AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ Empty
MesajKonu: KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ   KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ EmptySalı Kas. 16, 2010 9:25 pm

14 KASIM 2010, Pazar 15:00:32 eklenmiştir. 120 kez okunmuştur.
Süleyman Çelik http://www.asikurtlar.com





Süleyman Çelik

http://www.asikurtlar.com
KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ

Mantık ilminde iki önemli kavram vardır. Bir bileşik önermenin sonucu daima doğru ise Totoloji, daima yanlış ise Çelişki denir. Bir de Paradoks vardır. Mesela “Bu cümle yanlış bir cümledir” ifadesi ne Totoloji ne Çelişki’dir. Paradoks’tur.
Maksadım burada Mantık anlatmak değil ama Mantık oyunları yapıp Paradoks oluşturarak bunu millete Totoloji diye yutturmaya kalkışan Türköne’nin izlediği metodu aşikâr etmektir.
Okuyucularının çoğunluğu ülkücü olan bir sitede yazdığı “Sürüsüne Otlak Arayan Göçebeler” başlıklı yazısında Osmanlı’nın başarısının asıl sebebinin “Manevi Fatihler” olduğundan bahsedip Gülen hareketinin de “Günümüzdeki Manevi Fatihler” olduğunu söylüyor.
Yazısını da “Ömer Lütfi Barkan’ın (1902-1979) ‘Kolonizatör Türk Dervişleri’ başlıklı makalesini sindire sindire okumayanlar, ‘Gülen Hareketi ve Türk okulları’ hakkında konuşmasınlar. Aynı şekilde bu makaleyi hatmetmemiş olanlar, benim bu yazımın altına yorum yazmasınlar.” şeklinde oldukça iddialı bir cümleyle bitirmektedir.
Yazısındaki “benzeterek meşrulaştırma” yanlışlarına geçmeden önce, girişteki cümlesine dikkatinizi çekmek istiyorum.
“Zihnimde adeta ihtilal yaratan metinlerden biri… Milliyetçiliği kör ve faydasız bir hamasetin üzerine çıkartıp bir zaman ve gelecek misyonuna dönüştürenler mutlaka bu makaleden çok istifade etmişlerdir.”
Anlaşılan Türköne Türk Milliyetçiliği ile Kabileciliği, yani etnikçiliği bir birine karıştırıyor. Türk Milliyetçiliği zaten bir “Zaman ve Gelecek mefkuresidir.”
Neyse, biz yine de bu cümlesinden Türköne’nin milliyetçiliğe ılımlı yaklaştığı sonucunu çıkartabiliriz. Halbuki, Zaman gazetesindeki makalelerinde sürekli “PKK taleplerini meşru gören ve Türk Milliyetçiliğinin artık zararlı bir ideoloji olduğundan, Milli devlet anlayışının iflas ettiğinden” bahsediyor. Eğer müellifini yazmasalar, Habererk sitesinde ve Zaman gazetesindeki makaleleri kesinlikle iki farklı kişi yazıyor diyebiliriz. Türköne aslında bunu bilerek yapıyor ve araya serpiştirdiği doğrularla, yanlış düşüncelerinin meşruiyetini sağlamaya çalışıyor.
Dediği doğrudur. Ülkü Ocakları adı geçen makaleyi çoğaltıp referans belgesi/bilgisi yapmıştır. Türköne’nin, işine gelmediği için es geçtiği bir husus daha var makalede.
“… Onlar (Belh, Buhara ve Horasan Dervişleri) … içtimai ve siyasi büyük rol oynamış büyük kahramanlar, bu hengameli devirde (Osmanlı öncesi ve Osmanlı döneminde) halkın içinde yetişmiş mümessil şahsiyetlerdir ve bu itibarla onları son zaman ( Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet dönemi) dilenci dervişlerinden dikkatle ayırmak lazım gelir… Dervişlerle tekkelerin son zamanlardaki soysuzlaşmış şekillerine ait… “
Ülkücü hareket hem “Osmanlı’nın bir Oba’dan bir Cihan İmparatorluğuna dönüşmesindeki asıl mimarın Manevi Fatihler (Dervişler) olduğunu” ispat etmesi hem de “Zamane derviş ve tekkelerin o dervişlerle alakası olmadığını” tespit etmesi sebebiyle ilgili makaleyi referans almışlardır. Türköne bu iki sebebin birincisi söyleyip ikincisini gizlemektedir. Sadece gizlemekle kalmayıp Gülen hareketinin Horasan Erenlerinin günümüz versiyonu olduğunu iddia etmektedir. Bu davranışı bile bir bilim adamı ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Bilim adamı, bir belgeden işine gelen kısmı alıp diğer kısmı sansürlerse yaptığına “bilim adamlığı” değil “meşrulaştırma memurluğu” denir.
Şimdi gelelim Türköne’nin yazısına konu ettiği Makaleye.
Prof. Dr. Ömer Lütfi Barkan’ın “Kolonizatör Türk Dervişleri” hem kitap halinde yayınlanmış, hem de Vakıflar dergisinde makale olarak yayınlanmış. Biz de ülkücü hareket olarak geçmişte bu makaleden oldukça faydalanmıştık. Anlaşılan o ki Türköne ve Türköne’nin yazısında adı geçenler bu makalenin ya bütününü okumamışlar veya şu anda işlerine gelmediği için unutmuşlar. Barkan, bugünleri görmüş olacak ki, yukarıda da alıntılar yaptığım gibi, “zamane dervişlerin geçmiştekilerle alakası olmadığını” makalede sık sık tekrarlamıştır.
Rahmetli Barkan’ın makalesinin özeti şudur.
“Les Origines de L’empire Ottoman- Osmanlı İmparatorluğunun Kökeni” ve “The Foundation of The Ottoman Empire- Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu” kitaplarının yazarı H.A. Gibbons’un tezi; “Müslümanlaşan Rumlar’dan ve Türkler’den oluşan yeni bir Osmanlı milleti zuhur etmiştir ve Osmanlı, bir oba’dan bir imparatorluk olmuştur.”
Prof. Fuat Köprülü’nün (1888-1966) tezi; “Çok önceden Anadolu ve Rumeli’ye gelen Belh, Buhara ve Horasan Dervişleri ortamı oluşturmuş, Osmanlı, bir oba’dan bir imparatorluk olmuştur. Osmanlı bir Türk eseridir ”.
Barkan ise, Fuat Köprülü’nün tezini delilleriyle ispat etmiş, ilgili makalesinde bunları yazmıştır. Sadece Köprülü’nün tezini ispat etmekle kalmamış, o dönemdeki “Manevi Fatihlerin” hareket tarzlarını, yaşayış ve davranış biçimlerini de bir bir yazıp “günümüz dilenci derviş ve tekkelerin” sırf adı benzediği için karıştırılmaması gerektiği konusunda da uyarılar yapmıştır.
Özetle; Gibbons’un iddia ettiği gibi “Rumlar ve Türkler karışarak bir Osmanlı Milleti oluşmuş ve garb ile temas edip başarıya ulaşmış” değildir.
Ben Köprülü’nün tezine bir ek daha yapmak istiyorum.
Anadolu’da çok daha önceleri Türkler yaşamıştır. Hakkari’nin Oğuz Kağan’ın 28 sene başkentliğini yaptığı artık bilinen bir gerçektir ama maalesef Roma kalıntılarına verilen önem kadar Türk kalıntılarına önem verecek bir idareyle henüz tanışmadığımızdan bu gerçek sürekli saklanmaktadır.
Neyse konuyu dağıtmayalım.
Gerçi http://turkoloji.cu.edu.tr/GENEL/barkan.pdf adresinden Barkan’ın makalesini okuyunca siz de anlayacaksınız ama ben yine de “Osman’lı’yı bir oba’dan imparatorluk haline getiren Manevi Fatihler-Horasan erenleri ile zamane Amerika dervişleri arasındaki bariz farklılıkları yazıp yazıya noktayı koyayım.
Horasan erenleri-dervişleri, mevcudu geliştirmeyi ve yeni toprakları vatanlaştırmayı misyon edinmişlerdir. Bunlar Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’den, ya doğrudan ya da manevi olarak bu misyonu edinmişlerdir. Zamane dervişleri ise mevcudu bozmayı/değiştirmeyi misyon edinmişlerdir ve pek çoğu bu misyonu, bilerek veya bilmeyerek İngiltere, ABD gibi ülkelerden edinmişlerdir. (Zamane tarikatlarının hiç birinden daha PKK terörü ile ilgili yörenin Müslüman ahalisine hitaben T.C yanlısı/İslam yanlısı bir demeç duymadım. Irak’taki ve Afganistan’daki Müslüman katliamını telin eden bir demeç de duymadım. Bağdat’a bomba yağdırıp çoluk-çocuk, genç-ihtiyar Müslümanları katleden ABD’ye karşı da bir demeç duymadım ama “Tel-Avive atılan bombalar yüreğimi kanatıyor” cümlesini çok duydum.”)
(Mehmetçiği katledenlere karşı herhangi bir demeç duymadım ama Mehmetçiğin cenazesine katılıp tekbir getiren ülkücüleri telin eden çok demeç duydum.)
Horasan Erenleri-dervişleri hiçbir şekilde bağış, ihale, bankacılık vs gibi şeylere tenezzül etmemiş, çiftçilikle, zanaatkârlıkla misyonlarını idame ettirmişlerdir. “Odunun bile eğrisi” kapılarından içeri giremezdi. Hiç biri “Emekli imam maaşı ile şurada burada yıllarca idare etmezdi.”
Zamaneleri yazmaya gerek yok “(Barkan bu durumu Zamane dervişleri gibi dilencilikle değil, çiftçilikle, zanaatkârlıkla geçim ederler, vergi de verirler, diye yazıyor.)
Horasan Erenleri, iç siyasette neredeyse hiç taraf olmamışlar, gönülleri ve toprakları manevi olarak fethetmek için daima küffar eline yönelmişlerdir. Zamane dervişleri iç siyasete doğrudan taraf olmaktadır. Hatta “mezardaki ölüleri bile” kaldırıp bir siyasi partinin projelerinde malzeme olarak kullanılması gerektiği söyleyecek kadar politize olmuşlardır. Bu tarafgirlik onların zihinlerini de öyle bozmuştur ki, 99 seçimlerinde hem DSP’ye oy verdiler hem de MHP’yi DSP ile koalisyon kurduğu için suçladılar.
Zamane şeyhlerin çoğunu benzetsek, benzetsek Hasan Sabbah’a benzetebiliriz, desem çok mu haksızlık yapmış olurum acaba?
Cemaat içerisinde gerçekten samimi ve imanı duygularla hizmet eden önemli bir kitle var. Onlar sakın sözlerimden incinmesin. Aksine yukarıda yazdığım “Küffar işgali ve Müslüman katliamı karşısında şeyhlerinin tutumunu” bir kez düşünsünler, eminim “muritlerle murşit arasındaki zihin farklılığını” onlar da anlayacaktır.
Türköne, Anadolu’yu Türkleştiren-İslamlaştıran Horasan Dervişleri ile Gülen hareketinin aynı olduğunu ileri sürmektedir.
Ben bu durumu, “Peygamber efendimizin Hz. Aişe validemizle evliliğinden bahsedip H.Üzmez’in sübyancılığı meşrulaştırmaya çalışan Vatikan İslamcılarının mantığına” benzetiyorum.
“Ağır bir benzetme” diyebilirsiniz belki ama napalım, memlekette demokrasi var, bu da benim düşüncem.
Mantık oyunları yapmayı bırakıp Barkan’ın “Zamane dervişlerle” ilgili söylediklerini de yaz bakalım Türköne, bakalım Zaman’daki yazarlık hayatın kaç dakika sürecek, görür..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ Empty
MesajKonu: Geri: KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ   KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ EmptySalı Kas. 16, 2010 9:44 pm

Kolonizatör türk Dervişleri makalesini okuyabileceğiniz link yazının içinde var.

Mezkur makaleyi okumaya fırsatım olmadan, ilk intıbaım olarak, o dervişler, bir otoriteye bağlı faaliyet gösteriyorlardı. Mesele de burada zaten, bu gün Türk'ün bir otoritesi yok, devlet geleneği işgal altında. İşgal altında kolonizatör olunmaz, ancak işgalden kurtarmakla işe başlanır.

Yani, kendisi için bir şey olamayan, başkası için de olmaz, başkasına bir şey veremez. Fetullah da bu cümleden olmak üzere, daha Türk milleti kendi istiklalini eline alabilmiş değilken...

Yukarıdaki satırları yazarken, aklıma bir yerden gördüğüm bir haber başlığı geldi. Anadoluhaber olabilir. Hac'la ilgili olarak, milletten ümmet olma şuuruna diye bir şey. Yani onun için de millet olmak, millet olarak hür olmak lazım. Ümmete katılacaksak. Millet olarak ne olduğumuzu idrak edeceğiz, o idrakle ümmete katılacağız. Yoksa, ortada ümmet filan yok, olsa böyle olmazdı zaten. Bu zillet olmazdı. hacca gidenlerin ekserisi de cephede savaştan kaçanlar.

Adamlar bu millet hakikatini bildiği için, emperyalizm, Türk'ü Türk yapan milllet olarak vasıflarına saldırıyorlar, o vasıfları iğdiş etmeye çalışıyorlar.

Bu gün saldırdıkları temelde TSK değil, Türk'ün ordu ruhudur, orducu ruhtur.

Malum operasyona Ergenekon denmesinin sebebi de bu. Ergenekon var mı yok mu tartışması yapmıyoruz, var olan bir genel kabul, bir galat üzerinden... Galat, fasih olana terci edilir diye ölçü de getirmişler... Mesele idrakleri iğdiş etmek olunca. Galat'ın fasih'e tercih edilmesi o zaten, afazi'ye mani olmak.

Dövüşün mantığı, saldırı nerden gelirse, ordan gardını alırsın. Ümmet, en ileri derecede şuuru temsil eder. O şuur zaten yok da, elde kalanı müdafaa sadedinde, hani RTE'nin vs, reelpolitik diye, emperyalizme hizmet etmenin meşrulaştırcı zemini için kullandığı kavramı da yerli yerine oturtalım böylece... Saldırı, milliyet üzerinden gelmekte. Millet olamadan da ümmet olamazsın, ümmeti toparlayamazsın. Millet de elden giderse, milli şuur, fetullah'la vs yapılan o, bir taraftan TSK ve ulusalcıların şahsında millî şuur darbelenirken, yerine sahtesinin ikame edilmeye çalışılmasıyla birlikte esas hedef onun da tamamen yok edilmesi. Milli olacaksa da benim istediğim gibi milli olunsun. Diğer yandan. mezhepsizler ve İrancılar eliyle yapılanlar da buna dair.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KOLONİZATÖR TÜRK DERVİŞLERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» TÜRK GEMİSİ KAÇIRILDI
»  NATO'nun 2. Adamı AKP li Bir Türk
» HEDEF TÜRK KİMLİĞİ
» DEVRİM VE SAVAŞ SÜRECİ
» TÜRK ORDUSU, IRAK VE ABD GERGİNLİĞİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Siyaset :: Fetullah-
Buraya geçin: