AKINCILAR AKINCILAR FORUM |
|
| 8.9 KIYAMET Saati... | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
INSAN
Mesaj Sayısı : 892 Reputation : 33 Kayıt tarihi : 17/05/09
| Konu: 8.9 KIYAMET Saati... C.tesi Mart 12, 2011 4:07 pm | |
| Konunun ilk mesajı :[img] http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/195540deprem.jpg[/img][size=24] Japonya'da çok şiddetli deprem! [/size] Japonya'nın kuzeyinde yerel saatle 14.46'da 8.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin ardından meydana gelen tsunami önüne çıkan her şeyi sildi süpürdü. Depremde ölenlerin sayısının ise 8'e çıktığı yaralı sayısının ise giderek arttığı bildiriliyor. Merkez üssü Sendai kentinin 130 kilometre doğusu olarak açıklanan deprem yerin 24 kilometre altında meydana geldi. Tekneler, arabalar, fabrikalar, binalar ve insanlar dev dalgaların arasına karışarak yüzlerce metre sürüklendi. Deprem sonrası yangınlar çıktı. Televizyon başındaki milyarlarca insan canlı yayında bir ülkenin yaşadığı felakete tanıklık ettiler.[color:9d6f=brown] PETROL RAFİNERİSİNDE YANGIN[/color] Halk binaların çatılarına çıktı, Kıyıdaki balıkçı tekneler alabora oldu. Kıyıdaki otomobiller , sarsıntının etkisiyle denize uçtu. Tokyo yakınlarındaki Chiba bölgesindeki bir petrol rafinerisinde yangın çıktığını bildiren BBC, 5 nükleer tesisin ise güvenlik önlemiyle kapatıldığını belirtti. [color:9d6f=red] 600 ADET ATOM BOMBASINA EŞİT[/color] Jeofozik profesörü Ahmet Ercan 8.9 büyüklüğündeki depremin Marmara Depremi’nden 50-60 kat daha büyük olduğunu belirterek, "Yaklaşık 500-600 tane atom bombasının patlamasına denk bir enerji ortaya çıkardı. Yeryuvarlağı zangır zangır titriyor. Buradan çıkan enerji bütün ülkelere doğru yayılıyor" dedi [color:9d6f=red] TARİHİN EN BÜYÜK 5. DEPREMİ[/color] Japonya'daki deprem, tarihin en büyük 5. depremi olduğu açıklandı. İlk gelen bilgilere göre, deqrem Japonya'nın kuzeyinde, yerleşim yerine yaklaşık 130 km uzaklıkta ve yerin 10 km derinliğinde meydana geldi. Yer yüzüne yakınlığı nedeniyle uzmanlar “sığ odaklı deprem” olarak kabul ediyor. Sığ odaklı olması nedeniyle yerleşim yerlerini etkilemesi bekleniyor. KANDİLLİ NE DEDİ? Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat, ABD, Türkiye ve Japonya'da böyle büyük bir deprem beklendiğini belirterek, “Japonlar karada bekliyordu ancak denizden geldi. Bu bölgede 2-3 yılda bir minimum bu büyüklükte iki deprem olur. Ancak, bu deprem yer yüzüne yakınlığı nedeniyle, nadir depremlerden biri, incelenmesi gerekir” dedi. [color:9d6f=brown] ARTÇILARLA SALLANIYOR [/color] Son bir saatte 6'nın üzerinde 5 artçı deprem oldu. Depremin etkileri ile ilgili ise ajanslara bilgiler düşmeye başladı. Gelen bilgilere göre: Tokyo'da elektrikler kesik. Karayolları hasar gördü. Tokyo Narita Havaalanı uçuşlara kapatıldı. Yolcular tahliye edildi. Metro ve banliyo seferleru durduruldu. Rafinerilerde yangınlar var. 8 askeri uçak bölgede hasar tespit çalışması yapıtığı bilgileri geliyor. Uzmanlar, artçı depremlerin devam edeceğini, tsunamilerin olacağı ancak ilki gibi olmayacağını belirtiyor. | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Ptsi Nis. 04, 2011 11:50 pm | |
| Endonezya'da Deprem: 7.1 04.04.2011 Pazartesi 09:36Dünya Bu Habere 0 Yorum YapıldıBu Haber 85 Defa Okunmuştur 12P 14P 16P 18P Endonezya'nın ana adası Java açıklarında 7.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Deprem sonrası ilk belirlemelere göre her hangi can kaybı ve hasar oluşmadığı belirtildi.
Endonezya Meteoroloji ve Jeofizik Ajansı, depremin yerel saatle 03:06'da meydana gelen depremin merkez üssünün Merkezi Java eyaletinin güneyindeki Calicap şehrine 293 kilometre uzaklıkta ve 10 kilometre derinde olduğunu açıkladı. Deprem sonrası tsunami uyarısı verilse de kısa bir sonra kaldırıldığı duyuruldu. Depremin başkent Cakarta'da da hissedildiği aktarıldı.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Ptsi Nis. 04, 2011 11:58 pm | |
| Radyoaktif Su Okyanusa Boşaltılacak 04.04.2011 Pazartesi 16:58Dünya Bu Habere 0 Yorum YapıldıBu Haber 171 Defa Okunmuştur 12P 14P 16P 18P Japonya'da 11 Mart'ta meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremde ve tsunamide zarar gören Fukuşima nükleer santralinde reaktörlerde biriken 11 bin 500 ton radyoaktif suyun, bir başka reaktördeki suyu depolamak amacıyla denize bırakılacağı bildirildi.
Santralin işletmecisi Tokyo Elektrik Enerjisi (TEPCO) şirketinin sözcüsü, "reaktörlerin soğutma devrelerinin onarılması ve 2. reaktördeki suyun depolanabilmesi amacıyla, depolarda biriken yaklaşık 10 bin ton ile 5 ve 6 numaralı reaktörlerdeki bin 500 ton suyun Pasifik Okyanusu'na döküleceğini" belirtti.
Sözcü, bu sudaki radyasyonun düşük seviyede olduğunu ve sağlığa zararlı olmadığını vurguladı.
Soğutma çalışmaları için günlerce santrale on binlerce ton su dökülmüştü.
Santraldeki yakıt deposunda oluşan çatlağı betonla kapatmayı başaramayan çalışanların, sızıntıyı önlemek için havuzdaki boruları polimerle kapatmaya çalışıyor.
Hükümet sözcüsü Yukio Edano, santraldeki radyasyon seviyesinin daha da yükselmesi halinde, yasal sınırların 100 katı radyasyon bulunan suyu bırakmaktan başka çareleri kalmayacağını belirtti.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Salı Nis. 05, 2011 4:54 pm | |
| Japonya'da ölü sayısı 12 bini aştı Japonya'da 11 Mart günü meydana gelen 9,0 büyüklüğündeki deprem ve tsunami felaketinde ölenlerin sayısı 12 bin 259 kişiye yükseldi. Haberi Kaydet Arkadaşına Gönder 05 Nisan 2011 17:50 - 0 Yorum - 3,708 Okunma Japon polisinden yapılan açıklamada, 15 bin 315 kişinin ise kayıp olduğu belirtildi. Ölü sayısı Miyagi'de 7 bin 318, Iwate'de 3 bin 529 ve Fukuşima bölgesinde ise 1113 olarak açıklandı.
Japon yetkililer, depremdeki kayıplardan bazılarının felaket bölgesinde olmayabileceğini, bu kişileri tsunaminin denize sürüklemiş olmasının muhtemel olduğunu, 2004 yılındaki büyük tsunami felaketinde olduğu gibi, kayıpların çoğunun cesedinin bulunamayacağını belirtiyor.
RADYASYONLU SU OKYANUSA AKITILIYOR
Japonya’da nükleer kâbus sürüyor. Deprem ve tsunamiden zarar gören Fukuşima nükleer santralinda durumun Çernobil nükleer felaketine yaklaştığı belirtiliyor. Dün nükleer santralden 11 bin ton kirli suyun okyanusa akıtılmasına başlandı. Bununla radyasyon düzeyi daha yüksek suya depolarda yer açılması amaçlanıyor.
Hükümet sözcüsü Yukio Edano, bu önlemin güvenliği sağlama açısından kaçınılmaz olduğunu açıkladı. Edano, denize akıtılıan suyun depolara pompalanacak sudan daha az radyasyonlu olduğunu belirtti.
SANTRAL ÇERNOBİL GİBİ KAPATILACAK
Uzmanlar santralın, Çernobil kazası sonrasında olduğu gibi, betonla ya da özel bir çadırla kapatılmasını en yakın olasılık olarak değerlendiriyor. Bunun için ABD ve Almanya’dan dünyanın en büyük 4 beton pompası Japonya’ya gönderilecek.
ABD ayrıca radyasyona dayanıklı robotları ve 140 civarında radyasyon güvenlik uzmanını Japonya’ya gönderecek. Robotlar santralın girilemeyen yerlerinden veri ve görüntü geçerek sızıntının giderilmesine yardımcı olacak.
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Salı Nis. 05, 2011 5:49 pm | |
| Uydular Yörüngeden Çıkacak 05.04.2011 Salı 10:07Bilim & Teknoloji Bu Habere 0 Yorum YapıldıBu Haber 99 Defa Okunmuştur 12P 14P 16P 18P Prof. Dr. Zerefşan Kaymaz yaptığı açıklamada, dünya üzerindeki yaşamın sürdürülebilmesinin tek kaynağı olan Güneş'in bugün 4,5 milyar yaşında olduğuna dikkati çekti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zerefşan Kaymaz, güneş lekelerinin maksimum sayısının 2011 yılının Ekim ayında 140 veya 2012 yılının Ağustos ayında 90 civarında olacağının tahmin edildiğini belirterek, Güneş'teki aktiviteler sırasında açığa çıkan enerjinin, alçak yörüngeli uyduların yükseklik kaybına, yörünge değiştirmesine ve güneşteki fırtınanın şiddetine göre uyduların yörüngelerinden düşmelerine neden olduğunu söyledi.
Kaymaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya üzerindeki yaşamın sürdürülebilmesinin tek kaynağı olan Güneş'in bugün 4,5 milyar yaşında olduğuna dikkati çekti. Güneş'in enerjisinin kaynağının iç yapısında yüzde 91 oranında bulunan hidrojen gazı olduğunu ifade eden Kaymaz, Güneş'in çekirdeğindeki hidrojen ve helyum gazlarını içeren füzyon reaksiyonları sonucunda ortaya çıkan enerjinin tüm Güneş sisteminin gücünü sağladığını dile getirdi. Kaymaz, Güneş'in iç yapısında meydana gelenplazmaolayları nedeniyle farklı dönemlerden geçtiğini söyledi.
Güneş'te meydana gelen olayların Güneş'in aktif ve aktif olmayan dönemlerini belirlediğini vurgulayan Kaymaz, Güneş aktivitelerinin Güneş'in aktif dönemlerinde ortaya çıkan ve belirli periyotlarda kendini tekrarlayan olaylar olduğunu anlattı. Kaymaz, Güneş lekeleri, Güneş alevleri, Koronal kütle fışkırmaları ve patlayan manyetik halkaların Güneş'in aktivitelerinden bazıları olduğunu belirterek, ''Güneş aktiviteleri, yaklaşık olarak her 100 yıl, ortalamada 11 yıl ve 27 gün olmak üzere çok belirgin periyotlarda maksimum veya minimum dönemlerden geçerler. Bunların içerisinde 11 yıllık periyot, insan yaşamı sürecinde gözlemlenebilirliği nedeni ile en dikkat çekenidir'' diye konuştu.
Kaymaz, Güneş'in enerjisinin uzaya, elektromanyetik dalgalar ve güneş rüzgarı olmak üzere iki yolla taşındığını belirterek, aktif dönemlerinde Güneş'in yüzeyinde çok sık meydana gelen şiddetli patlamalar sonucunda Dünya'ya ulaşan elektromanyetik enerji seviyesinde ve güneş rüzgarıyla taşınan parçacıkların enerjisi ile sayısında artışlar olduğuna dikkati çekti.
Güneş fotoğraflarına bakıldığında Güneş'in yüzeyinde parlak sarı renklerin arasında kara delik gibi duran koyu, siyah bölgelerin görüldüğünü hatırlatan Kaymaz, bu bölgelerin ''Güneş lekeleri'' olarak adlandırıldığını söyledi. ''Güneş lekeleri''nin çevrelerine göre nispeten çok daha soğuk, fakat manyetik olarak çok kuvvetli alanlar olduğuna ve Güneş'in manyetizmasındaki artışa işaret ettiklerine dikkat çeken Kaymaz, şöyle devam etti:
''Manyetik birleşme sonucunda, daha çok güneş lekeleri civarlarında meydana gelen 'Güneş alevleri' ise Güneş'teki patlamalardır. 'Güneş alevleri' oluştuğunda, uzaya çok büyük miktarlarda ekstrem x-ışınları dalga boyunda enerji ve yüksek enerjiye sahip yüklü parçacıklar gönderilir. 'Güneş alevleri' sırasında bu genel parçacık ve elektromanyetik enerjideki artışa ilaveten, patlamanın şiddetine göre ekstrem derecede enerjisi artmış tekil SPE (Tekil Parçacık Olayları) meydana gelir. Güneş aktivetelerinin diğer bir grubu olan 'Koronal Kütle Fışkırmaları' ise yüksek enerjili parçacıkların Dünya'nın yukarı atmosferine girmesine ve manyetosfer ve iyonosfer tabakalarında manyetik fırtına ve mikrofırtınalara neden olurlar. Güneş'in aktif dönemlerinde Dünya'nın yakın uzay ortamında elektriksel ve manyetik özelliklere sahip bu parçacıkların miktarındaki artış Dünya atmosferinde, yer yüzeyinde ve uzayı kullanan teknolojik sistemlerde pek çok bozucu etkilere ve hasarlara neden olur.''
-''GÜNEŞ OLAYLARI, MİLYONLARCA DOLAR EKONOMİK ZARARA NEDEN OLUYOR''-
Kaymaz, Güneş aktivitelerinin ne kadar şiddetli olduğu veya olacağının tahmininin, genellikle maksimum güneş lekesi sayılarının takip edilmesiyle yapıldığını belirterek, Güneş lekeleri sayılarının çok olması durumunda, güneş fırtınalarının oluşması olasılığı da o kadar yüksek olduğunu anlattı. Kaymaz, ''Uzay havası merkezleri, güneş aktivitelerinin 24. döngüsüne (içinde bulunduğumuz döngü) ait güneş lekesi maksimum sayısının, 2011 yılının ekim ayında 140 civarında veya 2012 yılının Ağustos ayında 90 civarında olacağını tahmin ettiler'' dedi.
Bu sayıların daha önceki yıllarda meydana gelen güneş aktiviteleriyle karşılaştırıldığında ortalama miktarda olduğunu belirten Kaymaz, buna rağmen konunun hem bilim hem deteknolojicamiasında çok dikkat çektiğini ve sonuçlarının merakla beklenmeye başlandığını ifade ederek, ''Bu merak, güneş aktiviteleri sonucunda açığa çıkacak olan elektrik ve manyetik olayların etkilerinin yer yüzeyinde hissedilebilecek olmasının yanı sıra, halkın bu konulara olan ilgi, bilinç, ve duyarlılığının artmasından da kaynaklanıyor. Özellikle güneş olaylarının teknolojik sistemlere yapacağı etkilerin, milyonlarca dolar ekonomik zarara neden olduğu bilinmektedir'' diye konuştu.
Güneş lekelerinin etkilerini minimum düzeye indirmek için atmosfer ve uzay bilimcileri ile mühendislerinin konu üzerinde birlikte çalışmaları gerektiğini vurgulayan Kaymaz, şunları kaydetti:
''Aktiviteler sırasında açığa çıkan enerji yukarı atmosferin genişlemesine ve dolayısıyla alçak yörüngeli uyduların yükseklik kaybına, yörünge değiştirmesine ve güneşteki fırtınanın şiddetine göre uyduların yörüngelerinden düşmelerine neden olur. Bir örnek olarak, ABD'de, AT&T'nin Telstar-4 haberleşme uydusunun kaybolmasının ve SKYLab uydusunun atmosfere erken giriş yapması sonucunda parçalanarak düşmesinin nedenleri, artan güneş fırtınalarını takiben manyetosfer ve atmosferde oluşan beklenmeyen değişimlerdir.
Daha yüksek yörüngeli uydularda, uydu yüzeyinde ve içinde elektrik boşalmalarının meydana gelmesi sonucunda, ölçüm yapan aletler ve bilgisayarlar bozuluyor, verilerde kayıp meydana geliyor, uydunun yer istasyonuyla irtibatı kesiliyor ve uydudakibilgisayarkodlamalarında değişiklikler meydana geliyor.
Iyonosferin iyonizasyon seviyesinde meydana gelen artışlar sonucunda, Dünya üzerindeki kısa ve uzun mesafe haberleşmede, Dünya ile uydular arasındaki haberleşmede problemler oluşuyor. Ayrıca, GPS uydularıyla ilgili her türlü haberleşmenin yanı sıra navigasyon ve radar hedef belirlemelerinde problemler yaşanıyor. Özellikle yukarı enlemlerdeki petrol ve doğal gaztransferedilen borularda meydana gelen aşınmalar ile bunun sonucunda dışarı sızan malzemenin getirdiği ekonomik kayıplar oluşuyor.
Yeryüzeyine manyetik alan çizgileri boyunca manyetosferden akan fazla ve hesaba katılmayan elektrik akımları (GIC) ve bu akımların sebep olduğu DC akımdaki artış şehir trafolarının ekstra elektrik yüklenmesine ve patlamalarına neden oluyor. Bunun sonucunda uzun süren elektrik kesintileri ve bilgisayar çökmeleri yaşanıyor. 1989 senesinde meydana gelen güneş patlamalarını takiben direk Dünya üzerine gelen CME, Kanada'nın Quebec eyaletindeki eyalet trafosunda oluşan hasar eyaletin 9 saat süren elektrik kesintisine maruz bırakarak, bilgisayarların çökmesine neden olmuştur. Benzer olaylar, değişik zamanlarda, ABD New York, İspanya ve Meksika gibi normalde güneş patlamalarından etkilenmeyecek aşağı enlem ülke ve şehirlerinde de aktivitenin şiddetine bağlı olarak görülmüştür.
Öte yandan, Güneş'te meydana gelen bu olaylar, uzay istasyonlarını tamir için gönderilen astronotların normalden çok fazla, kısa dalga boylu x-ışını radyasyonuna maruz kalmalarına yol açıyor. Havayollarıyla seyahat eden, özellikle kutupsal hat takip eden uçaklarda bulunan yolcu ve mürettebatın fazla radyasyona maruz kalmasına, uçak içerisindeki aletlerin yanlış çalışmalarına neden oluyor. Milyonlarca dolar kullanılarak yapılmış uyduların kaybedilmesi, özellikle senede birden fazla ticari, askeri veya araştırma amaçlı uydu uzaya fırlatan gelişmiş ülkelerde büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır ve bu istenmeyen bir durumdur.''
Kaymaz, Güneş aktivitelerinin iklim ve hava olaylarıyla olan ilişkisinin araştırılmasının, 1600'li dönemlere kadar geri gittiğini belirterek, bu tarihlerde Güneş aktivitelerinin minimum düzeyde olduğunu ve Avrupa'da çok düşük sıcaklıklar nedeniyle şiddetli kışlar yaşandığını da belirtmiştir.
-İTÜ'DE YUKARI ATMOSFER VE UZAY HAVASI LABORATUVARI-
Kaymaz, insan yaşamının gün geçtikçe kritik bir şekilde teknolojik gelişmelere, özellikle de uzay teknolojilerine bağımlı hale geldiğine işaret ederek, son 10-15 yılda özellikle yere yakın uzay bilimi ve teknolojilerindeki gelişmelerin ortaya ''Uzay Havası'' adı altında yeni bir alanın gelişmesine neden olduğunu ve bu alandaki çalışmaların hızla ilerlediğini anlattı. ''Uzay Havası''nın, Güneş'teki olayların ne zaman oluşacağı ve Dünya ile etkileşiminin nasıl ve ne zaman gerçekleşeceğini ve etkilerinin nasıl olacağını incelediğini ifade eden Kaymaz, bütün gelişmiş ülkelerin tıpkı meteorolojik hava tahmini yapar gibi uzaydaki havanın ne olacağını tahmin eden Uzay Havası merkezleri kurduğunu; atmosfer, uzay bilimi ve mühendisliği, fizik ve havacılık gibi tüm ilişkili birimlerde ayrı bir branş açtıklarını dile getirdi.
Kaymaz, buralarda çalışan bilim insanlarının ve bu merkezlerde yetişen öğrencilerin, uzayda ne olup bittiğini uydular ve yer gözlemleri ile anlamaya çalıştığını, oluşturdukları modellerle meydana gelecek hasarlardan kaçınmaya yönelik çözümler üzerinde uğraştıklarını belirtti.
Kaymaz, sözlerini şöyle tamamladı:
''Çağımız uydu çağıdır. Cep telefonları, televizyonlar, GPS tabanlı ürünler, bilgisayarlar, örneklerinin sayısız olarak artırılabileceği insan aktivitelerini düşünecek olursak, insan yaşamının en hassas noktalarına kadar girmiş olan bu teknolojik bağımlılık ülkemizin bu çalışmalar içerisinde yer almasını acil bir şekilde gerektirmektedir. Bu amaç ile İTÜ, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü, Temmuz 2010'da oluşturmaya başladığı 'Yukarı Atmosfer ve Uzay Havası Laboratuvarı'nda mevcut lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki araştırmacı ekibi ve projeleri ile ülkemizde bu konulardaki çalışmalara öncülük etmektedir.''
| |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Salı Nis. 05, 2011 5:50 pm | |
| [table:e85b width="605" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"][tr][td:e85b class="haberbaslik"]Bangladeş'te Tropik Fırtına [/td][/tr][tr][td]<table width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"> <tr> <td id="haberesim" valign="top" width="290">[img(281,211)] http://rsm.haber365.com/H/1301988944_14_617518_detay.jpg[/img]</td><td valign="top">05.04.2011 </td></tr></table>[/td][/tr][tr][td:e85b class="haberozet"] Bangladeş'te çıkan tropik fırtınada 13 kişi öldü, yaklaşık 100 kişi yaralandı... [/td][/tr][tr][td:e85b class="habericerik"] [u] [/u]150 milyon nüfuslu ülkenin başkenti Dakka'da yayımlanan Prothom Alo gazetesi ve özel televizyon kanalı Desh TV, dün gece çıkan fırtınada çoğu kerpiçten yapılan evlerin yıkıldığını ve binlerce kişinin evsiz kaldığını duyurdular. Haberlerde, kurtarma ekiplerinin yıkılan evlerin ve ağaçların altından 13 ceset çıkardıkları kaydedildi. [/td][/tr][/table] | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Salı Nis. 05, 2011 5:50 pm | |
| [table:4ded width="605" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"][tr][td:4ded class="haberbaslik"]Erzurum'a Nisan Karı [/td][/tr][tr][td]<table width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"> <tr> <td id="haberesim" valign="top" width="290">[img(281,211)] http://rsm.haber365.com/H/1301990781_19_erzurum_kar.jpg[/img]</td><td valign="top">05.04.2011 </td></tr></table>[/td][/tr][tr][td:4ded class="haberozet"] Erzurum'da gece saatlerinde başlayan kar yağışı sonrası şehir yeniden beyaza büründü. [/td][/tr][tr][td:4ded class="habericerik"] [u] [/u]Erzurum'da gece başlayan kar yağışı gündüz de etkisini devam ettirdi. Yazlık lastiklerini taktıran araç sürücüleri kar yağışı nedeniyle güçlük çekerken, şehir yeniden beyaza örtüsünü giyindi. Kar yağışının en fazla etkisini gösterdiği yerlerden Palandöken Dağı'nda kar kalınlığının ise 35 santimetre olduğu öğrenildi. Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgiye göre, yağışların yüksek kesimlerde kar, şehir [color:4ded=#FF0000][b]merkezinde[/b][/color] ise karla karışık yağmur şekilde devam edeceği öğrenildi. En düşük hava sıcaklığının ise sıfırın altında 2 derece olması bekleniyor [/td][/tr][/table] | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Salı Nis. 05, 2011 5:51 pm | |
| [table:a07d width="605" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"][tr][td:a07d class="haberbaslik"]Çiftçi Sevinemedi [/td][/tr][tr][td]<table width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"> <tr> <td id="haberesim" valign="top" width="290">[img(281,211)] http://rsm.haber365.com/H/1301991192_30_bugday.jpg[/img]</td><td valign="top">05.04.2011 </td></tr></table>[/td][/tr][tr][td:a07d class="haberozet"] Konya'da ilkbahar yağışlarına sevinen çiftçilerin mutluluğu, bazı yörelerdeki buğday ekili alanlarda görülen "sarı pas" hastalığı ile adeta yarım kaldı. [/td][/tr][tr][td:a07d class="habericerik"] [u] [/u]Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Muhammet Uğur Kaleli, yaptığı açıklamada, ilkbahar yağışlarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin ardından, nispi nem ve yüksek sıcaklığın hububatta çiftçinin korkulu rüyası ''sarı pas'' hastalığına neden olduğunu belirtti. Bazı yörelerdeki buğday ekili alanlarda görülen ''sarı pas'' hastalığı nedeniyle çiftçinin sevincini yarım kaldığını ifade eden Kaleli, ''Sarı pas hastalığının yeni başladığı ekili alanlarda, acilen tedavi edici etkisi bulunan ilaçlamalara başlanmalı. Enfeksiyonun görülmediği alanlarda ise ot ilacı ile birlikte sarı pas hastalığının ilacı da atılmalıdır. İklim koşulları göz önüne alınarak, hastalıkla ilgili sıkı takibin yapılması ve hastalık çıkmadan ilaçlamanın yapılması yararlı olacaktır. Hastalıklı tarlaların ilaçlanmasıyla verim düşüklüğünün önüne geçilebilir'' diye konuştu. [b]HASTALIK CİDDİ VERİM KAYBINA NEDEN OLUYOR[/b] Kaleli, hububat yapraklarına yerleşen sarı pas hastalığının ciddi oranda verim ve [color:a07d=#FF0000][b]kalite[/b][/color] kaybına neden olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: ''Hastalık geçtiğimiz yıllarda Çukurova'da çıkmış ve yüzde 50 verim kaybına yol açmıştı. Bu hastalık Konya bölgesinde çok görülen bir hastalık olmadığı için çiftçi, mücadele zamanını geciktirebiliyor. Bu gecikmenin yaşanmaması için buğday ekili tarlaların sürekli denetlenmesi gerekir. Mücadele zamanı geçirilirse yapılacak pek bir şey kalmayacaktır. Hastalığın bulaştığı alanlarda yapılacak ilaçlama, hastalığın yayılmasını durdurarak daha fazla zararın önüne geçer.'' Sarı pas hastalığından korunmak için yağışlı aylarda hububatta sulama yapılmaması gerektiğini vurgulayan Kaleli, buğday ekili alanlarında bu hastalığa rastlayan çiftçilerin il ve ilçe tarım müdürlüklerine müracaat etmelerini istedi. Tarlasından yüksek verim bekleyen üreticilerin bitki hastalıklarına karşı dikkatli olması gerektiğini anlatan Kaleli, gübreleme döneminde tarladaki ürünlerde kök ve kök çürüklüğü, septorya ve sarı pas gibi hastalıkların çıkabileceğini söyledi. Kaleli, bu hastalıkların Konya Ovası'nda son iki yıldır fazlaca görüldüğünü ve ürün kalitesini düşürdüğünü anımsatarak, ''Çiftçilerimizin, ürünlerini bu hastalıklara karşı kesinlikle koruması gerekir. Aksi halde ürünün kalitesi de verimi de düşecektir. Çiftçimiz yağışların iyi olduğu bu dönemlerde tarladaki ürünlerini hastalıklara karşı da korursa ürün rekoltesi ve kalitesi istenilen düzeyde olacaktır'' dedi. [/td][/tr][/table] | |
| | | AZYA Admin
Mesaj Sayısı : 2611 Reputation : 38 Kayıt tarihi : 27/03/10
| Konu: Geri: 8.9 KIYAMET Saati... Salı Nis. 05, 2011 5:51 pm | |
| [table:1809 width="605" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"][tr][td:1809 class="haberbaslik"]'Petrol Fiyatları 150 Dolara Çıkacak' [/td][/tr][tr][td]<table width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"> <tr> <td id="haberesim" valign="top" width="290">[img(281,211)] http://rsm.haber365.com/H/10_Ahmedinejadd.jpg[/img]</td><td valign="top">05.04.2011 </td></tr></table>[/td][/tr][tr][td:1809 class="haberozet"] İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, petrol fiyatlarının 150 dolara çıkacağını söyledi. [/td][/tr][tr][td:1809 class="habericerik"] [u] [/u]Ahmedinejad, dün düzenlediği basın toplantısında, petrol fiyatlarının piyasa koşullarından değil politik nedenlerden arttığını söyledi. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ''Bana petrol fiyatları artacak mı diye soracak olursanız evet artacak. Mevcut petrol fiyatları çok düşük ve petrol fiyatlarının yakında 150 dolara çıkacağını düşünüyorum'' dedi. Ahmedinejad, petrol fiyatlarının artacağına dair tahmininin temelinin ne olduğuna açıklık getirmedi. Dünyada petrol üretiminin yüzde 40'ını karşılayan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) Dönem Başkanı İran, günlük 4,2 milyon varil petrol üretimiyle OPEC'in ikinci büyük ihracatçısı. İran'ın döviz gelirlerinin yüzde 80'i petrol ihracatından geliyor. Petrol fiyatlarının artışında Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki olayların etkisi oluyor. ABD'de güçlü büyüme umutlarının yanı sıra Gabon'da petrol işçilerinin greve gitmesi nedeniyle Batı Afrika'daki arz sıkıntısı da petrol fiyatlarındaki artışı destekliyor. Uluslararası piyasalarda dün, petrol fiyatları 2,5 yılın en yüksek seviyelerine çıktı. ABD ham petrolünün varil fiyatı mayıs ayı teslimi dün 108,78 dolara kadar çıktıktan sonra günü 53 sentlik artışla 108,47 dolardan kapattı. Bu ABD ham petrolünün varil fiyatının Eylül 2008'den bu yana en yüksek değeri oldu. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da dün 2,36 dolarlık yükselişle günü 121,06 dolardan kapadı. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı dün 121,29 dolara kadar çıktı. Kuveyt Petrol Şirketi Üst Yöneticisi (CEO) Faruk El Zanki, petrol fiyatlarının düşmesini görmek istediğini, ancak fiyatların varil başına 90 doların altına düşmesini beklemediğini söylemişti. El Zanki, 90 ile 100 doların ham petrol için ''adil fiyat'' olduğunu ifade etmişti. Suudi Arabistan'dan bir yetkili de ülkesinin petrol fiyatları için uygun seviyede olması gerektiği görüşünü değiştirmediğini ve halen varil başına 70-80 dolar seviyeleri arayışında olduklarını kaydetmişti. OPEC'in, 2 Haziran 2011'de Avusturya'nın başkenti Viyana'da toplanması bekleniyor. [/td][/tr][/table] | |
| | | | 8.9 KIYAMET Saati... | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|