[color:6eb8=yellow][size=18]Kapitalizmde kültür kayması! [/size] [/color]
Nurullah Aydın
Gazi üniversitesi
G8 toplantısı bitti. Önde gelen ülke liderleri istedikleri kararları alamadılar. Kriz, kapitalizmi ciddi biçimde sarstı, ekonomik sonuçları hepimiz biliyoruz, hissediyoruz. Ama bunun dışında kriz ile birlikte çok önemli olan bir kültür değişimi de yaşanmaya başlandı.
Kapitalizme karakterini veren hakim kültür, hızla ve radikal biçimde değişiyor. Yorumcular bu sürece kültür kayması (culture shift) adını takmışlar.
Hakim kültürdeki bu gelişmeyi biz de anlamaya çalışmalıyız. Çünkü bu sadece ekonomiyi değil hayatın her alanını nasıl yaşamakta olduğumuzu da değiştirecek bir gelişmedir.
Kapitalist üretim biçiminin işleyişi değişecek tabii ki ama bu kültür kayması'yla aynı zamanda hayata bakışımızı da değiştirmemiz istenilmektedir.
Krizin olumlu ve çok olumlu gelişmelerin başlangıcı olduğunu da söyleyenler var. Kültür kayması da zaten bu noktada yaşanmaktadır.
Krizin başladığı ve hayli de sert vurduğu Avrupa’da Mutluluk İndeksi araştırması yapılmış. Ve alınan sonuca göre insanların büyük çoğunluğu, kendilerini çok mutlu hissettiklerini açıklamışlar. Üstelik mutluyum diye açıklayanların bir bölümü krizden etkilenen insanlar. Bu nasıl olabiliyor?, bunu çözümlemeye çalıştığımızda Olağanüstü kültür kayması'nın anlamı da kavranabilir.
Birçok insan, kriz öncesi dönemde hayatı yoğun ve anlamlı yaşamak imkanını bulamadıklarını düşünüyor.
Temelde sadece durmadan daha fazla para kazanıp harcamaktan ibaret olan bir yaşam koşuşturması onları teslim almıştı. Hayat üzerine, kendileri hakkında, ilişkilerin anlamları üzerine düşünecek vakitleri bile yoktu.
İnsanlar belki geçiş döneminde bireysel darbeler aldılar ama bu darbelerin ve gelinen noktanın kendilerinin yaşamına daha fazla anlam yüklemek imkanını verdiğini düşünüyorlar.
Para artık kolay kazanılmıyor. Harcama da bu yüzden düşüncesizce, çılgınca yapılmayacak. İnsanlar harcadıkları her kuruşun anlamlı olmasına çalışıyor.
Lüks ölmüyor ama hayattaki önem sıralamalarındaki yeri değişti. İnsanlar kendi yaşamlarına anlamlı gelen tüketime öncelik veriyor.
Krizin nötron bombasının düştüğü şehirlerde ayakta kalabilen zenginlerin son günlerde sosyal açıdan anlamlı hayır işlerine para akıtmaya başladıkları görülüyor.
Yani eski dönemdeki kendinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen egoist bireylerin yerini kültür kayması'yla birlikte diğer insanları da düşünebilen bireyler almış durumda.
Kapitalizmin tarihine baktığımızda her büyük kriz döneminde büyük kültür değişimlerinin, kaymaların olduğunu görüyoruz. 1930'lu yıllarda Büyük Bunalım yaşandığında da yardımlaşma, fakirin düşünülmesi duyguları gündeme gelmiştir.
Aslına bakarsanız 'new deal' adı verilen yeni sosyal devlet uygulamalarının mimarlarının tümü devlet adamlarıydı. Batıda partici devlet adamı olmadığı için yardım herkes için oldu. Oysa Türkiye’de particilik devlet adamlığının yerine kabul gördüğünden partili olmak yardım almak için tek şart haline geldi. Batı ile Türkiye’ye arasındaki temel fark da bu!
Sokaktaki insanlara yapılan yiyecek yardımları müthiş artmış durumda. İnsanlar daha fazla almak yerine aç olana yardımdan daha fazla mutluluk duyuyor.
Neredeyse kapitalizmin anlamını değiştirecek kadar derin ve müthiş olan bu kültür kayması tabii hayatın her alanında tavır değişikliklerine yol açıyor.
Avrupa başkentlerinde çok da önem verilen yemek kültüründe radikal dönüşüm yaşanıyor. Daha önceki dönemde müşterilerindan absürd fiyatlar talep edebilen ve üstelik bu müşterilerine karşı tavırlar da koyabilen restoranlarda fiyatlar her sınıftan insanın yemek yiyebileceği bir düzeye çekilmiş durumda.
Toplumda güç kaymaları olduğundan güç yemeği olarak tanımlanan uzun iş yemeklerinin içeriği de değişiyor. Onlar da bir şekilde daha anlamlı ve farklı olmak zorunda.
Kapitalizmin iş yapma etiği ve bireylerinin hayata bakışındaki kültürel kayma, yayıncılık hayatında da etkili oldu.. İş hayatı magazinsel boyutunu iyice kaybetti.
Bu kültür kayması sonucunda, iş hayatının ve hayatın her alanında ilişkiler değişecek. Büyük ihtimalle daha anlamlı, içeriği zengin bir yaşam oluşturma imkanı yakalanacak gibi gözüküyor.
Günün Sözü: Kendini iyi tanı ki, başkalarından farklılığın anlaşılsın.