Bizim tarafımız belli: İBDA.
Karşımıza ise, yolumuzu kesmek üzere, emperyalizm tarafından AKP çıkartıldı. Bu yürüyüşü başka türlü durduramayacaklarını gördüklerinde, paradigma değişikliğine giderek, zaten osasını çıkardığımız eski paradigma yerine, Ilımlı-uyumlu İslam denilen İmansız İslamcılık'ı, AKPyi engel olmak üzere sahneye sürdüler.
AKP ise, esas çelişki artık kendileri gibi işbirlikçilerle bizim aramızda değilmiş gibi sahte kutuplaşma oyunuyla hayat bulmaya, meşruiyet sağlamaya çalıştı. çalışıyor. Yeni Osmanlıcılık vs. Ya Osmanlı Batı'ya kılıç çala çala Osmanlı oldu, Yahudi'nin şeyini öperek, papazın k.çını yalaya yalaya değil... Sahte kutuplaşma oyununa göre, AKP güya islamıi ve karşısıdnakiler de islam düşmanı, bize de bu oyunda en azından AKP icraatlarına karşı durmamak düşüyor. AKPye tavır almamız, AKP izraatlarınaa, faaliyetklerine, çıkardığı kanun ve yasalara karşı koymamız engelleniyor. En azından sessiz kalacağıız. Bütün tezgah bu. AKP'ye açık ve net bir tavırla cephe almamızın önüner geçmek. Buna cephe alırsan, hemen Ergenekon diye damgalanacaksın çünkü. Yani CHPnin yanında, vs gösterileceksin. BUnu reddediyor ve AKPye karşı çıkmanın adına ne denirse densin, bu karalı tavırdan geri adım atmıyoruz. Bize nasıl yaftyalamaya çalışırlarsa çalışsınlar. Zaman geçer, kınayıcıların kınamalarının hakikati ortaya çıkar. Liderlik de işte budur. Hem iç bünyede hem de İslamcı camiada ve daha da genel olarak bütün muhalifler nezdinde, en ileri derecede muhalefet mihrakı olmaktan tereddüt etmeden ileri yürümek. Düşman bu yürüşü farklı göstermek için, başka gayelere yontmek için elbette saldıracak, algılarla oynayıp, farklı göztermeye çalışacak. Etrafımızı boşaltmak için yayınlar yapacak, sevenlerimizn, sempatizanların bizi yanlış anlayıpp bize karşı tavır alması için elinden geleni yapacak, olmadı fiili saldırıya geçecek. Şerbetliyiz, geri adım atmadık... En küçük çaplar içinde, imkanın en kıt olduğu ortamlarda bile el verdiğince sesimizi duyurmaya çalıştık, çalışacağız.
Şimdi de bunu bütün İslam dünyasına model yapmak istiyorlar ki, İBDAnın yürüyüşünün kıtalar çapında önü kesilsin.
Tehlikenin farkında mısınız?
"İsam böyle de olabilirmiş" kabulünün ne büyük bir facia doğurabileceğinin.
Milyonlarca kelle verilse, bu kadar zarar verebilir mi?
Hangi düşman bu fitne kadar zarar verebilir?
Hani en büyük fitne cihad ve gazada gösterilecek gevşeklikti ya...
Düşman gelse, silahlarını doğrultsa, milyonlarcamızı öldürse, cihad ve gazada göstwerilecek gavşeklik kadar zarar verebilir m?
Bu gevşeklik, iamnsızlık, münafıklık alameti değil mi?
Birinde düşmanın kurşunuyla şehit olmak var, diğerinde müslümanım zannedip imansız gitmek.
AKP'ye, Fetullaha ve diğer iamnsız islamcılara karşı olmak, Said Nursi'nin, Süleyman Efendi'nin, Efendi Hazretleri'nin vs imansızlık cereyanına karşı verdiği mücadelenin günümüzdeki aksinden başka nedir ki?
Milyonların imanını kurtarmak için, milyonları karşına alarak doğruyu haykırmak mıdır mücadele, yoksa bizi yanlış anlarlar, böyle bir görüntü verirsek ne yaparız diye şeytani vesveselere kapılıp, hakkı hayırmaktan imtina etmek, söylenmesi gereken yerine, ikincil, üçüncül meselerler günü geçirmek, muvazaacı takılmak mıdır?
Ya hep, ya hiç!
Ya ol, ya öl!
Allaha giden yolda, pratik, fiili, öncelikli engel, ne şu ne bu.İşte yolda takoz olarak müşahhas olarak AKP, Fetullah ve cümle Allahsız İslamcılar durmakta.
Allaha giden yolu artık fiilen kesme işi ihalesini üzerine alan işbirlikçiliğer, teslimiyetçiliğe, Allahsız islamcılığa lanet.
Ahir zamanda, akşam imanlı yatıp sabah imansız kalkan, sabaha imanlı kalkıp da akşama imansız varanlardan olmamak için Süfyana ve Süfyan'ın politikalarına, insanları nasıl yapıp da yanına çektiğine, nasıl kandırdığına, imansızlığa gfiden yolu nasıl "doğru"ymuş gibi gösterdiğine, kendine, zatına karşı olsanız bile yaptıklarına nasıl kalbinizi ısındırdığına, hak gösterdiğine dikkat.