AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP

Aşağa gitmek 
+5
INSAN
keyfiyet
turbix
GÖLGE
AZYA
9 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki
YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: AKP’ye CIA'sal balans   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPtsi Nis. 05, 2010 8:26 pm

Konunun ilk mesajı :

AKP’ye CIA'sal balans
03 Nisan 2010 Cumartesi

Necdet PEKMEZCİ’nin Haberi avaztürk

AKP’ye hiç ummadığı yerden ciddi bir uyarı geldi.



ABD, AKP’yi demokrasiyi tehlikeye atmakla itham ederek, uyardı.


Edinilen bilgilere göre Washington, uyarıyı ABD’nin Ankara eski Büyükelçisi Morton Abramowitz aracılığıyla gönderdi.


Abramowitz, 17-22 Mart tarihleri arasında Ankara ve İstanbul’da çeşitli görüşmeler yaptı. Abramowitz , başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere çok sayıda AKP’li milletvekili ile birebir ve guruplar halinde bir araya geldi.


Morton Abramowitz’in yaptığı görüşmelerde hem Cumhurbaşkanı Gül’ü hem de AKP’li vekilleri uyardığı ortaya çıktı.


İddialara göre, Morton Abramowitz en ciddi çıkışını milletvekilleri ile yaptığı baş başa görüşmelerde yaptı.


Türkiye’de demokrasinin kırılma sınırında dolaştığı uyarısını yapan Abramowitz’in, yaşanan sıkıntıdan AKP’yi sorumlu tuttuğu kaydedildi.


Hükümetin demokrasi ve özgürlükler adına hareket ettiği iddialarının inandırıcı olmadığını ifade eden Abramowitz, başta anayasa değişikliği çalışmaları konusu olmak üzere AKP’ye ciddi uyarılar yönelttiği bildirildi.


Abramowitz, en ciddi uyarıyı ise “demokrasi” konusunda yaptı:


“Demokrasi aslında elitler rejimidir. Siz zannediyorsunuz ki eliti zayıflatırsanız demokrasi güçlenecek. Sadece ayak takımı güçlenir.


Özgürlükler adına ayak takımını güçlendirirseniz orta vadede özgürlüklere en büyük zararı verirsiniz…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 7:19 pm

'Bize Operasyonun 1-2 Günde Biteceği Söyleniyor'
24.03.2011 Perşembe 20:01Gündem Bu Habere 1 Yorum YapıldıBu Haber 273 Defa Okunmuştur 12P 14P 16P 18P

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Çekincelerimiz giderildi. Komuta NATO'ya devredilecek.' açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Libya'ya konusunda yaşanan NATO krizinin aşıldığını açıkladı.

Davutoğlu yaptığı açıklamada, "Bize operasyonun 1- 2 gün içinde sonlandırılacağı ve komutanın NATO'ya devredileceği söylendi, çekincelerimiz giderildi" dedi.

Akşam saatlerinde ABD Başkanı Barack Obama'nın sözcüsü "ABD, İngiltere ve Fransa'nın başı çektiği koalisyon güçleri, Libya'ya yönelik operasyonu en kısa sürede NATO'ya devredecek"açıklamasında bulundu.

Dakikalar sonra da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'dan teyit geldi.

Böylelikle, başta Türkiye'nin kaygıları nedeniyle NATO'da yaşanan Libya operasyonuyla ilgili kriz aşılmış oldu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 7:22 pm

Onlara 1-2 güne biteceğini söylemişler...

Gel sana şeker vereceyim evladım, sen ne güzel çocuksun öyle...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 9:00 pm

DEDİ Kİ:

MÜRTEDDİR, MÜRTEDLİĞİNDEN ŞÜPHE EDEN DE MEL'UNDUR!

AKP'lileri ve işbirlikçilerini her gördüğümüz yerde aşağılayalım. Müslümanlara savaş açan kâfir. Haçlılarla bir olan kâfir. Maalesef, bir akıl tutulması vardı, bunca yaptığına rağmen bir akıl tutulması. Ama işte, konjonktürel zaman, hadiseler, hükümleri doğruluyor ki, daha nelere şahid olacağız neler.

Akif'in dediği gibi: "Tükürün o hayasızların yüzüne!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 9:17 pm

MİLLİ DEVLETİ TASFİYE UZLAŞMASI




İngilizce konuşmak için kursa gitmek şart değil? Tıklayın!


24.03.2011 14:48
Karakter boyutu :
BDP’nin “sivil itaatsizlik” eylemleri kararı, TÜSİAD’ın “Yeni Anayasa” Raporu ve Cem Boyner’in “toprak bütünlüğünü” tartışmaya açması ile AKP’nin “Libya’ya NATO onayı”, aynı paketin unsurlarıdır.

Açacağız ama önce üç maddelik bir anımsatma yapalım:

1.. Başbakan Erdoğan, Haziran 2010’da, Toronto’da katıldığı G-20 zirvesi sırasında ABD Başkanı Obama ile iki kez baş başa görüşmüş ve ardından düzenlediği basın toplantısında, NATO’yu Kuzey Irak’a davet etmişti!

2.. Başbakan Erdoğan’ın bu çağrısı, PKK’nın 1 Haziran 2010’dan sonra eylemsizlik kararını bitirmesinin hemen ardından gelmişti. PKK, 1 Haziran 2010 sonrasını -kuruluşundan bu yana- “4. Dönem: Demokratik Özerkliği koruma, geliştirme ve yaşatma dönemi” olarak nitelendirmişti.

3.. TÜSİAD, “bölgesel özerklik” konusunu gündemine almıştı. Açılımın tartışıldığı TÜSİAD toplantısında Sedat Aloğlu şu üç öneriyi Türkiye’nin konuşması gerektiğini savunmuştu: “1. Çözüm aşamasında İmralı’nın görüşmelere katılması. 2. Anayasa’ya ‘bu ülkeyi Türkler ve Kürtler kurdu’ maddesinin eklenmesi. 3. Bölgesel özerklik”.

MİLLİ DEVLET KARŞITI İTTİFAK

Bu gelişmelerden dokuz ay sonraya, yani günümüze bakalım şimdi de:

1.. Başbakan Erdoğan, “NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya girmelidir” dedi ve NATO deniz gücünün emrine 4 firkateyn, 1 yardımcı gemi ve 1 denizaltı sundu.

2.. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi DTK ile birlikte “sivil itaatsizlik” eylemleri başlatma kararı aldıklarını ilan etti. DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Demirtaş, “doğrudan çözüm” dönemine girildiğini savundu. Demirtaş bir gün önce de “2012’ye kadar bu ülkede Kürt sorunu kalmayacak” demişti. Keza Öcalan da akıllara “iktidarla seçim anlaşması mı var” sorusunu getiren şu açıklamayı yapmıştı: “Diyalog ve müzakere yöntemine şans veriyoruz. Bu yöntem pratikleşirse 2011 yılı çözümün geliştiği yıl olacaktır. Sonuç alamazsak, 2011 yılının ikinci yarısından itibaren topyekûn direniş ve özgürlüğü sağlama süreci gelişecektir”.

3.. TÜSİAD 40. kuruluş yıldönümünde “Yeni Anayasa” raporunu açıkladı. Toplantının açılışını yapan TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, konuşmasında Ortadoğu’daki halk hareketlerinden korkularını dile getirdi: “40 yıl sonra bugün dünya ekonomisinin ilk küresel krizini yaşıyoruz. Ortadoğu’da hak ve özgürlük isyanları, bu krizleri tetikleyecek nitelikte”. TÜSİAD’ın “yeni anayasa” raporu ise özetle “değiştirilemez maddelerin değiştirilmesini” esas alıyordu! Daha da vahim olanı ise Cem Boyner’in “Türkiye’nin insanlarının, bir kısmının değil, birer birer tümünün mutluluğu, onuru, haysiyeti, bu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir” diyerek “vatanın bütünlüğünü” tartışmaya açması oldu.

“TÜRK-KÜRT FEDERE DEVLETİ”

Şimdi dokuz ay arayla yapılan bu açıklamaları birleştirelim. Ortaya çıkan sonuçlar şunlardır:

1.. Türkiye’nin komprador burjuvazisi de “milli devlet”in tasfiye edilmesine onay vermiştir.

2.. ABD, milli devletin tasfiyesi konusunda AKP-BDP-TÜSİAD üçgeninde uzlaşma sağlamıştır. Bu uzlaşma, İstanbul başkentli Türkiye ile Diyarbakır başkentli Kürdistan’ın oluşturacağı Türk-Kürt Federe Devleti’dir. Yeni anayasa ve başkanlık sitemi tartışması, bu federe devletin hukukuna ve idari yapılanmasına yönelik çalışmalar ve hazırlıklardır.

3.. Milli devleti koruma refleksine sahip unsurların tasfiyesini hedefleyen Ergenekon sürecinde yeni bir aşama geçilmiştir: Milli ordunun “profesyonel ordu” yapılması. Ki bu hedef, salt bir yapısal değişikliği değil, daha önemlisi, “milli askeri stratejik konsept” değişikliğini hedef alan bir yaklaşımdır.

4.. ABD-AKP ittifakı, “Milli Ordu”yu Irak’ın kuzeyinden gelen tehditleri bertaraf etmek yerine, sırasıyla Afganistan’a, Lübnan’a, Somali’ye sürmüş, şimdi de Libya’ya karşı kullanmaya hazırlamaktadır. AKP’ye “en iyi ihraç malınız, TSK’dır” diyen ABD, daha önce “hizadan çıktığını” tespit ettiği “Milli Ordu”yu, NATO üzerinden, yeniden denetim altına almaya çalışmaktadır.

5.. NATO, Başbakan Erdoğan’ın dediği şekilde, “Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil edecekse”, aynı NATO, “Kürdistan’ın da Kürtlere ait olduğunu tespit ve tescil edecektir”. Erdoğan’ın NATO’yu kuzey Irak’a çağırması, 2004 yılında söylediği şu sözlerle uyumludur: “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içerisinde, Diyarbakır bir merkez olabilir”. Kaldı ki, ABD 2003 yılında beri “Irak’ın kuzeyi ile Türkiye’nin güneydoğusu tek bir ekonomik bölge olmalıdır” diyerek aslında “siyasal bölge” hedefine de işaret etmektedir.

6.. NATO’nun “tespit ve tescili” için sadece davet değil, “sivil itaatsizlik” de gerekmektedir.

SONUÇ

Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal bakımdan tarihlendirirsek:

1914 – 1923: Kurulma Dönemi.

1923 – 1945: Yükselme Dönemi.

1945 – 1980: Duraklama Dönemi.

1980 – 2007: Gerileme Dönemi.

2007 - ? : Parçalanma Dönemi.

İşte Türkiye, “parçalanma döneminin” en kritik aşamasına yaklaşmaktadır. 12 Haziran 2011 seçimleri çok kritik bir dönemeçtir.

Türkiye’nin bu kritik dönemece en az kayıpla girmesinin en olanaklı yolu da, TBMM’ye 4. bir kuvvet sokmasıdır. Çünkü CHP çatısı altında bir güç birliği maalesef oluşturulamamıştır. Yolu ve yöntemi için zamanın daraldığı bu “4. Kuvvet” çözümü, her ne kadar köklü bir çözüm olmasa da, milli kuvvetlere mevzi kazandıracaktır. Tüm matematiksel analizler göstermektedir ki, TBMM’ye 4. bir kuvvet girerse, AKP oyunu artırsa bile -ki bu durumda asla olası değil- sandalye sayısı çok düşecek ve tek başına iktidar olamayacaktır.

Hatta CHP, yanına MHP ve 4. Kuvvet’i alarak iktidar bile olabilecektir.

Mehmet Ali Güller

Odatv.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 10:00 pm

İbrahim Karagül - Yeni Şafak
ibrahimkaragul@gmail.com
2011-03-24
Yüz yıllık hesap bu, farkında mısınız?

On yıldır, bu köşede yazdığım her yazı yüzyıllık bir hesap gözetilerek yazıldı. Atılan her adım, uygulanan her proje, pazarlanan her siyasi söylem, sunulan her ekonomik paket bu ön kabulle tartışıldı.

İşgaller, ayrıştırma senaryoları, etnik çatışmalar, rejim değişiklikleri, terörle mücadele, enerji stratejileri, sosyal paketler, sivil girişimler, bölgesel ittifaklar ya da eksenler bu açıdan tartışıldı.

Özellikle son yirmi yıldır her gelişmeyi 1. Dünya Savaşı, Osmanlı siyasal otoritesinin dağıtılması ve ardından oluşturulan bölgesel haritayı merkeze alarak sorguladık. Bu yüzden 20. Yüzyıl'ın bizim için, bu bölgenin insanları/ülkeleri için dondurulmuş bir tarih olduğuna inandık. Bu tarih bitmeliydi, bitecekti ve yeni bir tarih başlayacaktı ama yüzyıldır biriken enerjinin kontrol altına alınması için insafsız uygulamalara maruz bırakılıyorduk.

Atlantik'ten Pasifik kıyılarına kadar uzanan kuşakta yaşayan Müslüman toplumlar, merhametsiz projelere kurban ediliyordu. Bu kuşaktan Batı'yı rahatsız edecek hiçbir güç çıkmamalıydı, hiçbir siyasal söylem gelişmemeliydi. Bu yüzden tehdit kategorisine alınan her grup, siyasal çevre acımasızca ezildi.

Olayları hep bu açıdan sorguladığım için günübirlik doğru/yanlışlara pek aldırış etmedim. Geçmişimizi ve geleceğimizi kendi bakışımızla sorgulamamız gerektiğine, bizler için geliştirilen stratejik değer tanımlamalarının aslında bizimle hiçbir ilgisi bulunmadığına, ülkelerimizin başkalarının tehdit ve çıkarlarına göre konumlandırılmasına asla izin vermememiz gerektiğine inandım. Bu dönemde buradaki yazılardan oluşan kitaplara bu yüzden "Yüzyıllık Kuşatma" ya da "Hesaplaşma Yüzyılı" isimlerini uygun gördüm.

2003 yılında Irak işgal edilirken, bölgeye gelen İngiliz ordusunun öncelikle Kut savaşında ölen İngiliz askerlerinin mezarlarına gittiğine, İsrail Gazze'yi bombalarken duyduğumuz yer isimlerinin aynılarının 1917 Gazze savaşları hatıralarında da geçtiğine, Basra'dan Yemen'e kadar, Süveyş'e kadar adım adım kan dökülen bu topraklarda eski hesapların yenilendiğine tanık olduk, oluyoruz.

Biz istemesek de onlar bize bu tarihi hatırlattılar çünkü bu tarih üzerinden yeniden hesap sormaya başladılar. Bu tarih üzerinden bitmemiş hesaplarını tamamlamak için, 20. Yüzyıl'da kurdukları düzeni değiştirerek 21. Yüzyıl'da da devam ettirmek için bu topraklara döndüler. Olay rejim meselesi, petrol meselesi, askeri strateji meselesi değildi. 21. Yüzyıl'da bu uşağı kaos kuşağı olarak dizayn etme kararı aldılar ve uygulamaya giriştiler. Ne kadar gizlemeye çalışsalar da, Dünya Savaşı'nın ağır faturasını ödeyen bizler, onların ruhlarını, gizlediklerini biliyoruz.

Şimdi haritaya bakalım: Irak'ı ABD-İngiliz koalisyonu işgal etti. İngiliz emperyal geleneği Mezopotamya'ya yeniden yerleşti. Osmanlı İngiliz savaşlarında Basra için, Yemen için, Kanal için neden bu kadar şiddetli mücadele verildiğini anlayamayanların bugünü anlaması mümkün değil. O mücadelelerin mahiyetini kavrayamayanların Çanakkale'yi anlaması da mümkün değil. Emperyal dosyaların tozlu raflardan indirildiği, arşivlerden çıkarıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu yüzden Irak işgalinin Saddam Hüseyin'le hiçbir alakası yoktu.

Afganistan yine bu koalisyon tarafından işgal edildi. Rusya ile İngiltere arasındaki büyük mücadeleyi, "Büyük Oyun"u anlayamayanlar, bu işgalin de Taliban yüzünden, 11 Eylül yüzünden ya da El Kaide yüzünden gerçekleştiğini sandı. Böyle inanmamız istendi ve inandık.

Libya; Fransa-İtalya koalisyonu tarafından saldırılara maruz bırakılıyor. İkilinin Kuzey Afrika'ya yönelik geçmişini hatırlamadan bugünkü Birleşmiş Milletler kararının, NATO operasyon hazırlığının, Türkiye'nin ikileminin bilinmesi mümkün değil. 1911 yılında, yani yüz yıl önce, Osmanlı'nın bu coğrafyadan çekilmesine yol açan şartları anlamayanların bugünkü Libya'ya saldırıyı anlamaları mümkün olmayacak. Üstelik hava saldırılarının, ambargonun yetmeyeceğini, kara operasyonları gerekeceğini göreceğiz. Muhtemelen şu an bir çok bölgede örtülü kara operasyonları yapılıyor. Fransa Başbakanı, "Bingazi'de Fransız bayrakları dalgalanıyor" açıklaması yaptı. İşte bu noktaya durup düşünmemiz lazım.

Göreceksiniz; çok yakın bir gelecekte Yemen'e de müdahale, saldırı olacak. Ama Fransa değil, Yemen'e ABD-İngiliz koalisyonu saldıracak. Neden? Irak ve Basra'da olduğu gibi Yemen de yüz yıl önce İngiltere tarafına düşüyordu ve yine öyle görülüyor. Fransa'nın Suriye ile ilgili son açıklamasına baktınız mı? Bir an önce reform istiyor ve örtülü tehdit ediyor. Bir süre sonra Suriye karıştırıldığında oraya ABD-İngiliz koalisyonunun değil Fransa öncülüğünde bir gücün müdahalesini göreceğiz.

Hesap aynı... Yüz yıl önceki sınırlara, topraklara dönüyorlar. Her sömürgeci güç eski sömürgesini yeniden dizayn etmeye girişiyor. Bizler, hafızalarımızı yenileyip bunu anlayabilecek miyiz? Yoksa bu sefer de Kaddafi için saldırdılar, Ali Abdullah Salih için saldırdılar, Esad için saldırdılar mı diyeceğiz?

Eğer böyle algılarsak yazıklar olsun bize. Bir yüz yıl daha uyutulacağız demektir... Ama biz, bütün bunlara rağmen, bu yüzyılın tam anlamıyla bir "hesaplaşma yüzyılı" olacağına inanıyoruz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 10:09 pm

Ne güzel ifade etmiş Karagül değil mi?

Ama eksik bırakmış yap bozun bazı parçalarını.

Hakikati eksik ifade etmiş.

Şuurlu mu yapmış, bilmeden mi, bilemiyoruz.

Ama, hakikati eksik ifade etmek büyük suç, taksirle mi olur, kasıtla mı olur, orası ayrı. Ama büyük suç.

Hakikati kötürüm bırakmak, hakikati kör bırakmak, hakikati topal bırakmak, hakikati komaya sokmak, hakikatin ırzına geçmek, büyük suç.

Söz meydanını er meydanı bileceksin ve hakikati kör ve topaal bırakmayacak cesaretine güveniyorsan, anlayışına, ilmine, fikrine, sanatkarlığına güveniyorsan, sözünün arkasında durabileceksen çıkacaksın.

"Söz"ünden dolayı hesap sorulma vakti geldiği vakit, "şeriatın kestiği acımaz" diyerek, kelleyi uzatabileceksen çıkacaksın...

Şimdi Karagül'ün suçu, yüz yıllık tabloda eksik bıraktığı parça, AKP'nin yeri ve rolü...

AKP ihanetiinin, işbirlikçiğinin, müslümanlara karşı Haçlılarla iş tutmanın, AKP'nin bu günler için iktidsar yapılmasının; rolü ve manası...

AKP şahsında tecelli eden bu [color:615b=red]süfyani[/color] rol ve mana teşhis ve tescil edilmeden, müslümanlara istikamet mümkün değil.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 10:16 pm

İbrahim Karagül - Yeni Şafak
ibrahimkaragul@gmail.com
2011-03-22
Bizi aptal mı sandınız siz!

Biz Afganistan'da çok büyük bir oyuna maruz kaldık. Besledikleri, kullandıkları yapıları suçlu ilan ederek ve bize satarak "Asya'nın kapısı" olan bu ülkeyi işgal ettiler. İşgal, Pakistan'a doğru genişleyerek devam ediyor. Biz Irak'ta ondan daha büyük bir oyuna kurban edildik. Onur kırıcı, ahlaksız ve bu coğrafyanın insanını, tarihini, geleneğini, kültürünü ayaklar altına alan bir işgal yaşadık. Devam ediyor. Yüz binlerce insanı kurban verdik, Mezopotamya'nın kalbini kaybettik. Bu coğrafyanın tarihine ihanet ettik. Buna izin verdik... Bugün bütün Ortadoğu sarsılıyor. Haklı taleplerle sokağa çıkan kitleler, ülkelerini, bölgelerini hatta dünyayı değiştirmeye çalışıyor. Adalet, özgürlük ve onur için seslerini yükseltiyor. Sesler; 20. yüzyılın iktidar-kaynak eksenli kirli pazarlığıyla inşa edilen duvarlara çarpıyor. Bazıları yıkılıyor bazıları direniyor. Tunus'ta, Mısır'da bu duvarlar yıkıldı, daha çok şey var bu iki ülkede yapılması gereken. Libya'da Muammer Kaddafi'nin kendi halkına kıyım uygulayacak kadar çıldırtıcı iktidar hırsı henüz aşılamadı. Aşılacak. Ancak; Biz artık yeni bir oyunu kanıksamayacağız. Hava saldırıları, kara operasyonu, işgal ya da bölme gibi ezberlediğimiz çirkinliklere tahammül etmeyeceğiz. Onlarca yıl, bu iktidarlar üzerinden coğrafyanın her şeyini talan edenler, şimdi aynı iktidarlar üzerinden işgaller tertipliyor, bileceğiz, karşı duracağız. Kaddafi'nin iktidar hırsı Libya'yı ağır saldırılara maruz bıraktı. Aynı güçler, aynı ülkeler, aynı amaç ve ruhla şimdi Libya'ya saldırıyor. Kaynaklarını vuruyor. Demokrasi için değil, Kaddafi'nin düşürülmesi için değil (R. Gates, öyle diyor), Libya halkının özgürlüğü için değil. Yıllardır bu bölgenin zaaflarını kullandılar, yine aynısını yapıyorlar. Etnik zaafını, mezhep zaafını, ekonomik dengesizliklerini, iktidar zaafını kullandılar. Kaddafi'nin direnmesi, onlara yeni bir fırsat sundu, bekledikleri fırsatı. Aynı açgözlülükle, aynı gözü dönmüşlükle, aynı yağma hırsıyla hızla organize oldular ve saldırıları başlattılar. Fransa'nın derdi neı Kaddafi düşmanlığı mıı Nicolas Sarkozy'nin seçim kampanyalarını finanse eden Kaddafi şimdi mi kötü olduı Libya halkının özgürlüğü müı Onların Cezayir'de yaptıklarını İtalya Libya'da yaptı. Şimdi iki soykırımcı güç, Kuzey Afrika için birlikte hareket ediyor. Fransa silah endüstrisi yeni bir pazar mı oluşturuyorı Libya'nın petrolünü kimlerle paylaşacakları Nasıl oluyor da bu kadar hızlı organize oluyorlar, harekete geçiyorlar, uluslararası kurumlardan karar çıkartıyorları Hâlâ anlamadık mıı Daha önceki işgallerde de aynısını yapmadılar mıı Nobel ödüllü Barack Obama, Fransa'yı öne sürerek güya sempati oluşturuyor. Artık bütün hesapları biliyoruz. Gizleyebilecekleri hiçbir şey yok. Bildiğimiz başka şeyler de var: Türkiye, bu coğrafyanın ülkeleri, yüzyıllardır aynı kaderi yaşayan insanlar! Bu bir askeri müdahale değil. Bu bir saldırı! Bu, Kaddafi karşıtlarını kurtarmak için, zorbalığa son vermek için yapılan "insani" müdahale değil. Fransa'nın, Kanada'nın ve diğerlerinin açgözlü bir şekilde buradaki kaynakları paylaşma savaşı. NATO hangi şirketlerin çıkarları için bu bölgede bilmiyor muyuzı Türkiye! Birleşmiş Milletler kararı hiçbir zaman meşruiyet zemini olamaz. Irak ve Afganistan'da aynı kararları çıkarmadılar mıı Hangi meşruiyetle yüzleştik, unuttuk muı Yarın Libya'da hava saldırılarıyla sonuç alınamadığı zaman kara operasyonları başlayacak. Aynı cinayetleri, kıyımları, toplu imha operasyonlarını görmeyecek miyiz! Sadece BM kararı meşruiyeti sağlamaz. Sadece hukuki zemin oluşturmak cinayetleri haklı çıkarmaz. Bu kılıf bundan sonra bizi ikna etmez! Vicdanlarda mahkum edilecek bir saldırı bu. İnsani gerekçeye sığınılarak yürütülen bu iğrenç çıkar savaşında biz olmamalıyız. İslam Konferansı Örgütü nerdeı Bu örgüt neden varı Irak işgal edilirken ortada yoktu, Afganistan işgal edilirken ortada yoktu. Mısır ve Tunus'ta da yoktu. Şimdi yine yok. Bu örgüt Suudi Arabistan'ın uluslararası ilişkilerinde kullandığı bir klüp olmanın ötesinde ne işe yarar! Neden bu bölgenin ortak barış gücü, kriz gücü yokı Libya halkının Kaddafi'ye karşı mücadelesini destekliyoruz. Libya'ya yönelik saldırıya açıkça ve kararlı bir şekilde karşı çıkıyoruz. İkisi arasında gerçek bir bağlantı yok. Fırsatı buldular ganimet paylaşıyorlar. "Ya o ya bu" diye bir tercihe zorlanamayız. Bu coğrafyanın beyinsizleri yüzünden yeni kıyımları meşru göremeyiz. Kaddafi'yi etkisizleştirmenin onlarca yolu varken, bir ülkenin daha işgalini asla ama asla normal göremeyiz. Putin kadar mı olamadık. Rusya lideri "Bu Ortaçağ dönemindeki Haçlı savaşına benziyor" dedikten sonra bize hangi söz düşer! Üç beş kişi kalsak da, bu oyunu bozmaya, kavgayı sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü bu coğrafyanın vicdanının sesi bu. Bölgemizde bir karış toprak parçasının işgali için olsa bile, uydurulan hiçbir gerekçeyi meşru görmeyeceğiz. Durduğumuz yer burası.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyPerş. Mart 24, 2011 10:22 pm

Hadi diyelim ki, Karagül, Batı'ya teslim olmaya doğru giden gemide, gemidekileri uyarmak maksadıyla, imalarla yazıyor, hakikatleri direk söylese, gemiden atacaklar. Yani, Batı'ya giden gemide, Doğu'ya doğru adımlar atıyor. Olabilir a, neden olmasın?

Ama batmaya başladığı aşikar olan bu gemiden atlayacak mı yoksa gemiyi sahiplenip sonuna kadar AKP teknesi Yeni Şafak'ta hep imalarla yazmaya devam mı edcek, göreceğiz?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 8:28 am

TC, Libya halkına ambargo uygulamak için savaş gemileri yolladı


Ertuğrul Horasanlı
24 Mart 2011

Saldırgan haçlı ordusu NATO sözcüleri, Libya halkına uygulanacak alçakça ambargoyu denetlemek için Libya açıklarındaki deniz kuşatmasına 16 savaş gemisi ve denizaltının katılacağını, bunlardan 5 gemi ve bir denizaltının Türkiye’den geleceğini bildirdi.
Saldırgan haçlı ordusu NATO sözcüleri dün bunu açıkladıklarında TBMM o gemiler için AKP hükümetinin hazırladığı utanç verici tezkereyi henüz gündemine alıp onaylamamıştı.

Buna rağmen iki TSK ait savaş gemisi çoktan Libya açıklarında haçlı donanmasının kuşatmasındaki yerini almışlar ve diğer savaş gemileri ve deniz altılarsa Libya’ya doğru yola çıkmışlardı…

Binbaşı Mustafa Kemal, Trablusgarb cephesi, 1911
Daha 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nun özel harekâtçı bir avuç kahraman subayının yerli halkı haçlı işgaline karşı koymak üzere örgütleyip eğitmek göreviyle gizlice çıktıkları Trablusgarp denizlerini Haçlılarla birlikte Libya halkına karşı uygulanacak ambargoyu sıkılaştırmak için bu ne acele?
Bu nasıl bir heveskârlık?

100 yıl uzun bir süre…

Hafızalarımız Lozan’da silinmeye başlanmıştı ya…

Hafızalamıza karşı yapılan bu haçlı saldırısı, o zamandan bu zamana şiddetini her daim arttırarak sürüyor…

Yukarıda tam yüz yıl önce Libya halkını haçlı işgaline karşı gayrınizami harp usullerince örgütleyip eğitmekle görevli olarak kelle koltukta Trblusgarb’a çıkan bir avuç kahraman Osmanlı askerinden biri olan Binbaşı Mustafa Kemal’le bugün bizlere resmî kaynakların/makamların anlattığı -anlatmak ne kelime kafamıza vura vura ezberletmeye çalıştığı ******’le herhangi bir benzerliği var mı?

O yüzden onu geçelim…

Yıl 1974…

Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızı haçlı soykırımından kurtarmak için TSK Kıbrıs’a harekât düzenledi diye, bugün Libya halkına uygulanan haçlı ambargosuna benzer bir ambargoyla yüz yüze kaldığımızda bu ambargoyu kim kırma cesaretini göstermişti?

Bugün haçlı ordularının hedefindeki isim: Libya Lideri Albay Muammer Kaddafi…

Peki 37 yıl sonra bu hükûmet, bu Meclis, bu ordu ne yapıyor?

Haçlı saldırısına maruz kalan Libya halkı ve onun Lideri’ne uygulanan haçlı ambargosuna haçlılar adına bekçilik yapmaya koşturuyor…

Hem de nasıl?

Ortada TBMM kararı bile yokken…

Koştura koştura…

Meclis Kararı gemilerin arkasından zar zor yetişiyor..

İnsanlık…

Ahlâk…

Dostluk…

Vefa…

Bu işin neresinde var?

Bugün bu ülkenin vatandaşı olmaktan utanan o kadar çok insan gördüm ki…

Onların hiçbirinin…

TBMM’ye sunulan bu utanç verici tezkere(*)yi hazırlayanları da, gıkını bile çıkarmadan kabul edenleri de, daha ortada kabul edilmiş bir tezkere bile yokken savaş gemilerimizi bu haçlı barbarlığına bekçilik etmek üzere yola çıkaranları da unutabileceklerini hiç sanmıyorum…

(*) Libya halkına yönelik silah ambargosunu haçlı saldırganlar adına denetleyecek haçlı ordusu NATO’nun deniz gücünde TSK unsurlarının da görev almasını öngören utanç verici Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu’nda açıkça, milletin gözüne baka baka görüşülmesi göze alınamadığı için; önce gizli oturum kararı alındı. Meclis kürsüsünde yapılan konuşmalar ve oylamalar milletten gizlenerek kabul edildi. Oylamada AKP bütünüyle evet, CHP kısmen evet, MHP ve BDP ise hayır oyu verdi. Bu haçlı oyununa gelmeyen MHP ve BDP’li vekillere şükranlarımı sunuyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 8:36 am

ABD: Türkiye, Libya'da önemli partnerimiz 25 Mart 2011 02:53Ortadoğu 0 yorum1,136 okunmaA A A A A A Bu haberi yazdır Favorilerine Ekle ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye'nin Libya ile ilgili süreçte önemli bir partner olduğunu ve Türkiye ile yakın temasta kalmaya devam ettiklerini bildirdi.
Toner, günlük basın brifinginde, TBMM'nin, hükümete yetki veren tezkereyi onaylamasıyla ilgili bir soru üzerine, bu konuda doğrudan bir yorum yapmazken "Türkiye, bu süreçte önemli bir partner ve tabii ki onlarla yakın temas halinde olmayı sürdürüyoruz" dedi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 8:39 am

Şahin: ABD ile bazen görüş ayrılığı olabilir 25 Mart 2011 08:46Dış Politika 0 yorum333 okunmaA A A A A A Bu haberi yazdır Favorilerine Ekle TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ABD'de ''4. Geleneksel Dostluk Yemeğine'' onur konuğu olarak katıldı. Şahin siyasi mesajar vermeyi de ihmal etmedi. ABD ile ortak çıkarlarının olduğunu belirtti.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, ''Türkiye ve ABD'nin çok geniş bir coğrafyada, kritik önem taşıyan konularda, kapsamlı bir işbirliği yürüten iki dost ve müttefik ülke olduğunu, ancak iki demokratik ülke aralarında zaman zaman görüş ayrılıklarının yaşanmasının da doğal olduğunu'' söyledi.

Şahin, New York'ta Türk Kültür Merkezi ve Türk Amerikan Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen ''4. Geleneksel Dostluk Yemeğine'' onur konuğu olarak katıldı.

Konuşmasının başında, BM Genel Kurulunda TÜRKSOY tarafından ''Uluslararası Nevruz Günü'' dolayısıyla düzenlenen kutlama programına da katıldığını anımsatan Şahin, BM'deki programın yoğun ilgi gördüğünü söyledi.

TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ

Türkiye ve ABD'nin çok geniş bir coğrafyada, kritik önem taşıyan konularda, kapsamlı bir işbirliği yürüten iki dost ve müttefik ülke olduğunu belirten Şahin, New York'ta kaldığı 2 günlük sürede, ABD'de Türk toplumunun temsilcisi durumundaki dernekler, çatı kuruluşları ve onların yöneticileriyle bir araya gelme imkanını elde ettiğini, derneklerin faaliyetlerinden ve çalışmalarından büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

Türkiye ve ABD'nin birbirleri için son derece değerli iki ülke olduğunun altını çizen Şahin, ABD ile işbirliğinin sadece ikili ilişkiler açısından değil, küresel ve bölgesel açıdan da büyük önem arzettiğini ifade etti.

Şahin, konuşmasında şunları kaydetti:

''Bu işbirliğinin amacı tektir, bu amaç bölgesel ve küresel barışa katkıdır, istikrara, refah temini çabalarına katkıdır. Türk-Amerikan ilişkilerinin kendine özgü bir niteliği bulunduğunu, bu ilişkilerin aynı zamanda ciddi bir derinliğe sahip olduğunu, çok boyutluluğu kendi içinde taşıdığını vurgulamak isterim. Bu ilişkiler model ortaklık olarak değerlendirilmiştir, bu tabir bizzat ABD'nin Sayın Başkanı Barack Obama'ya ait bir değerlendirmedir.''

Türkiye'nin dünyanın en sorunlu bölgesinde yeraldığını, bu bölgede ve yakın çevresinde çatışmaların hiç eksik olmadığını vurgulayan Şahin, Türkiye-ABD işbirliğinin en önemli konularından birinin de terörle mücadeledeki ortaklık çabaları olduğunu kaydetti. Türkiye'nin terörizmin her türlüsünü insanlığın en büyük düşmanı olarak gördüğünü belirten Şahin, terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin şart olduğunu söyledi. Geçen yıl Kasım ayında iki ülkenin terörizmle mücadele konusunda istişareler yaptığını hatırlatan Şahin, ABD'nin terörle mücadele küresel forumu oluşturulması çabalarının Türkiye tarafından da desteklendiğini, bu istişarelerin ikincisinin 5-6 Nisan'da İstanbul'da yapılacağını bildirdi.

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da son dönemlerde meydana gelen gelişmelerin Türkiye ile ABD arasındaki işbirliğinin önemini bir kez daha gösterdiğine işaret eden Şahin, iki ülkenin bu ülkelerdeki olaylarla ilgili olarak sürekli temasta olmalarının yararlı olduğunu söyledi. Şahin, iki ülke arasında enerji alt güvenliği, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve küresel mali kriz gibi konulardaki işbirliğinin de devam ettiğini vurguladı.

Geçen yıl Kongre'ye 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını destekleyen tasarının gelmesinin, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'a yaptırım kararı almasında yaşanan oylama sürecinin ve İsrail'in Gazze'ye yardım filosuna saldırmasının, başta Kongre olmak üzere bazı çevrelere, Türkiye-ABD ilişkilerinin, işbirliğinin doğasının ve öneminin daha iyi anlatılması gerektiği yönündeki görüşü de güçlendirdiğini ifade eden Şahin, şöyle devam etti:

''Zamanımızı ve enerjimizi, modern ortaklığımızı daha da güçlendirmek ve uluslararası barış, refah ve istikrarın teminine yönelik ortak katkımızı geliştirmek için kullanmaya daha fazla önem vermeli ve buraya yoğunlaşmalıyız. Kaldı ki Türkiye-ABD gibi iki demokratik ülke arasında zaman zaman görüş ayrılıklarının yaşanması da doğaldır, kimse bunu yadırgamamalıdır, bununla birlikte iki müttefik ülkenin esasa ilişkin konularda aynı görüşleri paylaştıkları da memnuniyetle gözlemlenmektedir.''

ABD'deki Türkler'in son yıllarda ivme kazanan örgütlenme faaliyetlerini büyük memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Şahin, özellikle ABD'de faaliyet yapan 3 Türk çatı kuruluşunun çok önemli konularda biraraya gelerek ''birlikten kuvvet doğar, bir elin nesi var, iki elin sesi var'' atasözünü ispat etmelerinin son derece önemli olduğunu kaydetti.

ERMENİ İDDİALARI

ABD'deki Türk toplumunun Kongre'ye gelebilecek ve 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını destekleyen tasarılar konusunda herzamankinden daha duyarlı olmasının büyük önem taşıdığını da ifade eden Şahin, ''ABD'de ülkemiz aleyhindeki kimi girişimlerin ve Türkiye ile Türk halkına ilişkin kimi önyargıların ikna metodunu kullanmak suretiyle sonuçsuz bırakılmasında, sizlere herzaman olduğu gibi büyük görevler düştüğünü ifade etmek istiyorum'' dedi.

Türkiye'nin 1915 olaylarına ilişkin yaklaşımının, ''tarihin tartışmalı dönemlerinin tarihçiler tarafından arşiv çalışmalarına ve belgelere dayanılarak bilimsel yöntemlerle incelenmesi ve kanıtlanması gerektiği'' yönünde olduğunu belirten Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu dönemde yaşanan acı olaylar birçok Türk, Ermeni ve daha başka milletlerden insanların ölümüne sebep olmuştur, gerçeğin ne olduğu hususu meşru akademik bir tartışma konusudur diye düşünüyoruz. Ulusal hafıza kayıtları önemlidir, fakat bunlar tek başına gerçek oluşturmazlar. Özellikle Türk ve Ermeni hafıza kayıtlarının çakışması durumunda olduğu gibi ortak hafıza kayıtları çakıştığında, akademik çalışma ihtiyacı daha da önem kazanmaktadır. Tarihsel gerçeklerin en zorlu düşmanı öznel hafıza kayıtlarıdır, hiçbir ulusun bir diğerine kendi ulusal hafıza kayıtlarını dayatma hakkı bulunmamalıdır.''

Türkiye ile Ermenistan arasında 10 Ekim 2009'da Zürih'te imzalanan protokolde öngörülen tarihsel boyuta ilişkin alt komisyonun, Türk ve Ermeni halkları arasında 1915 olaylarına ilişkin hafıza farklılıklarını da gidermeyi amaçladığını anlatan Şahin, ''Böylece iki halkın yeniden dostluk ortamına kavuşacağı düşünülmüştür, Türkiye bu düşüncededir'' dedi. Şahin, bu kapsamda, ABD'deki Türk toplumu temsilcilerinin Ocak 2011'de görevine başlayan yeni Kongre üyeleri ve yerel makamlar nezdindeki girişimlerinin artarak devam etmesinin önemli olduğunu söyledi.

ABD'deki Türk toplumunun siyasi alanda da örgütlenmesine ihtiyaç olduğunu düşündüğünü vurgulayan Şahin, ABD'de yaşayan 300 bine yakın Türk'ün, Amerikan toplum yaşamının her alanına önemli katkılarda bulunduğunu, bunu yaparken de milli vasıflarından taviz vermemesi, Türk dilini, tarihini, kültürünü yaşatması ve bu değerleri gelecek nesillere aktarması gerektiğini belirtti.

DİĞER KONUŞMACILAR

Geceye katılan Pennsylvania Senatörü Bob Casey konuşmasında, iki kez, Türk Kültür Merkezi'nin katkılarıyla Türkiye'ye gittiğini, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi hedeflediğini anlattı. Dost ülkeler olarak her konuda anlaşmanın mümkün olmadığını belirten Casey, ama iki ülke arasındaki bu ortaklık ve dostluğun kalıcı olmasını sağlamak için elinden geleni yapmak istediğini, dostluğun çok değerli olduğunu söyledi.

New York bölgesi ABD Temsilciler Meclisi üyesi Ed Towns da konuşmasında, Brooklyn semtinin ABD'de yaşayan Türkler'in başkenti olduğunu belirterek Türk toplumuyla birlikte çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da konuşmasında, Türkiye ve ABD'nin ortak değerler, fikirler ve vizyon paylaşan iki yakın dost olduğunu, ABD Başkanı Obama'nın da dediği gibi, iki ülke arasındaki bu ortaklığın, özellikle dünyada bugün yaşanan sorunlar karşısında daha da kritik önem kazandığını ifade etti. ABD'deki Türk toplumunun faaliyetlerinin bu kapsamda son derece önemli olduğuna işaret eden Tan, ABD'deki Türk derneklerinin 3 çatı kuruluş olarak son dönemde gösterdikleri dayanışmayı çok takdir ettiklerini ve bunun ABD'deki Türk toplumunun potansiyelini de ortaya koyduğunu dile getirdi.

New York Eyalet Meclisi Üyesi Steven Cymrowitz de, Türk Kültür Merkezi desteğiyle Türkiye'yi ziyaret ettiğini, bundan çok büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Programın başında, Japonya'da deprem ve tsunami felaketinde ölenler için bir dakikalık duruşu yapıldı, ardından İstiklal Marşı ve ABD Milli Marşı okundu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 9:55 am

[color:9251=red][size=24]İHANETLERİNİ NASIL DA BALLANDIRARAK ANLATIYORLAR, NASIL DA ŞEYTANLIKLAIRNI HAK SURETİYLE PERDELİYORLAR...[/size]
[/color]
NATO'daki kilit görüşmenin perde arkası 25 Mart 2011

Türkiye'nin günlerdir Libya konusunda sürdürdüğü yoğun diplomatik çaba sonuç verdi. NATO'nun sürece müdahil olması ve yapılan görüşmelerin perde arkası ABD'li yetkililerce açıklandı.
Amerikan yönetiminden üst düzey yetkililer, Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasını NATO'nun yürütmesi konusunda varılan mutabakata işaret ederek, NATO'nun bu mutabakat sonucunda üstlendiği pozisyonun, Türkiye'nin bir süredir savunduğu pozisyonla aynı olduğunu söylediler.

İsimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, "Türkiye, NATO'nun Libya'ya müdahalesine başlarda karşıydı. Türkiye'nin bu pozisyonundaki değişikliğin nedeni sizce nedir? NATO içindeki tartışmalarda Türkler tarafından herhangi bir koşul masaya getirildi mi?" sorusu üzerine, Türkiye'nin pozisyonunun Türk yetkililere sorulması gerektiğini belirtmekle birlikte, şunları kaydettiler:

"İlk günden beri NATO içinde yürüttüğümüz tartışmalardan bildiğimiz kadarıyla, Türkiye, silah ambargosu, insani yardım ve uçuşa yasak bölge konularındaki bir operasyonu da içerecek şekilde, herhangi bir operasyonun planlamalarına destek vermek istediğini çok açıkça ortaya koydu. İlk başta, 'eğer NATO bu operasyona, özellikle de uçuşa yasak bölge uygulamasına müdahil olacaksa, bunların tümünün sorumluluğunu NATO'nun alması gerekir' diyen Türkiye'ydi. Türkiye'nin bir süredir savunduğu pozisyon buydu ve aslına bakarsanız NATO'nun şimdi üstlendiği pozisyon da bunun aynısı".

Yetkililer, "Bu süreçte Türkiye'deki Amerikan üslerinin kullanılıp kullanılmayacağının" sorulması üzerine de bu tip operasyonel detaylar üzerinde askeri komutanların çalıştığını, kendilerinin bu noktada yorum yapabilecek pozisyonda olmadıklarını ifade ettiler.

NATO'daki mutabakat öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın konu üzerinde yoğun çalışma yürüttüğünü kaydeden yetkililer, Clinton'ın önceki gün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile görüştüğünü, dün de önce Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ve Davutoğlu ile ayrı ayrı, daha sonra da Juppe, Davutoğlu ve İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile telekonferans yoluyla dörtlü olarak görüştüğünü bildirdiler.

Yetkililer, dün duyurulan mutabakatın şeklinin bu dörtlü görüşmede verildiğini aktardılar.

"DAVUTOĞLU, CLINTON'I GERİ ARAYARAK ÇABALARINDAN DOLAYI KUTLADI"

Bunu müteakip, Davutoğlu'nun Clinton'ı geri arayarak, kendisini uzlaşıya varılması için gösterdiği çabalardan ötürü kutladığını kaydeden yetkililer, Fransız bakanın da, dörtlü görüşmenin sonunda, "Bravo Hillary" dediğini anlattılar.

Yetkililer, uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünün uluslararası koalisyondan NATO'ya devredilmesi üzerinde mutabakatın sağlanmasıyla ileriye doğru büyük bir adımın atıldığını, devrin tam anlamıyla tamamlanmasının bir-iki gün alacağını, ancak kararın alındığını söyledi.

NATO'nun silah ambargosunun uygulanması konusundaki sorumluluğu zaten aldığını hatırlatan yetkililer, şimdi de uçuşa yasak bölge uygulamasının yanı sıra sivillerin ve sivil alanların saldırı tehditlerine karşı korunmasının üstlenilmesi yönünde mutabakatın da sağlandığını belirttiler.

"KİLİT UZLAŞIYA DÖRTLÜ GÖRÜŞMEDE ULAŞILDI"

Yetkililer, şunları söyledi:

"Uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünün üstlenilmesi kararı alındı. NATO artık, uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünden sorumlu. Alınan diğer temel karar ise, NATO şimdi, sivillerin korunmasının da komuta ve kontrolünü üstlenecek. Bu karar da alındı. Bu konudaki kilit uzlaşı, Clinton'ın, Davutoğlu, Juppe ve Hague ile görüşmesinde sağlandı. Şimdi NATO'nun 28 üyesi arasında, İttifak'ın, misyonuna ve komuta ve kontrolüne sadece uçuşa yasak bölge uygulamasını değil, sivillerin korunması ihtiyacını da dahil etmesi gerektiği yönünde uzlaşı bulunuyor.

Planlama sürecinde atılması gereken birkaç adım daha kaldı. Bunlar da hafta sonunda yapılacak. Dolayısıyla birkaç gün içinde NATO, koalisyonun yürüttüğü operasyonun tamamının komuta ve kontrolünü devralmış olacak. Bu çok önemli bir siyasi karar. İttifak'ı bölen, 'NATO tüm operasyonun kontrolünü almalı mı almamalı mı?' sorusu aşıldı. Şimdi artık NATO'nun 28 üyesinin her biri, bunun NATO'nun üstlenmesi gereken ve üstleneceği bir pozisyon olduğu üzerinde görüş birliğine vardı".

Yetkililer, sözlerinin, "(1973 sayılı) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak NATO'nun daha geniş sorumluluk alıp almayacağını değerlendiriyoruz, ama henüz bir karara ulaşamadık" diyen NATO Genel Sekreteri Rasmussen'in açıklamasıyla çeliştiğine yönelik bir yorum üzerine de şunları kaydettiler:

"NATO'nun, BM Güvenlik Konseyi'nin 1973 sayılı kararının uygulanması konusundaki tüm misyonları yürütmesi yönünde siyasi mutabakat sağlandı. Bu, silah ambargosunun uygulanması, uçuşa yasak bölge uygulaması ve sivil ve sivil alanların saldırı tehdidinden korunmasını içeriyor. Sonuncusuna dair operasyonel planlamaları hala tamamlama aşamasındayız ve hafta sonuna kadar bunu tamamlamayı bekliyoruz. Bu açıdan bakıldığında, bence Genel Sekreter ile aynı şeyi söylüyoruz. İlk iki bölümü hayata geçirdik, üçüncü bölümü de planlamalarını yapıp hafta sonuna kadar hayata geçirme yönünde mutabakata sahibiz" diye konuştular.

Bir soru üzerine, bu operasyonun NATO'nun komutası ve kontrolünde olacağını ve Kuzey Atlantik Konseyi tarafından idare edileceğini de belirten yetkililer, NATO'nun 28 üyesi arasında uzlaşı inşa etmenin hiçbir zaman kolay olmadığını, zor bir diplomatik mücadelenin verildiğini sözlerine eklediler.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 11:08 am

[quote:1643="AZYA"]'Bize Operasyonun 1-2 Günde Biteceği Söyleniyor'
24.03.2011 Perşembe 20:01Gündem Bu Habere 1 Yorum YapıldıBu Haber 273 Defa Okunmuştur 12P 14P 16P 18P

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Çekincelerimiz giderildi. Komuta NATO'ya devredilecek.' açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Libya'ya konusunda yaşanan NATO krizinin aşıldığını açıkladı.

Davutoğlu yaptığı açıklamada, "Bize operasyonun 1- 2 gün içinde sonlandırılacağı ve komutanın NATO'ya devredileceği söylendi, çekincelerimiz giderildi" dedi.

Akşam saatlerinde ABD Başkanı Barack Obama'nın sözcüsü "ABD, İngiltere ve Fransa'nın başı çektiği koalisyon güçleri, Libya'ya yönelik operasyonu en kısa sürede NATO'ya devredecek"açıklamasında bulundu.

Dakikalar sonra da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'dan teyit geldi.

Böylelikle, başta Türkiye'nin kaygıları nedeniyle NATO'da yaşanan Libya operasyonuyla ilgili kriz aşılmış oldu.

[/quote]



NATO: Haçlı Seferimiz 3 ay sürebilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 11:17 am

Operasyonun komuta merkezi İzmir
yeni haberGiriş Saati : 25.03.2011 12:20
Güncelleme : 25.03.2011 12:30
Libya'daki operasyonda komutayı devralan NATO'nun İzmir'deki üssü de operasyonda komuta merkezi olarak kullanacağı bildirildi.
NATO kaynakları, Libya'ya hava operasyonunun komuta merkezinin İzmir'de olacağını söyledi.
Aynı kaynaklar, NATO'da dün alınan uçuşa yasak bölgenin İttifak bünyesinde uygulanması kararının bu aşamada sadece planlamaya yönelik olduğunu belirtti.

Kaynaklar, BM'nin 1973 sayılı kararının tüm unsurlarının tamamıyla NATO'ya devrinin pazar ya da pazartesi günü olacağını, bu konuda siyasi irade bulunduğunu kaydetti.

NATO kaynakları, operasyonun gelecek haftadan itibaren bütünüyle İttifak'ın komutasına geçmiş olacağını ifade etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 11:22 am

HT'de bir yalak, "NATO'nun ne işi var" sözünü tevil etmeye çalışıyor.

Hadi diyelim öyle, bu durum BM kararı ile başlayan Haçlı Seferi'nde destek olunduğu hakikatini örter mi?

İşbirlikçiliği, ihaneti örter mi?

İşbiirliği ve ihanet perdelemk maksadıyla bakalım daha ne demogojiler üretecekler.

Hakikati bayıltıp bayıltıp ırzına geçen sapıklar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 8:26 pm

Türkiye Libya Anlaşmasının Gizlenmesini İstedi
Avrupa basında bugün yeralan haberlerde Türkiye hükümeti libya konusunda Nato ile yaptığı anlaşmanın içeriğinin Türkiye deki müslüman kamuoyunun tepkileri gözönüne alınarak gizli tutulmasınını önerdiği yeraldı.

25 Mart 2011, 20:51
Mehmed Şakir

Hollandanın De Telegraaf ve De gelderlander gazetelerinde bugün yeralan haberlerde Amerikanın yönettiği uluslarası kualisyona verdiği sözü tutan Türkiye dışişleri bir kaç gün içerisinde Türk komandolarının Amerika emrine verileceğini yazdı. NATO içerisindeki tek müslüman ülke olan Türkiyenin Afganistan Ve Irak savaşlarında da aktif görev aldıklarından dolayı bu savaşta da Amerikayla beraber aktif görev alacağı fakat bu görevin içeriğinin açıklanmamasını diğer üye ülkelerden rica ettiği kaydedildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 8:28 pm

[color:89a2=#000000][font:89a2=Verdana][font:89a2=Verdana][color:89a2=#C20000]İzmir doğru çıktı[/color]
[img(250px,200px)]http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/komuta-merkezi-izmir_m.jpg[/img]

[color:89a2=#303030]Dışişleri Bakanlığı'nın dün yalanladığı NATO'nun Libya harekatıyla ilgili bilgi bugün doğrulandı. Komutayı devralan NATO, İzmir'deki üssü komuta merkezi olarak kullanacak.[/color]
[font:89a2=Verdana]
25 Mart 2011, 14:49
[img]http://anadoluhaberim.com/img/icon/kullanici.png[/img] Anadolu Haber
[/font]
[table:89a2 id="table1" width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" height="20"][tr][td:89a2 style="font-size: 8pt; font-family: Verdana; vertical-align: top;"] [/td][/tr][/table]
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün DSP lideri Masum Türker'le görüşmüş ve NATO'nun Libya operasyonuyla ilgili bilgi vermişti.
Görüşmenin ardından DSP lideri Türker, Libya harekatının İzmir'den yönetileceğini söyleyince Dışişleri Bakanlığı jet bir açıklama yapmıştı.
Türker'in "Yani NATO'nun harekatı İzmir'den yürütmesi söz konusu'' sözlerine Dışişleri Bakanlığı operasyon merkezinin İzmir olmadığını belirterek, "Bakan Davutoğlu İzmir'le ilgili kesin bir bilgi vermedi" yanıtını verdi.
Dışişleri'nin açıklamasında planlamada İzmir'deki NATO karargahının da olabileceği gibi bir ifade vardı ve bugün ayrıntılar netleşti.
Önce ajanslara Libya harekatının komutasını devralan NATO'nun operasyonda İzmir'deki üssü de kullanacağı bilgisi düştü.
Ardından NATO'nun İzmir'deki üssü komuta merkezi olarak kullanacağı duyuruldu.
[/font][/font][/color]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 9:33 pm

[b]“NATO’nun Libya’da ne işi var yahu?”[/b]

25.03.2011 - 07:30


[img(220,165)]http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/imagecache/makale_genel/images/tayyip-obama.jpg[/img]

[b]Çok değil, yalnızca 3 hafta önce "Böyle saçmalık olur mu yahu,
NATO'nun Libya'da ne işi var?" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, bugün var gücüyle
NATO’yu Libya’da tek oyuncu yapmaya çalışıyor. Amaç, göründüğünden de çirkin...
[/b]
AKP hükümetinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD, İngiltere ve Fransa
dışişleri bakanları ile görüştüklerini belirterek, “En kısa zamanda Paris
toplantısı sonrası oluşan koalisyon, bu misyonu bırakıp, bütünüyle operasyon tek
bir komuta kontrol sistemi altında NATO’ya devredilecek” dedi.
Davutoğlu, Ankara’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Libya konusunda
başından bu yana birtakım ilkeleri olduğunu” ve bugün bununla uyumlu bir şekilde
yetkinin tümüyle NATO’ya devredileceğini söyledi.
[b]Erdoğan ne demişti?[/b]
Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan,
yaklaşık üç hafta önce, 28 Şubat akşamı CeBIT Kongre Merkezi’nde, Türk Alman
Ticaret ve Sanayi Odası’nca düzenlenen Türk Alman Ekonomi Kongresi’ne katılmış
ve Libya gündemiyle ilgili olarak şöyle konuşmuştu:
“Şimdi bize basın mensupları soruyor, çok enteresan! NATO Libya’ya müdahale
etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya’da?
NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde
böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale
edilebilir? Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz,
böyle bir şey düşünülemez.
(...)
Türkiye, son derece ilkeli tavır alırken,
üzülerek ifade etmeliyim ki, Avrupa’dan bu noktada güçlü ses duyulmadı.
Libya’daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını
Libya halkı adına kaygı verici buluyoruz.
(....)
Kendi mukadderatlarını o
ülkelerin halkları belirlemelidir. Kimse kalkıp da o ülkelerdeki petrol
kuyularının hesabını yapmasın. Demokrasi adına bir şeyler konuşacaksak bunları
konuşalım. Kalkıp da petrolün hesabını yapmayalım.”
[b]AKP hükümeti ne yapmaya çalışıyor?[/b]
ABD başta olmak üzere
emperyalist ittifakın çıkarları söz konusu olduğunda üç hafta içinde
söylediklerinden tamamıyla çark edebilen AKP hükümeti, bugün kontrolün tamamıyla
NATO’ya devredilmesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, dün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton,
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe
ile telekonferans üzerinden dört bakanın da katıldığı bir müzakere
gerçekleştirdiklerini söyledi.
“Libya konusunda kendilerinin baştan beri ilkelerinin belli olduğunu”
söyleyen Davutoğlu, “İkili bir yapı olsun istemiyoruz. Paris toplantısı sonrası
oluşan koalisyonun bütün yetkilerini NATO’nun tek komuta sistemi altında
toplaması gerektiğini düşünüyoruz. (...) Şu anda prensipte bir mutabakat
sağlandı. En kısa zamanda Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon, bu misyonu
bırakıp, bütünüyle operasyon tek bir komuta kontrol sistemi altında NATO'ya
devredilecek. Dolayısıyla Türkiye’nin bu konudaki kaygıları, talepleri kabul
gördü” dedi.
Davutoğlu, Paris toplantısı ertesinde Fransa’nın öncülüğünde gelişen ve NATO
dışı bir nitelik de taşıyan “Gönüllü Koalisyon” inisiyatifinin, tamamıyla
NATO’ya devredilmesini çok önemsediklerini ve bu yönde teknik çalışmaların
başladığını açıkladı.
[b]NATO'cu, NATO operasyonunu engeller mi?[/b]
Üst düzey NATO
yetkilileri ise Türkiye’nin bir yandan NATO’nun uçuş yasağı ile ilgili
planlarını bloke ettiğini, diğer yandan da kontrolün NATO’ya verilmesi için
ısrar ettiğini söylediler.
NATO’dan sızan bu haberler, hükümet yanlısı çevrelerce “Komutanın tamamıyla
NATO’ya verilmesi halinde Türkiye’nin operasyonları veto edebilir, bu yüzden
Türkiye bastırıyor” şeklinde yorumlanıyor.
Öte yandan, tarihi boyunca NATO çıkarlarının peşinden giden, ama kendine de
bir hareket alanı açmaya çalışan Türkiye’nin, NATO operasyonunu bloke etmek
amacını gütmesi imkân dahilinde görülmüyor.
Türkiye’nin bu aktif tavrının ABD tarafından desteklendiği ve Fransa’nın
operasyonda öne çıkan rolünü frenlemek amacını güttüğü de yapılan yorumlar
arasında.
Türkiye’nin NATO içinde hava operasyonlarını veto etmesinde ise, çeşitli
etkenlerin rol alabileceği konuşuluyor. Libya’da yer alan Türk şirketlerinin
yatırımlarını korumak isteyen hükümetin, ayrıca daha uzun vadede kontrollü hava
ve deniz operasyonları için İzmir’i üs olarak NATO’ya sunmak istediği
biliniyor.
İzmir Çiğli’de bulunan ve NATO’nun Türkiye’deki en eski üssü olan NATO İzmir
Hava Üssü’ne ek olarak, hükümetin bir de Uzunada’da 6. Filo için bir NATO deniz
üssü inşa etmeye çalıştığı uzun süredir biliniyor. Hükümetin, operasyonun bir
yan “kazanımı” olarak bu üssü de işler hale getirmeyi istediği söylentiler
arasında.
(soL - Haber Merkezi)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 9:36 pm

[font:8c98=Arial][color:8c98=#0000ff][b]Türkiye'nin büyük
utancı[/b][/color][/font]
[b][font:8c98=Arial][color:8c98=#0000ff]+++++++++++++++++++++[/color][/font][/b]

[font:8c98=Arial][size=9]Ali Serdar Bolat 24 Mart 2011[/size][/font]

[img]http://64.4.56.119/att/GetInline.aspx?messageid=453458d5-56ce-11e0-bad7-00237de4a654&attindex=0&cp=-1&attdepth=0&imgsrc=cid%3aA48FA11505194C7AB5552C813FADA152%40Aydn&hm__login=buyukasya&hm__domain=hotmail.com&ip=10.25.156.8&d=d5685&mf=0&hm__ts=Fri%2c%2025%20Mar%202011%2021%3a34%3a30%20GMT&st=buyukasya&hm__ha=01_093aba7f70153e02ba4958bcbcc41d53cc7574114f25b91951d44765c681adf5&oneredir=1[/img]

[font:8c98=Arial]Bu kaçıncı utanç...[/font]

[font:8c98=Arial]Utanç furyası, Menderes Hükümetinin 1950'de Kore'ye
Mehmetçiği göndermesi ile başladı.[/font]
[font:8c98=Arial]Türk Tugayı Amerikalıları korumak uğruna 900 civarında
şehit verdi. 200 den fazla askerimiz gazi oldu.[/font]
[font:8c98=Arial]Bu savaş Türkiye ile ilgili değildi. Mehmetçiği Amerikan
çıkarları uğruna ölüme göndermek cinayetti.[/font]
[font:8c98=Arial]Menderes bu cinayetlerinin cezasını çekti ama utanç
alnımızdan silinmedi.[/font]

[font:8c98=Arial]1954'de Cezayirliler Fransız işgalcilere karşı direnme
savaşına başladı. [/font]
[font:8c98=Arial]Menderes Hükümeti Müslüman Cezayir halkının değil, Fransız
soykırımcılarının yanında yer aldı.[/font]
[font:8c98=Arial]Fransa lehine oy kullandı.[/font]
[font:8c98=Arial](Fransızların yaptığı katliamla ilgili belgeseli 25 Mart
Cuma akşamı 24:00 de Ulusal Kanal'da izleyebilirsiniz.)[/font]

[font:8c98=Arial]1956'da İngiltere Fransa ve İsrail birlikte Süveyş
Kanalı'nı ele geçirmek için Mısır'a saldırdığında[/font]
[font:8c98=Arial]Menderes Hükümeti yine saldırganların
tarafındaydı.[/font]
[font:8c98=Arial]Kasım 1956'da Nazım Hikmet Mısırlı kardeşlerimizi
desteklemek için "İstiklal" şiirini yazdı:[/font]

[b][i]İSTİKLAL[/i][/b]
[b][/b]
[b][i]Bu zırhlıları, bu orduları tanırım,[/i][/b]
[b][i]benim de sularıma girdiler, [/i][/b]
[b][i]benim de toprağıma asker çıkardılar
geceleyin.[/i][/b]
[b][i]Kanıma susamıştılar.[/i][/b]
[b][i]Çalmak istiyorlardı gözlerimin nurunu,[/i][/b]
[b][i] hünerimi ellerimin.
[/i][/b]
[b][i]Döktük denize onları[/i][/b]
[b][i]1922’ydi yıllardan… [/i][/b]
[b][/b]
[b][i]Mısırlı kardeşim;[/i][/b]
[b][i]şarkılarımız kardeştir, [/i][/b]
[b][i] isimlerimiz kardeş,[/i][/b]
[b][i]yoksulluğumuz kardeştir,[/i][/b]
[b][i] yorgunluğumuz kardeş. [/i][/b]
[b][/b]
[b][i]Şehirlerimde güzel, ulu, canlı ne varsa:[/i][/b]
[b][i] insan, cadde, çınar,
[/i][/b]
[b][i]savaşında senin yanındalar. [/i][/b]
[b][i]Köylerimde Kelam-ı Kadim okunuyor[/i][/b]
[b][i] senin dilinle,
[/i][/b]
[b][i] senin zaferin için…
[/i][/b]
[b][/b]
[b][i]Mısırlı kardeşim,[/i][/b]
[b][i]biliyorum, biliyorum, [/i][/b]
[b][i]istiklal otobüs değil ki[/i][/b]
[b][i] birini kaçırdın mı, öbürüne binesin…
[/i][/b]
[b][i]İstiklal sevgilimiz gibidir[/i][/b]
[b][i] aldattın mı bir kere [/i][/b]
[b][i] zor döner bir daha.
[/i][/b]
[b][/b]
[b][i]Mısırlı kardeşim,[/i][/b]
[b][i]kanalın sularına karıştı kanın. [/i][/b]
[b][i]İnsanın yurdu bir kat daha kendinin olur[/i][/b]
[b][i] toprağına, suyuna karıştıkça
kanı.[/i][/b]
[b][i]Yaşamış sayılmaz zaten[/i][/b]
[b][i] yurdu için ölmesini bilmeyen millet…
[/i][/b]


[font:8c98=Arial]Utanç furyası devam ediyordu.[/font]

[font:8c98=Arial]Menderes ve Özal'ın izinde olduğunu iftiharla beyan eden,
seçimlerde Menderes-Özal-Erdoğan üçlüsünün yanyana resimlerini afiş olarak asan
Tayyip Erdoğan Hükümeti de utanç furyasına devam ederek gerçekten Menderes'in
takipçisi olduklarını tescil ediyordu.[/font]

[font:8c98=Arial]Afganistan'da "Bu bir Haçlı Seferidir" diyen Amerika'nın
yanında yer aldılar. [/font]

[font:8c98=Arial]Amerika'nın Irak'a Türkiye toprakları üzerinden saldırması
için Meclis'e teskere verdiler.[/font]
[font:8c98=Arial]Teskere reddedilince hava sahamızı Amerikan uçaklarına
açtılar, İskenderun limanından malzeme sevkine izin verdiler.[/font]
[font:8c98=Arial]Tayyip Erdoğan Amerikalı bir gazeteye verdiği demeçte
bunları iftiharla anlattı.[/font]
[font:8c98=Arial]"Kahraman kadın ve erkek Amerikalı askerlerin sağ salim
ülkelerine geri dönmeleri için duacıyız" dedi.[/font]

[font:8c98=Arial]Utanç furyasının son durağı Libya teskeresi
oldu.[/font]
[font:8c98=Arial]Putin'in "Haçlı Seferi'ni çağrıştırıyor" dediği, Fransa
İçişleri Bakanı'nın "Haçlı Seferine katılmaları için Arapları ikna ettik" dediği
Libya saldırısına peştemal tutmak için Türk askeri görevlendirildi.[/font]
[font:8c98=Arial]"İnsani yardım" maskesi arkasına saklanıldı. Türk Ordusu
hayır kurumu mudur?[/font]
[font:8c98=Arial]İnsani yardım yapılacaksa Türk Kızılayı gider, her türlü
insani yardımı yapar.[/font]
[font:8c98=Arial]5 fırkateyn, 1 yardımcı gemi, 1 denizaltı, 4 F-16 savaş
uçağı ile insani yardım yapıldığı nerede görülmüştür?[/font]

[font:8c98=Arial]Baskın teskere[/font]

[font:8c98=Arial]Irak teskeresinin oylanması öncesi Ulusal Kanal çok etkili
yayın yaptı.[/font]
[font:8c98=Arial]AKP Milletvekilleri bile ara sıra odalarına gidip yayınlar
izliyor ve etkileniyorlardı.[/font]
[font:8c98=Arial]Ulusal Kanal'ın yayınlarının etkisi ile seçmenler
milletvekillerine baskı yaptılar.[/font]
[font:8c98=Arial]Bu sayede birçok AKP Milletvekili "hayır" oyu verdi ve
teskere reddedildi.[/font]

[font:8c98=Arial]Bu olaydan ders alan Tayyip Bey, bu defa tongaya
basmadı.[/font]
[font:8c98=Arial]Dün akşam saat 17 sularında önergeyi verdi, bugün oylama
yapıldı. Baskın teskere.[/font]
[font:8c98=Arial]Milletvekillerinin etkilenmesine ve seçmenlerin baskı
yapmasına meydan verilmedi.[/font]

[font:8c98=Arial]Irak teskeresinde hayır oyu verdiğinden şüphelenilen AKP
Milletvekilleri son seçimde aday yapılmadı.[/font]
[font:8c98=Arial]Bu defa oylama açık yapıldı. AKP Milletvekilleri hayır oyu
vermeye cesaret edemedi.[/font]
[font:8c98=Arial]Tekrar Milletvekili seçilebilmek için Mehmetçiği Haçlı
Ordusu'na yama yapmaya evet dediler.[/font]
[font:8c98=Arial]Dünya malı ve makamı için değer miydi...[/font]

[font:8c98=Arial]Bu defa başaramadık.[/font]

[font:8c98=Arial]Hayır oyu verenler açıklasın. Göğsünü gere gere
söylesin.[/font]
[font:8c98=Arial]Kimin ne olduğunu milletimiz anlasın. [/font]
[font:8c98=Arial]Oturum gizli ama, oylama açık yapıldı. Gizli oturumda
konuşulanlar açıklanamaz ama...[/font]
[font:8c98=Arial]Kimin ne oy verdiğini açıklamak da mı yasak?[/font]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 9:40 pm

[table:8a4d cellpadding="0" cellspacing="0"][tr:8a4d class="Header"][td:8a4d class="ReadMsgHeaderCol1"]
[/td][td]
[/td][/tr][tr:8a4d class="Header"][td:8a4d class="ReadMsgHeaderCol1"]
[/td][td]
[/td][/tr][tr:8a4d class="Header"][td:8a4d class="ReadMsgHeaderCol1"]
[/td][td]
[/td][/tr][/table]














[font:8a4d=Arial][size=9][img]http://64.4.56.119/att/GetInline.aspx?messageid=bcc0f1db-56e2-11e0-9441-00215ad7ab8e&attindex=0&cp=-1&attdepth=0&imgsrc=cid%3a2EF86E7E0132407E9A94EB41A167E944%40Aydn&hm__login=buyukasya&hm__domain=hotmail.com&ip=10.25.156.8&d=d5685&mf=0&hm__ts=Fri%2c%2025%20Mar%202011%2021%3a39%3a33%20GMT&st=buyukasya&hm__ha=01_93a3e9d749c91f5caf9c47044d3573fcc8fc05eaaa9bc45ad6c7016c0ca84eba&oneredir=1[/img][/size][/font]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyCuma Mart 25, 2011 9:49 pm

[font:974f=Arial][color:974f=#ff0000][b]Gizli oturumda konuşulanları hangi
Milletvekili açıklayacak?[/b][/color][/font]
[font:974f=Arial][color:974f=#ff0000][b]+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++[/b][/color][/font]

[font:974f=Arial][size=9]Ali Serdar Bolat 25 Mart 2011[/size][/font]

[font:974f=Arial][color:974f=#0000ff][b]Bir milletvekili
arıyorum.[/b][/color][/font]
[font:974f=Arial][color:974f=#800080][b][color:974f=#008000]"Gizli oturum,
10 sene açıklamak yasak"[/color] [color:974f=#000000]gibi kuralları elinin tersi
ile itecek,[/color][/b][/color][/font]
[font:974f=Arial][color:974f=#800080][b]Ne konuşulduğunu, kimin ne oy
verdiğini [/b][/color][/font]
[font:974f=Arial][color:974f=#800080][b][color:974f=#000080] her türlü cezayı göze
alarak[/color] [/b][/color][/font]
[font:974f=Arial][color:974f=#800080][b] Türk Milletine
açıklayacak yurtsever bir milletvekili arıyorum.[/b][/color][/font]
[font:974f=Arial][b]Tanıyan, gören, bilen varsa lütfen bana
bildirsin[/b][/font]

[font:974f=Arial][color:974f=#800080][b]+++++++++++++++++++++++[/b][/color][/font]

[b][font:974f=Arial]Muhalefet partilerine
soruyorum:[/font][/b]
[b][font:974f=Arial][color:974f=#ff00ff]AKP'nin [color:974f=#000080]"Gizli
Oturum"[/color] teklifini niçin kabul ettiniz?[/color][/font][/b]
[b][font:974f=Arial][color:974f=#800000]"Oturum açık yapılsın, millet ne
olduğunu duysun görsün,[/color][/font][/b]
[b][font:974f=Arial][color:974f=#800000] Gizli oturum yaparsanız biz
katılmıyoruz,[/color][/font][/b]
[b][font:974f=Arial][color:974f=#800000]
alacağınız kararın vebali size ait olur"[/color][/font][/b]
[b][font:974f=Arial]demediniz, diyemediniz?[/font][/b]

[b][font:974f=Arial][color:974f=#ff00ff]Mehmetçiğin Haçlı Ordusu'na
katılmasını meşrulaştırmak için yapılan bu manevraya niye boyun
eğdiniz?[/color][/font][/b]

[b][font:974f=Arial][color:974f=#ff00ff]++++++++++++++++++++++++[/color][/font][/b]

[b][font:974f=Arial]Gizli oturumda oylama el kaldırılarak
yapıldı.[/font][/b]
[b][font:974f=Arial]Yani oylamaya katılan milletvekilleri, kimin evet
kimin hayır dediğini, kimin çekimser kaldığını gördü.[/font][/b]

[b][font:974f=Arial]Haydi diyelim ki, gizli oturumda konuşulanları 10
sene açıklamak yasak.[/font][/b]
[b][font:974f=Arial]Peki, kimin ne oy verdiğini açıklamak da mı
yasak?[/font][/b]

[b][font:974f=Arial]Velev ki yasak olsun, açıklayana verilecek bir
ceza var mı?[/font][/b]
[b][font:974f=Arial]Hangi kanunun hangi maddesinde var, ben
bilmiyorum, bilen varsa açıklasın.[/font][/b]

[b][font:974f=Arial]Velev ki açıklayana ceza verilecek
olsun.[/font][/b]
[b][font:974f=Arial]Yok mu cezayı göze alıp gerçekleri millete
açıklayacak bir yurtsever milletvekili?[/font][/b]

[b][font:974f=Arial]+++++++++++++++++++++++++[/font][/b]

[b][font:974f=Arial][color:974f=#0000ff]Esasında bu açıklama görevi, lidere
düşer.[/color][/font][/b]
[b][font:974f=Arial][color:974f=#0000ff]Kemal Kılıçdaroğlu ve/veya Devlet
Bahçeli kimin ne oy verdiğini açıklamalıdır.[/color][/font][/b]

[b][font:974f=Arial][color:974f=#0000ff]++++++++++++++++++++++++++[/color][/font][/b]

[b][font:974f=Arial][color:974f=#ff0000]Aksi halde bu kara leke hepsinin
üzerinde kalacaktır.[/color][/font][/b]

[b][font:974f=Arial][color:974f=#ff0000]+++++++++++++++++++++++++++[/color][/font][/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyC.tesi Mart 26, 2011 8:46 am

[b][color:38b4=red]TEZKERENİN UCU NİYE AÇIK?[/color][/b]
26.03.2011 Cumartesi


Libyadaki iç karışıklığın giderilmesi için, 4 gemi ile bir denizaltı gönderilmesine imkan veren[color:38b4=red] tezkerenin 'Ucu açık' bırakıldı. [/color]


Libya’daki iç karışıklığın giderilmesi için, 4 gemi ile bir denizaltı gönderilmesi kararına olanak tanıyan tezkerenin ‘’Ucu açık’’ bırakıldı. Tezkere ile, Libya’ya sadece deniz kuvvetlerinin değil, gerektiği taktirde, hava ve kara kuvvetlerinin de gönderilmesi mümkün bulunuyor.

Türkiye, hava operasyonlarının kontrolünün tamamen NATO'ya devredilmesi durumunda F-16’lardan oluşan bir filoyu da devreye sokabilecek. Ancak bu filo, hava bombardımanları gibi aktif göreve katılmayacak, deniz güçlerini korumak ve silah ambargosunu denetlemek için devriye uçuşu yapacak.

GABYA VE YAVUZ

Tezkerenin benimsenmesinin ardından Libya’ya giden 4 gemi, deniz güvenliğini sağlayacak. Denizaltı ise denizaltı güvenliğinden sorumlu olacak. ‘’Gabya’’ sınıfından olan üç gemi, Gelibolu, Gemlik, Gaziantep, ‘’Yavuz’’ sınıfından olan dördüncü gemi ise, ‘’F-243 Yıldırım’’ adını taşıyor. Çanakkale isimli ‘’Gür sınıfı’’ denizaltı ise Gölcük tersanesinde yapılmıştı.

4 bin 100 ton ağarlığındaki üç gemide, güdümlü mermiler, SAM ve Harpoon füzeleri, Phalanx nokta savunma silahı, Rapid Fire top,4 adet 12.7 mm makineli tüfek, 6 adet torpido bulunuyor. 3 bin tonluk Yıldırım gemisinde de, 16 SAM, 8 Harpoon füzesi ile bir helikopter bulunuyor.

ÇOK BOYUTLU KATKI

TBMM'de benimsenen ve Libya’ya asker gönderilmesini öngören tezkeredeki "Çok boyutlu katkı" ifadesinin de deniz kuvvetlerinin yanı sıra hava ve kara birliklerini de kapsadığı belirtildi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de, Meclis’in seçim nedeniyle yakında kapanacağını hatırlatarak, ek ihtiyaçların doğması ihtimali karşısında, tezkerede esnek bir dil kullanıldığını vurguladı.

İleride hava ve hatta kara kuvvetlerinin de bölgeye gönderilmesi gerekirse, tezkeredeki ifadeler buna izin veriyor. TBMM’de benimsenen tezkerenin tam metni şöyle:

‘’Libya'da 15/2/2011 tarihinde başlayan olaylar neticesinde ortaya çıkan şiddet ortamının sona erdirilebilmesini teminen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan 26/2/2011 tarihli ve 1970 sayılı Karar ile 17/3/2011 tarihli ve 1973 sayılı kararda kayıtlı hüküm ve çağrıları dikkate alarak ve mezkûr kararlar çerçevesinde Libya'da istikrar ve güvenliğin yeniden tesisine yönelik uluslararası çabalara çok boyutlu katkıda bulunmak üzere, lüzum, sınır, kapsam, şekil, yöntem ve zamanı Hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından yapılması için Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca TBMM’den bir yıl süreyle izin istenilmesi, Bakanlar Kurulu'nca 23/3/2011 tarihinde kararlaştırılmıştır.’’



AKP bu her türlü ihanet imkanını kolluyor, alıştıra alıştıra. Önce NATO'yla asla olmaz derken İzmir'i NATO'ya üs yaptılar, sonra asker göndermeyeceğiz derken, gönderebilmek için trezkerenin ucunu açık bırakıyorlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyC.tesi Mart 26, 2011 8:59 am

Libya savaşına reklam verecekler
26.03.2011 - 07:30 Yazdır Arkadaşına gönder İsveç, ürettiği savaş uçaklarının reklamı için Libya operasyonuna katılmak istiyor. Bunun için Salı günü Londra’da gerçekleştirilecek zirvenin makul bir teklifle gelmesi gerekiyor!

NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile Brüksel’de görüşen İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Gripen savaş uçaklarının İsveç’ten Libya’ya gitmesi yönünde kendisinin öneride bulunmadığını, somut talep beklediklerini açıkladı.

İsveçli SAAB firmasının ürettiği savaş uçağı Gripen’i dünyaya pazarlamak için savaşı fırsat olarak gören Bildt, Salı günü Londra’da yapılacak zirvede askeri gücün kullanımı konusunda bazı kararlar verilmesi gerektiğini belirtti.

Öte yandan Gripen savaş uçakları Litvanya, Letonya ve Estonya ile birlikte Baltık semalarında, NATO öncülüğünde tatbikata başlamış durumda.

SAAB'a teşvik
İsveç’in savaş uçağı teknolojisinde dünya pazarına çıkması özellikle Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden sonra gerçekleşmişti. İlk defa 1947 savaş uçağı üreten İsveçli SAAB firması “Uçan Fıçı” olarak nitelenen J29 tipi savaş uçağını son olarak Kongo’ya göndermişti. İsveç o zamandan beri hiçbir hava operasyonuna katılmadı.

SAAB firması 1970’lerde uçak bilgisayar sistemleri üzerine çalışmaya başladı. Libya’ya gönderilmesi beklenen savaş uçağı Gripen’i ise 1993’te üretti. Pazar konusunda sıkıntı yaşayan firmaya dünyanın en büyük ikinci silah tekeli olan İngiliz BAE Systems firması yardım eli uzattı!

İngiliz firma ile kurulan ortaklıkla ilk ihracat, 26 savaş uçağı ile Güney Afrika’ya yapıldı. 1997’den bu yana 14 adet Çek Cumhuriyeti’ne, 14 adet de Macaristan’a uçak satan SAAB, Libya operasyonuna reklam açısından özel bir önem atfediyor. İsveç ordusunun geçtiğimiz Pazartesi günü, "Gripen uçaklarını Libya'ya göndermek için hazırız" açıklaması yapmasından iki gün sonra, firmaya 4 milyar İsveç kronu kredi verildi.

İsveç Parlemontosu ne durumda?
İsveç’in Libya operasyonuna Gripen uçaklarıyla destek vermesi önerisinin önümüzdeki günlerde parlamentoya gelmesi bekliyor. 1996'dan itibaren 10 yıl boyunca iktidarı elinde bulunduran İsveç Sosyal Demokrat Partisi, 2006 ve 2010’da muhalefette kaldı.

4 yıl boyunca görev yapacak 349 üyeli İsveç parlamantosunda (Rikstag) hükümeti, merkez sağ partiler oluşturuyor. 107 milletvekili çıkaran Ilımlı Parti (Moderate Party) sağcı partilerle birlikte çoğunluğu elinde bulunduruyor.

Libya’ya Gripen uçaklarının gönderilmesi konusunda olumlu karar alması beklenen mecliste üyesi bulunan partilerden Sosyal Demokrat Parti, Bileşmiş Milletler kararını yeterli bulurken; Sol Parti (Left Party) öneriye sıcak yaklaşıyor; İsveç Demokratları (Sweden Democrats) ise askeri güç yerine para göndermeyi öneriyor.

Sosyal Demokratların başkanı belli oldu
2001 yılında İsveç ordusunun Afganistan’da ISAF bünyesinde görev yapmasına izin veren Sosyal Demokrat Parti, son seçimlerle birlikte mecliste 112 milletvekiline sahip bulunuyor. Partinin kaybettiği son seçimde, seçim kampanyasını eleştiren Hakan Juholt, geçtiğimiz gün parti kongresinde beklendiği gibi yeni genel başkan oldu.

Juholt partide radikal bir dönüşüm önermiyor. Sosyal Demokrat Parti’nin Savunma Komisyonu üyesiyken 2004 yılında yaptığı konuşmada Sovyetler Birliği’nin çözülmesinin ardından, Baltık Denizi’nde NATO’nun genişlemesini olumlu değerlendirdiğini söyleyen Juholt, NATO üyeliğinin önümüzdeki yıllarda gerçekleşmesini beklemediğini belirtmişti.

Oysa İsveç, 2007 yılında hem profesyonel orduya geçiş yaptı, hem de Baltık Denizi’nde üyesi olmadığı halde NATO tatbikatına katıldı. Geçtiğimiz sene gerçekleşen NATO tatbikatına da İsveç'in katıldığı görüldü.

Kongre gündeminde NATO yok!
Ülke güveliğinini Avrupa Birliği ve NATO’da gören sosyal demokratlar, ABDnın Afganistan’da daha az asker bulundurmak istemesinin ardından geçtiğimiz Ağustos ayında Sol Parti ve Yeşiller’le ortak bir açıklama yaparak Afganistan’daki asker sayısının azaltılmasını önerdiler. 25-27 Mart tarihlerini kapsayan kongrede de henüz NATO’ya dair en küçük bir değerlendirmede bulunmadılar.

Kongre öncesi hazırlanan metinde son dönem NATO operasyonlarından bahsedilmediği gibi, operasyonlar demokratikleşmenin yayılması olarak değerlendiriliyor. Metinde; refah devletinin gücünü demokrasi ve insan haklarının zayıf ülkelere doğru yayılması için toparlaması gerektiği, İsveç ve diğer demokratik ülkelerin demokratik haklar mücadelesine güçlü destek vermesi gerektiği belirtiliyor.

(soL-Dış Haberler)


[b]
[color:0e50=red]Mürted'in "evet" dediği ihanetin mahiyeti her geçen gün daha da açık oluyor.

Haçlı sürüsü, Libya'yı tatbikat sahası olarak kullacak, kobay olarak kullanacak aynı zamanda.

Yeni uçaklarını, silahlarını orada, kardeşlerimiz üzerinde deneyip, dünyanın geri kalanına hava atacaklar, "Bakın müslümanları nasıl böcek gibi ezecek teknolojiler geliştirdik!" diyecekler. Şerefi mürtede ait, ve mürtedin mürtedliğinden şüphe edenlere.

uşaklık eskimedi eskimesine
köpeklik eskimedi eskimesine
aşkta
bağlılıkta
yiğitlikte
sürüyor sürecek zaman sahnesinde
iyi ve kötünün başlayan savaşı
ze zafer mutlak iyinin
bu dünya ve ötesinde[/color][/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyC.tesi Mart 26, 2011 9:01 am

[b][color:f8b0=red]İHANETTE, HAÇLILARA HİZMETTE SINIR YOK[/color][/b]


[b]Arap devletlerini suça ortak etmeyi başardık![/b]

25.03.2011 - 20:46


[img(220,122)]http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/imagecache/makale_genel/images/rassmussen.jpg[/img]

[b]Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya operasyonunda NATO'nun
kontrolü devralmasına Arap devletlerinin itiraz göstermemesini sağlayarak önemli
bir dış politika başarısına imza attı![/b]
Zaman gazetesinde "Rasmussen'e anında tekzip" başlığı ile yer alan habere
göre, Türkiye Fransa'nın oyununu bozarak Libya'da NATO'nun kontrolü devralmasını
ittifaka kabul ettirmiş. Habere göre, Fransa kontrolün koalisyon güçlerinde
olduğunu söylüyormuş ancak Türkiye NATO'nun devreye girmesinde ısrarcı olmuş.
Yani süreci ABD değil Türkiye yönetmiş.
Habere göre, konuyu telefonda NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile görüşen
Davutoğlu, Rasmussen'in "Fransızların bana söylediğine göre Arap ülkeleri 'NATO
olursa biz operasyona katılmayız' diyormuş" sözüne karşılık "Kim söylüyormuş
bunu?" diye sormuş. "Birleşik Arap Emirlikleri" yanıtı üzerine Davutoğlu
"Dışişleri bakanları yanımda. Bize öyle demiyor. Arap ülkeleri, operasyonun
sorumluluğunu NATO'nun üstlenmesini istiyor. Telefona vereyim de size o
anlatsın" diyerek telefonu Arap bakana vermiş. BAE Dışişleri Bakanı Zayid el
Nahyan da telefonda Rasmussen'e "Arap Ligi Genel Sekreteri Amr Musa ile
konuştum. Başka bakanlarla da görüştüm. O yönde bir tutumumuz yok" demiş.
Habere göre, Davutoğlu "NATO'nun itibarını göz ettiğini çünkü müslüman bir
ülkeye operasyon düzenlendiğine" işaret ederek Rasmussen'e "hassasiyetlerini"
bildirmiş.
Londra Konferansı'na Ankara'nın davet edilmesi ile ilgili de Bakan
Davutoğlu'nun "NATO, Arap Birliği ve bölge ülkeler formatında gerçekleşmesi
durumunda daveti olumlu değerlendireceklerini" bildirdiği haberde ifade edildi.

Haberde "Fransız oyunu bozuldu" iddiası çok defa tekrarlanırken, operasyonda
ABD'nin başı çekmesine, bizzat ABD'nin NATO'yu operasyona dahil etme çabasına
değinilmemesi dikkat çekti.
Arap Birliği'ni Libya saldırısına ortak etmenin nasıl bir dış politika
başarısı olduğu ise anlaşılamadı. Ya da tersten söylersek: Yeni Osmanlıcı dış
politikanın kime hizmet ettiği bir kez daha anlaşılmış oldu.
(soL - Haber Merkezi)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP   HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP - Sayfa 7 EmptyC.tesi Mart 26, 2011 9:03 am

[url=http://www.haber7.com/]Bağış: Biz Libya'da oldubittiyi engelledik[/url]

[url=http://www.haber7.com/][img]http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/2010/285620110202015330834.jpg[/img][/url]

26 Mart 2011 10:51

[url=http://www.haber7.com/categories.php?cID=1078][/url][url=http://www.haber7.com/uye-islem.php?cmd=favmanage&action=add&id=726720]
[/url]


Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin Libya
konusunda "U dönüşü" yapmadığını belirterek, "Biz Libya'da oldubittiyi
engelledik. Başbakan 'NATO'nun Libya'da ne işi var' demeseydi, Birleşmiş
Milletler kararı beklenmeden NATO'yu haftalar önce Libya'ya sokacaklardı"
dedi.






Makedonya'yı ziyaret eden Bağış, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada
Türkiye'nin Libya politikasını ve Libya'ya düzenlenen askeri operasyonu
değerlendirdi.
Türkiye'nin Libya'daki gelişmeleri başından beri çok yakından takip ettiğini
belirten Egemen Bağış, bu konuda istikrarlı ve akılcı bir politika izlendiğini
bildirdi. Bağış, Türkiye'nin Libya konusunda "U dönüşü" yapmadığını kaydederek
şunları söyledi:
"Biz Libya'da oldubittiyi engelledik. Eğer Başbakanımız 'NATO'nun Libya'da ne
işi var' demeseydi, Birleşmiş Milletler kararı beklenmeden NATO'yu haftalar önce
Libya'ya sokacaklardı ya da kendileri yine öne atlayacaktı ve 'Biz NATO'yuz'
diyeceklerdi. NATO'nun Libya'ya tek taraflı ve plansız-programsız biçimde
müdahalesinin önüne geçtik. Bu zaten bir NATO operasyonu değil, çok uluslu
koalisyon operasyonu. Böyle bir harekata komuta edecek başka bir organ yok.
Bilgi ve birikim NATO'da. O yüzden NATO koordine ediyor. NATO'nun komuta
kontrolü olmazsa Batı Avrupalı müttefiklerimiz birbirini bombalar, uçaklar üsse
inip kalkarken çarpışır. Çünkü bazı müttefikler çok telaşlılar."
Türkiye'nin karar mekanizmalarının tam ortasında olduğunu ifade eden Egemen
Bağış, "Ne olacaksa NATO üyesi olarak bizim onayımızla oluyor. NATO'da oybirliği
olmadan hareket edilemez. Edilirse kanunsuz olur. Sorumluluk ve vebal o hareketi
yapanların olur" diye konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HAÇLILARIN UÇ KOLU AKP
Sayfa başına dön 
7 sayfadaki 9 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Siyaset :: AKP-
Buraya geçin: