AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI

Aşağa gitmek 
5 posters
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Fetulah,Filistin Davasinda Neden Sessiz????   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyÇarş. Haz. 02, 2010 11:02 pm

[size=24]
[color:11c4=orange]
KIVIRMAYI BEKLIYOR...[/color]

[/size][size=18]
Fetullahin Su SICAK gündem icinde Neden sessiz durdugunu,neden aciklama yapmadigini herkes merak ediyor.Hadiselerin akabinde Yardimi ve Gazzeye Ablikayi Savunursa hic Sasirmamak lazim.

Hernekadar Saman ve Samanlanmisyollari ile hadiseleri istedikleri Kivamda veremeselerde,hadiselerin yönünü bir taraflara cekmek istedikleri alenen görülebilir.

Siyaseten destekledikleri Iktidarin arkasinda su asamada sessizce durup,Israil ile iyi iliskilerin gelistirilmesini yorumlayacak ZAMANlari kolllamaktalar.

Nede olsa ölen masum Filistin cocuklarini ve Halkini görmek bu Fetullah cihetinden pek mümkün görünmüyor.

Filistin DAVASINI kabullenmeleri zor olsa gerek..

Yorumlari olana burasi ACIK...[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyCuma Haz. 04, 2010 8:39 pm

ABD'nin etkin gazetelerinden The Wall
Street Journal (WSJ), Fethullah Gülen ve "Gülen Hareketi" konusunda
geniş bir değerlendirme yazısı yayınladı.


Gülen ile Pensilvanya'da ikamet ettiği konutunda bir röportaj
gerçekleştiren WSJ muhabiri, Gülen'in, İsrail'in kanlı gemi baskınıyla
ilgili görüşlerine de yer verdi.
Fethullah Gülen, Gazze'ye yardım filosuna yapılan kanlı saldırıda
hayatını kaybedenler için bugün yayınladığı taziye mesajında şu
ifadeleri kullandı: "Gazze'deki insanlık dramına son verebilmek
beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını
kaybederek şehit olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta
aileleri olmak üzere; milletimize ve insanlığa taziyelerimi bildiririm."
[i]Gördüğüm Şeyler Yakışıksız ve Çirkindi[/i]
Taziye mesajında Gazze'de yaşanan
insanlık dramına dikkat çeken Gülen, WSJ'deki röportajında ise Gazze'ye
yardım organizasyonunu düzenleme tarzıyla ilgili bazı eleştirilerde
bulundu. Gülen, organizatörlerin yardım götürmeden önce İsrail ile
mutabakat yollarını bulmaya yönelik girişimde bulunmaları gerektiğini
vurgulayarak, bunu yapmadan yardım ulaştırmaya çalışmanın olumsuz
sonuçlar doğurabileceğinin öngörülmesi gerektiğini dile getirdi. Gülen,
Joe Laura imzasıyla yayınlanan haberde, İsrail'in baskını ve sonrasında
yaşanan müessif hadiselerle ilgili olarak, "Gördüğüm şeyler
yakışıksızdı, çirkindi." dedi.
Haberde, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren İHH'nın Gazze'ye
yardım filosuna öncülük ettiğinden Gülen'in son günlerde haberdar olduğu
belirtildi. WSJ, olayla ilgili olarak 'itidalli' ifadeler kullandığını
belirttiği Gülen'in İHH hakkında "siyasallaşıp-siyasallaşmadıklarını
söylemek kolay değil." dediğini aktardı. Gülen, kendisine yakın yardım
kuruluşları Gazze'ye yardım etmek istediklerinde İsrail otoritesinden
izin almaları konusunda ısrar ettiğini vurgularken, saldırı sonrası
yapılacaklar konusunda Birleşmiş Milletler'in en iyi adres olduğunu dile
getirdi.
WSJ, "Türkiye'nin en etkili dini lideri olarak bilinen" ve
"Amerika'da münzevi bir hayat yaşayan" Gülen'in görüşleri ve nüfuzunun,
demokrasiyi yeniden biçimlendirme mücadelesine sahne olan ABD müttefiki
Türkiye'de dikkatle izlendiğinin altını çizdi. Haberde söz konusu
mücadelenin, "ülkedeki katı laikçiler ve askeri yapılanma" ile "daha
demokratik ve dine daha müsamahakar bir Türkiye istediklerini söyleyen
İslami eğilimli hükümet üyeleri ve iktidar mensupları" arasında
gerçekleştiği belirtildi.
WSJ gazetesi muhabiri Joe Laura, Gülen'in ikamet ettiği konutta
kendisini ziyaret etmeye gelen bir misafirini gezdirirken edindiğini
izlenimleri de gazeteye taşıdı. Laura, Gülen'in oturduğu evdeki salonda
bir Türkiye haritası, hemen yanında Kur'an-ı Kerim'den bir ayet ve
İstanbul Boğazı üzerinde uçan bir Türk F-16 jetini gösteren fotoğrafın
yer aldığını aktardı. Haberde Gülen'in kendisini 'siyasetle ilişkisi
olmayan bir kişi' olarak tanımladığı belirtilerek, Gülen'in, "Ben
kendimi, müritleri olan biri kişi olarak görmüyorum." sözlerine dikkat
çekildi.
[i]Şiddetten Uzak, Diyaloğa Açık...[/i]
WSJ, Gülen hareketinin askeri ve seküler
kurumların egemen olduğu Türkiye'de İslami eğilimli ulusal çapta bir
hareket kurduğunu, bunun da varlıklı Müslüman kesimin çoğunluğunun
desteğini aldığını yazdı. Wall Street Journal, Fethullah Gülen'in
şiddetten uzak durmayı, Batı ile İslam dünyası arasında diyaloğu teşvik
ettiğini ve İslam dini ile bilimi buluşturan bir eğitim anlayışına önem
verdiğine dikkat çekerek, "Onun köşe yazıları, internet ortamına
aktarılan haftalık sohbetleri ve diğer mesajları, 60'tan fazla kitap
haline getirildi. Söz konusu harekete bağlı olanların sayısının ise 3
ile 8 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor." ifadelerine yer verdi.
Hareketin gönüllü üyelerinin 100'ü aşkın ülkede yüzlerce okul
kurduğunu, finans ve medya alanlarında güçlü kuruluşlar oluşturulduğunu
yazan WSJ; ancak Gülen'in hiçbir şirketin yönetiminde yer almadığını ve
parasal meselelere ilgi duymadığını aktardı. Gazete, söz konusu
hareketin üyelerinin, "gelirlerinin üçte birine kadar olan kısmını bu
harekete bağlı bağımsız kurumlara bağışladığını" da öne sürdü.
Gülen karşıtı eleştirilere de yer veren gazete, bu çerçevede,
Washington Enstitüsü'nde Türkiye uzmanı olarak görev yapan Soner
Çağaptay'ın "Türkiye'de polis gücünün yüzde 70'inin Gülen yanlısı
olduğu, bunun da laikliğin kalesi olarak bilinen güçlü Türk ordusuna
karşı bir denge oluşturmak için kullanıldığı" yorumuna yer verdi. WSJ,
Gülen'i küçük düşürmeye çalışanların "onun kurduğu imparatorluğun bir
gün Türk devletini yeniden şekillendirecek İslami elite yol gösteren bir
işlev yürüttüğünü" öne sürdüklerini de ekledi. Gülen ise kendisiyle
yapılan röportajda bu türden iddiaların sadece beyin okuma yöntemiyle
desteklenebileceğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "Ayrıca, ben
hiçbir grubun lideri olmadığım gibi, hiçbir devlet görevlisinden resmi
sorumluluklarını bırakarak benim dediklerimi yapmalarını isteyen bir
insan da değilim."
[i]Amerikan Yönetimi Kararsız[/i]
ABD'de Gülen ile ilgili kararsız
görüşlerin olduğunu iddia ede WSJ, CIA eski Türkiye masası şefi Graham
Fuller'in görüşlerine de yer verdi: "Bir tarafta ABD Gülen'i çok ılımlı
ve çok iyi işler yapan biri olarak görüyor. Ancak Washington bilindiği
gibi Türkiye'de laik kesime uzun yıllar boyunca desteğini sağlamıştır."
Haberde, Gülen'in ABD'de oturum almasıyla ilgili sürece de yer verildi.
Türkiye'de AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinin Gülen ve
hareketi için yeni bir sayfa açtığını savunan WSJ, şu ifadeleri
kullandı: "AK Parti, Gülen ile siyasi bir ilişkisi olmadığında ısrar
ediyor. Fethullah Gülen ise kendisinin mevcut iktidar partisi ile
ilişkilendirildiğini söylüyor ve ekliyor: -Benim, siyasi emelleri olan
bir hareket ile hiçbir zaman bir ilişkim olmadı. Ben sadece bir Türk
vatandaşıyım.-"
[i]Türkiye'nin Gerçekleri Dünyaya Yansıtılmalı[/i]
Son olarak Gülen hareketinin geçtiğimiz
ay ABD'de eğitim ve kültürel faaliyetlerde bulunan 180 civarındaki
kurumu "Türki-Amerikan Federasyonları Asamblesi" adlı çatı altında
birleştirdiğini hatırlatan gazete, Gülen'in daha önce bir gazetede çıkan
sözlerini hatırlatarak, kendisini ziyaret etmek isteyenlere
'Yaşadığınız yeri temsil eden milletvekillerine destekte bulunmadan beni
ziyarete gelmeyin' sözlerine yer verdi. Haberde, yerel siyasetçileri
desteklemenin İslami gelenekte de yeri olduğunu söyleyen Gülen, "Bu hem
dini hem de insani bir görevdir. Bazen duyuyorum, ABD'de bazı kişiler
Türkiye'yi radikalizmin merkez üssü olarak görüyorlar." sözleriyle
Türkiye'nin doğru tanıtılmasının önemine dikkat çekti. Gazete, kurulan
yeni federasyonun hedefinin de, "Türkiye gerçeklerinin samimi, diyalog
yanlısı ve açık görüşlü insanlar tarafından yansıtılması" olduğunu
vurguladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyCuma Haz. 04, 2010 10:01 pm

[color:5a48=brown]
[size=18]
Yukarda baslarken dedik ya KIVIRMAYI BEKLIYOR.

Iste fazla gecikmeden KIVIRMA GELDI.

Buyrun FETTOSUN KIVIRMASINDAN Bir PARCA Gösteriliyor.

IHH Olayi Uyari ile Aciklamak zorunda birakiliyor;
[/size]

[/color]



[img]https://2img.net/r/ihimizer/img15/3526/59d834ermeikaliiialk.jpg[/img]

[img]http://www.hurriyet.com.tr/_np/3744/10763744.gif[/img]
[size=24]
[color:5a48=red]
İHH Başkanı'ndan Gülen'e yanıt
[/color]

[/size]

[size=18]

Fethullah Gülen, Wall Street Journal Gazetesi'ne verdiği demeçte İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere baskın yapmasıyla ilgili olarak ''İsrail'den izin alınmalıydı'' şeklinde demeç verdi. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Gülen'in açıklamalarına yanıt verdi: Üzüldük. Açıklamayı keşke bizimle görüşerek yapsaydı...






Yıldırım, NTV'den Hüseyin Yılmaz'a Fethullah Gülen'in Wall Street Journal'a verdiği röportajdaki sözleriyle ilgili yanıt verdi.



Yıldırım şunları söyledi:

''Fethullah Gülen'in eleştirel açıklamalarını yeni duydum, biz İsrail'e başvurduk ve bizi hep oyaladı İsrail. Cenevre sözleşmesine göre hareket ettik, açık deniz olduğu için bölge İsrail'in egemenliği altında değil. Doğrusu üzüldüm, inşallah bu haber yanlıştır, ben başsağlığında bulunmasını bekliyordum. Kendisine saygı duyuyoruz. Eleştirileri zannediyorum bir ara yüzyüze gelirsek derdimizi anlattığımızda vazgeçecektir. Açıklamayı keşke bizimle görüşerek yapsaydı[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Haz. 05, 2010 5:21 pm

VİDEO

Arınç: Sayın Gülen doğru söylüyor
Daha fazla video galeri için TIKLAYIN

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fethullah Gülen'in İsrail'in gemi saldırısı ile ilgili sözlerini, 'Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor.' şeklinde değerlendirdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkçe Olimpiyatları'nın ödül töreninde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na, Karamanoğlu Mehmet Bey ödülünü verdi.

Arınç, ödül takdiminin ardından şöyle konuştu: "Müsbet hareket eden kazanır. Bu gemi yolcularıyla birlikte müspet hareket etti. Silah kullanmadı. Rotasını çevirdi. İçine insan ve insani yardım koydu. Gönlünde insan sevgisi vardı ama zorbalıkla karşılaştı. Ne yapabilirdik, ne yapılması lazımdı bunlar ayrı. Ortadaki hadisede zulme uğrayanlar ve onlara zulmeden zalimler var. Kazanan bu haksız düşünceye karşı insani düşünceyle yardım götürenlerdir, kaybeden zorbalar ve zalimlerdir. Bu olay karşısında Hocaefendi'nin bir konuşmasının ne anlama geldiğini bana soruyorlar. Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor. Her şart altında, her şeye rağmen müspet hareket etmeliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Zulme uğrayabiliriz ama zalim olmayacağız. Hiç bir zaman zulmetmeyeceğiz, haksızlıklara karşı da metanetle duracağız. Müspet hareket budur. Bu hareketi takip eden herkes Türkiye'de de dünyada da kazanmıştır. Adına enstitüler açılan, bu öğreti için parlamentolarını üniversitelerini tahsis eden dünyada yüzlerce ülke var. Ne diyor bu insan? İnsanlara ne söylemek istiyor? Hangi metodu takip ediyor? Açıyorlar, bakıyorlar, inceliyorlar altından barış ve müspet hareket çıkıyor. Bütün dünyanın takip ettiği bu sistemi biz de takip edeceğiz. Sonuna kadar müspet hareket. Bunun takipçisi olacağız ki insanlar bizim iyi niyetimize güvensinler. Bizim ortaya koyduğumuz davayı samimi olarak kabul etsinler."

(CİHAN)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPaz Haz. 06, 2010 1:00 pm

[size=18]Herkes kendi meşrebinin gereğini gayet samimiyetle ortaya koymuş. Aslında bu süreç içerisinde en samimi olanlardan biri Fetullah. Adamın dünden bu güne İsrailci tavrında bir sapma olmadı. Keşke herkes Fetullah gibi samimi olsa. Küfrünü, münafıklığını, mürtedliğini açıkça ortaya koyacak cesareti gösterebilse. Mürted-Münafık Fetullah Hocaefendiyi, bu samimiyetinden dolayı tebrik ediyorum.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPtsi Haz. 07, 2010 7:00 am

[img]http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/arinc.jpg[/img]

[size=24][color:89c3=orange]
Bülent Arınç Gülen'i Savundu[/color]

[/size]
[size=18]
Fethullah Gülen'in İsrail'in gemi saldırısı ile ilgili sözlerini 'o herzamanki gibi doğru söylüyor' şeklinde değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Gülen'in Türkiye'ye dönüşü halinde yaşanacakları hatırlattı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fethullah Gülen'in İsrail'in gemi saldırısı ile ilgili sözlerini, 'Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor.' şeklinde değerlendirdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkçe Olimpiyatları'nın ödül töreninde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na, Karamanoğlu Mehmet Bey ödülünü verdi. Arınç, ödül takdiminin ardından şöyle konuştu:

"Müsbet hareket eden kazanır. Bu gemi yolcularıyla birlikte müspet hareket etti. Silah kullanmadı. Rotasını çevirdi. İçine insan ve insani yardım koydu. Gönlünde insan sevgisi vardı ama zorbalıkla karşılaştı. Ne yapabilirdik, ne yapılması lazımdı bunlar ayrı. Ortadaki hadisede zulme uğrayanlar ve onlara zulmeden zalimler var. Kazanan bu haksız düşünceye karşı insani düşünceyle yardım götürenlerdir, kaybeden zorbalar ve zalimlerdir. Bu olay karşısında Hocaefendi'nin bir konuşmasının ne anlama geldiğini bana soruyorlar.

Hocaefendi her zaman olduğu gibi doğruyu söylüyor. Her şart altında, her şeye rağmen müspet hareket etmeliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Zulme uğrayabiliriz ama zalim olmayacağız. Hiç bir zaman zulmetmeyeceğiz, haksızlıklara karşı da metanetle duracağız. Müspet hareket budur. Bu hareketi takip eden herkes Türkiye'de de dünyada da kazanmıştır. Adına enstitüler açılan, bu öğreti için parlamentolarını üniversitelerini tahsis eden dünyada yüzlerce ülke var. Ne diyor bu insan? İnsanlara ne söylemek istiyor? Hangi metodu takip ediyor? Açıyorlar, bakıyorlar, inceliyorlar altından barış ve müspet hareket çıkıyor. Bütün dünyanın takip ettiği bu sistemi biz de takip edeceğiz. Sonuna kadar müspet hareket. Bunun takipçisi olacağız ki insanlar bizim iyi niyetimize güvensinler. Bizim ortaya koyduğumuz davayı samimi olarak kabul etsinler."

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hocaefendi yarın uçağa binip Türkiye'ye geldiğinde onu havalimanında çiçeklerle karşılayacak olanlar, hakkında bin bir türlü iftira yapanlar olacak. Türkiye bu noktaya gelmiştir emin olunuz." dedi.

8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın ödül töreninde konuşan Arınç, şunları söyledi: "Kendi hayatımdan bir örnekle bırakmak istiyorum. Hocaefendi 12 seneden beri Türkiye'nin dışında. Haksız bir şekilde ülkesinden hicrete mecbur edildi. Hakkında yapılmadık iftira kalmadı. Medyası, siyasileri, çıkar odakları, Türkiye'nin karışmasında fayda ve menfaat umanlar, Hocaefendi'yi hep kötülediler, yanlışı olduğunu söylediler. O da hüzünlü gurbeti tercih etti. Hocaefendi hakkında onlarca beraat kararı var, Türkiye'ye girmesine engel yok. Gelebilir, hayatının bundan sonraki kısmını Türkiye'de geçirebilir. O şunu yapıyor: 'Benim Türkiye'ye girmeme engel yok. Elimi kolumu sallaya sallaya gelebilirim. Birileri benim gelmemle Türkiye'yi karıştırmak isteyebilir. Türkiye'ye zarar verebilir. Ben müspet hareket ediyorum. Türkiye'nin karışmasındansa insanların yalana yanlışa sapmasındansa, insanların iftiralarla tekrar birilerini kötülemesindense çok sevdiğim vatanımdan uzakta kalmayı tercih ediyorum. Müspet harekete ittihaz ediyorum. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü istiyorum' diyor. Bu okullara nasıl şüphe ile bakıldıysa, nasıl ajanlar konulduysa, kadınlardan istifade yolunu seçtiler. Sonunda bunlar güzel insanlar, bunlar doğru insanlar, bunlar sözünün eri insanlar, bunlardan zarar gelmez, bunlar ancak ülkemize yarar sağlar diye düşünülmüş ise Hocaefendi'de yarın uçağa binip Türkiye'ye geldiğinde onu havalimanında çiçeklerle karşılayacak olanlar, hakkında binbir türlü iftira yapanlar olacak. Türkiye bu noktaya gelmiştir emin olunuz. Ağızlarını her açtıklarında Hocaefendi'ye iftira yağdıranlar şimdi kendilerine destek bulmak için O'nu kendilerine referans göstermeye başladılar. Çiçeklerini de hazırlamaya başlasınlar artık. Bu Türkiye'nin bu müspet hareketi savunan insanlarının da başarısı olacaktır."

CİHAN


[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPerş. Haz. 10, 2010 9:30 am

[size=24][color:0ea9=orange]
Fethullah Hoca Leman'a kapak oldu[/color]

[/size][size=18]

Gülen`in Gazzeye yardım taşınmasını eleştirmesi kapak oldu.
Leman, Fethullah Gülen`in filonun İsrail’in izni olmadan Gazze’ye yardım götürmesini eleştirmesini böyle kapağına taşıdı.

Gülen, ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’a verdiği söyleşide, Türk bir kuruluşun önderlik ettiği bir filonun İsrail’in izni olmadan Gazze’ye yardım götürmesini eleştirmişti

Gülen, organizatörlerin Gazze’ye yardım götürmeden önce İsrail’le uzlaşma yolunu seçmemelerini "faydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde otoriteye baş kaldırmak” olarak tanımlamıştı.[/size]


[img]http://www.gercekgundem.com/img/news/hx06zw2s1.jpg[/img]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Haz. 12, 2010 11:37 am

[table:e4c4 cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%" height="16"][tr][td:e4c4 class="metin" colspan="2" style="padding-top: 15px;" valign="top"]<table bgcolor="#ffffff"><tr><td colspan="2"><table bgcolor="#ffffff"><tr><td class="metin">[b]Fethullah Gülen, New York Times'a konuştu[/b]</td>
<td align="right">
</td>
</tr></table>
</td>
</tr>
<tr>
<td colspan="2" class="spot-haber" valign="top">
<table align="right" cellpadding="0" cellspacing="0">
<tr>
<td>[img]http://medya.zaman.com.tr/2010/06/12/fethullah-gulen.jpg[/img]</td>
</tr>
</table>
Amerikan basının Fethullah Gülen merakı gün geçtikçe artıyor.
Wall Street Journal'da (WSJ) çıkan Gülen haberinin hemen bir hafta
sonrasında, hem ABD'nin hem de dünyanın saygın gazetelerinden biri olan
New York Times (NYT), Hocaefendi hakkında bir röportaj-haber yayınladı.
İşte röportajın tam metni...</td>
</tr>
</table>
[/td] [/tr] [tr] [td:e4c4 colspan="2" style="padding-bottom: 10px;" width="100%"]

[/td] [/tr] [tr] [td:e4c4 class="metin" colspan="2" style="padding-right: 10px;" bgcolor="#ffffff" valign="top"] <table align="right" cellpadding="1" cellspacing="1">

<tr><td style="padding-right: 5px;" align="right">

</td></tr>


</table>


[b]Bir hareketin liderliğini yapan Türk'ü
savunanlar da var, eleştirenler de...[/b]


BRIAN KNOWLTON / SAYLORSBURG, PENNSYLVANIA
Verimli çiftlik topraklarının birden Pocono Dağlarının
eteklerindeki büyüleyici güzelliğine yol verdiği kuzeydoğu
Pensilvanya'da Türkiye'nin en etkili insanlarından biri sessizce
yaşamını sürdürüyor.
Aynı zamanda en tartışmalılarından biri.
Kendisinden büyük bir saygıyla bahseden sevenleri Fethullah
Gülen'i (69) tatlı dilli bir Müslüman vaiz, yazar ve öğretmen olarak
tanımlıyor.
Georgetown Üniversitesi'nde bir profesör olan ve Gülen üzerine
çalışmaları bulunan John L. Esposito, Gülen'i karşılaştırabileceği tek
kamuoyunda bilinirliği olan kişinin Dalai Lama olduğunu söylüyor.
Gülen'in konuşmaları, barış ve hoşgörü, ABD-Türkiye ilişkilerinin
güçlülüğü ve serbest pazar ekonomisinin önemi üzerine. Yakın geçmişte
bir söyleşide dediği gibi "Gerçek İslam'da teröre yer yoktur" gibi
şeyler söylediğinde Batılı yöneticileri yüreklendiriyor.
Hem eski Dışişleri Bakanı Madeleine K. Albright hem de onun
seleflerinden biri olan James A. Baker III, Gülen'le ilişkili grupların
faaliyetlerinde konuşmalar yapmış ve demokrasi ve diyalogu savunmasını
övmüşlerdi.
Ancak kötüleyenleri onu daha karanlık bir açıdan görüyor.
Gülen'in son derece milliyetçi taraftarlarının Türkiye'de güçlü
konumlara geldiğini ve belki de gizli bir amaç güttüklerini söylüyor.
Uzun süredir laik olan ve şimdi İslam-dostu bir hükümet
tarafından yönetilen Türkiye kendisini İsrail, Irak ve İran'la olan
ilişkilerde temel bir aktör olarak konumlandırarak daha büyük bir
küresel role soyundukça, kamusal alanda dinin yeri üzerindeki hararetli
iç gerilim daha çok ilgi odağı haline geliyor.
Gülen, Türkiye'nin Müslümanların geleneksel değerlere karşı güçlü
bir darbe olarak gördüğü ancak laiklerin modernizasyon için kaçınılmaz
olduğunu düşündüğü ve yaklaşık yüzyıl önce
Kemal ****** zamanında gerçekleştirilen laikleştirilmesine karşı
ağır-çekim ancak güçlü bir tepkinin bir bölümünü temsil ediyor.
Gülen'in yaklaşımı, bir anlamda, geleneksel ve modern olanı harmanlamaya
çalışıyor.
Kendisi ve yaklaşık bir düzine taraftarı ile ziyaretçiler için
modern konaklama yerleri, bir buluşma salonu ve turuncu sazan
balıklarıyla dolu pırıl pırıl bir göletin olduğu 25 arlık (10 hektar)
kırsal bir barınakta eğreltiotları ve mavi ladin ağaçlarıyla dolu bir
sığınakta yaşıyor.
Sağlık sorunları olan Gülen bu pastoral mekandan çok nadir
ayrılıyor.
Klasik Türk yemeğinden oluşan bir öğle yemeğinde konuştuğumuz
ısrarlı bir şekilde alçakgönüllü, bir kasaba imamının oğlu olan Gülen,
sahip olduğu etkiye haiz olacak bir adam görüntüsü vermiyordu.
Beş yaşından beri Kuran öğrenen/çalışan ve 14 yaşından beri
vaizlik yapan Gülen yavaş yavaş çok geniş bir takipçi kitlesi oluşturdu.
Okullar, hastaneler ve işyerlerinden oluşan uluslararası bir ağ kurdu.
Bunlar arasında Asya adlı milyarlarca dolar tutarında varlığı olan
İslami bir banka, Türkiye'nin en büyük gazetesi olan Zaman da dahil
olmak üzere gazeteler ve Somerset, New Jersey'de EBRU-TV adlı bir
televizyon kanalı yer alıyor.
Bütün bunlar, başkalarının Gülen hareketi dediği ama bu hareketin
arka planda kalmayı tercih eden liderinin Gönüllüler Hareketi diye
tanımladığı oluşumun bir parçası. Gülen bunların kendisine kişisel hiç
bir çıkar sağlamadığını ve sahip olduğu tek şeyin bir yorgan, bir kaç
parça nevresim ve değer verdiği bir kaç kitap olduğunu söyledi. "Bu
hareketin kaç ülkede faaliyette olduğunu da, hangi sayıda öğretmen ve
öğrenci olduğunu da" bilmediğini söyledi.
Takipçilerinin yaptığı işlerle ilgili bir soru üzerine, "Ben bu
hareketi Fethullah Gülen hareketi olarak adlandırmanın yanlış olduğuna
inanıyorum ve böyle söylemek bu faaliyetleri yürütmeye kendini adamış
olan birçok insana saygısızlık oluyor. Benim bu hareketteki rolüm
oldukça kısıtlı ve bir liderlik, merkez, bir merkeze bağlılık ya da bir
hiyerarşi yok."
Ama başkaları ı 110 ülkede 1000'i aşkın okulun olduğunu ve belki 5
milyon üyenin olduğunu bildiriyor. Washington'da Fethullah Gülen'le
ilişkili bir kurum olan Rumi Forum'a başkanlık eden Türk asıllı
Avusturyalı Emre Çelik, yakın bir zamanda çok ücra bir yerde, Zanzibar
adasında bir okulu ziyaret etti ve ona göre Afrika'da daha fazlası
olmalı. Bu okullar zengin Müslüman iş adamları tarafından destekleniyor.
Amerika'da buna benzer birkaç okul var, hatta Burma'da bile bir
tanesi mevcut. İslami değerleri taşıyorlar ama medreselerin aksine
içinde bulundukları ülkenin resmi müfredatını kullanıyorlar, ayrıca
modern bilim ve teknolojinin üzerinde duruyorlar. Eğitim kaliteleri
oldukça yüksek olarak değerlendiriliyor ve bu okullarda yer bulmak için
gerçekleşen rekabet yoğun. Bir çok insana ilham kaynağı oldu," diyor bilgisayar bilimi eğitim
almış olan Bay Çelik. "Benim gibi insanlar, ikinci nesil Avustralyalı
Türkler, Türk diasporası, onun fikirlerinden etkilendik."
Ama 1990'ların sonlarına doğru, Gülen'ın hareketi Türkiye'nin
eski laik hükümet ile ters düştü. Amerika'ya tedavi için gelen -- şeker
ve kalp hastası - Gülen, bir Türk savcısının kendisini laikliği yıkmak
ile suçlamasından sonra Amerika'da kaldı.
Kasede alınmış bir vaazda Gülen taraftarlarına, "bütün güç
merkezlerine varana kadar," "sessizce" devlet dairelerine sızmalarını
söylüyordu. Kendisi ısrar ile sözlerinin çarpıtıldığını söyledi ve
suçlamalar sonunda düştü.
Uzmanlar mevcut Müslüman dostu hükümetin bazı yetkililerinin
Gülen cemaatinden olduğunu iddia ediyor. Otorite sayılan Jane's Islamic
Affairs'e göre birçok polis de öyle ve bu etki polisin güçlü ulusal
istihbarat bölümüne kadar uzanıyor. Türkiye'nin yeni yaşadığı telefon
dinleme skandallarının akabinde bu, çok hassas bir konu.
Gülen haraketi üzerine yazılar yazmış olan University of Utah'da
siyaset bilimi profesörü olarak görev alan Hakan Yavuz'a göre "Bu
savunmasız ve marjinalleştirilmiş insanlar için koruyucu bir mekan
üreten bir İslam türü değil, bunun aksine amacı Opus Dei gibi kontrolde
olmak ve güç sahibi olmak." Opus Dei aşırı muhafazakar bir Katolik
organizasyon.
Ama uzun süredir gözlemcilik yapan bir şahıs daha tehlikesiz bir
yorumda bulundu.
"Polis akademisi Türkiye'nin en iyi ve en prestijli eğitim
kurumlarından biri," diyor cizvit bir rahip ve Vatikan'a daha önce
islami konular üzerine üst düzeyde danışmanlık yapmış olan ve şimdi
Ankara'da yaşayan Peder Thomas Michel. Gülen okullarından mezun olan bir
çok öğrenci giriş sınavlarına iyi yaptıkları için "mezunlarından yüksek
bir oran [akademi'den] kabul görüyor."
Ona gore bu insanlar, genelde "iyi motive olmuş, akıllı,
eğlenceli -- hiç bir şekilde fanatik , tuhaf ya da kült olguları
taşımayan kişiler."
Gülen, hareketi'nin her Türk hükümetine aynı zamanda yabancı
hükümetlere de aynı yakınlık ve mesafede durduğunu savunurken, devlet
kademesinde görev almak gibi bir isteklerinin olmadığnı vurguluyor.
Ama bazı uzmanlara göre Amerika'lı yetkililer, en azından üstü
kapalı bir şekilde, Gülen'in Sovyetler'in dağılmasından sonra yüzlerce
gönüllü gönderdiği Orta Asya'nın Türk cumhuriyetlerinde hareketi bir
ılımlaştırıcı bir varlık olarak desteklediler.
Gülen Hareketi'ni çalışan Houston Üniversitesi'den sosyolog Helen
Rose Ebaugh, "Bu okullar gençler için bir alternatif. Böylelikle terör
örgütlerine katılmak zorunda kalmıyorlar." diye konuştu. Ebaugh,
İstanbul'da, Gülen'le bağlantılı Fatih Üniversitesi yönetiminin
kendisine, Gülen'in Suudi Arabistan'ın önerdiği paranın kabul edilmesi
fikrine, "Suudi hükümeti destek veriyor" şeklinde algılanacağını
gerekçesiyle sert bir şekilde karşı çıktığını söylediğini anlattı.
Türk hükümetinin, İsrail'in, Gazze'ye yardım götüren gemi
yolcularıyla şiddetli çatışmasını eleştirdiği bir dönemde Gülen
organizatörlerde suç bularak "otoriteye karşı çıkmaktansa" önceden
İsrail yönetiminden izin almaları gerektiğini söyledi. (Gülen, e-posta
teatisi sırasında, "en kötü devlet ve hükümet, devletsizlik ve kaostan
çok daha iyidir" dedi.)
Türk hükümetlerinin bazı "olumlu adımlarını" destekleyebileceğini
söylerken, "Bu, onlara siyasi tavsiyelerde bulunduğumuz ya da onların
etkisi altında hareket ettiğimiz manasına gelmez" diye konuştu.
Buna karşın danışmanın çevirdiği ifadelere göre Gülen, dindar ya
da laik olsun hiçbir iktidar "Türkiye'deki gerçekleri göz ardı edemez"
dedi. "Dinini yaşıyan bir sürü insan var ve camiler her gün insanlarla
doluyor." Aynı zamanda, her hükümet, Nesturi Hristiyanlar, Protestanlar
ya da Yahudiler olsun, dini azınlıkları da hesaba katmak zorunda, dedi.
1999'dan beri, Türkiye'nin sıcak siyasi atmosferi ve Gülen'in
sağlık durumu kendisini, girişinde sürekli adamların bulunduğu,
Pennsylvania'daki evine mahkûm etti. Gülen, kahverengi renkli geniş evin
iki - üç odasında hayatını geçiriyor.
Türk sanat eserleriyle dolu odada Gülen, kapsamlı şekilde --
Shakespeare'dan Kant'a ve oradan Sufi şiirlerini kapsayan geniş bir
yelpazede -- okumalar yapıyor. Sağlığı el verdiği zamanlarda,
ziyaretçilerinin sorularını yanıtlamak için ortaya çıkıyor. Kadınlar da,
erkeklerin arasında karışmadan balkondan Gülen'i dinliyor. Gülen,
"Amerika'da; Türkiye, Afganistan, Pakistan ya da diğer ülkelerden gelen
radikal düşünceli insanlardan rahatsız edilmeden ya da zarar görmeden
yaşamayı ümit ettim. Amerika'nın misafiriyim." dedi


[/td][/tr][/table]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Haz. 12, 2010 11:38 am

[table:bf33 cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%" height="16"][tr][/tr][tr][td:bf33 colspan="2" style="padding-bottom: 10px;" width="100%"]
MANİDAR DÜZELTME
[/td] [/tr] [tr] [td:bf33 class="metin" colspan="2" style="padding-right: 10px;" bgcolor="#ffffff" valign="top"] <table align="right" cellpadding="1" cellspacing="1">

<tr><td style="padding-right: 5px;" align="right">

</td></tr>


</table>


[b]NY Times'tan düzeltme notu: [/b]Bu makalenin önceki versiyonunda,
uluslararası okullar zinciri, hastane ve diğer işlerle ilgili olarak,
Fethullah Gülen'in bunlara dahlinin kapsamı hususunda yanlış bilgi
verilmiştir. Sayın Gülen'in, bunların kuruluşunda doğrudan dahli yoktur,
teşviki vardır.

[b]ZAMAN.COM.TR'NİN NOTU[/b]
New York Times'ın yayınladığı makalenin ilk versiyonunda, başlığı
şu şekilde verildi:
[b]"Bir hareketin liderliğini yapan Türk'ü eleştirenler ve
onu karalayanlar var - Turk Who Leads a Movement Has Detractors and
Critics."[/b]
Yenilenen versiyonda ise şu başlık kullanıldı:
[b]"Bir hareketin liderliğini yapan Türk'ü savunanlar da
var, eleştirenler de... - Turk Who Leads a Movement Has Advocates and
Critics"
[/b]

[/td][/tr][/table]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyCuma Haz. 18, 2010 1:51 pm

[font:68cc=Verdana][b]
AVRUPA
İSRAİL’İ KINADI[/b][/font]
[font:68cc=Tahoma]
[b]18 Haziran 2010 Cuma[/b]

[/font]

[font:68cc=Tahoma]
Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) siyasi
gruplarca ortaklaşa hazırlanan karar tasarısında, İsrail, Gazze’ye
insani yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıdan dolayı kınadı.
Genel kurulda dün tartışıldıktan sonra büyük oy çoğunluğuyla kabul
edilen tasarıda, İsrail’in saldırısı, “uluslararası hukuk ihlali” olarak
değerlendirildi. Kabul edilen tasarıda saldırıyla ilgili uluslararası
tarafsız bir soruşturmanın açılması istenerek AB ülkelerinin bu konuda
gerekli katkıyı vermeleri çağrısı yapıldı. Tasarıda, İsrail’den, insani
faciaya ve bölgenin radikalleşmesine yol açan Gazze ablukasını derhal
kaldırması istendi. Son gelişmelerin Türkiye-İsrail ilişkilerine ciddi
zarar verdiği ifade edilen tasarıda, “AP, Türkiye hükümetinin Filistin
halkının üzerindeki yükün hafifletilmesi ve Orta Doğu barış sürecine
katkı için diplomatik ve siyasi çaba göstermesini teşvik eder” ifadesi
kullanıldı.


[img]http://www.turkiyegazetesi.com/images/PDF/haber/18.06.2010gazze.jpg[/img]

[b]GIDA
DAĞITIMI BAŞLADI [/b]
Ağır abluka altında hayatta kalma
mücadelesi veren Gazze halkı abluka hafifleyince az da olsa rahatladı.
Bölgeye girişine izin verilen malların gıda maddeleri, oyuncaklar,
kırtasiye malzemesi ve mutfak eşyası olduğu belirtildi.


[color:68cc=#0066cc][b]Abluka hafifledi gazzeli nefes aldı [/b][/color]

>
KUDÜS A.A

İsrail kabinesi, dünkü toplantısında, abluka altında
tuttuğu Gazze’ye karadan mal girişine uyguladığı kısıtlamaları gevşetme
kararı aldı. Kabineden yapılan açıklamada, sivillere yönelik daha fazla
mal girişine izin verilmesinin kabul edildiği, sivil projeler için
uluslararası denetim altında inşaat malzemesinin de girişine izin
verildiği belirtildi. Açıklamada, İsrail’in Gazze’ye denizden uyguladığı
ablukaya değinilmedi. İsrail, Hamas yönetimindeki Gazze’ye yardım
götüren gemilere 31 Mayısta düzenlediği kanlı saldırıdan sonra
uluslararası toplum tarafından Gazze’ye uyguladığı ablukayı kaldırması
için baskı görüyordu. Bölgeye giren malların dağıtımından sorumlu
Filistinli koordinatör Raid Fettuh, İsrail’in onayladığı malların tüm
gıda maddeleriyle oyuncaklar, kırtasiye malzemesi, mutfak eşyası, yatak
ve havlu olduğunu söyledi.[/font]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyCuma Haz. 18, 2010 9:52 pm

[size=18]Israil,Her hareketiyle hesapladigi ;Filistin Davasinin yokedilmesi uzerine kurguladigi hareketlerdir.
Merhamet edip Herhangi bir iyilik felan yapmiyor.Filistin tarafindan yapilan aciklamaya hemen bakin"Yapilan Ihtiyac disi olan malzemelere verilen izindir.Insanlikla alakasi olan bir davranis bile sergilemek Israil icin ZOR...[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPaz Haz. 20, 2010 3:25 pm

Fetullahçılar, bu sözlerin arkasında duramıyor.

Anadolu'da büyük bir kargaşa var.

Kimse ne diyeceğini bilmez halde, sus pus olmuş, eleştiriler karşısında boyunlar bükük.

Cemaatten kopan kopana.

Kopamayıop, bir takım maddi menfaat hesabı içinde olanlar da içlerinden ana avrat sövmekteler.

Herkes şunu diyor: Anamıza, bacımıza saldırıda bulunan otorite olsa, karşı koymak için ırz düşmanından izin mi isteyeceğiz?

Fetullahçılar bile, bu kadar aşağılık bir psikoloji karşısında, Fetullah için bu güne kadar söylenen ama bir türlü kabul etmek istemedikleri iddiaları da kabullenmeye başladılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPtsi Haz. 21, 2010 1:00 pm

benim bir sorum olacak umarım burda sormak yanlış olmaz.
bu haftaki bam telinde sorulan soru gaflet,gaflet için zikir öneriliyor, tarikat ve cemaat ayırımını kalın çizgilerle yaptıktan sonra gafletin kalkması için zikrin önerilmesi ,zikrin tarikat ehli bir mürşidin denetimi altında yapma zaruretinin oluşunu göz önünde alırsak tarikati cemaatten ayırdıktan sonra (ki ölçülendirmeleri de yok) tekrar tarikate davet değil midir? bu çelişki nasıl olurda görülmez? ve sorulmaz? ayrıca nerden çıkardın Mürşit zaruretini diye sorarlarsa da İsmail Hakkı Bursevi Hz lerinin "Gayb Bahçelerinden Seslenişler" adlı eseri okuması gerektiğini orda cevaplarını fazlasıyla bulacaklardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPerş. Haz. 24, 2010 10:56 pm

[b]Fettosun tavrini yumusatma derdinde olanlar,Filistin Davasinda,meselede hala IRZ Düsmanindan izin alinmasinin, yanlis anlasildigini anlatiyorlarmis.

Israil gibi ne oldugu acikca bilinen Siyonist bir devletin,hala kuyrukcusu olarak,konusan ve Cemaatinida Siyonist Israil lehine konusturan,Fettosun,yeni gelismeler isiginda yorumlari yakinda gelir.

Fetosun Saidi Nursinin Kur an Davasi ile yakindan uzaktan Alakasi Yoktur.
Menfaat sebekesi gibi meseleyi kullanmaktan öte bir davranis sergilememektedir.

...............[/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: RİSALE-İSRAİL-FG   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyCuma Tem. 09, 2010 12:48 pm

[size=24]Selamun Aleyküm,

İsrail ile alâkalı Üstad'n tavrı ne olurdu;
bakınız 16. Mektubun zeylinden aktarıyorum. Yardım için İsrail'n izni
beklenilmeli miydi hatta müracaat edilmeli miydi?

Çok dostlarla
beraber, bana nezaret eden bir kumandan, mükerreren sual ettiler: "Neden
vesika için müracaat etmiyorsun, istida vermiyorsun?"
Elcevap: Beş
altı sebep için müracaat etmiyorum ve edemiyorum:
Birincisi: Ben
ehl-i dünyanın dünyasına karışmadım ki, onların mahkûmu olayım, onlara
müracaat edeyim. Ben kader-i İlâhînin mahkûmuyum ve ona karşı kusurum
var; ona müracaat ediyorum.
İkincisi: Bu dünya çabuk tebeddül eder
bir misafirhane olduğunu yakinen İmân edip bildim. Onun için, hakikî
vatan değil, her yer birdir. Madem vatanımda bâki kalmayacağım; beyhude
ona karşı çabalamak, oraya gitmek bir şeye yaramıyor. Madem her yer
misafirhanedir; eğer misafirhane sahibinin rahmeti yar ise, herkes
yardır, her yer yarar. Eğer yar değilse, her yer kalbe dardır ve herkes
düşmandır.
Üçüncüsü: Müracaat kanun dairesinde olur. Hâlbuki bu altı
senedir bana karşı muamele keyfî ve fevkalkanundur. Menfiler kanunuyla
bana muamele edilmedi. Hukuk-u medeniyetten ve belki hukuk-u
dünyeviyeden iskat edilmiş bir tarzda bana baktılar. Bu fevkalkanun
muamele edenlere kanun namına müracaat mânâsız olur.
Dördüncüsü: Bu
sene, buranın müdürü, benim namıma, Barla'nın bir mahallesi hükmünde
olan Bedre karyesinde tebdil-i hava için birkaç gün kalmaya dair
müracaat etti; müsaade etmediler. Böyle ehemmiyetsiz bir ihtiyacıma
cevab-ı red verenlere nasıl müracaat edilir? Müracaat edilse, zillet
içinde faydasız bir tezellül olur.
Beşincisi: Haksızlığı hak iddia
edenlere karşı hak dâvâ etmek ve onlara müracaat etmek bir haksızlıktır,
hakka karşı bir hürmetsizliktir. Ben bu haksızlığı ve hakka karşı
hürmetsizliği irtikâp etmek istemem vesselâm.
Altıncı sebep: Bana
karşı ehl-i dünyanın verdiği sıkıntı, siyaset için değil. Çünkü onlar da
bilirler ki siyasete karışmıyorum, siyasetten kaçıyorum. Belki, bilerek
veya bilmeyerek, zındıka hesabına, benim dine merbutiyetimden beni
tâzip ediyorlar. Öyleyse, onlara müracaat etmek, dinden pişmanlık
göstermek ve meslek-i zındıkayı okşamak demektir.Hem ben onlara müracaat
ve dehalet ettikçe; âdil olan kader-i İlâhî, beni onların zalim eliyle
tâzip edecektir. Çünkü onlar diyanete merbutiyetimden beni sıkıyorlar;
kader ise, benim diyanette ve ihlâsta noksaniyetim var, ara sıra ehl-i
dünyaya riyakârlıklarımdan için beni sıkıyor. Öyleyse, şimdilik şu
sıkıntıdan kurtuluşum yok. Eğer ehl-i dünyaya müracaat etsem, kader der:
"Ey riyakâr, bu müracaatın cezasını çek." Eğer müracaat etmezsem, ehl-i
dünya der: "Bizi tanımıyorsun, sıkıntıda kal."
Yedinci sebep:
Malûmdur ki, bir memurun vazifesi, heyet-i içtimaiyeye muzır eşhâsa
meydan vermemek ve nâfilere yardım etmektir. Halbuki, beni nezaret
altına alan memur, kabir kapısına gelen, misafir bir ihtiyar adama, لا
إله إلا الله 'taki, imanın lâtîf bir zevkini izah ettiğim vakit, bir
cürm-ü meşhut halinde beni yakalamak gibi, çok zaman yanıma gelmediği
halde, o vakit güya bir kabahat işliyorum gibi yanıma geldi. İhlâsla
dinleyen o biçareyi de mahrum bıraktı, beni de hiddete getirdi. Halbuki
burada bazı adamlar vardı; o onlara ehemmiyet vermiyordu. Sonra,
edepsizliklerde ve köydeki hayat-ı içtimaiyeye zehir verecek surette
bulundukları vakit, onlara iltifat etmeye ve takdir etmeye başladı.
Hem
malûmdur ki, zindanda yüz cinayeti bulunan bir adam, nezarete memur
zabit olsun, nefer olsun, her zaman onlarla görüşebilir. Halbuki birkaç
senedir, hem âmir, hem nezarete memur hükümet-i milliyece iki mühim zat,
kaç defa odamın yanından geçtikleri halde, kat'â ve asla ne benimle
görüştüler ve ne de halimi sordular. Ben evvel zannettim ki,
adâvetlerinden yanaşmıyorlar. Sonra tahakkuk etti ki, evhamlarından,
güya ben onları yutacağım gibi kaçıyorlar! İşte şu adamlar gibi eczası
ve memurları bulunan bir hükümeti hükümet diyerek merci tanıyıp müracaat
etmek kâr-ı akıl değil, beyhude bir zillettir.br />ila ahir.
----------------------
devamında
da mühim yerler vardır. Malesef izzet-i diniye ve ilmiye yerle yeksan
olmuş; âlimlerimiz bile ne kelam sarfettiklerini bilmez olmuşlar.
Sonumuz hayrola.

mtur06@hotmail.com
[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyCuma Tem. 09, 2010 11:17 pm

[size=18]Fettosun Risaleleri okumadigi kesin...

OKudugu kisimlari da kendine yontarak,Fettosu Göklere ucuruyor..

Fettos , Risaleleri elinden birakali yillar olmus.Okuyorsa hangi risale diye de sormak gerekecek...

Pensilvanya da önce Bush un,Simdi de Obamanin riisalesini okuyor...[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vertes
AKINCI MOD
AKINCI MOD
vertes


Mesaj Sayısı : 323
Reputation : 14
Kayıt tarihi : 14/06/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 9:20 am

said nursi yaşadığı dönemde yahudilerle el ele sultan abdulhamide karşı düşmanlıkta bir olup tahtından indirmeye çalışmadılarmı ??

bu durumun yaşaması halinde fetullahtan daha ileri derecede israillle işbirliği yapacağının alemeti olsa gerek..

fetullah hiç değilse şahsi görüşünü söyledi saidi nursi ayet destekli hadis söylemli mazlum edalı yahudi mazlumiyeti konulu konuşmasıyla daha ileri derecede olacağı kesin ve katidir..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 10:08 am

[quote:f504="vertes"]said nursi yaşadığı dönemde yahudilerle el ele sultan abdulhamide karşı düşmanlıkta bir olup tahtından indirmeye çalışmadılarmı ??

bu durumun yaşaması halinde fetullahtan daha ileri derecede israillle işbirliği yapacağının alemeti olsa gerek..

fetullah hiç değilse şahsi görüşünü söyledi saidi nursi ayet destekli hadis söylemli mazlum edalı yahudi mazlumiyeti konulu konuşmasıyla daha ileri derecede olacağı kesin ve katidir..[/quote]


vertes gönüldaş sanırım bu konuda eksik bilgin var.Said Nursi (hz) yaşadığı dönemi ikiye ayırıyor.ve birinci Said döneminin yanlışlarını kendi anlatıyor.senin de anlattığın gibi,okuduğu yazıları kendi de söylüyor .ama daha sonra ,yani ikinci Said döneminde herşeyi değişmiş görüyoruz.

Ayrıca daha önce yaptığını bir aldatılma diye görebilirsin (okuyunca),bu aldanma hem Abdülhamid e karşı olanların ,din yanlısı görünen yaklaşımları bir İkincisi Abdülhamid Han (RA) ın uyguladığı üstün siyasetin kabuğunda kalıp asıl yapmak istenilenin anlaşılmaması olsa gerek.Ayrıca "son devrin din mazlumları adlı eseri" okumanı tavsiye ederim Orda Üstad etraflıca anlatmış Said Nursi yi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 3:54 pm

Said Nursî'nin Ulu Hakan'a karşı tavrı yanlıştır ki bunu kendisi daha sonra tashih etmiştir. turbix'in ifade ettiği üzere, mevzu malum...

Şimdi burdan, şahıslardan öte bir meselenin kapısını açalım da mevzu konuşmaya bahane olsun.

[quote]said nursi yaşadığı dönemde yahudilerle el ele sultan abdulhamide karşı düşmanlıkta bir olup tahtından indirmeye çalışmadılarmı ??

bu durumun yaşaması halinde fetullahtan daha ileri derecede israillle işbirliği yapacağının alemeti olsa gerek..

fetullah hiç değilse şahsi görüşünü söyledi saidi nursi ayet destekli hadis söylemli mazlum edalı yahudi mazlumiyeti konulu konuşmasıyla daha ileri derecede olacağı kesin ve katidir..




[/quote]

"Yahudilerle bir olmak", şuurlu bir tavır olarak kabul göremez. Kaldı ki aynı bahis bir kısım İttihatçı için de caridir. BU sebeple, Said Nursî'nin Fetullah'la hainlik yönünden kıyası bile abes olur. Zira arada "şuur ve kasıt" gibi faktörler besbelli.

Diğer yönden, burada böyle bir yanlış vuku bulmuş olsa bile, bu durum, Said Nursî'nin doğrularına halel getirmez.

Devrin ulemasaının Ulu Hakan'ı anlammakta mazeretleri vardı. O anlayış, ancak, "Üç Işık" hiikmetinde tecelli eden zaviyeden izale edilebilirdi ki, Üstad'ın "Ulu Hakan" kitabını yazmasına saik de bizzat Efendi Hazretrleri'nin teşvikidir.

Devrin uleması ise, güya İslamî hassasiyetle Ulu Hakan'a muhalefet ederlerken -ki bu hislerinde samimiydiler ve onları Fetullah'dan ayıran da bu samimiyet- Yahudinin ekmeğine yağ sürdüklerinin farkında da değillerdi. Bunu farkettikleri zaman da nedamet getirdiler.

İhanet ayrı şeydir, yanlışa düşmek aayrı.

İhanette kasıt aranır. İyi niyetle yapılan ahmekça yanlışlar ya da bir takım zorlamalar neticesi vuku bulan hadiseler, ihanet çerçevesinde değerlendirilemez. Belki bu bir kısımların cezası da ihanet gibi ölümü gerektirebilir ama, hain olmak apayrı.

Bu saiikle, Fetullah'ınkine iihanet izafe edilebilir ama Said Nursi'ye asla. Karşı olmak hatta kavga edip kan dökmek, hain olmak demek değildir. Bundan düşmanın faydalanması ayrı mesele.

Said Nursi, küfür karşısında yiğitçe, mertçe dimdik duruşuyla müslümanlar arasında haklı bir şöhrete ermiş, mücadele bayrağını her şart altında düşürmemiş bir kahraman. Bir mücahid. Allah rahmet etsin. İnanıyorum ki, Ulu Hakan'a karşşı muhalefeti de yine inancının gereği idi. neticesi yanlış daolsa, Allah onların yanlışını bile sevapla ödüllendirirken, biz mi söz söyleme hakkını kendimizde bulacağız?

Bu meseleler şu açıdan mühim ki, mücadele süreci içerisinde bir çok farklı durumla karşı karşıya kalacağız ve kendi içimizde de bu tür ayrılıkları yaşayacağız.

Bunda bir çok hikmet de var.

Bunlardan birisi de, siyasi mücadelede kimin kim ve hangi şuur seviyesinde olduğu, siyasetii teknik mi, ilim mi ya da hikmet olarak mı ele aldığının açık olması. Bunun bu süreçte ortaya çıkmasıyla istihdama dair, işin ehline verilmesine dair hıyerarşinin teşekülüne dair bir çok mevzunun da kendiliğinden hallolacak olması. İbdacılar, iş ve eserleriyle kendilerini takdim ederlerken, kıymet hükmünü verecek ve ona göre, elindeki malzemeye göre mücadeleyi şekillendirecek olan Merkez Kumandanlık...

Mücadele sürecinde, meseleleri ele alış tarzı, sahada oynama becerisi, teşekkül edilen cephenin gücü, Merkez Komutanlığın değerlendirme kriiterlerinden bazıları olacak elbette.

BUrada, şu mesele öne çıkar ki, söylenen sözler ve buna göre şekillenen politikalar ezbere soydan ve genellemler içeriisinde mi cereyan etmekte, yoksa, tecriid faaliyeti neticesi, dost ve düşman kutupların farklı yönleri ve vasıfları ortaya çıakrtılarak, çıkartma kaabiliyeti gösterilerek, her bir durum için farklı politkalar uygulanabilmekte mi? Bu politikalar nasıl yürütülebilmekte ve cephe bütünlüğü ve insicamı nasıl sürdürülmekte?

Tahlil, teşhisl, terkip ve tecridlerle zenginleştirilebildiği ölçüde, yani zihnî faaliyet ve şuur ne kadar üst seviyeye taşınırsa, yeni politikalar gündeme gelecektir. Ziira eşya ve hadaiselerin benzerliği yanında farklılıkları da ortaya çıkacak, çıkarılacak ve bu farklılıklaar dahilinde siyasette ince ayarlamalara gidilebiilecektir.

Misal olması bakımından, genellikle dışımızdakilerden şikayet ettiğimiz husus, bizi, diğer islami cemaatlerle karıştırmaları ve herkesi tek bir islam potası altında yaftalamalarıdır ki bu da genellikle Fetullahçı ya da AKP zaviyesinden olmakta. İbdacıları, "müslüman" ortak kimliğinden dolayı AKP'liilerle ya da Fetullahçılarla bir tutmalarından şikayet etmekteyiz.

Aslında şöyle bir dönüp baktığımızda aynı şeyi bizim de yaptığımız gözükür. Biz de kendi dışımızdakileri, ortak bir paydada değerlendirme yanlışını yapıyoruz. Misalen, "Kemalist" deyip bırakıyoruz. Ya da Ulusalcı vs. Aslında bakarsanız, her birinin arasında çok büyük farklar var. ve her biirine de bu farkalra göre söylenecek çok farklı şeyler varken, hepsinin bu tek torbaya atrma huyumuzdan dolayı, söyleyeceklerimizn de tesiri olmuyor. Bu aynı zamanda, küfrün kaynağını bilmeyen gerçek imanda olamaz hükmüne de denk gelen bir dava. Evet, belki hepsi de hakikatin üzerini örtme ortak paydasında bir ama, diğer yandan her birinin eşya ve hadise karşısında aldığı tavır da farklı.

İşte bunları ortaya çıkarmak için yepyeni tahliller, buna istinaden yeni teşhisler, bu teşhislere istinaden yeni bir terkibe ulaşma ve oradan da yeni bir tecrid kapısı aralayarak, yeni politikalara doğru safha safha ilerleme...

Bedavacılık ya da ezbere iş yok.

üstad ya da Kumandan'ın kitaplarında yazdıklarını özetleyerek ya da taklidine kalkarak bir yere varılmayacağını çoktan anlammaız ve ona göre tavır almaamız gerekirdi.

Terkibi hükümler, hadiseler içerisinde lif lif ayrıştırılması ve her hadisenin özelinde yeniden işlenmesi gereken. Yoksa, hadiselerin özeline bakmadan, ve yıllar öncesinin hadiselerinde o terkibi hükümlerin açılımını o günkü konjonktür özelinde kullanıdığı şekliyle kullanmaya kalkmak, donmak olur, yobazlık olur.

Mesele bilinir ama iş yapmaya gelince zordur. Tıpkı, iktisad ilmini bilmekle tüccar olmak farkı gibi.

Dava şu: her an yeni olan hayata, yenilenerek katılmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vertes
AKINCI MOD
AKINCI MOD
vertes


Mesaj Sayısı : 323
Reputation : 14
Kayıt tarihi : 14/06/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 6:26 pm

öncelikle bilgileriniz için teşekkür ederim ..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptySalı Eyl. 28, 2010 9:08 pm




[img]http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/gulen_misafir_manset.jpg[/img]
[size=24]
[color:d24b=orange]

Gülen: Mavi Marmara`dakiler Şehid Değil!.

[/color]

[/size]
[size=18]
Pensilvanya da bir çiflikte Türkiye'den gazetecileri ağarlayan Fettullah Gülen okyanus Ötesinden Mavi Marmara ile ilgili söyledikleri oldukça çok tartışılacak ..Gülen , Mavi Marmara Şehitlerini ve mücadelelerini resmen küçümsedi

Cüneyt Özdemir bir grup gazeteciyle Pensilvanya`ya gitti ve Fethullah Gülen ile bir kahvaltıda buluştu.

Özdemir’in yanı sıra Ferhat Boratav, Serdar Turgut ve Bejan Matur`un da hazır bulunduğu o buluşmada, Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı ve şehidler de gündeme geldi. Gülen hocaefendi, gazetecilere Mavi Marmara gemisindekilerin şehid değil bile bile ölüme giden insanlar olduğunu söyledi.

Özdemir, 5N1K programında, Fethullah Gülen hocaefendinin Mavi Marmara şehidlerine ilişkin yaklaşımını şöyle anlattı: "Mavi Marmara gemisine binenler “Biz orada şehid olmaya gidiyoruz” demişler ve İslami bir motif üzerine hareket ediyordu. Fethullah Gülen bunun şehidlik bile sayılamayacağını, bile bile ölüme gitmek” olduğunu söyledi.

5N1K`ya konuk olan Ferhat Boratav da “En azından The Wall Street Journal röportajında Türkiye’de yankı uyandıran açıklamasının, bu işin yanlış olduğu yönündeki açıklamasının bir değerlendirme hatası ya da dil sürçmesi olmadığını, aynı düşüncesini savunduğu ortaya çıktı. Yani dil sürçmesi ya da öylesine söylenmiş değil bilerek ve düşünülerek söylenmişti” dedi.

Bejan Matur ise “Siz, `ben şehid olmak istiyorum` diyerek yola çıkamazsınız. Bunun takdiri Allah’a aittir” demişti. `Oradaki kurguda hata olduğunu ve eleştirel baktığını` söylemişti” dedi[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: O....... Çocukları!...   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyÇarş. Eyl. 29, 2010 10:10 pm




[img]http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/OTORİTESİNİ%20ADAM8I.jpg[/img]

[color:6d61=orange][size=24]
Otoritenin Çocukları!...[/size]


[/color]

[size=18]
Dünya savaşlarında öldürülen Hıristiyanların bir nevi şehit olduklarını iddia edenler, Mavi Marmaranın şehitlerine leke süremezler.

Mavi Marmara’da şehit olan 9 canın hemen tamamının ailesi ile bir şekilde görüştüm. Şehitlerin hepsinin birçok ortak özelliği var. Ses tonlarından, dünyaya bakışlarına kadar hemen hemen her şeyleri aynı. Ortak özelliklerinden bir tanesi de tabi ki şehadete hazır olarak gitmeleri. Çevreleri ile helalleşmiş, borçlarını kapatmış, evlerinin bir sürelik ihtiyaçlarını toptan karşılamış ve hatta araba devirlerini dahi yapmışlar.

Biz ümmet olarak onların şehadetlerine şahitlik ediyoruz.

Lakin şimdilerde okyanus ötelerinden gelen haberler Cevdet Ağabeyin, Furkan’ın, Cengiz abinin ve diğer can yoldaşlarının bile bile ölüme gittikleri ve dolayısı ile “şehit” sayılamayacaklarının “Hoca efendi” tarafından dile getirildiğini söylüyor.

İnanmadık, hemen kendi resmi web sitelerine baktık.

Yazı aynen kendi resmi web sitelerinde yayınlanmış.

Biliyorsunuz Cüneyt Özdemir, Serdar Turgut gibi köşe yazarları Hocaefendi’yi ziyarete gitti ve izlenimlerini, görüşmelerini yazdılar. Cüneyt Özdemir’in yazdığı ve Hocaefendinin Mavi Marmara’da bile bile ölüme gidildiği ve dolayısıyla şehit sayılamayacaklarını söylediği satırlar direkt web siteye alınmış. Cüneyt Özdemir’in “Pensilvanya'da Fethullah Gülen ile Bir Gün” başlığı ile yazdığı ve Hocaefendinin resmi web sitesinin yayınladığı yazıya şu linkten göz atabilirsiniz: http://tr.fgulen.com/content/view/15743/3/



Her şey ortada.

Hatta Hocaefendi diğer gazeteci Serdar Turgut’a İHH’nın ABD Kongresince terörist örgüt kapsamına alınacağı mevzusu ile olan ilgisi ve bilgisini dahi aktarmış Turgut, bu dehşet bilgiyi şöyle yazıyor; “Bu arada Gülen Amerika kongresinde Mavi Marmara filotillasını organize den İHH hakkında terörist örgüt tanımlaması getiren önergenin de kongreden geçiş sürecini yakından izliyor, hatta bana ‘Arkadaşlarım bana önergenin çıkmış olduğunu söylediler’ dedi.”

Müthiş.

Kim acaba “içeriden” bilgi veren o arkadaşlar? Dünya henüz bu bilgiye vakıf değil. Bu itiraf, kirli ilişkilerin koca bir itirafı da değil midir? Hocaefendi’ye İHH’nın ABD Kongresi tarafından terörist ilan edilmesi ile alakalı verilen önergeyi onaylandığı bilgisini hangi “arkadaşlar” vermiştir? Sanırım, Hocaefendi’ye bu önergenin büyük ihtimalle onaylanacağının garantisi verildi ve “safını seç” denildi.

O da “safını seçti.”

Bizim için karanlıkta kalan bir şey yok. Her şey ortada.

2 yıl önce 17.06.2008 tarihinde “Bir Nevi Şehadet” gibi kışkırtıcı bir başlıkla yayınlanan yazısında Hocaefendi; “Dünya savaşları gibi hâdiselerde zalimce öldürülen mazlum ve dindar Hıristiyanların şehit olabilecekleri gibi bir hüküm var mıdır?” şeklindeki soruya “bir nevi şehadettir” diye cevap veriyordu. Yazı yine kendi resmi web sitesindedir. Şu linkten göz atabilirsiniz: http://tr.fgulen.com/content/view/18615/12/

Yazıda Hocaefendi bir İslam âlimi olarak bazı görüşler öne sürüyor, alıntılar yapıyor ve bir sonuca varıyor. Eyvallah. Ancak Mavi Marmara’da adam gibi yaşayan, Müslüman gibi şehadete koşan ve inşallah şehit olan 9 yiğide nasıl böyle bir bakışla bakabiliyor Hocaefendi???

“Hoca, efendi ol” demek artık bizim için mecburiyettir. Küresel güç odakları ile Vatikan ile, şunlarla, bunlarla ne yaptığınız bizi ilgilendirmiyor lakin Furkan’ımıza dokundurtmayız?

Biz “Saddam’ın füzeleri ile ölen Yahudi çocukları” ve “Dünya savaşlarında bombardımanlarda ölen Hıristiyan çocukları” kadar Mavi Marmara’da şehit düşen Furkanlara da cümle kurabilecek adamları ciddiye alıyoruz.

Otoritenizi de alın gidin.
Vesselam
[/size]
M.MUSTAFA UZUN

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptySalı Ekim 05, 2010 10:57 pm

Hakan Albayrak'tan Hocaefendi'ye (!)
[img]/upload/resimler/haber/resimyok.gif[/img]

Yenişafak Yazarı Hakan Albayrak Mavi Marmara Şehitlerine 'şehit değildir' diyen okyanus ötesindeki Hocaefendiye (!) seslendi.

05 Ekim 2010, 17:21
[img]http://www.anadoluhaberim.com/img/icon/kullanici.png[/img] Abdulbasit KÖRÜK


[table:1100 id=table1 border=0 cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%" height=20][tr][td] [/td][/tr][/table]Bizimle Niye Uğraşıyorsun Hocam ?
Gülen'in daha önce yayınlamış olduğu taziye mesajına da yazısında yer veren Albayrak;

"Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek ŞEHİT olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm." diyen Gülen'e şimdi mi şehit değiller diye sordu.

Gülen'in ölüme bile bile gittikleri için şehit değillerdir kanaatine vardığına dikkat çeken Albayrak bu tespite de bir örnekle cevap verdi ;

Ashab-ı Kiram'dan Amr Bin Cemûh (radyallahu anh), Uhud'a, "Allâh'ım! Bana şehidlik nasîb et! Beni mahrum ve me'yûs olarak ev halkımın yanına döndürme!" diye dua ederek gitmemiş miydi? Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), Uhud'da katledilen bu zâtı "cennette gördüğüne" yemin etmemiş miydi?

Albayrak'ın yazının bölümünde bizimle niye uğraşıyorsunuz hocam demesi de dikkatlerden kaçmadı.


[b]İŞTE O YAZI:[/b]
"Bizimle niye uğraşıyorsunuz Hocam?
Bizimle uğraşmakta niçin ısrar ediyorsunuz?
Ne adına, kimlerin hatırına?
Zât-ı âliniz ve cemaatiniz ile aramızdaki gönül bağını zedelememek için bizim gösterdiğimiz hassasiyeti siz neden göstermiyorsunuz?
Hizmet'e hürmet ve muhabbetimiz elbette baki; fakat Ümmet-i Muhammed'in ve bütün insanlığın kanayan vicdanını temsil eden Mavi Marmara aleyhindeki anlaşılmaz tutumunuzdan ötürü teessüflerimizi bildiririz, vesselam."
Yukarıdaki kurşun gibi satırların sahibi Mavi Marmara gemisiyle Gazze'ye giden grubun içinde aktif görev alan Yeni Şafak yazarı Hakan Albayrak.
Albayrak, bugünkü yazısında Fethullah Gülen'e zehir-zemberek laflar etti.
[b]KAN BEYNİMİZE SIÇRADI![/b]
Gazze'de çatışmada ölenlerin şehit olup-olmadığı tartışmasıyla 'kan beynimize sıçradı' yorumunu yapan Albayrak, Fethullah Gülen'e şöyle yüklendi:
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, Mavi Marmara ve İHH İnsani Yardım Vakfı ile ilgili olarak Amerikan basınına verdiğiniz demeçler bizi derinden yaraladığı halde bu konuyu bağrımıza taş basarak kapatmayı tercih etmiştik.
Şu veya bu saikle verdiğiniz o demeçlerin bizi ne kadar yaraladığını hesap edeceğinizi ve yaramızı deşmeyeceğinizi umuyorduk.
Geçenlerde evinizde ağırlayıp sohbet ettiğiniz gazeteci arkadaşlarımız "Fethullah Gülen bize Mavi Marmara'dakilerin 'Şehit olmaya gidiyoruz' diye yola çıktıklarını, bile bile ölüme gittiklerini, onların şehit sayılamayacağını söyledi" deyince kanımız beynimize sıçradı!
[b]BİZ BİLE BİLE ÖLÜME GİTMEDİK![/b]
Bile bile ölüme gitmediklerini söyleyen Y.Şafak yazarı eleştirisini şöyle sürdürdü:
Öncelikle şunu ifade edeyim ki biz 'bile bile ölüme' gitmedik.
"İsraillilerin yolumuza çıkmayacaklarını, yolumuza çıksalar bile önümüzü kesmekle veya bizi rotamızı değiştirmeye zorlamakla yetineceklerini, gemimize saldırmayacaklarını umuyoruz; saldırırlarsa kendimizi savunuruz ama ölümüne değil; direnişimiz sembolik olur ve İsraillilerin gemiyi ele geçirmelerini engelleyemeyeceğimizi anladığımız yerde biter" diyerek gittik.
Aklımızdan "İşin ucunda ölüm de olabilir" diye geçirdik tabii, fakat bu ihtimali göz önünde tutarak gitmekle 'bile bile ölüme gitmek' aynı şey değil.
Velev ki "Şehit olmaya gidiyoruz" diyerek gitmiş olalım; Gazzeli kardeşlerimizin mustarip olduğu korkunç ambargoyu yarmak niyetiyle yola çıkan, Allah yolunda mazlumların imdadına koşarken öldürülen dokuz arkadaşımızın "şehit sayılamayacağına" nasıl hükmedebiliyorsunuz?
Ashab-ı Kiram'dan Amr Bin Cemûh (radyallahu anh), Uhud'a, "Allâh'ım! Bana şehidlik nasîb et! Beni mahrum ve me'yûs olarak ev halkımın yanına döndürme!" diye dua ederek gitmemiş miydi? Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), Uhud'da katledilen bu zâtı "cennette gördüğüne" yemin etmemiş miydi?
3 Haziran günü Mavi Marmara şehitleri için yayınladığınız taziye mesajında demiştiniz ki: "Filistin'de yaşanan bu drama son verebilmek beklentisiyle yola çıkan, uğradıkları müessif saldırıda hayatlarını kaybederek ŞEHİT olan insanlarımıza Allah'tan rahmet diler, başta aileleri olmak üzere, milletimize ve bütün insanlığa taziyelerimi bildiririm."
[b]ŞEHİT AİLELERİNİ İNCİTTİNİZ[/b]
Albayrak Gülen'in Mavi Marmara'da yakınlarını kaybeden insanları incittiğini şu sözlerle iddia etti:
Bu mesajınızı tekzip mi ediyorsunuz?
Yoksa, "3 Haziran'da şehittiler ama şimdi değiller" mi diyorsunuz?
Arkadaşlarımız, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin de kabul ettiği ve dikkat çektiği gibi "tamamen gereksiz bir müdahale"de ve "taammüden" öldürüldüler.
Mezkûr konsey, uluslararası hukuka atıfta bulunarak, İsrail'in Gazze üzerindeki 'abluka otoritesi'nin yasa dışı olduğuna da dikkat çekiyor. Dünya bunları tartışırken sizin durduk yerde şehitlik tartışması başlatmanızı, şehit arkadaşlarımızın aziz hatıralarına durduk yerde gölge düşürmeye çalışmanızı, onların ailelerini ve bütün Mavi Marmara camiasını durduk yerde incitmenizi nasıl izah edeceğiz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: Geri: FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptySalı Ekim 05, 2010 11:01 pm

Fetullah tepetaklak gidiyor.
Mavi MArmara eyleminden bu yana Zaman gazetesi 250 bin tiraj kaybetti.
Ergenekon saldırısıyla başlayan hızlı tırmanışla 900 bine ulaşmışlarken, 2-3 yılda aldıkları tirajı Mavi Marmara için serfettiği "israil'den izim almaları gerekirdi" ifadesinin ardından hızla kaybettiler ve 650 bime düştüler.
İŞmdi yeni bir abone kampanyası ile kaybettikleri tirajı almaya çalışacaklar ama pek de kolay gözükmüyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI Empty
MesajKonu: FETULLAHİ ZİHNİYET   FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI EmptyPaz Ekim 10, 2010 6:35 pm

“FETHULLAH GÜLEN ABD EMPERYALİZMİNE DUYARSIZ”
10.10.2010 15:02



Vakit Gazetesi’nde hemen hergün röportaj formunda yazan Lütfü Oflaz, bugün Fethullah Gülen ile tanışıklığını anlattı.

İşte Oflaz’ın Gülen sorusuna cevabı:

“Fethullah Gülen Hocaefendi, Filistinlilere insani yardım götürmek isteyen Mavi Marmara gemisindekiler için “Onlar bile bile ölüme gittiler. Yaptıkları otoriteye başkaldırmak, İsrail’i kışkırtmaktı” demişti. Oysa geçenlerde yayınlanan Birleşmiş Milletler raporunda, Mavi Marmara’dakilerin kışkırtıcı olmadıkları, aksine İsrail’in gemiye yaptığı saldırının “kabul edilemez gaddarlık, kasti cinayet” olduğu belirtildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bu konudaki değerlendirmemin daha iyi anlaşılması için şunu anlatmalıyım. Ben, Fethullah Gülen’le, cemaatinin bir kuruluşu olan Gazeteciler-Yazarlar Vakfı’nın beş yıldızlı otellerde düzenlediği iftar davetlerinin ilki olan Polat Oteli’ndeki iftarında tanıştırıldım. Bu davete katılanlar arasında pek çok gazetenin, televizyonun yöneticileri, ünlü köşe yazarları, ünlü sanatçılar, tanınmış profesörler ve büyük işadamları ile bugün ülkemizin en üst düzey yöneticileri olan politikacılar da vardı. İşte böylesine yüzlerce davetli içinde Fethullah Gülen, beni kendi masasında ağırlamış, yanına oturtmuş, ayrıcalıklı davranmıştı. Peki kişisel anlamda bana böylesine yakınlık göstermesine karşılık, fikirsel anlamda ben kendisine niye yakınlık duyamadım? Çünkü onun ABD emperyalizmine, Siyonist zulmüne karşı duyarsızlığına hep kuşkuyla baktım. Onlara hoşgörüyle bakmasına hiç sıcak bakmadım. Hele yaşlı ve felçli olan Filistinli Şeyh Ahmed Yasin’in, İsrail askerlerince tekerlekli sandalyesinde katledilmesi üzerine, katilleri suçlayacağına katledileni suçlaması karşısında çileden çıktım. Onunla fikirsel anlamda dost olamayacağımızı iyice anladım. Fethullah Gülen’in, Mavi Marmara saldırısında da, saldırıyı yapan İsrail’i değil, saldırıya uğrayanları suçlaması da yine çileden çıkartmıştı beni. Şimdi Birleşmiş Milletler, Mavi Marmara olayında İsrail’in savunduğu fikirlere katılmayıp İsrail’i suçladığına göre, Fethullah Gülen’in bu konuda bir özeleştiri yapması gerekmez mi? Ve de fikirsel anlamda kimlerle dostluk yaptığını gözden geçirmesi gerekmez mi?”

Odatv.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
FETULLAH MAVİ MARMARA ŞEHİDLERİNE SALDIRDI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-
» FETULLAH'I CIA DESTEKLEMİYOR!
» MAVİ MARMARA OTEL OLSUN
» Mavi Marmara Davasi Yokedilirken...
» MÜJDE, FETULLAH GELİYOR!
» CIA'NIN FAVORİ İMAMI FETULLAH

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Siyaset :: Fetullah-
Buraya geçin: