AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ

Aşağa gitmek 
3 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5
YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ   FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ - Sayfa 5 EmptyCuma Ekim 15, 2010 10:33 pm

Konunun ilk mesajı :

15 Ekim 2010





İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin:



Füze Kalkanı projesi, Türkiye’nin, Amerikan çıkarları adına ateşe sürülmesidir!



AKP Hükümeti, geçtiğimiz yıllarda Çek Cumhuriyeti ve Polonya’nın reddettiği Amerikanın füze kalkanının, Türkiye’ye yerleştirilmesini kabul etmeye hazırlanıyor.

Sormak gerekiyor: Türkiye’nin hangi komşusu ile sorunu vardır ki, füze kalkanına ihtiyaç duysun?

Türkiye’nin Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Ermenistan hariç hiçbir komşusu ile en ufak bir sorunu yoktur.

Yunanistan NATO üyesi, Rum kesimi, üye olmaya çalıştığımız AB üyesidir.

Ermenistan ise “stratejik müttefikimizin” ve Avrupa’nın koruması altındadır. Dolayısı ile Füze sisteminin bu ülkelere karşı konuşlandırılması söz konusu değildir.

Diğer komşularımız, Rusya, İran, Irak, Suriye ve Bulgaristan ile ise en ufak bir sorunumuz yoktur.

O halde neden komşularımızın güvenliği için tehdit oluşturabilecek bu sistemler, Türkiye’ye yerleştirilmek istenmektedir?



TÜRKİYE’NİN DEĞİL, AMERİKA’NIN ÇIKARI

Çünkü Amerika Bölgemizde tam on yıldır bir saldırı savaşı yürütmektedir. Irak ve Afganistan’ı işgal etmiştir.

İran’a yönelik kuşatma ve saldırı hazırlıkları herkesin malumudur.

İsrail saldırganlığına verdiği destekten dolayı bütün Arap Dünyasını karşısına almıştır.

Batı Asya’nın enerji rezervleri konusunda Çin, Rusya ve Hindistan gibi Asya’nın büyük devletleri ile rekabet halindedir.

İşte bütün bunlardan dolayı Türkiye değil ama Amerika; bütün bir Asya kıtası ile husumet halindedir. Saldırgan politikasını güçlendirecek ve yürütülmesini kolaylaştıracak yeni araçlara ihtiyacı vardır.

Kısacası Amerika kendi çıkarı için Türkiye’yi ateşe sürmektedir. Hiçbir sorunumuzun bulunmadığı, tam tersine gelişen ilişkilere ve geniş işbirliğine sahip olduğumuz komşularımız ile Türkiye karşı karşıya getirilmektedir.



AKP HALKI ALDATIYOR

Türkiye, Amerika’nın jandarması değildir. Türk milleti Amerikan çıkarları için ateşe atılamaz.

Varlığını ve geleceğini Amerika’nın desteğine bağlamış olan AKP Hükümeti, şimdi bu projeyi Türk milletine kabul ettirmenin yolunu aramaktadır.

AKP yetkilileri, bu sistemin İran ve Suriye’ye karşı olmadığının açıklanması durumunda Türkiye’ye kurulabileceğini söylemektedirler.

Çocuk mu kandırmaktadırlar? Peki İran’a karşı değil de kime karşı kurulmaktadır? Hangi tehdide karşı kurulmaktadır?

Amerika’nın saldırganlığına karşı mazlum ülkelerin vatanlarını savunması Türkiye için tehdit olamaz!



TÜRKİYE NATO’DAN ÇIKMALIDIR!

Gene AKP yetkilileri, “projenin NATO savunma sistemi dahilinde olması halinde kabul edilebileceğini” söylemektedirler.

Güvenliğimiz ile ilgili her gelişme ile birlikte bir kez daha kanıtlanmıştır ki, NATO; Türkiye’nin savunması ve güvenliği açısından bir şemsiye değil, tam tersine bugün Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve iç barışına yönelik tehdidin üzerindeki şemsiyedir.

Ege ve Kıbrıs’tan Türkiye’ye yönelik tehditler NATO koruması altındadır.

Ülke bütünlüğüne yönelik ayrılıkçı terör Batı dünyasının himayesinde sürdürülmektedir. Abdullah Öcalan, NATO’dan, Kürt sorununa müdahil olmasını istemektedir.

Füze kalkanı ile ilgili gelişmeler de göstermiştir ki, NATO’dan çıkmak Türkiye için artık bir varlık sorunu haline gelmiştir.



BÜTÜN PARTİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ!

Meclis’te temsil edilen bütün Partileri CHP, MHP, DSP ve BDP’yi göreve çağırıyoruz.

Emperyalist ABD’nin Batı Asya’nın enerji kaynaklarına sahip olmak için yürüttüğü saldırgan politika karşısında sessiz kalınamaz.

Amerikan çıkarları uğruna Türkiye’nin dost ve kardeş ülkelerle çatışmalar içine sürüklenmesi planlarına karşı direnmek bir vatanseverlik görevidir.

AKP milletvekillerine sesleniyoruz! Füze Kalkanı projesine “Evet” demek ağır bir tarihi sorumluluktur. Bunun hesabını hiç kimseye veremezsiniz! Sizin göreviniz Amerika’yı değil, Türkiye’yi düşünmektir!

Bütün milletimize sesleniyoruz. Türkiye’ye büyük bir tuzak kurulmaktadır. Çöküşe gitmekte olan ABD emperyalizmi, kendisiyle birlikte Türkiye’yi de uçurumdan aşağı atmak istemektedir.

İşçi Partisi olarak bütün milletimizi, bütün yurtseverleri Türkiye’nin dört bir yanında bu meşum plana karşı sesini yükseltmeye; Vatanımızı ve geleceğimizi savunmaya çağırıyoruz.



En son AZYA tarafından C.tesi Ekim 16, 2010 11:08 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ   FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ - Sayfa 5 EmptyÇarş. Ara. 01, 2010 10:30 pm

Füze Kalkanı'nın amacı: "Büyük Kürdistan"
++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 1 Aralık 2010

Sarkozi "Hedef İran" diyor, Recep Bey "Belgede İran'ın adını yazmadık" diyor.
Kalkanın İsrail'i İran füzelerinden korumak için konuşlandırılacağı söyleniyor.
Konunun kısır döngü olarak bu biçimde tartışılmaya devam etmesi isteniyor.
Tabii kalkanın İran'a karşı konuşlandırıldığı, İsrail ile eşgüdümlü olduğu vesaire doğru da...
Görmemiz istenmeyen bir hedefi daha var bu kalkanın: "Büyük Kürdistan".

Geriye doğru bakalım:

İncirlik Üssü inşaatı 1951 yılında başladı, 1954'de Türk ve Amerikan Hava Kuvvetlerinin ortak kullanımına içıldı.
İsrail ile Türkiye arasında yapılan gizli istihbarat ve askeri işbirliği anlaşması çerçevesinde, İncirlik Üssü, İsrail'in güvenliğini sağlamak için kullanıldı.

1991 yılında İncirlik'e Amerikan Çekiç Güç birlikleri yerleşti.
Çekiç Güç'ün görevi, Irak ordusunun Kuzey Irak'a geçmesini önlemekti.
Barzani-Talabani Çekiç Güç koruması altında Kuzey Irak'ta ayrı bir devlet kurmak için altyapı hazırlığına giriştiler.
Aymaz Türkiye hükümetleri her defasında Çekiç Güç'ün görev süresini uzatarak bu oluşuma destek vermiş oldular.
İçimize yerleştirdiğimiz Çekiç Güç, sınırlarımızda bize düşman bir Kukla Devlet meydana getirdi.

Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi, Türkiye-İran-Irak ve Suriye'den koparılacak toprak parçaları birleştirilerek bir "Büyük Kürdistan" yani bir "İkinci İsrail" devleti kurulmasını öngörüyordu.
Bu Kukla Devletin ilk parçası Kuzey Irak'ta fiilen kurulmuştu, ama Türkiye, İran ve Suriye'den gelecek tepkilerden çekinildiği için henüz bağımsızlık ilan edemiyordu.

Eskiden PKK'ya destek veren İran ve Suriye de Amerika'nın bu planının farkına varmış, PKK'nın kendi ülkelerindeki uzantılarına karşı Türkiye ile eşgüdüm halinde operasyonlara başlamışlardı.
Bu işbirliğini baltalamak için bu ülkelerin arasına kama sokmak gerekiyordu.
İşte Füze Kalkanı, İran-Suriye-Türkiye arasındaki mutabakatı bozacak bir kama olarak kullanılacaktı.
Bu ülkelerin birbirine düşmesi ile Barzani Devleti daha bağımsız hareket edebilecek, Bağdat ile bağlarını koparmak için eli serbestleşecekti.

"Büyük Kürdistan" yolundaki ikinci adım, Barzani Devleti'nin Türkiye'ye doğru genişlemesi olacaktı.
Bunun için de PKK ile yapılan pazarlıklarda Türk Ordusu'nun Güneydoğu'dan çekilmesi şartı kabul edilmişti.
Önce "Sınır Birlikleri" adıyla yeni bir ordu kurulacak, Türk Ordusu sınırlardan içeri doğru sürülecekti.
Sonra "Sınır Birlikleri" adım adım kuzeye doğru genişleyecek, Türk Ordusu bölgeden tamamen çekilmiş olacaktı.

Güneydoğu'da belediyeleri ele geçirmiş olan bölücülerin İkiz Yasalar'a dayanarak ayrılma ve bu yolda halkoylaması istemesi ve ayrılıkçı bir kalkışma durumunda Sınır Birlikleri olaya müdahale etmeyecek, aksine, sınırdan girecek olan PKK ve Barzani güçlerine izin vereceklerdi.

Eğer Türk Ordusu durumdan vazife çıkarır da müdahale etmeye kalkışırsa, "Sınır Birlikleri" ile karşı karşıya geleceklerdi.
Çünkü AKP hükümeti, Sınır Birlikleri'ne: "Türk Ordusu'nu bölgeye sokmayın" talimatı verecekti.
Sınır Birlikleri adında özel bir ordu kurulmasının amacı da zaten bu idi.

Bölgeye konuşlandırılmış olan Füze Kalkanındaki füzeler de Barzani ve PKK güçlerinin sızmasına müdahale edecek olan Türk uçaklarına, Türk ordusuna karşı kullanılacaklardı.
Bunu nereden anlıyoruz?
Çünkü Güneydoğu'ya ilk yerleştirilmesi öngörülen THAAD ve PAC-3 füzeleri kısa menzillidir.
THAAD'ın 200 ve Patriot PAC-3'ün 45 kilometrelik menzilleri, İran'dan Avrupa'ya veya İsrail'e atılacağı varsayılan 2000 km menzilli Şahap-3 füzelerine karşı etkin olamayacak kadar kısadır.
İran'ın atacağı füzelere karşı kullanılamayacak olan bu füzeler Türk uçaklarına ve havaalanlarına, Türk Ordu birliklerine karşı kullanılacaktır.

Çünkü Türkiye'nin bölünmesi, Güneydoğu bölgemizin ayrılarak Barzani Devleti ile birleşmesi barışçı yollardan yapılamaz.
Türkiye mutlaka Amerika ile sıcak çatışmaya girecektir.
Ergenekon tertipleri ile Türk Ordusunun zayıflatılması, sınırlardan iç bölgelere sürülmesi, "Sınır Birlikleri" adı altında özel ordu kurulması, Güneydoğu'ya Amerikan askerlerinin kumanda edeceği füze bataryalarının kurulması, bütün bunlar hep bu çatışma anında Amerika'nın avantajlı konumda olması içindir.
"Stratejik Ortak" mavalları ilelebet devam edemez.

Ülkemizin bölünmesi için kullanılacak olan bu Amerikan füzelerinin topraklarımnıza yerleştirilmesine karşı çıkmak görevimizdir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ - Sayfa 5 Empty
MesajKonu: Geri: FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ   FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ - Sayfa 5 EmptySalı Ara. 07, 2010 4:14 pm

"Türkiye'den beklediğimiz sadakati göremedik"
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 7 Aralık 2010

Tahran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Asgar Ferdi, Aydınlık Dergisi'nden Ercan Dolapçı'nın sorularını yanıtladı.
Kendisi aynı zamanda Eski Dışişleri Bakanı Velayeti'nin Türkiye-Kafkaslar danışmanı.
Dolayısıyla, İran Hükümeti'nin Füze kalkanı konusundaki görüşlerini yarı resmi bir ağızdan dinliyoruz.
Kısaca "Çocuk mu aldatıyorlar" diyor.
Önemli noktaları veriyorum:

Aydınlık:
Değerli Hocam, NATO toplantısı İran'da nasıl değerlendirildi?
İran'ın isminin zikredilmemesi İran'ı memnun etti mi?

Ferdi:
Maalesef Türkiye'den beklediğimiz sadakati göremedik.
Samimiyetsizlik sergilendi.
İran'da tam manasıyla şok yaşandı. Türkiye imajı zedelendi.

Sayın Gül'ün Sarkozi ile tartışmaları hiç işe yaramayacak şeyler.
Diplomasi dünyasında herhangi bir değer taşımayan gösterilerdir bunlar.

Bazı şartları ileri sürüp, sonra o şartların kabul edilmesi doğrultusunda Obama ve Sarkozi ile müzakere yapmak, hepsi birer senaryo olarak algılanıyor.
Önceden görüşülmüş anlaşılmış kararlar.
Türkiye'yi komşuları arasında zor duruma sokmamak için: "Bunları böyle yapacağız, siz rahatsız olduğunuzu gösterin, biz sonunda esas mesele neyse onu kabul edeceğiz" şeklinde bir tiyatro oyunu oynandı.
Yani Türkiye, NATO toplantısından önce "Düğmenin elinde olacağına" dair ciddi şart öne sürdü, toplantıda ise bu konu konuşulmadı.
Hani düğme Türkiye'nin elinde olacaktı?

Türkiye'nin en son icat ettiği senaryo:"Hiçbir ülkenin isminin geçirilmeyeceği ve resmi beyanlarda zikredilmeyeceği". Bu çocuksu bir görüntüdür.
"İran'ın ismini söylemeyin, ama İran'a karşı" deniyor.
Bu diplomasi dünyası çocuk aldatma yeri mi?
Bunun İran ve Türkiye aleyhinde olduğunu herkes görüyor.
Ne yani, bu füzeler Arabistan'a, Kuveyt'e, Amerikan işgali altındaki Irak ve Afganistan'a karşı mı kuruluyor?
Çocuk mu aldatıyorlar?

Aydınlık:
Bu karar, gelişen Türkiye - İran ilişkilerine zarar verir mi?

Ferdi:
Vermez mi?
Türkiye'nin bu kötü tutum ve siyaseti karşısında herkes tam manasıyla hayal kırıklığına uğradı.
Bu durum, hızla ilerleyen ilişkileri şok altına aldı.
Türkiye'yi sever biri olarak yüzümüz karardı. İranlı dostlarımıza ne diyeceğimizi bilemedik.

Amerika'nın ve NATO'nun amacı, aramızdaki stratejik ilişkileri soğutmak.
Niye Türkiye buna alet oldu?

Baskıyı düşünemiyorum. Türkiye biraz korktu. Türkiye alışmamış karşı çıkmaya. (Tam esir olmuşsunuz demek istiyor Prof. Ferdi, vah Türkiyem!)

Türkiye'yi seçmeleri İran ve Rusya'yı sıkıştırma amaçlı.
Türkiye'nin önünü almak, doğuya, Avrasya'ya kaymasını engellemek istiyorlar.

Aydınlık:
NATO toplantısında Füze Kalkanı projesine Rusya'yı da katma girişimlerinden bahsedildi?

Ferdi:
Öyle bir şey olmaz. Sıfır derecede bile imkanı yok. O, onların hayali.
Asla ve kat'a Rusya gelmez bu işe.
Rusya Şanghay'dan ayrılmaz (Şanghay İşbirliği Örgütü'nü kastediyor.)

+++++++++++++++++++++++++++++
Aydınlık, 28 Kasım 2010, sayfa 18-19
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
FÜZE KALKANI: NATO'DAN ÇIKMAK HAYAT MESELESİ
Sayfa başına dön 
5 sayfadaki 5 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4, 5
 Similar topics
-
» FÜZE KALKANI Kimin Icin?
»  Füze kalkanı haftaya devreye giriyor...
» NATODAN TEKLİF!!!!
» ÜMİTALİYEVA: HAYAT VE ÖLÜM ARASINDA MÜCADELE VERİYORUM
» ERMENİ MESELESİ VE ERMENİSTAN

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Anti-Emperyalist Cephe-
Buraya geçin: