsura dikkat çekti.
Ricciardone, "demokrasi için ön şart basın özgürlüğü. Sizin kesin özgürlüğünüz çok önemli. İkincisi ise özgür ve bağımsız yargı. Demokrasi için olmazsa olmaz. Benim ülkemde bile kolay değil. Sizin yargı ile ilgili yaşadıklarınızda yanıtı siz bulacaksınız."
Ve eksen kayması iddiası, ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi "buna hiçbir şekilde inanmıyorum" dedi.
Ricciardone, "daha önemlisi buna ne Clinton ne Obama inanıyor. İran'a benzeyeceği sırtını Batı'ya döneceği gibi söylemler var, buna hiçbir şekilde inanmıyoruz" diye konuştu.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi, Cumhurbaşkanı Gül'ün İran'da bölgeliderlerine yaptığı çağrıyı önemsediklerini söyledi.
İran'ı hem Türkiye açısından hem de ABD açısından "komplike" sözüyle niteledi.
Büyükelçi, "Cumhurbaşkanı'na bir eleştirim yok, Türkiye bir yandan İran'la ticaretini artırmayı hedefliyor, diğer yandan BM'nin İran'a yönelik yaptırımlarına uyacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı da bu dengeleri gözetiyor, başarmak kolay değil ama imkansız değil" dedi.
Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Çarş. Şub. 16, 2011 8:26 am | |
| Bu habere, grularda verilmiş bir cevap:
Büyük Asya: Her ne sebeple olursa olsun, katil, cani ve insanlık düşmanı bir ülkenin temsilcisini kendi iç işlerimize karıştıracak şekilde sorular sorulması, bu aşağılık cani ve katillerin iç işlerimiz hakkında söz sahibi olmalarını kabul etmek manasını haiz ki, bu da Türk aydını denilen kompleksli mahlukun, yüzyıllardan bu yana devam eden aşağılık kompleksinden yüzyıllardır bir türlü kurtulamadığını göstermekte. Bu adam Odatv saldırısı hakkında konuşmasın, ağzını açmaya cüret dahi edemesin. Katil, cani ve insanlık düşmanı bir ülkeden gelecek olumlu veya olumsuz açıklamalara göre pozisyonunu kuvvetlendirmek derdinde olana, el şeyiyle gerdeğe giriyor derler. Bu adamın kendi iç işlerimizde ne dediği öenmli değil, bu adamın bu işe cüret etmesi daha mühim. Hele bu cüreti kendisine Türk olduğunu iddia edenlerin vermesi daha da mühim. Madem Türkiye egemen ve halk kendi kararını kendi verecek, madem demokrasi bunu gerektiriyor, bu adamın konuşması, konuşturulması, halka yapılan düşmanlık. Gerçi liboşlar egemenliği reddediyor ama, en azından tam bağımsızlıkçılık ilkesini başa alanlar için dikkat edilmesi gereken bir durum. "Stalinin tavuğu" örneğinde olduğu gibi, tüylerimzi yolanlar, imdat ve kurtuluş merci olup, sığınılacak kucak olarak kollarını yine bize açmaktan imtina etmezler. Adama iç işlerimizle ilgili soru soruluyor, o da hiç tereddüt etmeden konuşabiliyor. Türk olana, müslüman olana bu utanç yeter aslında. AKP, bu adama, -madem milleti temsil etme iddiasında- haddini bildirmezse, bu yaptığı açıklamalar üzerine bir nota vermek suretiyle bir daha böyle iç işlerimize karışmasına mani olacak şekilde sesini kısmazsa, bu utancın bütün vebalini yüklenmiş olacaktır.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Çarş. Şub. 16, 2011 4:45 pm | |
| AKP'den ABD büyükelçisine tepki
AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Soner Yalçın'ın gözaltına alınmasıyla ilgili yorum yapan ABD Büyükelçisi için 'içişlerimize karışamazlar' dedi. 16 ubat 2011, 13:48 Anadolu Haber
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone'nin basın özgürlüğüyle ilgili açıklamalarıyla ilgili, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Büyükelçiler içişlerimize karışamazlar, sınırları var" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da büyükelçi ile dün yaptığı görüşmeyi anlattı ve "Oysa bana Türkiye'deki demokratikleşme adımlarını övmüştü. Gazetelerden etkilenmiş olabilir" dedi.
BÜYÜKELÇİ NE DEMİŞTİ?
ABD'nin uzun zamandır Türkiye'ye ataması beklenen yeni elçisi, önceki gece basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda, yapılan gözaltılara bir anlam veremediğini ima etmişti.
ABD Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone, dün akşam bir tanışma resepsiyonu verdi. Gündemdeki konularla ilgili soruları da cevaplayan Büyükelçi, “Balyoz” tutuklamaları konusunda “Yakından ve dikkatle izliyoruz. Yargılamalar sonuçlanana kadar masumiyet karinesinie dikkat edilmesini ve usulüne uygun, şeffaf bir şekilde yargının ele almasını bekliyoruz” dedi.
Bazı gazetecilerin gözaltına alınması konusunda detaylara hakim olmadığını söyleyen Ricciardone, Türkiye’nin özgür basın istediğine dikkat çekerek, “Muhalefet de hükümet de özgür basını desteklediğini söylüyor” dedi. Büyükelçi, “Bu söylem ile ortadaki durum örtüşüyor mu?” sorusuna “Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz onun için size soruyoruz. Ama demokrasi için ön şart basın özgürlüğü” yanıtını verdi.
En son AZYA tarafından Perş. Şub. 17, 2011 8:58 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Çarş. Şub. 16, 2011 4:52 pm | |
| İçişlerine karışamazlar, sınırları varmış...
Hadi ordan, BOP'un görevlisi, o sınırları siz BOP içinde görev alıp, Amerikanın memuru olmayı kabul ettiğinizde kendiniz kaldırdınız.
Hadi, gösterin o sınırları, varsa... Gönderin elçiyi, yiyorsa...
Siz, askerinin başına çuval geçirildiğinde gıkı çıkmayan, nota diyenlerle, "ne notası, müzik notası m?" diye bir de dalga geçmeye kalkarak teslimiyette sınır tanımadığını ortaya koyan, bacılarımıza tecavüz edenler için dualar eden, Yahudinin şeyini öpen siz.
Sömürge valisi geldi ve gelir gelmez müdahalelere başladı.
Bunların, "karışamaz" demesi, bir zamanlar Güneş Tanerin giydiği, üzerinde, göğüs kısmından aşağı doğru yukarıdan aşağı her seferinde küçülen "No"ların bulunduğu tişörtü hatırlattı.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Çarş. Şub. 16, 2011 4:54 pm | |
| Irak'lı kardeşlerimizin katili, bacılarımızın tecavüzcüsü, mürted, işbirlikçi tağut ve süfyan domuz topu koalisyonu.
İğreniyoruz ve Muntakim olan Allah'tan intikamına vesile kılmasını istiyoruz. | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Perş. Şub. 17, 2011 8:57 am | |
| ABD'den Türkiye'de basın özgürlüğü açıklaması A.A. / Hürriyet - 16 Şubat 2011
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin sözlerinin arkasında olduklarını bildirerek, “Türkiye'de gazetecilere muameleler konusundaki gidişattan mevcut kaygılarımız var. Bu konuyu genel anlamda Türk hükümeti nezdinde dile getiriyoruz ve yakından izliyoruz” dedi.
Günlük basın toplantısında Crowley, “Türkiye'de gazetecilerin gözaltına alınmasıyla” ilgili soru üzerine, konuyu yakından takip ettiklerini söyledi. Crowley, “Özel bir yorumum yok ama şunu söyleyebilirim: Türkiye'de gazetecilere muameleler konusundaki gidişattan mevcut kaygılarımız var. Bu konuyu Türk hükümeti nezdinde dile getiriyoruz. Bu konuyu yakından izliyoruz” dedi.
“Türk hükümetiyle son durumla ilgili spesifik temaslarının olup olmadığına” yönelik soru üzerine Crowley, “Özellikle bu konuda bir temasımız olup olmadığını bilmiyorum ama Türkiye'ye genel anlamda gündeme getirdiğimiz bir konu ve bunu da yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin sözlerinin hatırlatılması üzerine Crowley, “bu sözlerin arkasında olduklarını” belirtti.
“Türkiye'de gazetecilerin yıldırılmasına yönelik eğilimlerden geniş kaygılarımız bulunuyor” ifadesini kullanan Crowley, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in konuyla ilgili sözlerinin sorulması üzerine, Türk yetkililerce yapılan açıklamaları değerlendirmenin “kendilerine düşmediğini” kaydetti.
Crowley, bir soru üzerine, Türkiye'nin ABD'nin dostu ve müttefiki olduğunu belirterek, “Ancak bir dost, müttefik ya da hısım olsun, herhangi bir ülkenin evrensel ilkelere saygı konusunda çizgiyi aştığını düşünürsek, bu konuları gündeme getirmekten çekinmeyiz” dedi.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Perş. Şub. 17, 2011 9:05 am | |
| [quote]Crowley, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in konuyla ilgili sözlerinin sorulması üzerine, Türk yetkililerce yapılan açıklamaları değerlendirmenin “kendilerine düşmediğini” kaydetti.[/quote]
Ne demek oluyor bu ifade?
Yani, haddimi aşar manasına mı yoksa kim ki lan o manasına mı?
Cevap: [quote]Crowley, bir soru üzerine, Türkiye'nin ABD'nin dostu ve müttefiki olduğunu belirterek, “Ancak bir dost, müttefik ya da hısım olsun, herhangi bir ülkenin evrensel ilkelere saygı konusunda çizgiyi aştığını düşünürsek, bu konuları gündeme getirmekten çekinmeyiz” dedi.[/quote]
Yani, kimseyi takmayız dediğine göre, yukarıdaki sorunun cevabı da kim ki lan o olacak. Cevap b şıkkı.
Şİmdi, Çiçek denilen "efendi"nin Türkiye Cumhuriyeti adına yaptığı açıklamya mukabiil, ABD, "biz elçimizin arkasındayız!" diye rest çekiyor. Bir de, "kim ki lan o, sallamayız" diye tahkir etmekten de geri kalmıyor.
Hadi görelim bakalım Çiçek "efendi"yi...
AKPyi...
Hamamın namusu her gün kurtarılmaz ama...
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Perş. Şub. 17, 2011 3:15 pm | |
| Sabahattin ÖNKİBAR sonkibar@gmail.comYENİÇAĞ – 17 Şubat 2011 TSK ve MİT’te millî unsurlar harekete mi geçti? Soner Yalçın ile arkadaşlarının gözaltına alınması sonrasında ardı ardına tahminler yapılıyor. Televizyon kurup muhalefet edecekti, onu önlemek istiyorlar diyenler var. Çok yakında çıkaracağı kitapla ortalığı sarsacağını söyleyenler var. Bana sorarsanız Soner Yalçın ile odaTV operasyonunun gerçek sebebi bunlar değil! Peki ne midir? Emniyet’teki malum çekirdek odakla CIA’nın beraber çalışmasını belgelemesidir. Altını çizerek yazıyorum, o görüntüler yeni sürecin işaret fişeği gibidir! Belli ki devamı vardır ve bu birilerini müthiş ürkütüyor. odaTV’nin yayınladığı o ihanet görüntüleri ile sadece birileri afişe ve deşifre olmayacak, aynı zamanda kurulan tezgâh da temelden çökecek! Öyle ya CIA ve o malum çete’nin işbirliği odaTV’deki o görüntü misali somut olarak kanıtlanırsa ne Ergenekon kalacak, ne de o çetenin mensup olduğu grup! Dahası, AKP siyasî olarak müthiş bir vurgun yiyecek! Ankara’nın derin yakasında iki gündür bazı fısıltılar egemen olmuştur. Buna göre TSK ve MİT’in içindeki Milli Unsurlar ilk şoku ve hazırlıksızlığı atlattıktan sonra harekete geçmiş ve karşı psikolojik operasyon için belge toplamaya başlamış. Deniliyor ki odaTV’ye kargo ile gönderilen o malum görüntü işte bu hazırlığın ürünü! Yandaşların korkusu, seçime doğru bu gibi ülkeye ve kurumlarına ihanet görüntülerinin dalga dalga servis edileceği! Sadece Ergenekon’deki rezillikler değil, AKP’nin devâsa yolsuzlukları ile kadrolaşma ve rövanş almaya dair ses kayıtları ortaya konacakmış! Tasfiye sürecine sokulan ve yıllardır aşağılanan TSK’nın uzun suskunluğunu hazırlık yapması şeklinde yorumlayanlar var. Artık herkes bir şeyden yüzde yüz emin! AKP 12 Haziran seçimlerini de kazanırsa ******’ün kurduğu Üniter Cumhuriyet sadece fiilen değil resmen tasfiye edilecek. Bunu gören Milli Unsurlar var olan dünya konjonktürünü de dikkate alıp darbe yapılamayacağını gördüğü için espiyonaj faaliyetlerine start vermiş! İşte Soner Yalçın’ın gözaltına alınması ve odaTV operasyonunun nedeni yapılan bu hazırlığın malum çete ve CIA tarafından tespit edilmesiymiş! Amaçları Soner Yalçın ve odaTV üzerinden Milli Unsurların yolunu kesmekmiş! Yapılan değerlendirmelerden biri de son Balyoz tutuklamalarının devletin içindeki Milli Unsurların bu hazırlığı ile örtüştürülmesidir. Güya bu tutuklamalarla, hazırlık yapanlara bu şekilde mesaj verilip korku salınmaya çalışılıyormuş! Kuşkusuz bunlar derin fısıltılardır, lâkin derin akıl ve strateji kavramı bu gibi fısıltıların bir zemininin olabileceğini söylüyor. Ben önümüzdeki gün ve haftalarda büyük sürprizler bekliyorum... | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Perş. Şub. 17, 2011 3:59 pm | |
| Kafanız Karışmasın Bülent ESİNOĞLU Amerika ve Avrupa’dan Ergenekon Tertibi için siyasi iktidara tam destek verilmişti. Bu yönde de Amerikan yetkilileri tarafından, birçok açıklamalar yapılmıştı. Ancak son günlerde, iktidarın iyice şirazeden çıkması ve kitlesel tutuklamalara yönelmesi ile beraber Amerika’dan bazı endişeli sesler geliyor gibi… Bir ülkede aşırı tepkiler olduğunda, Amerikan yetkilileri halka şirin görünmek ve halktan gelen tepkiler ile bütünleşmek için açıklamalar yaparlar. ABD Büyükelçisinin basına yönelik tutuklamalardan ötürü kaygılı olduklarını açıklamaları da, bu yönde açıklamalardır. Sanılmasın ki ABD AKP’yi deliğe süpürdü. Onun için bu yönde açıklamalar geliyor Hayır. AKP’nin bu açıklamaya karşı tepkileri de gerçekçi değildir. Amerika’nı AKP’den başka tutunacağı başka siyasi bir örgütlenme şu sırada tam olarak görünmektedir. AKP’nin de ABD’den başka sarılabileceği bir kuvvet yoktur. Meclisin üç yüz metre berisinde, gladyo ile yaptıkları işbirliğini sürdürmek zorundadırlar. Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde, neden bir AKP yetkilisinden, Amerika’ya bir tepki gelmemişti. Bırakın AKP’yi İşçi Partisinden başka hiçbir parti, çuval hadisesine tepki koymadı. RTE siz nota vermeyi müzik notası mı sanıyorsunuz diye Amerikanvari bir tavır takınmıştı. Cüneyt Zapsu “ bu adamı deliğe süpürmeyin kullanın” dediğinde niçin Amerika’ya bizim iç işlerimize niçin karışıyorsunuz diye tepki koymamışlardı? Füze kalkanını ülkemize yerleştirme kararları alınırken neden tepki koymadılar? Amerikan ordusuna Lübnan’da, Afganistan’da neden destek veriyorlar? Şimdi Amerikan büyükelçisi Ricardone kaygılıyız deyince, ne yapacaklarını şaşırdılar. Serde Amerikancılık var, ama Amerika bunlara yanlış yapıyorsunuz diyor, bunlar da sözde ABD büyükelçisine tepki koyuyorlarmış gibi rol yapıyorlar. Zir Vadisinde bulunan deliller üzerinde Bizans Basını epeyce bir yalanı dolaşıma sokmuşlardı. Şimdi ODA TV’nin yayınladığı kayıtlardan anlaşılıyor ki, Zir Vadisinde daha önce Amerikalı ajanlar ile birlikte bir ön çalışma yapmışlar. AKP’li yetkililer ve Bizans Medyası neden bundan hiç söz etmiyor? Neden Amerika’ya bu konuda tepki koymuyor? Bir yanda, Amerika ile beraber çalışacaksın, sonra kalkıp, sahte milliyetçilik yapacaksın. Kim inanır size. Bu halk artık ne size ne de Amerika’ya inanır. Amerika’nın dediği şudur. Sana yetki verdik, ama daha fazla yekinin sınırlarını aşma demek istemektedir. 17.2.201, bulentesinoglu@gmail.com | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Perş. Şub. 17, 2011 10:15 pm | |
| Beşir Atalaydan açıklama:
"Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda sorun yoktur."
Sömürge valisinin direktifleri kendisine sorulan Atalay, "Valla billa öyle değil, bizde basın özgürlüğü var"dedi ve, "siz de şahitsiniz" diyerek sömürge valisnin sözleri hakkında fikrini öğrenmek isteyen basın mensuplarını Türkiye'deki basın özgürlüğü konuusunda şahit tutmuş oldu.
Bu kişi, hani şu katil ve cani elebaşı Buş geldiğinde, o katilin elini sıkabilmek için CIA ajanlarına el kontrolü yaptırmayı içine sindiren, CIA ajanlarına elini açıp gösteren, böylece kendisinden Buş'a zarar gelmeyeceğini CIA ajanlarına ispatlayan... Yani sıfat bulamıyorum...
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Cuma Şub. 18, 2011 10:42 am | |
| Haber yapma demişler, niye yapıyorsunuz
Ayşegül USTA - Sefa ÖZKAYA / Hürriyet - 18 Şubat 2011
Ergenekon soruşturması kapsamında pazartesi günü gözaltına alınan Odatv.com’un sahibi gazeteci-yazar Soner Yalçın, internet sitesinde çalışan Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt ve Barış Pehlivan dün savcı tarafından ifadeleri alınmak üzere Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
Gazetecilere, Balyoz, Ergenekon, Mısır ayaklanması ve hükümete ilişkin internet sitesinde yayınlanan haberler ile İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen Mahmut Oğuz Kazancı’nın rehber bilgilerinin yüklenmesine ilişkin haberler soruldu. Gazetecilere, bir kişi ile telefonda görüşüldüğü, bu kişinin de ‘Tutanaklar karıştı, yükleme yok, yanlış haber yapma’ dediği hatırlatılarak, “Sizi yanlış haber yapmayın diye uyarıyorlar. Siz buna rağmen neden haberyaptınız?” sorusu yöneltildi. Gazeteci Nedim Şener’in Fethullah Gülen’le ilgili kitabı, gazeteci-yazar Nihat Genç ile Odatv arasındaki ilişki, hâkim ve savcıların iftar yemeğiyle ilgili haberin neden yapıldığı, Yalçın Küçük’le yapılan telefon görüşmeleri de sorular arasındaydı.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Cuma Şub. 18, 2011 3:33 pm | |
| Odatv'den 'hacker' savunması
Odatv tutuklamalarının dayandırıldığı delilin bilgisayarlara 'hacker'lar tarafından yerleştirildiği öne sürüldü.
18 ubat 2011, 12:56 Editör Anadolu Haber İSTANBUL - Odatv Yayın Koordinatörü Doğan Yurdakul, NTV'de Ruşen Çakır’ın hazırladığı “Yazı İşleri” programına telefonla bağlandı ilginç bir iddiada bulundu.
Yurdakul, Soner Yalçın'ın tutuklanmasına neden olan kanıtın bilgisayar korsanları tarafından gönderildiğini öne sürdü. İşte Yurdakul'un iddiaları:
"Arkadaşlar, digital korsanlık yoluyla üretilmiş bir delil nedeniyle tutuklandılar. 28 Kasım 2010’da ofisimizdeki bilgisayara spam yani virüslü bir dosya gönderiliyor. Bir saniye tarıyor ve siliniyor. Dosya bilgisayarımızda kalıyor. 30 sayfalık bir ‘Ergenekon’la ilgili bir dosya. Arkadaşlar bu dökümanın çıktısı mahkemeye verilerek tutuklandılar."
Savcılığın ve nöbetçi mahkemenin bu olayı dikkate almadığını savunan Yurdakul sözlerine şöyle devam etti: "Savcılık bunun ne şekilde bizim bilgisayarımıza girdiğinin izahını vermiyor. Sanıkların lehinde olan bir delil ama bildirmiyor. Avukatlar, teknik arkadaşlarla araştırıp o dosyayı bulup mahkemeye götürdüler ve hakime görüntülü olarak da sundular. Mahkeme hakimi, ‘Bu teknik bir konu, beni aşar. Bunu itirazınızda kullanın’ dedi. Mahkeme arkadaşlarımızı tutuladı.
Sorgularda sorulan sorular tüm gazetecilik faaliyetle alakalı. Arkadaşlarımızın 2009’dan beri telefonla teknik takip altındaymış. Gazetecilikle ilgili telefon konuşmalarını sormuşlar. Avukatlarımız bugün basın toplantısı yapacaklar. İtiraz yaparken dosyaya ekleyecekler." ntv | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Cuma Şub. 18, 2011 3:39 pm | |
| CÜNEYT ÜLSEVER
Odatv baskınının düşündürdükleri
HUKUK ancak ve ancak vicdanlar tarafından kabul görürse haklılık kazanır. Vicdanlara hitap etmeyen hukuk ancak hükümrana alet olur.
Odatv'nin sabaha karşı basılması ve yöneticilerinin evlerinin saatlerce aranması, sonra da gözaltı süresinin başlaması akıl ve vicdan yoksunu bazı gazeteciler tarafından hoş karşılanmıştır, hatta alkış almıştır. Onlar belki de arkalarında yazılı/kayıtlı belge bıraktıklarının farkında değillerdir ama her fani gibi gazeteci de tarih önünde “nasıl bilirdiniz?” sorusu ile karşılaşacaktır.
Ruhunu hükümrana satanları bir kenara bırakırsak Odatv baskını akıllarda ve vicdanlarda yer bulmamıştır. Her yazdığı ortada olan bir basın organının ‘Ergenekon terör örgütü üyeliği ve bu kapsamda halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek suçlamasıyla' basılması akıl ve vicdanın kabul edebileceği bir şey değildir. 2007'den beri süren bir davada her şeyiyle ortalık yerde duran bir muhalif basın organının da “çeteye” dahil olduğunu 2011'de keşfetmek aklın değil, önce intikam ateşinin, sonra da çok yeni bir gelişimin ürünü olmak durumundadır. Nedir yeni gelişim?
Benim aklıma Odatv tarafından Zir Vadisi'ndeki aramalara Amerikalıların karıştığına, hatta yön verdiğine dair iddianın somut görüntü ve seslerle ortaya atılması takıldı! Odatv'nin 14 Şubat sabahı yayınladığı görüntüler de sahte olabilir. Ancak, polis tarafında verilen tepkinin orantısız şiddeti artık ülkede her gelişmeyi şüphe ile karşılayan paranoyak beynimde oluşabilecek bir yeni şüpheyi maalesef büyük çapta bertaraf etti. Mahkemece 12 Şubat'ta arama kararı alınması da İstihbarat'ın pekala bu özel yayınlar hakkında “ön duyum” alması ile açıklanabilir.
TSK'yı etkisizleştirmek, AKP'yi güçlendirmek için ABD makamlarının yıllardır faaliyette bulunduğuna dair kuruntu yıllardır benim gibi ABD'yi hala en önemli müttefik olarak kabul eden insanların bile aklına takılmış vaziyettedir. ABD'nin “1 Mart tezkeresi”nin intikamını muhakkak alacağına dair düşüncemi yıllar önce yazmıştım. Ergenekon Davası 2007'de Ümraniye'de bir evde el bombaları bulunması ile somutlaştı ama ne idüğü belirsiz Tuncay Güney'in (kod adı: İpek) hırsızlık suçlaması ile sorgulanırken Jandarma hakkında verdiği bilgiler ve evinde bulunan, ancak sonradan ortaya çıkan “dokümanlar” (2001) davaya ana yönlendirme sağladı. Hırsızlıkla suçlanan Güney bu durumuna rağmen ABD'den 10 yıllık vize aldı ve şu anda korumalar eşliğinde Kanada'da “hahamlık” yapıyor!
Benim tamamen Fethullah Gülen'in denetimi dışında olduğuna ve Gülen'i sevenler ile zerre kadar alakası olmadığına inandığım ama kamuoyunda yine de “F-tipi” olarak kabul gören emniyet içindeki “özel yapı”nın başlangıçta dışarıdan yönlendirilen, sonradan ipi ele geçiren bir yapı olduğuna dair Türkiye'de yaygın bir kanaat var. Ancak, 14 Şubat gününe dek bu konuda kimse somut bir belge/görüntü ortaya koyamamıştı. Odatv 14 Şubat günü bunu yapmaya yeltendi! Eğer, görüntüler gerçekse; Türk Emniyeti'nin içinde bir unsurun ABD'li uzmanlar tarafından yönlendirildiği somut olarak ortaya çıkar. O zaman da Ergenekon Davası'nın seyri gerçekten değişir!
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI Cuma Şub. 18, 2011 3:50 pm | |
| Odatvye yapılan zulüm! Mesele bu vecheden değerlendirilirse, Allahın, "bir gruba duyduğunuz kin sizi adaletten uzaklaştırmasın" emri mucibince, kin duysan da zulme karşı koyacaksın.
Ha, adam sana yapılan zulme zamanında karşı koymadı; o da onun ayıbı. Sui misal emsal teşkil etmez.
AKP saltanatı nasıl olsa sona erecek ve Amerikan rüzgarını arkasına alarak ona buna efelik yapanlar elbet hesap verecek. Maharet, zor zamanda doğruyu söylemek.
Mesele herşeyden önce, AKP ihanetine, işbirlikçiliğine, mürtedliğine , teslimiyetçiliğine karşı olmak noktasından ele alınmalı. Tıpkı Ulu Hakan'n siyasetni İnghilizler'e karşı olmak noktasında kurguladığı gibi.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI C.tesi Şub. 19, 2011 1:47 pm | |
| ANAYASAL HAKLARIMIZ TEHLİKEDEDİR
Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın !
Odatv basın açıklaması
19.02.2011 09:41
Karakter boyutu :
--------------------------------------------------------------------------------
Değerli kamuoyuna;
Arkadaşlarımız, Odatv imtiyaz sahibi Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Koordinatörü Barış Terkoğlu 17-18 Şubat tarihli savcılık ve mahkeme sürecinin ardından tutuklandılar.
Savcılık sorgusunda, arkadaşlarımıza Odatv bilgisayarından çıkan imzasız ve isimsiz bazı dokümanlar gösterildi. Bunlar, bazı televizyon, gazete, gazeteci ve politikacı adlarının, varsayılan bir örgütle bağlantılı olarak geçtiği dijital belgelerdi.
Tutuklamaya da dayanak olan bu belgeleri arkadaşlarımız ilk kez savcılık sorgusunda görmüş ve buna bağlı iddia ile isnatları kesinlikle reddetmişlerdir.
DİJİTAL TERÖR
Uzmanlarca asıl sabit diskte yapılan incelemede de daha önce silinmiş, içinde muhtelif öneme sahip, aslı teyit edilemeyecek dosyalarla dolu gizli klasör bulunmuştur.
İncelemede anlaşıldığı üzere klasör, 28.09.2010 saat: 11:54’te yaratılmış ve aynı anda silinmiştir.
Bilgisayarda bulunan, otomatik oluşturulmuş bir klasördür. Gene aynı klasör, 20.12.2010 saat: 09:46:33’te yeniden yaratılıp içindeki dokümanlarla birlikte aynı anda yeniden silinmiştir.
Kullanıcının böyle bir klasöre erişimi kesinlikle mümkün değildir. Bu klasörün ve içindeki dokümanların yaratılıp silinmesi aynı anda olduğundan, kullanıcının müdahale etme gibi bir şansı veya olanağı da bulunmamaktadır.
Böyle bir klasör ve dosyanın yaratılma işlemi ancak dışarıdan “trojan” tipi casus programların makineye izinsiz girmesiyle mümkündür. Makinenin, genel kullanım odasında bulunması, kablosuz ağ bağlantısıyla internete devamlı bağlı olması nedeniyle, bu klasör ve belgelerin kim tarafından yüklendiğini saptamak ise mümkün değildir.
Nitekim, suçlamaya dayanak olan belgelerde herhangi bir imza ya da dijital imza, dolayısıyla arkadaşlarımıza ait olduğunu belirten herhangi bir işaret de bulunmamaktadır.
Bu lehte kanıtlar mahkemeye sunulmuşsa da, nöbetçi hâkim bunun teknik bir konu olduğunu ve kanıtların karara itirazda kullanılabileceğini söyleyerek arkadaşlarımızın tutuklanmasına karar vermiştir.
Dolayısıyla, Odatv olarak tam bir dijital terör saldırısıyla karşı karşıyayız. Bu tür tertiplere artık şaşırmıyoruz.
ANAYASAL HAKLARIMIZ TEHLİKEDEDİR
Ama belki en az bunun kadar vahim bir durum ise savcılıktaki sorgulamanın içeriğidir.
Avukatlarımızdan aldığımız bilgiye göre, arkadaşlarımız bütünüyle gazetecilik faaliyetleri nedeniyle sorgulanmışlar, haber kaynaklarıyla ilgili sorgulamalara maruz kalmışlardır.
OdaTV’deki haberlerin bilgisayar çıktıları alınıp yazarların değerlendirmelerini içeren telefon dinleme kayıtlarıyla iliştirilerek saklandığı görülmüştür.
Savcıların yönelttiği, “neden bu yazıyı yazdınız, bunları nereden öğrendiniz” yollu sorular, yalnızca Basın Kanunu’yla güvence altına alınmış haklara değil, halkın haber alma hürriyetine, dahası anayasada belirtilmiş ifade hürriyetine yönelik apaçık tehditlerdir!
Oysa OdaTV yalnızca ve yalnızca gazetecilik yapmıştır. Elindeki imkânları, gazetecilik refleksiyle halkın haber alma hakkı doğrultusunda kullanmıştır.
Savcılara da söylendiği üzere, kamuoyunda yankı uyandıran haberlerini zaten herkese açık olan iddianamelerin ek klasörlerinden, dava avukatlarından alınan bilgilerle üretmiştir.
Tam da bu basit gerçek nedeniyle, bir de dijital terör komplosuyla karşı karşıya kaldığımız anlaşılmaktadır.
Kamuoyu şundan emin olmalıdır; bu, yalnızca OdaTV’ye yapılmış bir saldırı değildir.
OdaTV operasyonundan sonra, bu “korsan belgenin” ileriki operasyonlar için temel olması kuvvetle muhtemeldir.
Ayrıca artık, herkesin bilgisayarına yüklenebilecek bir basit korsan klasörle hücrelere atılmak da kaçınılmaz olacaktır.
Gazetecilik faaliyetlerine, reflekslerine, kaynaklarına göz diken bir zihniyet, ülkede gazeteciliği, halkın haber alma hürriyetini, dolayısıyla ifade hürriyetini kökten tehdit eder hale gelmiştir.
Bunları değerli kamuoyunun bilgisini sunuyor, bu tertiplerin bizi gazetecilik yolundan çeviremeyeceğini bir kez daha vurguluyor, toplumumuzu hak ve hürriyetlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
19.02.2011
Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI C.tesi Şub. 19, 2011 1:50 pm | |
| AHMET HAKAN BİLE ANLAMIŞ:
BAŞBAKAN SAVCIDAN DA ÖTE
Siz de diğerleri gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Nasıl mı ? Tıklayın !
19.02.2011 10:38
Karakter boyutu :
--------------------------------------------------------------------------------
Diyelim ki sabahın kör vakti, kahraman Türk polisi, “Vakit” adlı gazeteyi bastı. Gerekçeyi de “Ergenekon” olarak açıkladı. Düşünüyorum: Bu durumda ben ne yapardım? “Oh oldu, iyi oldu” mu derdim? “Bana şunu yapmışlardı, bunu yapmışlardı?” mı derdim? “Zaten nefret suçu işliyorlardı. Zaten insanlığa düşmandılar” mı derdim? * * * Demezdim. Diyemezdim. Peki, neden demezdim, diyemezdim? Öyle çok “ilkeli bir adam” olduğum için mi? Nefretini bastırmış bir “erdem anıtı” olduğum için mi? Hayır, hayır! Ne gezer? Gayet pragmatik nedenlerden dolayı demezdim, diyemezdim. Mesela “Düşene vuruyormuş” gibi gözükmemek için demezdim. Mesela “İyi de kardeşim, ne alaka? Adamlar Ergenekon’dan baskın yediler” dendiğindesusup kalmamak için demezdim. Mesela “Vay! Demek kişisel nefretini konuşturuyorsun ha!” türü bir çıkışmaya maruz kalmamak için demezdim. * * * Nefretimi bastıramasam da... İçimden “Oh oldu” diye geçirsem de... Kendi kendime “Gördüler günlerini” desem de... Asla ve kat’a kamu önünde açıkça “Ulan ne iyi oldu be!” diye tepinmezdim. Çünkü... Bir “ilke abidesi” ya da bir “erdem anıtı” gibi yükselemesem de... Hiç olmazsa görüntüyü kurtarmak gibi bir derdim olurdu. Yani en azından “utanmaz / arlanmaz” bir görüntü vermek istemezdim. Evet, en azından bunu yapardım. Savcıdan da öte “Soner Yalçın ve Odatv çalışanlarına gözaltında ‘O haberleri neden yaptınız?’ diye soruldu”. (Dünkü gazetelerde yer alan bir haber) * * * “Odatv’nin yargılananları, yazılarından ve düşüncelerinden değil başka bir durumdan yargı altındalar”. (Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşmasından...) * * * Şu iki cümleyi alt alta okuyunca... İnsan ister istemez “Başbakan keşke davanın savcısı olmakla yetinseydi, ötesine geçmeseydi” diye temenni ediyor. Mukayesenin sefaleti Diyorlar ki: “PKK, Mehmet Metiner’e suikast düzenleyecekti. Sustunuz. Aynı PKK, ayrıca Kürt aydın Orhan Miroğlu’nu da tehdit etti. Yine sustunuz. Ama iş Odatv’ye gelince aslan kesildiniz.Tek taraflısınız... İşte o kadar”. Gülelim mi? Ağlayalım mı? Yoksa oturup “Mukayesenin sefaleti” diye kitap mı yazalım? * * * Soruyorum: “Demokratik olma iddiasındaki bir ülkede polisinin bir internet sitesini basması” ile “bir terör örgütünün aydınları tehdit etmesi” arasında bir paralellik kurulabilir mi? Soruyorum: “İleri demokraside polisin internet sitesini basması”nın karşılığı, “terör örgütünün adam tehdit etmesi” midir? Ve yine soruyorum: Bu mantığı işletenler, “Tamam, biz Odatv’yi bastık ama PKK da aydınları tehdit etti. Niye sadece bizim kusurumuzu görüyorsunuz?” demiş olmuyorlar mı? Darbe karşıtıyız diye vicdansız mı olacağız? Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’ye göre Türkiye’yi “Darbeciler” ve “Darbe karşıtları” diye ikiye ayırmak mümkünmüş. Bu şablona göre... Eğer Ergenekon’dan kuşku duyuyorsan, Balyoz belgelerindeki açıklara yoğunlaşıyorsan,Soner Yalçın’a destek atıyorsan, tutukluluk cezaya dönüştü diyorsan, faşizmden sözediyorsan, CHP’nin yeni duruşunu teşvik ediyorsan... Darbecisin. Eğer Ergenekon denilince akan suları durduruyorsan, davalardaki açıkları “önemsizhukuki sorun” olarak görüyorsan, telefon dinlemelerine sayfalarını açıyorsan, KemalKılıçdaroğlu ile yeterince kafa buluyorsan, Balyoz’a sorgusuz sualsiz iman ediyorsan,hükümete toz kondurmuyorsan. Darbe karşıtısın. * * * Madem “Ya bizdensin ya da düşman” şablonuna teslim olmak bize yakışmaz. O halde havayı dağıtalım: Sayın Hüseyin Gülerce! Hem aslanlar gibi darbe karşıtı olmak. Hem de yine aslanlar gibi... Kuşku duymak, hukuki açıklara yoğunlaşmak, darbecinin de hakkını savunmak, sözsöyleme hürriyetine titizlenmek, hayat karartan yargı uygulamalarına karşı çıkmak, darbekarşıtlığı adı altında yapılan zalimliğe itiraz etmek mümkündür. Yani sen bana “darbeci” diyeceksin diye tilki gölgesinde yatacağıma, bırakırım aslan yesindaha iyi...
Odatv.com
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: ODATV'YE SALDIRI C.tesi Şub. 19, 2011 1:57 pm | |
| Neyi anlamış?
[quote]sen bana “darbeci” diyeceksin diye tilki gölgesinde yatacağıma, bırakırım aslan yesindaha iyi...[/quote]
Ne diyordu Gülerce: İki kısım var, ya bu taraf, ya o taraf.
Yani Gülerce denen şey nezdinde, şayet boyun eğmez, teslim olmaz, Ahmet Hakan tabiriyle tilki gölgesinde yatmazsanız, direk Ergenekoncusunuz.
Gülerce ne diyor, ya bizdensiniz, ya onlardan.
YGülerce denen aşşağılık varlığın safında dedğiliz ve bu onlarca Ergenekon olmak demekse, bizce mahzuru yok. Bu dini içten yıkan kafir mürted münafık sürüsüyle bir arada görünmeyelim de, nasıl olsa Amerikan şeyiyle gerdeğe girmeye kalkan bu nesebi belirsiz çocuklarına hesap sortma günü geldiğinde, bizim Hz. Ömer örgütü üyeliğimiz açığa çıkar. İşte o günler geldiğinde, yani bu millet AKP, Feto ve hain mürted soyundan, hain ve işbirlikçilerden hesap sormak üzere ayağa kalktığında, bizim kim olduğumuzu nasıl olsa farkedecektir de.
Bütün kınayıcıların kınamalarına aldırmadan, dimdik durmaya devam.
| |
| | | | ODATV'YE SALDIRI | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|