AKINCILAR AKINCILAR FORUM |
|
| BORU HATLARI VE TÜRKİYE | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
latif
Mesaj Sayısı : 20 Reputation : 0 Kayıt tarihi : 29/09/10
| Konu: BORU HATLARI VE TÜRKİYE C.tesi Ekim 02, 2010 12:32 pm | |
| [size=18]Nabucco'ya hayat öpücüğü Kuzey Irak'tan HÜRRİYET - 1 Ekim 2010
Asrın projesi olarak bilinen ve yaklaşık 3,300 kilometre uzunluğunda olması planlanan Nabucco Boru Hattı'na gaz arzı konusunu mutlu sona yaklaştıracak açıklama Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nden geldi.
Kuzey Irak, Doğu'daki enerji kaynaklarının Batı'ya taşınmasında en önemli projelerden birisi olarak gösterilen Nabucco boru hattının arz sorununa yanıt vermeye hazırlanıyor. Ancak Kuzey Irak'ın istikrarlı bir gaz tedarikçisi olmasının önünde ciddi sorunlar var. A Yaklaşık 8 milyar euro değerinde olması hesaplanan Nabucco boru hattının yılda 31 milyar metreküp gaz taşıması öngörülüyor. Hattın Türkiye'den başlayarak, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya üzerinden Avusturya'ya inşa edilmesi planlanıyor.
İrem KÖKER yazıyorhurriyet.com.trNabucco boru hattında henüz nihai anlaşma imzalanmış değil. Finansmanla ilgili sorunların yanı sıra esas sıkıntı arz konusunda yaşanıyor. Rakip boru hatları ve potansiyel tedarikçi ülkelerin rezervlerinin sınırlı olması bu 31 milyar metreküpün nasıl doldurulacağı sorusunun sorulmasına neden oluyordu.
‘BÜTÜN GAZI SAĞLAYABİLİRİZ’
Bu soruya yanıt İstanbul'da verildi. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin Petrol Bakanı Aşti Havrami, yürürlükte olan gaz ve petrol çıkarma programı neticesinde Nabucco'nun bütün gazını sağlayabileceklerini söyledi.
İstanbul'da düzenlenen Karadeniz Enerji ve Ekonomi Forumu'nda konuşan Havrami, "Program tamamlandığında gaz üretimimizin 50-60 milyar metreküp olması bekleniyor. Bu da yıllık 8-10 milyar dolar arası bir gelir sağlayacak. Böylelikle Nabucco'nun bütün gazını sağlayabiliriz. Eğer bunu yapamazsak en az 15 milyar metreküp vermeye hazırız" dedi.
Bu sözlerin ardından salonda bulunan az sayıda gazeteci birbirine dönerek, "Doğru mu duyduk" diye sordu. Çünkü uzunca bir süredir Nabucco'nun hayata geçirilmesi için gereken 31 milyar metreküplük gazın nereden sağlanacağı konusunda hem taraf devletler hem de ortak şirketler ellerinde kağıt kalemlerle ince hesaplar yapıyordu. Bu kadar net bir açıklama, her ne kadar zorlu koşullara bağlı olsa da, Türkiye açısından büyük önem taşıyan Nabucco'yu hayata geçirilmeye bir adım daha yaklaştırıyor.
BAĞDAT-ERBİL ÇATIŞMASI
Nabucco'ya hayat öpücüğü veren bu açıklamaya rağmen Irak'ın kendi içinde yaşadığı sorunlar Kuzey Irak bölgesinden düzenli bir enerji arzının başlatılmasını engelliyor.
Irak'ta Bağdat'ta bulunan merkezi yönetim ile Kuzey Irak bölgesel yönetimi enerji gelirlerinin paylaşımı konusunda ciddi görüş ayrılıkları yaşıyor. Bu sorunun aşılması için ilk adım olarak Irak'ta şu anda sonuçsuz kalan hükümet kurma görüşmelerinin tamamlanması gerekiyor.
Havrami, enerji kaynaklarının gelirlerinden hak ettiklerinden 1 dolar bile fazla istemediklerini ve bu paylaşımın anayasada belirtildiği gibi eşit bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
Irak, siyasi sorunların çözülmesi durumunda şu anda gaz tedariki konusunda üzerinde ciddi soru işaretleri bulunan Nabucco boru hattına da adeta bir hayat öpücüğü vermiş olacak.
ABD boru hattı savaşında kartlarını açıyor HÜRRİYET - 2 Ekim 2010
Dünyada artan enerji ihtiyacının nasıl karşılanacağı konusu uzunca bir süredir dünya gündemini meşgul ediyor. Yaşanan tartışmalar ve peşi sıra masaya getirilen projeler, Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor.
Türkiye'yi ve etrafındaki coğrafyayı adeta yerin altından örümcek ağı gibi örmeye hazırlanan çok sayıda boru hattı projesi var. Her biri birer “yap-boz” gibi adeta. Devletlerin çıkarları, finansal sıkıntılar, diplomatik manevralar, artan talep karşısında kısıtlı kaynaklar… Bütün bunlar Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyayı dev bir satranç tahtasına dönüştürüyor.
İrem KÖKER yazıyorhurriyet.com.trBu satrancın en kritik oyuncuları bu hafta içinde İstanbul’da buluştu. Bir söyleşi ya da demeç için aylarca kapısını aşındıracağım birçok isimle İstanbul’daki toplantıda karşılaştım, sohbet ettim, konuşmalarını dinledim.
Cuma günü ise konferansın kapanışının ardından bu kadar katılımcının arasında belki de en kilit isimle biraraya gelme fırsatı buldum. Conrad Oteli'nde çok az sayıda gazetecinin sorularını yanıtlayan bu isim, Richard Morningstar'dı.
TOPLANTIDA SÜRPRİZ İSİM Morningstar, ABD'nin "enerji çarı" olarak biliniyor. Şu anda ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrasya Enerji Özel Temsilciliği görevini yürütüyor. Yani Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyaya ilişkin ABD'nin enerji politikalarının belirleyicisi.
Morningstar'la görüşmek için odaya girdiğimizde sürpriz bir isimle karşılaştık. Bu isim ABD'nin Ankara eski Büyükelçisi Mark Parris. Emekli büyükelçi, bölgeyi ve özellikle Türkiye'yi çok yakından tanıyor. Parris, sorularımızı yanıtlamadı ama yaklaşık 40 dakika süren görüşmeyi çok dikkatle takip etti.
Az sayıdaki gazeteci Morningstar'ın etrafına dizildikten sonra toplantı başladı. İlk soru, bütün bu konferansın ve ABD'nin enerji politikalarının geleceğinin temelini oluşturan cinstendi. Yani bir diğer deyişle toplantıya adeta "damardan" girdik.
ABD RENGİNİ BELLİ EDİYOR Morningstar'a Türkiye-Yunanistan-İtalya boru hattı, Nabucco ve Trans Adriyatik Boru Hattı gibi projelerin birbirini tamamlayıcı mı yoksa birbirine rakip mi olduğu soruldu. Bu, uzunca bir süredir enerji çevrelerinde yoğun biçimde tartışılan bir konuydu.
Morningstar, bu soruya diplomatça ama konuyu yakından bilenler için yeterince açık bir şekilde yanıt verdi: "ABD olarak Güney Koridoru'na tam destek veriyoruz. Nabucco Boru Hattı stratejik ve siyasi açıdan tercih edilebilir bir proje. Güney Koridoru'ndaki projelerin birbirine rakip mi yoksa tamamlayıcı mı olduğunu zaman gösterecek. Tedarikçi ülkelerin hangi hatta gaz vereceği konusu, ticari bir karar."
Bu yanıtın üzerine bir başka gazeteci araya girerek, "Bu sözlerinizden Nabucco'nun önceliği olduğunu mu anlamalıyız" sorusunu yöneltti. Morningstar'ın buna da yanıtı diplomasinin inceliklerini çok iyi bildiğini gösterecek nitelikteydi. "Sonuçta kaynaklar kısıtlı. Azerbaycan'daki Şahdeniz-2 projesinin ardından arz da ciddi şekilde artabilir. Ayrıca Irak'tan da gaz gelebilir. Ama önce tek bir boru hattına odaklanmak gerekebilir. Arz arttıkça ileride bu hatlar birbirini tamamlayıcı olabilir.”
Morningstar'ın bu sözleri enerji hatları savaşında büyük önem taşıyor. Çünkü masada bu kadar çok boru hattı olmasına karşın arz kaynakları kısıtlı. Üstelik bu hatların tam kapasite ile doldurulması için Azerbaycan ve Irak gibi ülkelerdeki arama ve çıkarma faaliyetlerinin tamamlanması gerekiyor.
ABD'li özel temsilci açıkça "tercihimiz Nabucco" demese de ABD'nin önceliği bu porjeye vermek istediğini hissediyorum. Türkiye'den geçerek, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan üzerinden Avusturya'ya gaz taşıyacak olan bu boru hattı "asrın projesi" olarak gösteriliyor. Yılda 31 milyar metreküp gaz taşıması ve şu andaki hesaplamalara göre 8 milyar euroya mal olması bekleniyor.
Diğer projeler ise Türkiye'den Yunanistan'a oradan da denizin altından İtalya'ya bağlanacak olan ITGI ve yine Yunanistan'dan başlayıp Arnavutluk üzerinden Adriyatik'in altından İtalya'ya bağlanacak olan TAP. ITGI'nin yılda 8, TAP'ın da 10 milyar metreküp gaz taşıması öngörülüyor. Bunlar Batı destekli projeler.
Bir de her ne kadar enerji uzmanları tarafından gerçekleştirilmesi zor görünse de Rusya'nın desteklediği Güney Akım projesi var. Güney Akım'da Türkiye diğerlerinin aksine transit ülke değil. Ancak hat, Karadeniz'in altından geçeceği için Türkiye'nin de karasuları kullanılacak.
ERMENİSTAN HAMLESİ Toplantı sırasında boru hatları ve ülke isimleri havada uçuşuyor. Sanki herkesin gözünün önünde bir harita var gibi. Gözümü kapattığımda bütün bu enerji diplomasisi denkleminde dışarıda bırakılan ülkeyi bir kez daha görüyorum haritanın üzerinde: Ermenistan.
İki komşusu Azerbaycan ve Türkiye ile yaşadığı sorunlar nedeniyle bugüne kadar Kafkasya'yı içeren bütün enerji projelerinin dışında kaldı Ermenistan.
Morningstar, uzunca bir süredir aklımda bulunan bir soruyu doğrudan sorabileceğim doğru isim: "Türkiye ile yakınlaşma sürecinin sonuçlanması ve Dağlık Karabağ sorunun çözülmesi durumunda Ermenistan'ın dahil edileceği net bir proje var mı?"
Soru açık. Aynı şekilde, aldığım yanıt da bugüne kadar benzer sorular yönelttiğim ABD'li yetkililerden aldığım yanıtlar arasında en açığı: "."Ermenistan'ın bu projelerde yer almaması çok yazık. Sorunların bir şekilde çözülmesinin ardından Ermenistan'ın da bölgedeki enerji ve ekonomik projeler tam bir katılımcı olacağını düşünüyorum. Bu, bütün ülkelerin çıkarınadır
WASHINGTON'A MESAJ Morningstar, sohbet sırasında yalnızca Türkiye'ye ve bölge ülkelere değil, kendi ülkesine yani ABD'ye de mesaj gönderdi.
Bu mesaj, ABD'nin enerji politikaları açısından kilit önem taşıyan bölgedeki iki ülke, yani Türkiye ve Azerbaycan'a büyükelçi atamasında yaşanan gecikmelerin enerji politikalarına etkisi üzerine sorulan bir soruya verilen yanıtla geldi.
Morningstar, biraz ülkesindeki iç dengeleri de gözeterek, gecikmelerle ilgili olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapmadı. Aksine bu gecikmenin politikaları etkilemediğini söyledi. Ancak bir ekleme yaptı: "Bu büyükelçilerin atamasının onaylanması büyük önem taşıyor. Her ikisi de çok güçlü ve iyi adaylar. İkisinin de en kısa sürede onaylanmasını umuyorum."
Morningstar'la yapılan görüşmeden kafamdaki birçok soruya da yanıt bularak ayrılıyorum. Ancak yine de yanıtlanması gereken bir o kadar soru var.
ABD, kendi enerji ihtiyacını doğrudan karşılamayacak olsa da enerji satrancının çok önemli bir oyuncusu. Karşısında da Rusya ve geliştirdiği alternatif projeler var. Kaynaklar sınırlı, talep yüksek. Toplantı odasından çıkarken aklımdan geçen düşünce ise enerji savaşlarıyla ilgili önümüzdeki yıllarda daha çok kereler haber yapacağım yönünde.
[/size] | |
| | | latif
Mesaj Sayısı : 20 Reputation : 0 Kayıt tarihi : 29/09/10
| Konu: Geri: BORU HATLARI VE TÜRKİYE C.tesi Ekim 02, 2010 12:33 pm | |
| [size=18]Benzin ve KışBülent ESİNOĞLUAmerika Avrupa'ya diyor ki, Rusya'dan enerji satın alıyorsun. Enerjibağımlılığı siyasi bağımlılık getirir. Alma.Avrupa Rusya'dan enerji almasın, İran'dan enerji almasın. AmerikaAvrupa'ya enerji veriyor mu? Hayır.Bu sorun sonunda Avrupa için nereye varır? Amerika ile Avrupa'nınayrışmasına.Bu cümle belki erken söylenmiş olarak düşünülebilir. Ama gidiş buşekildedir.Avrupa'nın Amerika'nın Kürdistan kurma çalışmalarına destek vermesininsebebi: Erbil ve Süleymaniye'den Avrupa'ya aktarılacak enerji meselesiile yakından ilgilidir. Yani NABUCCO'nun içinin doldurulmadayanışmasıdır.Peki, Avrupa İran meselesinde neden Amerika'ya destek veriyor? Çokaçık. Çin'in önünü enerji bakımından kesmek için. Aksi takdirde,Çin'in rekabet gücü artıkça artıyor. Avrupa ve Amerika ürün satamazhale geliyor. Bu durum da ABD ve AB'yi vuruyor.Yani Batının İran meselesi aslında Çin meselesidir.Rusya bu durumdan karlı çıktığı ve enerjisini daha pahalı satabilmeimkânları kazandığı için, durumdan memnun. O da Ambargoya destekveriyor.Bu durumdan zararlı çıkan yalnızca biziz. Komşularımızla aramızaçılıyor. Ticaret olanaklarını yitiriyoruz. Dış satımımız azalıyor.İçerde işsizlik artıyor. V.S.Batı İran ile aramızı açmaya çalıştı ve başardı. Türkiye'den İran'abenzin satışlarını TÜPRAŞ durdurdu.Şu bilgiyi vermek yararlı olabilir. İran'ın ham petrol işlemetesisleri yetersiz. Petrolünü Hollanda, Türkiye ve Rusya'da rafineettiriyor.Türkiye bu işten yılda altı milyar dolar kazanıyordu.Amerikan petrol tröstünün himayesinde, iki gün önce Karadeniz EnerjiForm'u düzenlendi.(Ne hikmet ise hep Karadeniz'den gidiyorlar.)Kararlar dün yürürlüğe girdi. Türkiye'den İran'a benzin satışlarıdurdu. TÜPRAŞ'ı özelleştirip yabancılaştıranlar şimdi kına yaksın.PEJAK ve PKK'nın Amerika için hayati önemi var. Türkiye'ninparçalanması, İran'ın istikrarsızlaştırılması için gerekli araçlardır.İçerideki sözde demokratlarda sanırlar ki, orada kurulacak bir Kürtdevleti sahiden de Kürtlerin devleti olacak. Ortadoğu'yu iyiceİstikrarsızlaştırmak için İkinci İsrail olacağını sanki bilmiyorlar.Ülkenin zenginleri, diğer ülkelerin zenginleri gibi kendi ülkelerinidüşünmüyorlar. Amerika'nın menfaatlerini daha çok düşünüyorlar.Bu kış İran'dan doğal gaz gelmez de onun yerine daha fazla Rus gazıgelirse ve ona da daha fazla bedel ödememiz gerekirse şaşmayalım.(RusDoğal Gazının gidemedi iller soğukta kalabilir.)Milli bir iktidara ne kadar da ihtiyacımız var.Bağımsızlık ekmektir.2.10.2010, bulentesinoglu@gmail.com[/size] | |
| | | latif
Mesaj Sayısı : 20 Reputation : 0 Kayıt tarihi : 29/09/10
| Konu: Geri: BORU HATLARI VE TÜRKİYE C.tesi Ekim 02, 2010 1:11 pm | |
| [size=18]Nabucco'da Kürt kartı
ANFÖzel / 12:03 / 09 Eylül 2010 AMSTERDAM -
Hazar Denizi, İran ve Irak'ta çıkarılan doğalgazı Avrupa'ya taşımayı amaçlayan Nabucco doğalgaz projesi için uluslararası şirketler sıraya girmiş durumda. Tüm AB ülkelerini ve Rusya'yı yakından ilgilendiren projenin en kritik hattı Kürdistan'dan geçiyor. Bu da Kürt sorununu yeni uluslararası pazarlıklara konu yapacak gibi.
13 Temmuz 2009'da imzalanan anlaşmayla başlayan Nabucco boru hattı projesinin inşa bölümünde BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE (Almanya) şirketleri yer alıyor. 2020 yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıyacağı düşünülen boru hattının maliyeti toplam 4,1 milyar euro.
HATTIN KİLİT NOKTASI KÜRDİSTAN'DA
Nabucco projesinin en kritik bölümü Türkiye'den geçiyor. Zira Türkiye AB'nin ulaşmaya çalıştığı doğalgaz kaynaklarının geçişi konusunda kritik bir noktada.
Bu boru hattının izlediği yol tabii ki Kürdistan'dan geçiyor. Bütün noktalardan gelen hatlar Kürdistan'da birleşiyor.
Gürcistan üzerinden giren hat Ardahan ve Kars'tan geçiyor. İran hattı ise Ağrı'dan giriş yapıyor.
Irak'tan gelen hat ise Şırnak ve Mardin hattını takip ederek gidiyor.
Her iki hattın da PKK ile Türk ordusu arasında çatışmaların yaşandığı bölgelerden geçmesi dikkat çekiyor.
FİNANSMAN İÇİN TEMİNATLAR VERİLDİ
Nabucco projesine son olarak Avrupa Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Uluslararası Finans Şirketi büyük miktarda bir kredi sağlayarak projeye katılan ülkelere teminat mektupları gönderdi.
Projeye Avrupa Yatırım bankası 2,6 milyar dolar, Avrupa Kalkınma Bankası 1,5 milyar dolar ve Uluslararası Finans Şirketi 1 milyar dolar kaynak sağladıklarını ortak bir açıklamayla duyurdu.
Ancak bankaların sağlayacağı kaynaklar boru hattının inşası sürecinde peyderpey serbest bırakılacak. Yani bankalar projedeki ilerlemeye göre finansmanı ilerletecek.
ERNEJİ ŞİRKETLERİNİN GÖZÜ NABUCCO'DA
Şu ana kadar Nabucco projesi kapsamında geleceğe yönelik bir doğalgaz alım anlaşması imzalanmadı. Ancak bu konuda enerji şirketlerinin büyük bir yatırımı bulunuyor.
Son olarak Alman enerji devi RWE, Güney Kürdistan idaresiyle bölgedeki doğalgazın Nabucco aracılığıyla nakledilmesinde gerekli altyapı için bir anlaşma imzaladı.
Kaynakların da açıklanmasının ardından projenin inşa sürecinin hız kazanması bekleniyor. Proje hız kazandıkça hiç şüphesiz Kürt sorununun da bu çerçevede daha fazla gündeme gelecek.
PKK GEÇTİĞİMİZ YAZ İKİ KERE BORU HATLARINI VURDU
Nabucco'yu gerçekleştirecek olan uluslararası konsorsiyum birçok kez güvenlik konusundaki sıkıntıları Türk tarafına iletti ancak Türkiye boru hattının güvenliği konusunda kesin güvence verdi.
Geçtiğimiz ay ise PKK'nin ateşkes açıklamasının hemen öncesinde Irak ve İran'dan gelen boru hatlarına karşı düzenlediği eylemler her iki hat aracılığıyla gerçekleştirilen doğalgaz akımının durdurulmasına neden olmuştu.
Söz konusu iki hat da Nabucco projesinde kullanılacağı açıklanan hatlar.
Türkiye'nin imzalanan doğalgaz boru hattı projeleriyle uluslararası alanda ciddi bir enerji koridoru haline gelme çabası orta vadede sonuç vereceğe benziyor. Ancak uzmanlar bu durumun uluslararası güçlerin Türkiye'deki istikrarı bozacak tüm etmenlere karşı daha az tahammül göstereceği anlamına geleceğini belirtiyor.
Bu anlamda uluslararası dev bir yatırım olan Nabucco'nun Kürt sorununun, Kürt siyasetinin gidişatında ciddi bir etkisi olacağı kesin.
ANF NEWS AGENCY
[/size] | |
| | | INSAN
Mesaj Sayısı : 892 Reputation : 33 Kayıt tarihi : 17/05/09
| Konu: Geri: BORU HATLARI VE TÜRKİYE C.tesi Ekim 02, 2010 1:41 pm | |
| [size=18]AKP Anadoluya yine bir BORU döseme isine girismis.BBORU dösüyor.Bu BORUDAN Anadolu insani ne kazanacak?
Koskoca bir HIC.
Kazanacak birsey birakmadiklari gibi,yokedecekleri deegerleri de yanina koyarsak,yine Anadoluya BORU dösemekle mesgul oldugunu söyliyebiliriz.AZYA gönüldasin söylediklerinde,asikar olan ANTIEMPERYALIST durusun nasil olmasi gerekigi ve Hedefin aciktan görülmesi.
Bunun icin Kemalist olmaya gerek yok.Kullandigimiz diyalikte ve anlayista,Devrimci anlayisin ,Antiemperyal tavri icinde,hamleleri görebilmek bütün mesele.
Hamleler ardarda geliyor.Anti Siyonizm,Anti ABD tavirlarinin kirilmasinda,Anadolu icine uzanan hamleler.Sosyal dokuda Akdamar,veya diger hadiselerin gelisim,ekonomik anlamda,Boru döseme. AKP nin AB kapilarinda yalvarislariyla beraber,peskes cekilen ,Ekonomik menfaatler.
Özalci-ABD siyasetinde dillendirilen,"Bir koyup üc alacagiz" Aldiklarinin ne oldugu da ortada.Sadece kendi cevresinin kazandigi zenginlik ve menfaat.
Diger taraftan yok edilen ANADOLU.
Sömürüyü Iliklerimizde yasiyoruz,ama uyusmus bünyemizde bunu hissetmekten uzaklasiyoruz. Faiz icinde KREDILENDIRILMIS hayatin ,AKP iktidarinda nederece Rant sagladigini da söylemeden gecmemek gerek.
................... ...........[/size] | |
| | | | BORU HATLARI VE TÜRKİYE | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|