[img]
http://www.anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/pakistan1.jpg[/img][color:acff=olive][size=24]
Pakistanda fırtına çok yaklaştı her an patlayabilir[/size]
[/color]
[size=18]
Kırgızistan ve Pakistan; iki ayrı ülke ama galiba sonları birbirine benzeyecek
Kırgızıstan ve Pakistan’ın hikayesi aynı ancak karakterleri farklı. Önce Kırgızıstan örneğini alalım. Kırgızistan, Orta Asya’nın önemli bir ülkesi. Zengin doğal kaynaklarına sahip bu ülkenin nüfusu beş milyon.
Bu ülkenin tarihi çok ilginç. Buranın halkı cesur ve savaşçı. 18’nci asırda başlayan Rusların işgaline bir yüzyıl karşı koymayı sürdürdüler, Rusların rahat bir şekilde hükmetmesine fırsat vermediler. 1916’da Kırgızistan’da bir devrim oldu. Ve Kırgızlar Rusları biçtiler.
Allah ve Resulü (s.a.v) için her an ölmeye hazır bir duyguya sahip, temiz ve sade kalpli insanlar olan Kırgızların aklı, 1920 ile 1930 arasındaki yıllarında, işgalci Rusların kendilerine aydınlık ve ilericilik adına verdiği akılla karışmaya başladı. Ülkenin kültürü yavaş yavaş değişirken, kadınlar da evlerinden çıkıp çalışmaya başladılar. İslami hassasiyet ve gelenekler yavaş yavaş kaybolmuş, bir süre sonra da Rus kültürünün koyu etkisi görünmeye başlamıştı.
Zaman geçti. Rusya Afganistan’ı işgal etti. Mücahitler imkansızlıklarına rağmen ülkelerini Rusya’nın pençesinden kurtarak direnişin yeni örneğini yazdılar, sonuç olarak da SSCB bitti ve Kırgızistan Rus işgalinden kurtuldu. Böylece Kırgızıstan dünya haritasında hür ve bağımsız bir devlet olarak ortaya çıktı.
[color:acff=yellow]
Kırgızistan’ın coğrafi konumu ve ABD’nin kötü emelleri[/color]
Kırgızistan kendi coğrafya hudutlar açısından çok önemli konuma sahiptir. Bunun doğusunda Çin’in Doğu Türkistan’ı, güneyinde Tacikistan ve Özbekistan, kuzeybatısında ise Kazakistan bulunuyor. Bu yüzden, bu ülke ABD için çok önemine sahiptir. Çünkü bu ülkenin İslam ülkelere özellikle Afganistan’a yakın olduğu gibi sınırı Çin’le de ortaktır. Bu önemi yüzünden ABD Rusya’yı yendiğinde gözlerini hemen Kırgızistan’a dikmişti. ABD biliyordu ki, Kırgızıstan Orta Asya ve Güney Asya’da yerleşim için o kadar idealdir ki bununla bir taraftan Afganistan, İran ve Pakistan’a saldırabilir, diğer yandan da Çin’e kolaylıkla ulaşabilir.
İşte bu yüzdendir ki 11 Eylül olayından sonra ABD, Afganistan’a girdiğinde ilk olarak Kırgızistan’da askeri üssünü kurdu. Şu anda Kırgızıstan’ın Manas Hava üssünde 7 ülkenin birliği bulunuyor. Ve bunlar buradan Afganistan’daki direnişçilere karşı savaşıyor.
Kırgızıstan’ın bütün bağımsızlık tarihi, hükümetlerin kurulması ve sonra da düşürülmesiyle geçmiştir. Bu sebeple ülke ne güçlenebilmiş ne de ilerleyebilmiştir. Söz etmeden geçemeyeceğiz; ABD’nin çok özel bir taktiği vardır, menfaat beklediği ve daha sonra lazım olacağı ülkelerin güçlenmesi, gelişmesi ve ilerlemesine hiçbir zaman müsade etmemiştir. ABD’lilere göre, eğer bu ülkeler kendi ayaklarında kalkarlarsa, lazım olduklarında kendilerine destekçi olmazlar. Dolayısıyla siz sadece yakın geçmişin tarihi incelerseniz, Irak, İran, Suriye, Kuveyt, Afganistan ve Pakistan’ın durumlarında bunun açık örneklerini görürsünüz. Aynısı Kırgızistan için de olmuştur.
[color:acff=yellow]
Kırgızıstan’da kanlı halk ihtilali[/color]
Ülkede geçtiğimiz Nisan ayının başında başlayan protesto, Bakiyev’in iktidardan uzaklaştırılmasıyla sonuçlandı. Ardından ülkede 6 ay için geçici bir hükümet kuruldu.
Kırgızıstan’ın kaçan cumhurbaşkanı, 2005’de ülkenin en çok tutulan lideriydi. 2005’deki seçimlerde kendisine karşı hile yapıldı. Bunun karşısında halk kendisini destekleyerek yollara döküldü ve cumhurbaşkanlık köşkünü basarak, dönemin lideri Asker Akayev’i kaçmaya mecbur bıraktı.
Kırgızistan’ın siyasetçileri, Pakistan’ın siyasi liderleri gibi, anayasayı defalarca değiştirmişlerdir. Kırgızistan’ın anayasasında sekiz sene içinde dört büyük değişiklik yapılmış, ülkede beş büyük refarandum gerçekleşmiştir. Fakat bu kanun değişiklikleri, referandumlar ve anayasanın en üstün kanun olduğu iddiaları, Kırgızistan’ı ayaklanmalardan koruyamadı. Sebebi, Kırgız siyasetçilerin, rüşvet, kargaşa, kanunsuzluk, pahalılık ve elektrik kesintilerine çare bulamamalarıydı.
[color:acff=yellow]
Pakistan’ın hikayesi de aynı[/color]
Biz eğer Kırgızistan’ın tarihi ve durumları göz önünde bulundurursak o zaman Pakistan’ın durumu da pek bir farklılık göstermez. Pakistan’ın hikayesi de Kırgızistan’ın hikayesine benziyor. Nasıl ki, Kırgızistan ABD’nin işbirlikçisi ise aynen Pakistan da Afganistan ve terörizme karşı olduğunu söylediği savaşında ABD’nin kanlı bir işbirlikçisidir. Pakistan’ın Tarbeyla ve Ceykababad şehirlerindeki askeri havaalanları, ABD’nin işgalindedir. Pakistan’ın siyasi sistemi, sürekli sarsılmaktadır. Hiçbir zaman güçlü hükümet fazla ilerleyemedi. Ülkede kanunsuzluk, huzursuzluk, işsizlik, pahalılık ve sürekli elektrik kesintileri yüzünden, halkın normal hayatı alt üst edildi. Bu sorun yumağı içinde Pakistan toplumunun durumu hızla kötüleşiyor, halkının öfkesi gün geçtikçe çoğalıyor.[color:acff=yellow]
Olup bitenlerden iktidardakilerin umrunda değil[/color]
Pakistan’da Serhad eyaletinin isminin ‘Hayber Pahtun Hava’ diye değiştirilmesine karşı çıkan Hazara bölgesinde onbinlerce kişi sokaklara döküldü ve çok zaiyat da vererek polisle çatışmaya girdi. Sürekli elektrik kesilmesi yüzünden eğitim ve ticaret kurumları ağır zararlara uğruyor. Hemen her şehirde sürekli protesto gösterileri var, halk öfkesini şimdilik, lastikleri yakarak çıkarıyor, arabalar taşlanıyor. Polis de göstericilere gözyaşartıcı bomba yağdırarak veya joplayarak karşılık veriyor.
Pakistan’ın Lahor, Feysalabad, Peşaver ve Karaçi gibi metropollerinde durum hep böyle. Halk pahalılık ve elektrik kesintileri yüzünden sıkıntıda. İnsanlar iki öğün yemek bulamıyor ve ülke çapında artık orman kanunları hakim. Siz bu korkunç durumu, şu haberle değerlendirebilirsiniz. 5 Nisan’da Pakistan’ın Çiçavatni şehrinde yaşayan bir karı koca fakirlik ve parasızlıktan çaresiz kalıp trenin altına yatarak intihar ettiler. Tren vucutlerını paramparça etti. Fakat buna rağmen kimsenin umrunda olmadı. Pakistan’da buna benzer hergün onlarca olay oluyor, ne yazık ki bu olaylara rağmen Pakistan’ın yöneticilerinde en hafif bir kıpırdanma veya hareketlenme bile görünmüyor.
[color:acff=green]
Pakistan’ın acınacak durumları[/color]
Pakistan’da fakirler açlıktan ölüyor, işsizler intihar ediyor. Fakat yöneticiler? Onlar şu anda gece gündüz para kazanmak ve yolsuzluk ve aşırı lüksle hayatlarını geçirmekle meşguller.
Sadece Pakistan’ın Pencap eyaletinde, basına da yansıyan bir bakanının aylık harcaması şöyle; halkın 200 dolar karşılığı aylıkla geçindiği ülkede, bakanın maaşı 4500 dolar karşılığında Pakistan rupisi. Tüm masrafları devlete ait. Kendi koruma ordusuna da onbinlerce dolar harcanıyor.
Şu anda 44 bakanda kurşun geçirmez araba var. Bir arabanın fiyatı ise 2,5 milyon dolar civarında. Ülke ise daha birkaç öncesine kadar ABD’den birkaç yüz milyon dolar para alabilmek için yapmadığını bırakmadı.
Sadece bunlar değil, bu yöneticilerin yurt dışı ve ülke içindeki gezileri ve toplantılardaki yüksek masrafları, pahalılık ve fakirlikle boğuşan halkın zayıf omuzlarına yükleniyor. Bu insanlar kendi halklarının milyarlarca rupisini iç ediyorlar ve NRO adındaki anayasa ek maddesinin yardımıyla da aklanıyorlar. Tüm ülke elektrik kesintileri yüzünden karanlığa boğuldu, sanayi sektörü alt üst old
u. Batanlar adalet için çığlıklar atmaktadırlar ancak onların sesini duyan yoktur. Bu durumların hepsi tehlike zilleri çaldırmaktadırlar.
[color:acff=green]
Fırtına kopmak üzeredir[/color]
Pakistan halkı iktidardakilerin menfaatçılık, ayyaşlık, rüşvet ve vurdumduymazlığından çok rahatsız. Kısacası Pakistan’ın durumu çok hızlı bir şekilde Kırgızistan gibi olmakta. Öyle anlaşılıyor ki, halkın içinde öfkenin yanardağı kabarıyor. Sadece bir seddi yıkılırsa ülkede korkunç fırtına kopacak, bu ülke Kırgızistan’dan çok daha kötüsüne doğru yol alacak.
İktidardakiler ise eyaletlerin isimleri, anayasadaki değişiklikleri, cumhurbaşkan ile başbakanının yetkileri gibi önemsiz konularla vakit geçiriyorlar. Belki Pakistan hükümeti için meşgul oldukları konu da önemli olabilir; anayasa doğru, dürüst ve emniyette olmalıdır. Ancak sadece anayasa ve anayasa paketleri ile eyalet isim değişiklikleri ile ülkeyi koruyamaz. Ülkenin iyi sistemi, iyi ekonomisi, iyi bir adaleti ve imkanların eşit paylaşımı, rüşvetten arındırmış bir toplum, hatta iktidarını bile hesaba çekebilen bir sisteme ihtiyacı vardır. Sadece, o zaman Pakistan kurtulabilir yoksa Kırgızıstan’ın bugünkü durumuyla karşılaşması malesef hiç de uzak değildir.
[/size]
Ubeyd Rahman / Dünya Bülteni - Lahor