AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP

Aşağa gitmek 
+5
INSAN
keyfiyet
turbix
GÖLGE
AZYA
9 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki
YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: AKP’ye CIA'sal balans   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPtsi Nis. 05, 2010 8:26 pm

Konunun ilk mesajı :

AKP’ye CIA'sal balans
03 Nisan 2010 Cumartesi

Necdet PEKMEZCİ’nin Haberi avaztürk

AKP’ye hiç ummadığı yerden ciddi bir uyarı geldi.



ABD, AKP’yi demokrasiyi tehlikeye atmakla itham ederek, uyardı.


Edinilen bilgilere göre Washington, uyarıyı ABD’nin Ankara eski Büyükelçisi Morton Abramowitz aracılığıyla gönderdi.


Abramowitz, 17-22 Mart tarihleri arasında Ankara ve İstanbul’da çeşitli görüşmeler yaptı. Abramowitz , başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere çok sayıda AKP’li milletvekili ile birebir ve guruplar halinde bir araya geldi.


Morton Abramowitz’in yaptığı görüşmelerde hem Cumhurbaşkanı Gül’ü hem de AKP’li vekilleri uyardığı ortaya çıktı.


İddialara göre, Morton Abramowitz en ciddi çıkışını milletvekilleri ile yaptığı baş başa görüşmelerde yaptı.


Türkiye’de demokrasinin kırılma sınırında dolaştığı uyarısını yapan Abramowitz’in, yaşanan sıkıntıdan AKP’yi sorumlu tuttuğu kaydedildi.


Hükümetin demokrasi ve özgürlükler adına hareket ettiği iddialarının inandırıcı olmadığını ifade eden Abramowitz, başta anayasa değişikliği çalışmaları konusu olmak üzere AKP’ye ciddi uyarılar yönelttiği bildirildi.


Abramowitz, en ciddi uyarıyı ise “demokrasi” konusunda yaptı:


“Demokrasi aslında elitler rejimidir. Siz zannediyorsunuz ki eliti zayıflatırsanız demokrasi güçlenecek. Sadece ayak takımı güçlenir.


Özgürlükler adına ayak takımını güçlendirirseniz orta vadede özgürlüklere en büyük zararı verirsiniz…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 25, 2010 11:28 pm

[size=18]Evet, bahsettiğimiz tam da buydu, sahte kutuplaşma.

Uluısalcı-Kemalistler içinde de bahsedilen tiplerden var.

Burada nerede neye baklacak, asıl önemli olan bunu tesbit etmek.

Genelleme yapmadan konuşmak gerek, yoksa adam aynı şekilde, AKP ve Fetullah'a bakarak, "bunların hepsi İslamcı diye, seni de onlar gibi işbirlikçi olarak damgalama hakkını kazanır" derken bunu anlatmaya çalışıyorduk.

İyiden kötüye gidenle, kötüden iyiye gelmeye çalışan arasındaki fark derken, bunu kastediyorduk.

Bir tarafta, ulusalcılar içinden, tam bağımsızlıkçı çizgiye gelmeye çalışanlaar, dikkat, gelmeye çalışanlar, olur olmaz o ayrı, diğer tarafta müslüman gözüküp de vatanı peşkeş çekenler.

Şimdi, bizim derdimiz belli, emperyalizme karşı savaşmak.

Kimle birlik olacağız?

Misal, hasta olduğunda müslüman kasaba mı gidersin, kafir doktora mı?

Emaneti ehline vermek ne demek?

Eşyayı yerine koymak akıllılıktır ölçüsü ne?

Nerde nereye bakacağını tesbit etmek gerek.

Adamla yatağa girmeyeceksin, ya da adamı müslüman-ibdacı etmeyeceksin. Adamla ortak düşmana karşı birlikte savaşabilmenin imkanlarını sağlayacaksın. Siyasi olarak hedefleri doğru işaretlemek gerekir ki, verim de ona göre tecelli etsin.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 25, 2010 11:31 pm

[quote] son oylamada kaybeden cuntacı-darbecilerinde [/quote]

Son oylamada kazanan Amerikancı, AB'ci, Altan gibi cinsi sapıklar desem?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Eyl. 25, 2010 11:53 pm

[quote] akp -nin geldiği günden beri yaptığı iki üç iyi iş varsa bunlardan biride darbeci-cuntacı faşist kesime batının ( amerikanın desteğiyle ) geri attırması olmuştur..[/quote]
[size=18]
"İyi iş"...

Doğru'nun olmadığı yerde iyi ve güzel de yoktur ki.

Batı'nın desteklediği bir şey nasıl iyi olabiliyor? (Esas düşman...)

Darbeci tanımlaması tek başına kötü mü?

İbda da darbeci değil mi?

Darbe iktidara gelmenin şekli, mesele orda ne yaptığın. O bakımdan, AB-D'nin, İbda'nın önünü kesmek adına, AKP'yi sivil darbe ile iktidara getirmesi mi iyi.

Burda darbecilerden (!) hesap soruluyor görüntüs altında, asıl İbda'nın yolu kesilmiyor mu?

İbda verdiği mücadele ile zaten AKP'nin hesap soruyor görüntüsü verdiklerinin işini bitirmiş olduğundan, AB-D' de bunların cesetlerini ortadan kaldırılması işini AKP'ye havale etti ya?

Aksi, İbda'nın verdiği mücadeleyi, bunları kadavra haline İbda'nın getirdiğini inkar etmek olur, domuzu vurduk hükmünü inkar olur.

AKP, İbda'nın fethettiği alanda fatihçilik oynuna çıkartılmış bir illüzyon.

Şimdi aklıma geldi, cezaevinde Cesur Yürek'i seyretmek için hazırlık yaparken, hazırlığın sebebini sormuştu da, ben de "Cesur Yürek'i seyredeğiz!" diye cevalamıştım. O da, "Ben buradayım!" demişti.

AKP bu işi kendiisi yapmıyor, o halde iş başka.

O imha ettiği yerine ne getiriyor?

Asıl bakılması gerekeken de bu.

Yani, "onlar gitsin de yerine en gelirse gelsin" beleşçiliği olmaz, o zaman işte düşman o psikolojiden, kendi namına istifa ederek, gidenin yerine çok daha beterini getirir.

O halde:

AKP bir iş yapmamıştır.

Yapılan işi kendi nefsine malederek, gelmesi gerekenin önünü kesmiştir.

Gelmesi gereken yerine ikamet ettiği le de gelişin önünü tıkama yönündeki hamlelerini pekiştirmektedir.

Bu durum, aynı zamanda dış düşmanla işbirliğini reddeden Kurtuluş İradesi tavrına da terstir.

Yoksa, Saddam'a ihanet eden kimi kürt ve şiileri ihanetle suçlamamız manasızlaşır.

Yoksa, Efendi Hazretlerinin Anadoludaki istiklal mücadelesine vermiş olduğu desteği izah edemezsin.

Zira, bu günkü yapının müsebbibi, bizzat o gün hayatta olmasına raağmen o destek verilmiştir.

Şimdi o günden bu güne şunca mücadele verilmiş ve buzdağı erilmiş olmanın ötesinde, batıcılık-işbirlikçilik-domuz vurulmuşken, Recep mi bahsettiğiniz işleri yapıyor? Ölüyü öldürmek marifetse, evet.

Eh, işi biz yapalım, sonra da Recebin peşine ölüyü öldürüyor diye takılalım? Öyle mi? Hem de orda asıl olan mana, şekil değilken. yani şeklen o işi yapıyor gözüken Recep, asıl o manayı güçlendirmeye çalışırken. [/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPaz Eyl. 26, 2010 12:07 am

[quote]akp' yi sevmememe noktasında ortak olmamıza rağmen [/quote]

[size=18]BUrada mesele AKP'yi sevip sevmemk gibi, teknik olarak ne manaya geldiği meçhul bir ifade değil mevzubahis olan.

"Esas Hasmın" tesbiti noktasından AKP'nin yeri ve mahiyeti üzerinde karar vermekten bahsediyoruz.

İşte, "çelişki", "karar almama", "net tavır koyamama" da buradan kaynaklanıyor.

Dikkat edilirse, ihtilal bahsi üzerinde, teknik dil ve bu çerçevedeki meselerlerin nasıl anlaaşılması gerektiği üzerindeyiz daha.

Mesele bu olunca da, yukarıda tırnak içine aldığım kelimeler, belli bir siyasi sistem hedefine matuf ihtilalci mücadelenin temel hareket noktalarını belirtir.

Misal olması bakımından, tekrarlayalım:

Ulu Hakan, düşmanını net olarak tarif etmiş olması sebebiyle, İngiliz elçisi ne derse tersini yaparmış. Esas hasım tesbitini yapmış olması "Ulu"luğunun bir sebebi...

Karşı taraf nasıl bir hamle yaparsa yapsın, o hedefini netleştirmiş, hedefinin önüne çekilmek istenen perdeleri hemen yırtıveriyor.

İktidar hedefine giden yolda, bizim önümüze çekilmek istenen AKP perdesini, sadece sevmemezlik edemeyiz. AKP, yırtılması gereken öncelikli hedeftir. Güçler de bu hedef doğrultusunda şekillenip yönlendirilir. [/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPaz Eyl. 26, 2010 11:07 pm

[size=24]
[color:4666=orange]

ABDULLAH GÜL’ÜN O TOPLANTIDA NE İŞİ VARDI[/color]



[/size]
[size=18]
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24 Eylül’de New York’da CFR (Dış İlişkiler Konseyi) adlı örgütün yuvarlak masasındaydı. Ve bu gizli, masonik, ‘dünyayı işgal’ amacı güden Siyonist oluşumun toplantılarına 3. kez katıldı.

1997 de katıldığı toplantıda CFR’nin konusu Refah Partisi idi. Bu toplantı sonrası Refah Partisi içinden AKP doğacaktı.

Nisan 2001 ‘de Abdullah Gül yine masonik / Siyonist örgütün masasındaydı. Bu toplantıdan sonra AKP iktidara çıkacaktı.

AKP sahneye çıkmadan önce yollardaki taşlar CHP ve MHP’ye temizletilecek, bunun için özel bir görevli Kemal Derviş Türkiye’ye gönderilecekti.

Ve 9 yıl sonra Abdullah Gül, Türkiye’nin ‘tarihi virajında’ yine CFR (Council on Foreign Relations) Dış İlişkiler Konseyi masasına oturdu. Görüşmeler GİZLİ olduğu için, toplantı konusu hakkında Türk milletine bir açıklama yapılmadı.
[color:4666=orange]
CFR DE NE?[/color]

Emperyalizm soyut bir kavram. Emperyalizmin eli kolu kafası yok. Görülebilir değil. Görülenler, CFR, Bilderberg, Trileteral mensupları. Küresel şirketlerin ağababaları, CIA nin başındakiler, NATO’nun Rassmussen’i, BM’nin Ban Ki Moon’u, İMF’nin Strauss-Kahn’ı, Brooking Enstitüsünün Kemal Derviş’i, psikopolitikin Vamık Volkan’ı, dünyayı parçalama uzmanı Martti Ahtisaari, AB başkanı Rompuy ve bunların ülke içindeki uzantıları…

Dünyaya yön veren gizli örgütlerin en tepesinde CFR var. Yani Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations.) ‘Küresel Memurlar’ başlıklı yazımda yazmıştım:

“Bu gizli örgüt, ilk paylaşım savaşı sonrası örgütlendi. Dev şirketlerin sahipleri, ve dünyanın en büyük kan emicileri çekirdek bir yapılanmada birleşti. Başkanı, Avrupa’nın en zengini Lord Rothshields’di. En büyük patlayıcı yapan fabrikalar, tüm savaş oyuncakları bu ailenindi.

Hedefleri tarih boyu diğer istilacılarınki gibiydi: Dünyaya ‘Yeni bir düzen’ kurmak, bunun için ulus devletleri ‘bölüp parçalamak!”

1927de Amerika’nın en zengin adamı Rockefeller de onlara katıldı.. Dünyayı bir ağ gibi saracaklardı. NATO ve BM genel sekreterleri de, İMF, Dünya Bankası başkanları da, AB yönetimi de, bazı devlet ve hükümet başkanları da bu gizli örgüt tarafından ‘atanmaktaydı’.

CFR yani Dış İlişkiler konseyi, Bilderberg ve Trileteral adlı bu gizli örgütlerin mottosu: ‘Herşey tek dünya devleti için!’dir.. Bunun tercümesi, ‘Herşey çok uluslu şirketlerin çıkarı için’dir.

Örgüt’ün onursal başkanı olan David Rockefeller hedefi şöyle açıklamıştır:

‘Dünyada 200 civarında olan devlet sayısı yakın gelecekte 1000’e çıkacaktır. Dünyada ulus devletlerin modası geçmiştir.. Gelecekte devletler, finans sektörü tarafından idare edildiğinde dünyaya barış ve huzur gelecektir..’

Demekki küresel çetenin bekası için, ulus devletlerin tasfiyesi gerekiyor. Küçük olanı yutmak daha kolay. Bu nedenle ulus devletler önce şehir devletçiklere bölünecek sonra enerji ve madenler, su kaynakları ele geçirilecek. Planın özeti bu.

Planın hayata geçmesi , CFR’ye sadık devşirilmiş ‘siyasiler’e bağlı …
[color:4666=orange]
‘AKP’NİN TÜZÜK VE PROGRAMINDA CFR İMZASI VAR.’[/color]

AKP bir CFR projesiydi. Amerikan gizli devletinin bir ürünüydü. Arslan Bulut ‘Küresel Haçlı Seferi’ adlı eserinde yazıyor:

‘New York'tan gönderilen memorandumda belirtilen Türkiye'nin şehir devletlerine ayrılması plânı, AKP Program ve Tüzüğüne hemen hemen aynı ifadelerle’ geçirilmişti. 2001 yılında bu hükümeti kuracak olanlara New York'tan gönderilen memorandumda 'Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve millî hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır.’ deniyordu.

AKP kuruldu. Program ve tüzük CFR ‘tavsiyesine’ uygundu. Ve 9 yıl sonra gelinen noktada Türkiye yerel yönetimlere ‘geçiş’ konusunda büyük adımlar attı. (Meraklısı Küresel Haçlı Seferinde CFR Memorandum’unun Türkçe ve İngilizcesine bir göz atsın. AKP program ve tüzüğüyle karşılaştırsın.)

Bu adımlar atılırken, küresel çete, başından beri olduğu gibi, sadece AKP ile iştigal etmedi. CHP, MHP ve SP içindeki ‘özel’ kişilikleri de yönlendirdi. Ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel operasyonları elitler eliyle yönetti. Basın, yayın ve üniversitelerde darbeler yaptı.

Bunlara muhalefet edecek olanları Kanada’da beslenen hahamların ve benzerlerinin ‘iddialarıyla’ hapise tıkdırdı. TSK’yı önce NATO’yla zehirledi, ardından diğer CFR uzantılarıyla sızma operasyonuna tabii tuttu.

CFR’ce kurdurulan platformlarda, mesela Global İlişkiler adlı platformda, TSK’nın üst düzey mensuplarından, işadamlarına, siyasilere ve akademisyenlere kadar uzanan ‘seçilmiş elitler’ yeraldı. Bu şeytani plana uzak kalanlar, sahnenin de dışında kaldı. Sahne ışıkları altında olanların hepsi, ‘tek dünya’cı Rothshield/Rockefeller camiasının, periferisinde olanlardı.


[color:4666=orange]
‘HERŞEY ANKARA’DAN ÇÖZÜLEMEZ!’
[/color]
Şimdi ‘yepyeni’ bir anayasa yolda! CFR federasyon anayasası istiyor! Vazgeçilmezi ‘başkanlık sistemi’. Başbakan bu konuyla referandum ertesini açtı. Sonra birden konuyu kapattı. CFR memurları, ‘henüz erken’ ikazı yapmıştı.

‘Daha yavaş ve dikkatli’ adımlar atılacaktı.

Cumhurbaşkanı Gül, son CFR toplantısından sonra mesajı verdi: ‘Herşey Ankara’dan yönetilemez!’di.

CFR memorandumuna uygun olarak önümüzdeki 1 yıl içinde ‘yerelleşme /eyalet sistemi’ yani Rockefeller /Rothshields ‘Tek Dünyacı’ örgütünün nihai hedefi, fısıltılardan konuşmalara, derken yeni anayasaya geçecek ve gümbür gümbür gelecekti.

Türkiye Eyalet sistemine taşınırken, küreselcilerin en önemli iki aygıtının, Türkiye’yi mekan seçtiğini de açıkladı. Küresel sermayenin başkenti, New York, ilk kez yurtdışında bir ‘eyalet irtibat bürosu’ açacaktı. İstanbul, evsahibi olacaktı. Doğu’dan sonra Türkiye’nin batısı da olandan kat kat fazla nitelikli ajan kaynayacaktı.

Yine İstanbul, 2011’de UNPF (BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NÜFUS FONU) na evsahipliği yapacaktı. (Bu kurumun yakın coğrafyada özellikle balkanlardaki nüfus manüplasyonu faaliyetleri incelenmeye değer.)

CFR, gizli ve açık örgütleriyle üzerinde çalıştığı, ‘İstanbul merkezli yakın Doğu federasyonu’ ve Diyarbakır merkezli Ortadoğu federasyonu’ vizyonunda adım adım ilerliyor.

CIA istasyon şefi Paul Henze’nin ‘Türk halkına sabah akşam ‘federasyondan’ bahsedilmeli, kulakları bu duruma alıştırılmalıdır!’ sözüne uygun olarak televizyon ve gazeteler marifetiyle, ‘federasyon’ ‘yerelleşme’ halk arasında ‘normalleştiriliyor’.

Ve medya ‘Sayın’ Apo’nun siyasi bir aktör oluşunu beyinlere çakacak. Bundan sonra hergün her haber bülteninde karşınıza Apo ve federasyon söylemi çıkacak

Birkaç ay sonra, 2011’de Türkiye daha sıkışık bir gündemle yaşayacaktır. ‘Zaman daralıyor’

Emperyalizmin Türkiye ve bölge planları, bir kukla devletçik ön görüyor. PKK ve siyasi kolu BDP, Barzani ile birlikte CIA ve diğer istihbarat birimleri eşliğinde adım adım ilerliyorlar.

Bunlar ‘boş laf’ olarak niteleyenler, son birkaç günün ‘görüşmelerini özetleyen haberleri alıp duvara yapıştırsınlar!

24 Eylül tarihli Yeniçağ gazetesinde Fatih Erboz haberi:

*Adalet ve İçişleri bakanlıkları ile MİT, Genelkurmay Başkanlığından isimler, Öcalan’la görüşüyor.

*AKP, BDP’yle görüşüyor. BDP, Apo’yla görüşüyor.

*PKK, ‘Türkiye ortak düşman!’ şiarıyla İsrail ve Ermenistan’la görüşüyor.

*MİT müsteşarı Hakan Fidan ABD’de CIA ile görüşüyor.

*CIA Direktörü Panetta, Fidan’la görüşme öncesi gizlice İsrail’e giderek MOSSAD Başkanı Dagan’la görüşüyor.

*Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik, Barzani’yle görüşüyor.

*PKK uzantısı STK’lar Barzaniyle görüşüyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül New York’da CFR ile görüşüyor.

Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, Avrupa’da ECFR* üyeleriyle görüşüyor.

Halkla kim görüşüyor? CIA uzmanları ve bağlı memurlar halkla en sıkı fıkı ilişki içinde olanlar…

Bu araba devrilir!

Onlar Türkiye’nin iki cepheli bir çatışma ortamına gireceğinden sözediyor. Yani buna hazırlık yapmaktalar. Henri Barkey, ‘Kürt -Türk ve dinci – laik ekseninde çatışmalar’ bekliyor.

‘Dünyayı ele geçireceğiz!’ diyen küresel sermayenin komuta merkezi CFR emriyle, Türkiye hızlı bir virajdan geçiyor.

Sözümüz odur ki, bu virajın sonunda bu araba devrilir. Enerji anlaşmaları, uyuşturucu işleri, krom ve bakır peşkeşleri, Türkiye, İran,Suriye, Irak’ın parçalı haritaları yollara serilir…

Öncelikle, Güneydoğu’da yaşayan PKK ve uzantısı ağaların elinde tarumar olmuş yöre halkı, bu baskı ve zülme ‘yeter’ diyecektir. Ortak dertlerle kavrulan ülkenin her yanında mazlumlar da giderek seslerini yükseltecektir.

Bunu öngören yabancı istihbarat memurları, milli duruşu, Kürt Türk çatışmasında eritmek isteyeceklerdir.

Her unsuruyla Türk halkı, tüm partilerin içindeki vatansever güçler, bir araya gelecek, başımıza örülen çorabı delik deşik edecektir. Ve tüm bunlar 1 yıldan az bir zamanda gerçekleşecektir.

Bana gelen iletilerde sık sık kızgın bir tonda, ‘Çözüm ne onu söyle!’ diyen kardeşlerime sesleniyorum. ‘Çözüm hepimiziz!. O muhteşem pratik zekamızı kullanmazsak… ezilip gideriz!

*ECFR : European Council on Foreign Relations.[/size]

Banu Avar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPtsi Eyl. 27, 2010 6:14 pm

[size=18]Mesele AKP'yi sevip sevmeme meselesi değil demiştik.

AKP'nin stratejik olarak ne ifade ettiği, AKP'nin mücadelemizdeki yerinin tayini. Siyasi manevralar da buna göre şekillenir. Şayet AKP'yi esas hasım olarak tesbit ederseniz, sıraya cevabı verilmesi gereken şu soru-mesele gelir: (Bu soruyu şimdilik gündeme getirmiyoruz. Soruyu-meseleyi ortaya koyan olursa, tartışırız.)

***

Startejik düşünmeyi öğreneceğiz, böyle psikolojik reaksiyonlar, bizi yanlış yerlere götürür.

Meşhur laf, ebedi dost veya düşmanlık yok, menfaatler var. O menfaatler de stratejik düşünme çerçevesinde tahakkuk eder. İzahı gerekir.

Eşya ve hadiseye bakış ve değerlendirişte, bu stratejik akılla hareket zarureti. Aksiyon adamı, siyasetçi, meseleye böyle yaklaşır. Yoksa iş, kahve ahaalisinin siyasi anaalizlreine döner, dönüyor. Stratejik akıl hedefinden sapmaz, psikolojik operasyonlara, saptırmalara, manipülasyonlara karşı koyabilir.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPtsi Eyl. 27, 2010 6:19 pm

[size=18]Örgüt ve örgütlenme meselesi de, esas hasmın tesbitine bağlı olarak, hedefe giden yolda izlenecek politka ve strateji etrafında teşekkül eden ve bağlılarının iradi katılımı ile hayat bulan.

Ortada bir strateji yoksa, nereye gideceğini kendiisi de bilmez fertlerin bir vesileyle kalabalık oluşturmasından örgüt çıkmaz.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptySalı Eyl. 28, 2010 1:45 am

Ciceron'dan selamlar

“BİR ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür.
Politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur.”

(ROMALI devlet adamı bilgin, hatip ve yazar Cicero’nun 2040 yıl önceki sözlerinden)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vertes
AKINCI MOD
AKINCI MOD
vertes


Mesaj Sayısı : 323
Reputation : 14
Kayıt tarihi : 14/06/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptySalı Eyl. 28, 2010 8:34 pm

ciceron romanın meşhur hatibi yine döktürmüş diye belirtmeye mecburum..
cümlede dikkatimi çeken o günün şartlarında tarif edilen hainlikle bugün anlatılan hainlik birmi ??

misal bugün ulusalcı -laikus dinsizlerin peşinde yürümeyi şeref bilen siyasette mhp ve mhp çizgisindeki yeniçağ gibi gazetelere sorarsan ankaranın putperest amentüsünü kabul edip tapınmazsan hainsin.
devamında solun payandası olmayan bir sağ hareket milliyetçi camiaya göre hainlik olarak görülmektedir ki bunu hükümetleri zamanında bu millet yetrince gördü ve yaşadı..

******ün kurduğu chp partisine sorarsan kendilerine oy vermeyen halkın yüzde yetmişi haindir..

menderesin katili darbeci ocağı cuntacılara sorarsan onların hain seçimi daha belirgin ve somuttur..
örneğin = cuntacı mafia babası veli küçük paşaya sorarsan anıtkabiri kabe diye kabul etmezsen hainsin..

veli küçüğe soruyorlar emekli olduğunda hacca gidecekmisin paşam ??
veli küçük ise cevaben ben hacca gidecek olursam anıtkabire giderim .


imdi nedir hainlik ?? kime göre hain ??

bitirmeden iki üç cümle bitirmeye çalışırken hain kavramını düzenin payandası mhp ulusalcı dinsiz sol veya din istirmacısı yığınların bakışından ziyade zamanüstü öncülerin değerlendirmeleriyle bakarsak daha güzel olur inanıyorum..


[quote:d72c="AZYA"][quote] son oylamada kaybeden cuntacı-darbecilerinde [/quote]

Son oylamada kazanan Amerikancı, AB'ci, Altan gibi cinsi sapıklar desem?[/quote]

demesen daha iyi olurdu diye inanıyorum..

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPerş. Eyl. 30, 2010 11:13 pm

Veli Küçük Anıtkabire gitsin, nereye giderse gitsin, yeter ki Amerikayla işbirliği yapan Kemalist olmasın da savaşan olsun.

Unutulmasın, Veli Küçük dışarıdayken Sumele'da ayin yapamamışlar, Papaz ve Papaz'ın "Koç"u Trabzona ayak bile basamamıştı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
latif




Mesaj Sayısı : 20
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/09/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyCuma Ekim 01, 2010 3:44 pm

CIA'ya, dini gruplarla ilişki çağrısı

30 Sep 2010

George Soros’un merkezi İngiltere’de bulunan forum sitesi Open Democracy’nin 27 Eylül 2010 tarihli internet sayfasında, AKP iktidarına aleni destek beyan edildi.
R.Scott Appleby imzalı yazıda, “Dinî Topluluklarla Diyalog, Dünyanın Her Yerinde Demokrasiyi, İnsan Haklarını ve Dinî Özgürlüğü Geliştirmenin Yollarından Biridir” başlığı kullanıldı.
Yazıda, Chicago Küresel İlişkiler Konseyinin “Yurt Dışındaki Dinî Topluluklarla Diyalog Kurmak: ABD’nin Yeni Dış Politika Zorunluluğu” adlı raporundan bazı ifadelere yer verildi ve Amerikan sivil toplum kuruluşlarına, yüksek öğrenim kurumları ve iş dünyasına, dünyanın seçkin dinî topluluklarıyla sıkı ilişki içinde olma çağrısı yapıldığı hatırlatıldı.
Yazıda şöyle denildi:
“Dinî gruplarla ortak çıkarlar çerçevesinde iş birliği yapmanın demokrasiyi geliştirmek ve küresel refahı artırmak için gerekli bir unsur olduğu yönündeki tezimiz ABD ve Avrupalıların çoğunu şaşırtacaktır.
Bugün dünyada laiklerle dinî güçler arasında bir rekabete tanıklık ediyoruz. Her iki tarafta da köktenciler var. Günümüz Orta Doğu’sunun eksen ülkesi olarak görülen Türkiye’de de durum bundan ibaret. İslamlaşan ve demokratikleşen diğer ülkeler için bir örnek teşkil ediyor. Dinî azınlıklara tam olarak hak verildiğinde emsalsiz bir dinî özgürlük rejimine dönüşme ihtimali var.
Müslüman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki iktidardaki AKP, şeffaf, etkili ve dürüst bir yönetimle yandaşçılık, yetersizlik ve yolsuzluğun iktidar partilerinin ayrılmaz bir parçası olmadığını gösterdi. Türkiye’de köktenciler genellikle laiklik yanlıları arasından çıkarken, Erdoğan ile özdeşleştirilen ılımlı İslamcılar ise hoşgörü ve şeffaflığı savunuyor.”
Yazıda, Güneş Murat Tezcür’ün “Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na ait olan topraklarda bir yumuşak güç devrimi yolda” ifadelerine de yer verildi.
Yazının son bölümü ise, “ABD üniversiteleri ve gençlik hareketleri, vakıfları ve iş çevreleri kiminle diyalog kurmalı? Hangi amaçlarla?” sorusu ile bitiyor.
Bilindiği gibi ABD’nin uluslararası faaliyet gösteren bütün sözde sivil toplum kuruluşları CIA’nın yan kuruluşları konumundadır. Dolayısıyla yazıda, CIA’nın Türkiye’deki cemaat ve tarikatlar ile doğrudan ilişki kurması istenmiş oluyor.
* * *
Diğer taraftan, ANKA’nın haberine göre Van Akdamar Kilisesi’nde yapılan ayinin ardından, Türkiye’deki kültür varlığı statüsündeki kiliselerde ayin yapmak isteyenlerin başvuruları arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığı da “bakanlıktan izin alma şartı” nı kaldırarak yurdun çeşitli bölgelerindeki 16 kilisenin kapılarını Hıristiyan cemaatlere açtı.
Yani Hıristiyanlar için gerçekten dini özgürlükler genişletiliyor.
Yine, Soros’un sitesinde AKP’nin hoşgörüsünden ve şeffaflığından bahsedilirken, bir Emniyet Müdürü, yazdığı kitaptan dolayı tutuklanabiliyor.
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, “Acaba o kitabın yazarı mı tutuklanmıştır, kitap mı tutuklanmıştır” diye soruyor.
CHP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli de “Önümüzdeki süreçte parlamentoda hukuk dışı tutuklamalar, gözaltı bekleyebilirsiniz” diyor.
Gazeteci Nedim Şener ise “Bertaraf Yasası” adını verdiği karapara aklama ve terörün finansmanıyla mücadeleye dönük yasa değişikliği ile “Terörü finanse ettiği iddia edilen kişi ve kurumların’malları bir maliye denetim elemanının isteğiyle dondurulabilecek. Mahkeme kararı olmaksızın..” tespitinde bulunuyor.
Kısacası, Türkiye, CIA kaynaklı ama Sovyet rejimini hatırlatan uygulamalarla karşıya kalabilir.


Arslan Bulut
Yeniçağ

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
latif




Mesaj Sayısı : 20
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/09/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyCuma Ekim 01, 2010 8:30 pm

[size=18]Çan sesleri yayılıyor!

01 Ekim 2010

Her arz, kendi talebini oluşturur...

AKP’nin kilise açılımı çerçevesinde ayine açtığı kilise sayısı 16’ya ulaştı. Trabzon’daki Sümela Manastırı ve Van Akdamar Kilisesi’nde yapılan ayinlerin ardından Türkiye’de ‘kültür varlığı’ statüsünde bulunan kiliseler, ortalarda görünmeyen Hristiyan cemaatin ilgisini artırdı. Kültür Bakanlığı ayin yapmak isteyenlere ‘izin gerekmeyen’ bu 16 kiliseyi adres gösteriyor.
Olmadık yerlerden ayin talebi!
HrİstİyanlarIn bu kiliselerde rahatça ayin yapabilmesi için Dışişleri, İçişleri, Kültür ve Turizm bakanlıkları birlikte ‘otorite kararı’ aldı. Buna göre bu kiliselerde ayin yapmak için sadece ilin valiliğine haber vermek yeterli oluyor. İlginin arttığını belirten Kültür Bakanlığı yetkilileri, ‘açılım’ın başarısını şu sözlerle özetliyor: Bazen olmadık yerlerden ayin talebi geliyor.
Sümela ve Akdamar kiliselerinin ardından bakanlık 16 kiliseyi daha ayinlere açtı.
AKP 16 kiliseyi daha ayine açtı
Van Akdamar Kilisesi’nde yapılan ayinin ardından, Türkiye’deki kültür varlığı statüsündeki kiliselerde ayin yapmak isteyen Hıristiyanların başvuruları arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığı da 16 kilisenin kapısını daha Hıristiyanlara açtı. Alınan bilgiye göre, Trabzon’da Sümela Manastırı, ardından Van Akdamar Kilisesi’ndeki ayinlerle Hıristiyan dünyasının da dikkati Türkiye’deki diğer kiliselere çevrildi.

yeniçağ
[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 11:48 am

[size=18]Bati da Devlet eliyle Cami Acilmiyor.
Batinin uygulamasinda bu yok.

AKP eliyle,Devlet eliyle kilise acmak ve bunun icin merasim yapmak,RTE ve Gül avanelerinde var.Kiliseyi niye devlet aciyor?
Devletin actigi kiliseler bir sembol,yada belirli bir nisan seklinde anlasilmaktan oteye gecemez.Hicbir sekilde masum bir anlami yok.Siyasi anlamlarini ise,acik ve net herkes görebiliyor ve biliyor.

Emperyalizmin,Anadoluyu sömürgelestirmede,reaksiyonlarin törpülenmesi,meselelerin,diyalog gibi,haince kurulan tuzaklarin icinde vurulmasi seklinde gelistirilen hamleler mevcut.

Kilise Anadolu insaninin dini özelligini tasiyor. Ki bu, özellikle ve mesru halde yapiliyor?
Anadolu insaninin bu acilimlar icinde en tabiii hakki olan Ayasofyanin acilmasidir.Ayasofya müslüman anadolunun senboludur.Hainlik ve alcakliga zemin hazirlarcasina bu manayi dejenereye hazirlamanin anlamlarini bu kilise acilislarinda görmek mumkun.

Bu cercevelerde Kasimiye medresesinde,Ibne cemilin ciplak sovlarini da degerlendirmedEn uzak tutmadan ifadelendirmek gerekirse,Doguda AKP eliyle cami ve medreselerin IBNE SOW mekanlarina dönüstürme gayretlerini görüyoruz.
AKP nin siyasal zeminda Anadolu müslüman halkina sundugu bu zihniyetlerdir.Özünden ve dininden hosgörü cercevesinde vazgecmeleri.

RTE nin Emperyalist isbirligi icinde Anadolu icine uzandigi,dezenformasyonun,bu sembol hareketler icinde yapilmasini, Devlet eliyle yapildigini görmekteyiz.


AKP Ic siyasette sosyal dokulara dönük yikici etkisini iki kutuplu kamplasmaya cevirerek gerceklestirirken,Müslümanlarin magduriyetini daha da artirmaktadir.

AKP nin elinde Islam dünyasinda akan müslümanlarin kanini tasidigini ifade ederek,meselenin disardaki yönünü perdelemede bu tür davranislara girmesini,daha iyi anliyoruz.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
latif




Mesaj Sayısı : 20
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/09/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 12:10 pm

[size=18]Türklerin Anadolu'da İlk İnşa Ettiği Cami

GEZGİNİN NOTLARI
Çarşamba, 12 Ağustos
Haberiniz.com

Türklerin Anadolu’da inşa ettiği ilk camiinin hangi camii olduğu ve ne zaman inşa edildiği ve şimdi bu camiye ne olduğu ne yazık ki pek bilinmez. Yıkılmıuş mıdır, ayakta mıdır hangi şehirdedir? Sorun isterseniz kendinize bakalım. Anadolu’da Türklerin yaptığı ilk camii nerededir ve adı nedir? Gördünüz mü cevabı bilmiyorsunuz. Aslında kendinize kızmayın hiç. Çok insan ve bu haberi yapan haberiniz.com muhabiride bu konuda sizden çok farklı durumda değildi. Bir gün Kars’a gidip, Kars’ta tarihi kent Ani’yi ziyaret edene kadar. Ani tarihte Ermeniler dahil bir çok milletin gelip geçtiği muhteşem anıt eserleri ile bir insanlık mirası olarak ayakta zamana direnme mücadelesi veriyor. Ani’nin bittiği yerde uçurum başlıyor. Uçurumun altında Arpaçay Nehri çoşkulu bir şekilde alıyor. Arpaçay’ın karşısında ise Ermenistan toprakları uzanıyor. İşte bu şehirde kiliselerin arasında dolaşırken Arpaçay nehrinin tam kenarında, 200 metre yüksekliğinde uçurumun dibinde, yara başını eğmiş aşağıya bakar gibi duran Selçuklu Türklerinin 1072’de yaptığı Ebul Menucehr Camii’ni görüyorsunuz. Malazgirt savaşından bir sene sonra yapılmış. Camii, 1064 Yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Anı Kentini fethetmesinden sonra Anı Beyi olarak atadığı MENUCEHR tarafından 1072 yılında dikdörtgen planlı iki katlı olarak yapılan caminin tavanında Selçuklu dönemi yıldız motifleri mevcuttur. Sekizgen köşeli minareye 99 basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin üzerinde kufi yazı stili ile “Bismillah” yazısı bulunmaktadır. Sekizgen minare Orta Asya Türk Mimarisinin izlerini taşımaktadır.

Bugün ise camiinin yarısı yıkılmış ancak minaresi kısmende olsa ayakta. İçi pis, moloz dolu, hüzün verici bir şekilde zamana karşı direniyor. İnanılmaz sarsıcı ve hüzün verici bir manzara. Eğer Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı var ise Türkiye’de Kültür bakanlığı var ise bu Anadolu’daki ilk Türk eserinin bir an önce restore edilmesi gerekiyor. Kars Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nden aldığımız bilgilere göre ; Anı Ören Yeri'nde bulunan Ebul Menuçerh Camisi'nin onarım ve güçlendirme ihalesi geçtiğimiz yıl yapılmış olup, restorasyon çalışması için ödenek ayrılmış, bakanlığın talimatı beklenmektedir. Bakanlığın bir an önce talimat vermesi dileği ile.

Miras
Şebnem Özbek
Yozgat Haber



Kilise, insan hakları meselesi ve sözde herkese inanç özgürlüğünü öngören Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi’nin içeriğini, İslamî toplumlara sızmanın en önemli etkenlerinden biri olarak görmektedir.

Çünkü kilise, dünyanın Müslüman milletlerinin kendi inançlarına bağlılıkta çok mutaassıp olduğunu ve ancak denetimleri altındaki hükümetlerin aracılığı ile ve milli olmayan unsurların egemenliği sayesinde İslam ülkelerinde hâkimiyet kurabileceklerinin farkındadır.

Kilise aynı zamanda, Müslüman ülkelerde, bu hükümetler aracılığıyla insan hakları atmosferini oluşturarak, batının ürünü olan sözde dini, kültürel ve siyasi özgürlükler aracılığıyla misyonerlik faaliyetleri için icra güvencesi elde edebileceğini ve sadece bu yoldan uzun vadede Müslüman toplumları Hıristiyanlığa yönelmek için teşvik edebileceğini çok iyi bilmektedir.

Kiliseyi İslam konusunda kaygılandıran ve bu dine düşman eden esas konu, İslam dininin taşıdığı özelliklerdir. Bu özellikler arasında; Müslüman nüfusunun kalabalığı, İslam’ın evrensellik özelliği ve amacı, İslam dini etkisinde bulunan bölgelerin hassas olması, Müslümanların Hıristiyanlara karşı tarihi zaferleri, İslam’ın siyasî gücü, şehitlik mertebesi ve onlarca diğer özelliği saymak mümkündür.

Bugün “Dinlerarası Diyalog” safsatası altında yapılmaya çalışılan; Müslüman ülkeleri kendi dini ve milli kültürüne yabancılaştırmaktır. Buna karşılık hükümetler aracılığıyla Hıristiyan öğelerin yoğunlukta olduğu anti-milli ve anti-kültürel bileşenleri “Batıya hoş görünmek, evrensel mirasa sahip çıkmak” gibi başlıklar altında toplayabileceğimiz “Demokratikleşme” söylemiyle toplumu yozlaştırıp kendi dininden, kültüründen ve benliğinden uzaklaştırarak kolay yem olacağı bir hale sokmaktır.

(..)
İşte 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan’ın Kars’ı fethettikten sonra Ani Beyi olarak atadığı Ebul Menucehr’in, bundan 938 yıl önce yaptırdığı ve Anadolu’nun ilk camisini olarak bilinen dikdörtgen planlı iki katlı cami bu nedenle viran haldedir. Tavanı, Selçuklu dönemi yıldız motifleri ile süslenmiş, Orta Asya Türk mimarisinin izlerini taşıyan ve minaresinin üzerinde kufi yazı stili ile “Bismillah” yazan cami, hem dinî hem de millî bir kültürken, bugün AKP iktidarı tarafından kale alınmamaktadır.

Yarısı yıkılmış, minaresinin ancak bir kısmı ayakta olan kültür mirasımız Ebul Menuçerh Camisi’nin onarım ve güçlendirme ihalesi iki yıl önce yapıldığı halde, MHP lideri Bahçeli’nin Cuma namazı kılacağı ile ilgili açıklamasına tepki gösteren AKP’li Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, yenileme çalışması için hala onay vermemiştir.

Ebul Menuçerh Camisi’nin bulunduğu Ani; uçurum kenarına kurulmuş bir antik kent. Uçurumun hemen ardı Ermenistan. Ermeniler için Kars, önemli bir şehir. Malum; Doğu Anadolu Bölgemiz onlar için işgal altındaki Batı Ermenistan olarak isimlendiriliyor.

AKP; kültür miraslarına sahip çıkıldığı bahanesi ardına sığınarak Van’daki Akdamar Ermeni Kilisesi’nin restorasyonu için 3 milyar lira (eski parayla 3 trilyon) ayırmakta sakınca görmezken, ne yazık ki biz Türkler için tarihi öneme sahip cami için aynı hassasiyeti göstermemektedir.

Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasını teşvik eden, Türk kadınlarının, kızlarının Ermeniler tarafından tecavüze uğradığı Akdamar Adası’ndaki kiliseyi ibadete açan, “Heybeliada Ruhban Okulu faaliyete geçebilir” açıklamaları yapan Başbakan Erdoğan, söz konusu Türk camisi olunca harekete geçmeyi aklından geçirmemiştir.

Temennimiz; AKP iktidarının ve Başbakan Erdoğan’ın kiliselere ve manastırlara gösterdikleri ilgiyi, tarihi öneme sahip camilerimizden ve Türk mimarisinden esirgememesi yönündedir.

Yozgat Haber [/size]

MİLLİ BİRLİK RUHU'NDAN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 12:21 pm

[size=18]İşin inceliği burada, reaksiyonları törpülemede, AKP'nin ihaneti ve tehlike olarak eşsizliği de bu noktada, reaksiyonlar ancak AKP iktidarında böyle törpülenebilirdi.


Sanki emperyalizm için falanca ya da filancadan hesap sorulması çok önemli, onun için aslolan kendi menfaatlerini kökleştirmek ve korumak, hal böyle olunca da AKP daha elverişli olmakla, daha büyük tehlike, daha büyük mania.

AKP'nin belirttiği tehlikeyi anlamadan, esas hasım noktasında kararlı bir siyasetle, AKP'nin söylediklerine karşı kesin tavır alamdan, ihtilal yolu kapalı.

AKP'nin filana veya falana ne yaptığını bırak da sana ne yaptığına, sana ne yapmakta olduğuna, falana veya filana karşı bir şey yaparken, aslında bunları sana karşı, senin manana karşı, o mananın yolunu kesmek üzere yaptığını gözden kaçırma, ne yaparsa yapsın, yaptığı hile ve desise.

Bırak ona buna ne yaptığını, Kumandan'a yaptıklarına bak.


Yapmaya devam ettiklerine.

Unutma.

AKP'nin yaptıkları, O'na yapılanları devam ettirebilmek için. [/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 1:00 pm

[b]Sahabe kabrini Papazlar YOK ETTİ[/b]



[img]http://www.anadoluhaberim.com/img/icon/tarih.gif[/img] 02 Ekim 2010, 11:21 [img]http://www.anadoluhaberim.com/img/icon/kullanici.png[/img] [url=http://www.anadoluhaberim.com/editor/3-anadolu-haber.html]Anadolu Haber[/url]

Rum Papazlar sahabe kabrini yok ettiKıbrıs'ın Karpaz yarımadasındaki Apostolos Andreas manastırın avlusunda bulunan ve 1960 yılına kadar Türklerin ziyaretine açık olan sahabe kabrini Rum Papazların yok ettiği iddia ediliyor.

ABD Temsilciler Meclisi'nin dün aldığı "Kuzey Kıbrıs'ta din özgürlüğünün istismar edilip, dinî ve tarihî yapılara zarar verildiği" iddialarını içeren karara rağmen, Ada'nın kuzeyinde ve güneyinde yapılan çalışmalar göz önüne bulundurulduğunda tam tam tersi bir tablo ortaya çıkıyor.

Karpaz yarımadasındaki Apostolos Andreas manastırın avlusunda bulunan halk arasında 'Mührü Süleyman Efendi ya da Ahmet Bedevi Hazretleri' olarak bilinen sahabe Urve Bin Sabit'in kabrini Rum papazların yok ettiği iddia ediliyor. Rumlar ve Türkler tarafından kutsal kabul edilen manastırda bulunan Arap sahabenin türbesinin, Kıbrıs Türk Halkı tarafından 1960'lı yıllara kadar ziyaret edildiği biliniyor.

"AKADEMİSYENLER BİLİMSEL OLARAK ARAŞTIRIYOR"

Girne Amerikan Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğretim görevlisi olarak görev yapan Zeki Akçam ve Gökçe Yükselen Peler, Apostolos Andreas manastırında bulunan sahabe mezarı için yaptıkları çalışmada burada bir sahabe mezarının bulunduğunu üç farklı Arap kroniklerinde doğrulattıklarını belirtiyor. Konuyla ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Peler, rapor hazırladıklarını ve üst kurullara başvurduklarını fakat devlet büyüklerinin bu konuyu şimdi gündeme getirilmemesi konusunda kendilerinin uyarıldığını kaydediyor. On yıl önce Manastıra gittiğini belirten Peler burada görevli polise manastırda bulunan sahabe mezarının yerini sorduğunu polisinde yeri tarif ettiğini söylüyor. Mezar hakkında Papaz'dan da bilgi almak isteyen Peler, Papazın kendisiyle ilk olarak İngilizce konuştuğunu konunun Müslüman mezarına geldiği zaman, "Ben İngilizce bilmiyorum." diyerek yanından uzaklaştığını anlatıyor.



"İNGİLİZ VE ARAP TARİHÇİLER ESERLERİNDE BAHSEDİYOR"

Konuyla ilgili farklı çalışmalar yapan Kıbrıslı tarih yazarı Mehmet Bahadır ise konuya ilişkin araştırma yapılması için, Mısır El-Ezher Üniversitesi'ne, İngiltere'deki İslam Kaynakları Araştırma Ensititüsüne ve İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'na başvurduklarını ifade ediyor. Manastırda bulunan sahabenin Urve Bin Sabit olduğunu belirten Bahadır, Hz. Urve Bin Sabit'ten ilk olarak Arap Seyyah Hassan Ali el-Herevi'nin 1100'lü yıllarda bahsettiğini dile getiriyor.

Yapılan araştırmalar sonucunda Herevi'nin "Kitab uz-ziyarat" adlı eserinde, Karpaz'da bulunan Apostolos Andreas manastırının içinde yer alan Urve Bin Sabit isimli bir sahabenin yattığını ve türbenin duvarında Arapça olarak kime ait olduğu ve ihlas suresinin yazılmış olduğunu naklettiği aktarılıyor. Herevi'nin eserinde hicri 29 Ramazan ayında adaya geldiği nakledilen Urve Bin Sabit hazretlerini, İngiliz araştırmacı Hoyard'ın da kendi eserinde işlediği biliniyor.



"KUTSAL OLDUĞU İDDİA EDİLEN SU SAHEBE'NİN KERAMETİ"

Manastır'daki sahabenin Kıbrıslı Türkler tarafından uzun yıllar ziyaret edildiğini belirten Bahadır, manastırın alt tarafından çıkan kutsal olduğu iddia edilen ve aziz Apostolos Andreas'ın kerameti olduğu iddia edilen kutsal suyun da Urve Bin Sabit hazretlerinin bir kerameti olduğunu düşünüyor. Araştırmacı yazar Bahadır, Urve Bin Sabit'in savaşırken Müslüman askerlerin susamasından dolayı asasını yere vurduğunu ve buradan su çıkarak Müslüman askerlerin su ihtiyacının karşılandığı iddiasını da gündeme getiriyor.



"PAPAZ ODASINDA BULUNAN PENCERE KAPATILDI"

Manastır'da sahabe mezarının olduğunu bizzat gözleriyle gördüğünü iddia eden Zehra Billur isimli vatandaş ise 1950'li yıllarda bir okul gezisi için Karpaz'a gittiklerini burada da manastıra ziyarette bulunduklarını anlatıyor. Ziyaret esnasında 11-12 yaşlarında olduğunu belirten Billur, "Çocukluk icabı muziplik olsun diye papazın günah çıkardığı kapalı alana girmiştim. O bölüme girince bir mazgal gördüm, duvarda bir pencere vardı. Pencereden aşağıya baktığımda içeride bir türbe gördüm, Papaz beni orada görünce dışarı çıkardı." ifadelerini kullanıyor.

Olayın ardından yaklaşık olarak on yıl sonra tekrar manastıra gittiğini belirten Zehra Billur, "Eşimin adağı vardı adak için manastıra gelmiştik. Küçüklüğümde gördüğüm mazgaldan tekrar bakmak istedim. Papazın günah çıkardığı yere gittiğimde o pencereyi tamamen bir duvarla kapattıklarını gördüm, papaz odasına girdiğim için yine bana kızdı." diye kaydediyor.



"ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ GÜNEY'DEKİ TÜRK DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMALI"

ABD Temsilciler Meclisinin dün aldığı "Kuzey Kıbrıs'ta din özgürlüğünün istismar edilip, dinî ve tarihî yapılara zarar verildiği iddiası ve konunun araştırılarak Türkiye'nin bu konuda cezalandırılarak yaptırım uygulanması ve zarar gören dinî ve mimarî eserlerin restore edilmesi" kararı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kınandı.



"RUMLAR BİLİNÇLİ OLARAK TARİHİ DOKUYA ZARAR VERİYOR"

Türklerin Kuzey'deki dini yapılara en iyi şekilde sahip çıktığını belirten Vakıflar Genel Müdürü Mustafa Kemal Kaymakamzade, "Lefkoşa'da bulunan Ermeni manastırını, Çamlıbel'de bulunan Maronit manastırını ve birçok dini mekânı restore ettirdik ve ettirmeye devam ediyoruz." dedi.

Temsilciler Meclisi'nin kararını şiddetle eleştiren Kaymakamzade, Güney'de bulunan Osmanlı ve Müslüman kültürün bilinçli olarak yok edildiğini söyledi. Son yıllara bilinçli bir şekilde Güney'deki camilerin avlularında bulunan Osmanlıdan kalma türbelerin yok edildiğini ve bunların kanıtlarının olduğunu belirten Kaymakamzade, "Ömerge camiinin avlusunda bulunan ve Müslümanlar için önemli olan bir sahabenin türbesi yıkılarak, türbenin olduğu yere beton döküldü. Limasol'daki camii Kebir'in civarında bulunan Osmanlı türbeleri yok edildi şadırvanlar yıkıldı. Türbelerin yerine hem dini ritüellere hem de tamamen tarihi dokuyla zıt düşecek tuvalet inşa edildi. Restorasyon adı altında tarihi dokuya beton dökerek zarar verdiler." açıklamasında bulundu.

Kaymakamzade, Rumların bilinçli olarak Türk ve Müslüman izlerini sildiğini, aksine Türk tarafının AB ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Program (UNDP) ile bütün tarihi eserleri tarihi dokusuna uygun olarak restore edildiğini belirtti. Temsilciler Meclisin kararının tamamen taraflı olduğunu savunan Vakıflar Genel Müdürü, "Güney'de bulunan ve özellikle son üç yıl içinde zarar verilen, yakılıp yıkılan türbelerimizi, camilerimizi rapor hazırlayıp Amerikan elçisine hem yazılı hem de sözlü olarak ilettim fakat hiçbir işlem yapılmadı." dedi.

Temsilciler Meclisi'nin asıl Güney'deki eserlerin korunmasıyla alakalı açıklama yapması gerektiğini belirten Kaymakamzade, "Apostolos Andreas manastırın avlusunda bulunan sahabenin türbesini yok ettiler. Bununla ilgili araştırma komitesi kurduk." bilgisini verdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 1:07 pm

[color:0d63=yellow]Icten saldiran,hainlik yapan örnek AKP li tavri.Ayet ve Hadislerle yapilan siyaset.AB icin önemli bir durus sergiliyor.
Hainligin binbir cesidinden biri.
..........................
.......................
......................

[/color]


[img]http://www.timeturk.com/images/news/100720101156450949420_2.jpg[/img]
[size=24][color:0d63=orange]
Bağış'tan Bahçeli'ye 'Din Kültürü' dersi!
[/color]
[/size]
[size=18]

Bağış, MHP yönetiminin Ani Harabelerinde cuma namazı kılmasının olumlu bir başlangıç olduğunu, ancak onların bu namazın devamında Kur'an-ı Kerim'deki Maun suresini de okumaları gerektiğini söyledi.





Devlet Bakanı ve Basmüzakereci Egemen Bağış, MHP yönetiminin Ani Harabelerinde cuma namazı kılmasının olumlu bir başlangıç olduğunu, ancak onların bu namazın devamında Kur'an-ı Kerim'deki Maun suresini de okumaları gerektiğini söyledi.

Bakan Bağış, MHP lideri Devlet Bahçeli ve bir grup MHP'linin Kars'taki Ani Harabelerinde cuma namazı kılmasıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine AA'ya şunları söyledi:

"MHP yönetiminin namaz kılması, dua etmesi olumlu bir gelişme, iyi bir başlangıç. Hazır başlamışken kendilerine tavsiye ederim, Maun suresini de okusunlar. Orada dikkat etmeleri gereken bazı uyarılar var." [/size]

Kaynak: Anadolu Ajansı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 1:27 pm



[img]http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages/Foto%20Haber/367/Akdemir%20Kilisesinin%20haçı%20takıldı/A02143006.jpg[/img]



[img]http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages/Foto%20Haber/367/Akdemir%20Kilisesinin%20haçı%20takıldı/D02143403.jpg[/img]


[size=24][color:8138=red]
Akdamar Kilisesi’nin haçı takıldı


[/size][/color]




, (DHA)
[size=18]




VAN’ın Gevaş İlçesi’nde adayla aynı adı taşıyan Van Gölü’ndeki Akdamar Kilsesi’ne haç takıldı. Uzun tartışmalara neden olan 2 metre boyunda, 110 kilo ağırlağıdaki haçın yerine takılması için iskele kuruldu. Kubbeye takılan haç, akşam saatlerinde Van’a gelen Türkiye Ermeni Patrikhaneleri Ruhani Başkanı Başrahip Tatula Anuşyan tarafından kutsandı.


[color:8138=orange]
HAÇI BAŞRAHİP KUTSADI
[/color]
Akdamar Kilisesi’ndeki haç takma ve kutsaması, gece saat 23.00’de tamamlanabildi. Ankara aktarmalı uçakla İstanbul’dan gelen Türkiye Ermeni Patrikhaneleri Ruhani Başkanı Başrahip Tatula Anuşyan, kurulan iskele yardımıyla kubbeye çıkarak haçı kutsadı.

Akdamar Kilisesi’ni 2007 yılında çevre düzenlemesi ile birlikte restorasyonunu yapan Kartalkaya Firmasının sahibi Cahit Zeydanlı, haçın yerleştirilmesine yardımcı olmak için yapılan çalışmayı ücret almadan üstlendiklerini belirtti. Zeydanlı, restorasyonu büyük bir titizlikle yaptıklarını, iskele kurulması sırasında yaşanabilecek bir olumsuzlukların da böylelikle önüne geçtiklerini söyledi.

Ermenistan Kilisesi’nin haç takılmadığı gerekçesiyle ilk ayine katılmadığı Akdamar Kilisesi, 2005 yılında restorasyon başlamış 2007’de bitirilmiş ve [color:8138=red]anıt müze [/color]olarak açılmıştı. Kilise’de 19 Eylül 2010 günü ise 95 yıl aradan sonra ilk kez ayin yapılmıştı.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 1:47 pm

[quote:bf19="INSAN"][color:bf19=yellow]Icten saldiran,hainlik yapan örnek AKP li tavri.Ayet ve Hadislerle yapilan siyaset.AB icin önemli bir durus sergiliyor.
Hainligin binbir cesidinden biri.
..........................
.......................
......................

[/color]


[img]http://www.timeturk.com/images/news/100720101156450949420_2.jpg[/img]
[size=24][color:bf19=orange]
Bağış'tan Bahçeli'ye 'Din Kültürü' dersi!
[/color]
[/size]
[size=18]

Bağış, MHP yönetiminin Ani Harabelerinde cuma namazı kılmasının olumlu bir başlangıç olduğunu, ancak onların bu namazın devamında Kur'an-ı Kerim'deki Maun suresini de okumaları gerektiğini söyledi.





Devlet Bakanı ve Basmüzakereci Egemen Bağış, MHP yönetiminin Ani Harabelerinde cuma namazı kılmasının olumlu bir başlangıç olduğunu, ancak onların bu namazın devamında Kur'an-ı Kerim'deki Maun suresini de okumaları gerektiğini söyledi.

Bakan Bağış, MHP lideri Devlet Bahçeli ve bir grup MHP'linin Kars'taki Ani Harabelerinde cuma namazı kılmasıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine AA'ya şunları söyledi:

"MHP yönetiminin namaz kılması, dua etmesi olumlu bir gelişme, iyi bir başlangıç. Hazır başlamışken kendilerine tavsiye ederim, Maun suresini de okusunlar. Orada dikkat etmeleri gereken bazı uyarılar var." [/size]

Kaynak: Anadolu Ajansı[/quote]
[size=18][color:bf19=orange]
ABD nin Emperyalist Isbirlikcisi nasil kendini desifre ettiriyor?
ABD vatandasi BAKANIMIZ,....[/color][/size]

[size=18]
Kars'tan karayoluyla geldiği Iğdır Alican sınır kapısında basın mensuplarının konuyla ilgili sorularını cevaplandıran Bahçeli, Bağış'ın Amerikan vatandaşlığından çıkmasını istedi. Bahçeli, "Egemen Bağış ilk olarak Amerikan vatandaşlığından çıksın, Türk vatandaşı olsun. TBMM'de Amerikan vatandaşı bir Türk Bakan kimliğinde bulunmasın" dedi.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 1:55 pm

[size=18]AKP de picligin diger tarafi,Bu namaz vesilesiyle Ermenistan a alina Tavir .Gecmisteki Katliam ve zulumlerin hatirlanmasi.
Yapilani elstirmek icin cikis yolunu ABD vatandasi bir TC BAKANI yapiyor.

Devletin Kilise acma tavrina karsi yapilan harekete NAMAZ kilmaya bile bu PIC zihniyetin tahammülü yok.
AKP nin bu cikisi da olmasa Emperyalist ortaklari,stratejik müttefikleri bunlara inanmiyacak.

Yaranmak icin dinlerini bile satan YAVSAKLAR...

[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyC.tesi Ekim 02, 2010 4:55 pm

Kur'an'da daha nice ayet var, bakılması gereken hadis var, hüküm var, mukadder oluş halinde Büyük Doğu -İBDA var.

Mukadder oluş halinde hüküm sahibinin hükmü:

DİN PEZEVENGİ

MÜRTED

DİNİ İÇTEN YIKAN KAFİR

İHANETTE BİRİNCİ

MİLYOLARCA MÜSLÜMANIN KATİLİ, TECAVÜZCÜ SAPIKLARIN İŞBİRLİKÇİSİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
latif




Mesaj Sayısı : 20
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/09/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPaz Ekim 03, 2010 8:04 am

[size=18]Muhafazakar Demokratlığın Geldiği Nokta : Yandaş Medyada Eşcinsel İlişki

Mustafa Yiğit - Millet Haber




www.acikistihbarat.com 01.10.2010



Aslında şu sıralar gezi yazıları üzerine yoğunlaşmıştım.

Öyle siyasete, milletin perişan haline, aldatılmışlığına, kandırılmışlığına falan değinmeyecektim.

Ama dün gözüme çarpan bir haber bu yazıyı yazmaya mecbur etti…

Evet dostlar, şu yaşadıklarımıza, şu gördüklerimize bir bakar mısınız?

Daha ne günler göreceğiz, daha neler yaşayacağız bilemiyoruz….

Ama bildiğimiz ve gördüğümüz bir şey var ki, bugün bu ülkede adı “yandaş medya” olarak hafızalara kazınan, iktidara çok yakın bir televizyonda hayasızca “eşcinsel ilişki” sahneleri gösteriliyor.

Hem de prime time da.

Yani televizyonların en çok izlendiği bir dönemde.

Ailelerin televizyonu en çok izlediği bir saat diliminde.

Muhafazakâr demokrat kimliği öne çıkaranlar, bu kimlikle seçimleri kazanırız diyenler, gazetelerinde televizyonlarında eski Marksist yeni liberalleri ağzını geve geve konuşturanlar, anlaşılan o ki, işi biraz abartmışlar demokratlığı eşcinselliğe kadar götürmüşler.

Bu dünyanın seçimini bu yöntemlerle kazanırsın da, öbür alemin seçimi ne olur bilmem!

Ama bildiğim bir şey var ki, bu medyayla, bu yazar çizer takımıyla kendini İslamcı, muhafazakar demokrat diye niteleyenler iyi bir yerlere gitmiyorlar….

Milleti de iyi bir yerlere götürmediği kesin.

Gelelim bu kepazeliğe!

Dizinin adını vermeyeceğim, ama yayınlandığı televizyondan tutunda senaristine, yapımcısına kadar hepten muhafazakar olan kişiler ve hepten yandaş olan bir ilişkiler ağı söz konusu.

Bu dizide emeği (!) olanların neredeyse tamamı yandaş!

Ve bu kişilerin yaptığı dizi Türk televizyonlarına “eşcinsel ilişki”yi de taşımak gibi bir unvana sahip artık.

Düşünebiliyor musunuz bunu “bir kısım medya” yapsaydı yıllar önce bizler neler demezdik neler?

“Bunlar dinsiz, bunlar imansız, bunlar kafir, bunlar İslam düşmanı, bunlar ahlaksız”

diye başlar, köşelerimizden zehir zemberek cümleler sarf ederdik.

Bakıyorum hiçbir İslamcı yazar, hiçbir İslamcı medya bu konuya değinmiyor.

Sizin İslamcılığınız, Müslümanlığınız nerede?

Michel “iktidar bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar” diyordu.

Ne kadar haklıymış!

Bu kadar mı bozuldunuz, bu kadar mı iktidar denen gücün kölesi oldunuz Allah aşkına.

İçinizde hiç mi cesur adam kalmadı, hiç mi iktidardan nemalanmayan adam kalmadı?

Bu kadar mı iktidar nimetleriyle yanıp tutuşuyorsunuz?

Bu kadar mı dilsiz şeytan haline getirildiniz?

İsterseniz tekrar anlatayım bu dizi iktidara yakın bir grubun televizyonunda oynandı!

Yani her fırsatta bu ülkenin dini değerlerini, manevi değerlerini siyaset pazarına oy kaygısıyla süren bir siyasi harekete çok mu çok yakın televizyonunda oynandı…

Ve bu dizi “prime time” da oynadı!

Bu sahneler televizyonların en çok seyredildiği bir saatte gösterildi!

Ve bu dizi yeniden söylüyorum, “Muhafazakâr demokrat “ bir televizyonda oynadı!

Yani bizim öve öve bitiremediğimiz, doldurup doldurup sattığımız, halka böbürlene böbürlene anlattığımız “Müslüman demokrat” kimliğin kalelerinden birinde oynandı.

Anlaşılan o ki, Müslümanlık hak getire.

Sadece demokratlıkmış aslolan…

Hem de nasıl bir demokratlık, bırakın öpüşme sahnesini, “eşcinselliği” ekrana taşıyan, hatta gözümüzün içine sokan bir demokratlık.

Öyle sosyal demokratların falan yapamayacağı, beceremeyeceği bir demokratlık!

Yaptığında da yandaş medya tarafından anında infaz edileceği bir demokratlık!

Bravo “Müslüman demokratlara”!

Bundan sonra sizden çok daha iyi eserler bekliyoruz, öyle “cinsel ilişki” gösterimi falan bu ülke halkın kesmez.

Daha etkili demokratlık gösterileri bekliyoruz….

(Açık İstihbarat : Yazarın beklediği açılımın son hamlesi, Tayyip Erdoğan'ın Cemil İpekçi'nin erkek sevgilisi ile nikahını kıydığı gün tamamlanacaktır. Olmaz demeyin. Türklere kan davası güden bir papanın önünde AB anlaşması imzalamak ile başlayan çizgi , Müslüman kadınlara tecavüz edilen kilisede ayine izin vermeye kadar evrilmiştir. Bu çizginin gösterdiği yönün son noktası Cemil İpekçi'nin nikah masasıdır.)

Sahi referandum sonrası Türkiye daha çok demokrat olacak diyorlardı, buymuş demek ki, muhafazakar demokratların ilk gösterimi!

Biz diğer yandaş medya kanallarından daha demokrat (!) şeyler bekliyoruz peşinen söyleyeyim.

Öyle tek kanalla yetinmeyiz, bütün yandaş ve candaş medyanın demokratlığını görmek istiyoruz!

Haydi, aç, aç aç!

Açılım!

Türkiye açılsın, saçılsın!


[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
latif




Mesaj Sayısı : 20
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/09/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPaz Ekim 03, 2010 8:39 am

[size=18]AKP'ye ne kadar buğzedilse az.

Ahbeslerin en ahbesi AKP'ye buğz...

Şuurlaşması gereken, ahbeslere, zamanının ahbesine buğz.

Yoksa tarihin Ebu Leheb'de donması gerekirdi.

Misal, Başyücelik kuruldu diyelim, hâlâ "küfür ocağı CHP" diye tekerlemeye devam edecekler çıkar bu zihniyetle.

Efendi Hazretleri'nin düşmanı belliydi, kanlı-canlı mücadele edeceği, karşısında risk alacağı. Bu gün o yoldan giiderken, bizim düşmanımız, karşısında risk alacağımız, karşısında durmakla tehlike, risk altına gireceğimiz, bize "korkulu rüya" gösterecek?

"Küfür Ocağı CHP" (!) mi, AKP mi?

Hâlâ CHP değil mi! Öyle ya, polis baskın yapıp çıkmışken, biz de ardları sıra ADD'leri basarız artık.

Düşmanı tanımak gerek, düşmanını tanımazsan, yel değirmenleriyle savaştrırlar adamı.

AKP gücüne güç katsın, sen de AKP'ye süngü ucu vazifesi gör. Bütün hasılat da AKP'nin kasasına.

AKP'nin eliyle sürdürülen Açık Toplum ne demektir?

Millî ve dini hiçbir bağ kalmayacak.

Emperyalizmin sömürüs önünde hiçbir mukavemet olmayacak, zira mukavemeti sağlayan milli-ruhî unsur paramparça edilmiş olacak.

Mukavemeti düşünen her kim olursa, bir şekilde bertaraf edilecek.

Nihayetinde Haiti gib olacağız.

Artık millet yok olmuş, Açık Toplum gerçekleşmiştir.

Hiçbir ahlaki değer bırakılmamış.

Toplum, en küçük yapı taşı aileye varıncaya kadar berhava edimiş.

Her bir kadının bir çok çocuğu var ama hangisinin baabası kim belli değil.

Genelevler olduğu gibi, bu tenekeden genelevlere açılmış deliklerle, bir de ayrıca seyretmek isteyenlere hizmet veriliyor.

Ülkeye BM vs adları ile gönderilen uzmanlar, görevliler vs. aldıkları maaaşlarlaa lüs evleri kiraladıkları gibi, ayda 100 dolara gencecik kızları da her türlü ihtiyaçlarını karşılamak üzere kiralayabilirler.

Hatta kimi Afrika ülkelerinde, kadınlar, kimden peydahladıklarını bilmedikleeri çocukları ormaana bırakır, bunları şempanzeler büyütür. Erkek şempanzeler bu çocukların gözlerini çıkarır, dilerini koparır ve yer. BU dilsiz ve kör çocuklar artık ne kadar yaşayabilirse.

İşte, AKP ile yerimizi alacağımız dünya. Masasına oturucağımız düzen.

Evet, hayırlı uğurlu olsun...

[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
latif




Mesaj Sayısı : 20
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 29/09/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPaz Ekim 03, 2010 8:43 am

Aile yapımız çöküyor

03 Ekim 2010, 00:03 Anadolu Haber

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2010 yılı 2. dönem evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, 2009 yılı ilk çeyreğine kıyasla evlenme sayısında yüzde 0,5 artış meydana geldi. Geçen yıl söz konusu dönemde 161 bin 631 çift evlenmişti.

Evlenme sayısındaki en fazla artış yaklaşık 3,8 ile İstanbul ve Batı Marmara Bölgelerinde gözlenirken, en büyük düşüş yüzde 5,1 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görüldü.

2010'nun Nisan-Mayıs-Haziran döneminde ilk kez evlenen çiftler arasındaki ortalama yaş farkı 3,3 olarak hesaplandı. Ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,6, kadınlar için 23,3 oldu.

En yüksek ortalama ilk evlenme yaşı, erkeklerde 27,5, kadınlarda 24,5 ile İstanbul Bölgesinde görüldü. En düşük ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 25,4, kadınlarda ise 21,8 ile Orta Anadolu Bölgesinde gözlendi.

DOĞU MARMARA BOŞANMADA LİDER

2010'nun 2. Döneminde 32 bin 743 çift boşandı. Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,7'lik artış görüldü. 2009'un aynı döneminde 30 bin 982 çift boşanmıştı. Boşanma sayısında en fazla artış, yüzde 10,6 ile Doğu Marmara Bölgesinde gözlendi.

Aynı dönemde boşanma sayısında en büyük düşüş yüzde 9,8 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşti.

Yılın ikinci çeyreğinde meydana gelen boşanmaların yüzde 39,7'si evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 24,3'ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde görüldü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 2 EmptyPaz Ekim 03, 2010 10:25 am

[b]Aile boyu kadrolaşma[/b]



03 Ekim 2010, 09:55

AKP iktidarında milletvekili akrabalarına yönelik kıyak atamalarda en uç noktalardan biri Amasya'da yaşandı. AKP Amasya Milletvekili Avni Erdemir'in bacanakları, yeğenleri, enişteleri kentte çeşitli kurumlarda yöneticilik görevine getirildi.Daha önce bir köy okulunda öğretmenlik yapan Avni Erdemir’in bacanağı [b]Ahmet Kaya[/b], bir süre AKP’li Merzifon Belediyesi’nde başkan yardımcısı olarak çalıştı. Kaya, son olarak Amasya Kültür ve Turizm İl Müdürü olarak atandı. Ayrıca Erdemir’in diğer iki bacanağının da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda idareci olduğu öğrenildi. Erdemir’in yeğeni [b]Mehmet Erdemir [/b]de geçen hafta Merzifon İlçe Tarım Müdürlüğü’nden Amasya Tarım İl Müdürlüğü’nde müdür yardımcılığı görevine terfi etti.
Diğer yeğen [b]Sıddık Erdemir [/b]de Gümüşhacıköy Işık İlköğretim Okulu’nda müdür yardımcısı oldu. Akraba atama süreci, 5 yıldır Gümüşhacıköy ve Hamamözü ilçeleri hem özel idaresi müdürlüğüne ve hem de özel kalem müdürlüğüne vekâleten bakan Erdemir’in eniştesi [b]İbrahim Yıldırım[/b]’ın Amasya Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne muhasebe müdürü olmasıyla devam etti. Erdemir’in bir diğer eniştesi [b]Recep Şaban Yavuz[/b], Gümüşhacıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, bir başka eniştesi [b]Süleyman Tonguş[/b] Gümüşhacıköy’de anaokulu müdürlüğüne, eniştesinin kardeşi ise Gümüşhacıköy Öğretmen Evi müdürlüğüne getirildi.
CHP İl Başkanı [b]Melik Derindere[/b], atamalara tepki göstererek [b]“[/b][b]Zaten bu iktidar döneminde liyakata bakılmıyor, başka kıstaslara bakılıyor. Bunlardan bir tanesi de partiye ve milletvekiline yakın kişiler olması. Bu atamaları artık çok şaşırtıcı buluyoruz. Ama kamuoyunun mutlaka bunları bilmesi gerektiğini düşünüyorum[/b][b]” [/b]diye konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 9 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Siyaset :: AKP-
Buraya geçin: