[size=18][b]MECLİSTE KOMEDİ[/b]
[color:6767=red]DEMOKRASİ TIKIR TIKIR İŞLİYOR, ANAYASA UYUKLAYAN VEKİLLERİN OYLARIYLA DEĞİŞİYOR![/color]
21 Nisan 2010
AKP'nin Anayasa değişiklik teklifinin Meclis'teki ilk gün görüşmeleri hayli tartışmalı geçti. Muhalefet, teklifi geciktirmek için her yolu deneyince, 18 saat süren ilk gün görüşmelerinde sadece iki madde kabul edilebildi *[b] 335 oyu bulunan AKP'nin tüm önlemlerine rağmen teklifin maddelerine geçilmesi için yapılan oylamada 333 'evet' çıktı. Bazı bağımsızların da teklife 'evet' dediğini öne süren muhalefet sözcüleri 'kritik maddelerde fire artacak' yorumu yapıyor[/b]
ANKARA - AKP’nin Anayasa değişiklik teklifinin TBMM’deki ilk gün mesaisi tam 18 saat sürerken, maddelere geçmek için yapılan oylama, paketin ‘bıçak sırtında’ olduğunu ortaya koydu. Meclis’te 336 sandalyesi bulunan AKP’nin bütün sıkıyönetim önlemlerine karşın teklifin maddelerine geçiş için ancak 333 ‘evet’ oyu çıktı. AKP için bir oyun bile hayati önem taşıdığı oylamaya, Kayseri’de uğradığı yumruklu saldırıda burnu kırılan Enerji Bakanı Taner Yıldız yaralı halde katıldı. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin oylamaya katılmadığı için 335 oyu olan AKP’liler ‘fire vermedik’ derken, muhalefet aksini iddia etti. Dün sabaha kadar süren görüşmelerde uyuklayan milletvekilleri objektiflere yakalandı. Meclis, Anayasa teklifi mesaisini dün de sürdürdü. Muhalefet yine teklifi geciktirmek için Meclis İçtüzüğü’nden doğan bütün haklarını sonuna kadar kullandı.
TBMM Genel Kurulu önceki gün saat 13.00’de toplanırken, Anayasa değişiklik teklifi görüşmeleri muhalefetin oylama taktikleri nedeniyle ancak önceki gün 18.00’de başladı ve dün sabah 06.57’de sona erdi.
Bakanlar nöbetleşe...
Kabine üyeleri uzun süren görüşmelerde ‘nöbetleşe’ hükümeti temsil etti. İlk gün görüşmelerde önce Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ardından, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, sabaha karşı da Adalet Bakanı Sadullah Ergin hükümeti temsilen bulundu.
CHP’liler her oylama öncesi yoklama talebinde bulundu. Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, yoklama süresini bazen 2, bazen 1 dakika ile sınırlı tuttu.
Muhalefet engelleme amacıyla birinci madde için 16, ikinci madde içinse 15 önerge verdi. Kurayla seçilen yedişer önerge okutuldu ve vekillere söz verildi. CHP, her oylama öncesinde yine yoklama istedi. Ayağa kalkan CHP’lileri, AKP’liler bir ara alkışlarla protesto ettiler. CHP’liler de AKP’lilere karşı alkışla yanıt verdi. MHP, her madde için ‘maksat anlaşılmadı biraz daha görüşelim’ önergesi sundu.
‘AKP uyudu tutanağa...’
Uzun mesaide yorgun düşen milletvekilleri kulislerde dinlendi, zaman zaman Meclis bahçesine çıkarak uykularını dağıtmaya çalıştı. Bazılarıysa uykuya yenik düştü. Genel Kurul’un arka kısımlarında kestiren, bazıları başlarını sıra kapaklarına koyarak uyuyan vekiller objektiflere yakalandı. Sabaha karşı kürsüye çıkan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, saatlerdir çalıştıklarını ifade ederek, “Bu, büyük bir işkence. Arkada AKP’liler uyuyor. Tutanaklara geçsin diye söylüyorum” dedi.
Sabah 07.00 sıralarında gerçekleşen oylamada gerginlik yaşandı. TBMM Başkanı Şahin, kendisini sürekli uyaran MHP’li Oktay Vural’a çıkıştı. AKP’li Suat Kılıç ile CHP’li Kemal Anadol arasında da gerginlik yaşandı.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, teklifin tümü, 1, 2 ve 3. maddeler üzerindeki oylamalara katıldı. Bahçeli, görüşmelerin tamamını izlerken, ******, teklifin tümü üzerindeki konuşmasından sonra Genel Kurul’a bir daha gelmedi.
Yaralı Yıldız’a öncelik
Yumruklu saldırıya uğrayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, burnu sarılı olarak oy kullandı. Başkan Şahin, Yıldız’ın sıra beklemeden oy kullanmasını sağladı.
AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Koca, kuliste dinlenirken, teklifin 1. maddesi oylamasını kaçırdı. TBMM Başkanı Şahin, oy kullanmak üzere görevlilerin yanına giden Koca’ya, oy kullanma süresi sona erdiği için izin vermedi.
Teklifin maddelere geçiş oylaması ve tasnifi tam 48 dakika sürdü. Bu oylamaya CHP, BDP ve DSP’li milletvekilleri katılmadı. Teklifin maddelere geçiş oylamasında 333 “kabul” oyu kullanıldı. AKP ve MHP’nin yanı sıra oylamaya bağımsız milletvekillerinden Mehmet Zekai Öcan, Feysi İşbaşaran, Recai Birgün, Seyit Eyüpoğlu ile Türkiye Partisi’nden Mehmet Yaşar Öztürk de katıldı. Muhalefet, bu oylamada AKP’nin 7 fire verdiğini savundu. Muhalefete göre bazı bağımsızlar ‘kabul’ yönünde oy kullandı.
TBMM Genel Kurulu dün de saat 15.00’te toplandı. Ancak muhalefet engelleme girişimleri çerçevesinde Meclis gündeminin değiştirilmesi için yine grup önerileri getirdi. BDP’nin, Yatılı İlköğretim Bölge Okullarının sorunlarıyla, CHP’nin 1 Mayıs 1978 olaylarının, MHP’nin ise esnaf sorunlarıyla ilgili araştırma önergelerinin görüşülmesine ilişkin grup önerileri tek tek tartışıldıktan sonra AKP’lilerin oylarıyla reddedildi.
Anayasa görüşmeleri muhalefetin engelleme girişimleri nedeniyle saat 18.44’te başlayabildi. Teklifin 3. maddesini görüşme ve oylaması 2 saat 51 dakika sürdü. 3.yle ilgili verilen önergeler üzerinde CHP adına konuşan Malik Ejder Özdemir’in, “AKP’nin laik ve demokrasi karşıtı bir parti olduğunu” söylemesi tartışma başlattı.
Aynı mahiyetteki dört önergenin birleştirilerek tek bir önergenin okunması üzerine CHP’li Engin Altay ile Başkan Şahin arasında sert tartışma yaşandı. Altay, “Sizin hukukçuluğunuza yazıklar olsun” deyince, Şahin, disiplin hükümlerini uygulatacağını söyledi. AKP sıralarından “sarhoş” sesi duyuldu. Üçüncü maddenin kabulünün ardından AKP’li Zülfikar İzol ise Meclis lokantasında 1000 kişilik çiğ köfte yaptırarak bütün milletvekilerini davet etti.
Tutanaklardan...
ANKARA - Anayasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri, gergin başladı, gergin devam etti ve milletvekilleri uykuya teslim olmuş haldeyken sona erdi. Milletvekilleri ve parti sözcülerinin hareretli tartışmaları sık sık ‘sataşma’ nedeniyle söz istemelere neden olurken yeni kavgaların kapısını araladı. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in sık sık muhalefetin eleştiri oklarına hedef olduğu önceki gün yapılan Meclis Genel Kurulu’nda tutanaklara geçen bazı diyaloglar şöyle
Nankörlük etmeyin!
Bekir Bozdağ (AKP):... 2001 Anayasa değişiklik görüşmeleri sırasında 76’ncı madde görüşülüyor; yani orada ideolojik suçlarla ilgili bir ifade var, o ‘terör’ olarak değiştiriliyor ve uzlaşma olduğu halde, burada ‘Recep Tayyip Erdoğan bundan istifade edecek’ diye uzlaşmaya rağmen, bu Meclis’te bu madde hem 1’inci oylamada hem de 2’nci oylamada imzalara rağmen geçmedi biliyor musunuz.
Çetin Soysal (CHP): Önünü biz açtık. Ayıptır ya!
Mustafa Özyürek (CHP): Nankörlük etmeyin, nankörlük etmeyin!
Hormonlu oy-organik oy
Burhan Kuzu (Anayasa Komisyonu Başkanı AKP): Bugüne kadar kapatılan siyasi partiler çok daha gür bir şekilde geldi mi, gelmedi mi? Geldi. O zaman hiç bu yola girmemek lazım. Efendim, AK Parti yüzde 47 rey aldı, işte efendim hormonlu oy, organik oy.. Şimdi peki o zaman adama sormazlar mı, 27 Nisan bildirisi yayımlandığı zaman neredeydi muhalefet? Ayağa kalksaydı bu oyu bize verdirmemek adına.
Ali Koçal (CHP): Onu siz yayımladınız, siz?
Kuzu: Cumhurbaşkanı seçilmediği zaman neredeydi muhalefet? Şimdi demek ki demokrasinin normal sürecine dokunduğunuz zaman faturasına katlanmak zorundasınız.
Kemal Anadol (CHP): O bildiriyi yayımlayan ne konuştu Başbakan’la? Büyükanıt ile Erdoğan ne konuştu?
‘Dinime dahleden...’
Cemil Çiçek (Başbakan Yardımcısı): ‘Mahkemeye gideriz’ tarzındaki bir mesele mahkemeyi de zan altında bırakır. O takdirde ‘Ben millete gitmem, mahkemeye giderim -geçmişte de gördünüz siz bunu- ben bu işi oradan bozdururum, oradan bu işi hallederim’ diyorsak, gelin, hiç meseleyi böylesine bir şeytan üçgeni içerisine sokmayalım.
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP): Sayın Başkan, sayın hatip, Anayasa Mahkemesi’ni zan altında bırakıyor.
Çiçek: Eğer buradan gerçekleştirebiliyorsak ne âlâ, bu mümkün olmadığı takdirde milletimize gideriz, milletimiz bugüne kadar hep doğru karar verdi, inşallah bu konuda da doğru karar verecektir; biz buna inanıyoruz.
Oktay Vural (MHP): Geçmeyecek ki Meclis’ten.
Kemal Anadol (CHP): Sayın Başkan ‘Anayasa Mahkemesi’ne gideceksiniz, gidersiniz..’ derken hangi partiyi kastetti? Kimi kastetti?
Mustafa Elitaş (AKP): Siz mi gideceksiniz? Sizinle ne alakası var?
Kemal Anadol: Kim gidecek?
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP): Sayın Çiçek muhtelif zamanların muhtelif partilerin muhtelif bakanı olarak bu kürsüye çıkıp Anayasa Mahkemesi’ne başvurmayı sanki bir suçmuş gibi kamuoyuna açıklamasını doğrusunu isterseniz ben bir türlü kabullenemiyorum. Bari dinime dahleden Müslüman olsa! Sayın Cemil Çiçek bakanken hangi yüzle, hangi anlayışla, hangi hukuk anlayışıyla savcıya telefon edip ‘Suçluları serbest bırakın’ diyebiliyor? Ve bunu söyleyen birisi de bakan olarak çıkıp bize ders veriyor! Sayın Çiçek bir çam daha devirdi. ‘Önümüzdeki celsede getireceğiz’ diyor. Burası Parlamento, burası celse değil. Ama meraklanmasın, hangi yasayı getirirlerse getirsinler, onları Yüce Divan’a çıkarmak bizim boynumuzun borcudur. (CHP sıralarından alkışlar)
‘Salih bey baskı yapıyor’
Oktay Vural (MHP): Sayın Başkan, böyle bir gizli oylama var mı?
Başkan: Lütfen kabine girerek oylarınızı kullanınız.
Vural: Dışarıda pullar isteniyor, (AKP Genel Başkan Yardımcısı) Salih bey burada baskı yapıyor.
Başkan: Uyarıyorum efendim.
Kemal Anadol (CHP): Sayın Başkan, deminki oylama gizli olmamıştır. CD kayıtlarını aldıracağım, Anayasa Mahkemesi’ne dilekçeye ekleyeceğiz.
Kamer Genç (Bağımsız): Hayret ediyorum, bir milletvekili olarak, bağımsız olarak düşüncelerimi özgürce söyleyecek ortam yakalayamıyorum.
Burhan Kuzu (AKP): Çarpılırsın, bir tarafın eğilir!
‘Başkanlık için çalışma yok’
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Meclis’teki Anayasa teklifi görüşmelerinde milletvekillerinin soruları üzerine Başbakan Erdoğan’ın ‘Başkanlık sistemini gündeme getirebiliriz’ çıkışına ilişkin sorularını yanıtladı. Şahin şu bilgileri verdi: “Başbakan, hafta sonu bir televizyon programında başkanlık rejimiyle ilgili kanaatini paylaşmıştır. Sayın Başbakanımız gazetecilerin sorusuna cevap vermiştir. Başkanlık sisteminin Türkiye’de tartışılması gerektiğini, rahmetli Özal döneminde de bunun tartışıldığını ve Türkiye için böyle bir rejimin daha pratik daha istikrar sağlayacak bir sistem olabileceğini paylaşmıştır. Ancak buna dönük olarak henüz grubumuzda ve partimizde yapılmış, başlatılmış bir çalışma söz konusu değildir. Bu hususlar TBMM’de ya da siyaset kurumları arasında tartışılacak bir konudur.”
radikal[/size][/b]