Üstad'ı öğrenmek için İBDA anlayışı şart. Kumandan'ı tanımadan, muradını kestirmeden, üstad veya BD bağlılığı iddiası boş bir safsata olur.
Üstad'ın söyledikleri ile ilgili, Kumandan Kavgam eseri için, "muhakeme usulü"ne dikkat çekmiştir.
yani, "muhakeme usulü" esas, o usulü, zamanın objektif şartlarının tahliline fikri tatbik edebilmek için. Yoksa, Üstad o zaman için O2nu söyledi, bu zamanda bunu söyledi... Zamanın şartlarına göre söylemesi çerçevesinde, aslolan o usuldür. O gün o usul onu söylemesini gerektiriyordu, bu gün böyle. Sisteme bağlı siyaseet şartı...
Bir lafın söylenişindeki saikleri, şartları, imkanları, zamanı, güç dengelerini vs. göz önüne almadan, Üstad öyle söyledii'de bırakmak, kur sıkı pohpohçuluktan başka bir şety değil. Mesele, Üstad niçin öyle söyledi'dedir ki İBDA'nın misyonu da bırada. "Niçin"ini anlamaya başladığın zaman, zamaanı gelir, temel esprinin gereği olarak, söylenmiş olanlara aykırı söz de söyleyebilirsin. Zahiren böyle görünebilir. Ne diyor: Büyük Doğu'ya karşı olmadan söyleyin. karşı olmadan, ama zahiren karşıymış gibi. Misal: GÖLGE...
"Niçin" öyle söyledi?
Şu şu şu şartlar çerçevesinde, muradı olmak bakımından, o muradı gerçekleştirebilmek için şartlar buna elverdiğinden...
Eee, bir davada olurdaki olmazı gören, olmazdaki oluru da görür. "Olmaz"daki olur...
Şunu yapsam olur mu?
Olmaz!
Eee, böyle yaptım, oldu...
Ne güzel yapabilene.
İşte Kumandan'daki aşk, Üstad'a, o olmazdaki oluru gösteren.
Muhakeme usulü, muhakeme netiicesi zamanın şartlarında veriilmiş hükümler, aynı muhakeme usulü çerçevesinde yeniden değerlendirmeye tabi tutulabiir. Hayat her an yeni, yoksa donma olurdu. Dünkü düşman dost, dostlar düşman olabilir. Olurlardaki olmazlar, olmazlardaki olurlar. Hayat arazlarda yürür.