[table:4f06 width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0"] [tr] [td:4f06 width="100%"]
Amerika’nın Gül’le savaş
pazarlığı
[color:4f06=#000000][color:4f06=#000000][img(520,300)]
http://www.antigazete.com/upload/Image/haberler/siyaset/Mart/savaspazarligi.jpg[/img][/color][/color] [color:4f06=#000000][font:4f06=Times New Roman][size=12][b]Irak’ı
işgale niyetlenen Başkan Bush, iki adamını gönderip
taleplerini sıraladı: Amerikan ve İngiliz askerleri buradan
geçsin, Türkiye’de bizimle savaşa girsin.[/b][/size][/font][/color]
[b][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]Taraf
yayınladı! Wikileaks Türkiye Belgelerindeki kirli savaş
pazarlığı
[/size][/font][/color][/b][b][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]Taraf
AKP'yi Wikileaks belgeleriyle vurdu. Bu gün gazetede Amerika'nın
Gül'le savaş pazarlığı var. AKP Hükümeti'nin Irak'a
Türkiye'nin de girmesini isteyen ABD'ye cevabı:Gireriz de bu
kadar para bize yetmez...[/size][/font][/color][/b][b]
[/b][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]Türk-Amerikan
ilişkileri tarihinin en kritik dönemeçlerinden biri olan Irak
Savaşı'na ilişkin pazarlıklara da ışık tutuyor. George W.
Bush, 2001 yılı başında göreve gelmesinden itibaren Saddam
Hüseyin'i devirmeyi aklına koymuş, aynı yılın 11 eylül
günü gerçekleşen saldırılar sonrasında ise bunu sağlayacak
bir savaş için uluslararası zeminin artık çok daha kolay
oluşturulabileceğini düşünmeye başlamıştı.
Bu
kapsamda, ABD ve Britanya hükümetleri, Irak'ın elinde kitle
imha silahları olması halinde bunun kendileri ve bölgedeki
müttefikleri için büyük tehdit oluşturacağı savıyla,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni harekete geçirdiler.
Güvenlik Konseyi'nin 1441 sayılı karan böyle çıktı; bu
karar, Birleşmiş Milletler silah denetçilerinin, Saddam'ın
elinde kitle imha silahı ile "cruise" füzeleri
bulunmadığım teyid etmek amacıyla Irak'ta kapsamlı inceleme
yapmasını öngörüyordu.
Biz, Irak'ın elinde ABD'nin
iddia ettiği türden kitle imha silahlannm bulunmadığını
bugün artık biliyoruz. Ancak 2002 yılı sonunda, dünyanın
birçok merkezinde olduğu gibi Ankara'da da bu bilgi yoktu. AKP
3 kasım seçimlerinde zafer kazanmasının ardından, 18 kasımda
58. hükümeti kurmuş; Abdullah Gül başbakanlığındaki
hükümet 28 kasım günü 170 ret oyuna karşılık 346 vekilin
desteğiyle Meclis'ten güvenoyu almıştı.
Gül ve
kabine arkadaşları, siftahı Türkiye tarihinin en büyük
savaş pazarlıklarından biriyle yapmak zorunda kaldılar.
Başkan Bush, yeni Türk hükümetinin "savaşta ABD'nin
yanında olup olmayacağını" bir an önce bilmek istiyor
ve eğer cevap "evet" ise askerî hazırlıkların
derhal başlatılmasını talep ediyordu. Bu amaçla, Pentagon'm
iki numarası, Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ile
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi, o gün itibariyle de
Dışişleri'nin üç numarası, Müsteşar Marc Grossman'ı
Ankara'ya gönderdi. İki yetkili, hükümetin güvenoyu
almasından sadece beş gün sonra, "Hadi söyleyin bakalım,
ne yapacaksınız" sorusuyla GüTün karşısına çıktılar.
1 Mart 2003'teki Meclis kararına kadar uzayacak çetin pazarlık
sürecinde en kritik safhaya böylece girilmiş oldu. Bugün, bu
kritik safhanın ilk görüşmeleriyle ilgili Amerikan resmî
notlarını, parantez içlerinde koyu italik harflerle yaptığımız
küçük birkaç açıklama dışında araya girmeksizin tam
metin halinde yayımlıyoruz. Irak Savaşı'na ilişkin
pazarlığın devamını yeni belgelerle getirmek üzere...
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Üç
gün içinde bir cevap lütfen[/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
Tarih,
20 Aralık 2002. ABD'nin o günkü Ankara Büyükelçisi W.
Robert Pearson uzun bir Noel tatili yapamayacağını biliyordu.
Yine de mesaisine birkaç günlük ara verebilmek için oturdu,
merkeze uzun bir telgraf yazdı. "GİZLİ" ibareli bu
telgraf, "Wolfowitz ve Grossman Irak'ta destek için
Türklere bastırıyor" başlığım taşıyordu. Pentagon
ve ABD Dışişleri'nin iki kilit isminin Ankara'daki yoğun
görüşme trafiği, bu telgrafa cümle cümle yansıdı:
ÖZET:
(1) 3 aralıkta Savunma Bakan Yardımcısı {Paul) Wolfowitz ile
Dışişleri Müsteşarı (Marc) Grossman yeni Türk Başbakanı
Abdullah Gül, Dışişleri Müsteşarı (Uğur) Ziyal
başkanlığında kurumlararası bir grup, Türk Genelkurmay
İkinci Başkam General (Yaşar) Büyükanıt, muhalefet lideri
(Deniz) ****** ve Milli Savunma Bakanı (Vecdi) Gönülle
görüştüler. Savunma Bakan Yardımcısı her bir görüşmede,
Türkiye'nin Irak'a karşı muhtemel askerî eylemlerde nasıl
bir rol oynamaya hazır olduğu konusunda adlen netlik sağlanması
gerektiğini vurguladı. Savunma Bakan Yardımcısı, spesifik
olarak, asker-askere görüşmelerin (iki ülkenin askerî
yetkilileri arasında işbirliğinin neüeştirileceği Irak
konulu toplantılar kastediliyor), Türk tesislerinin
(askerîhavaalanları ve üsler kastediliyor) yerinde
mcelenmesinin ve tesislerdeki hazırlıkların derhal başlamaması
halinde, "Kuzey Opsiyonu"nun (Irak'ın kuzeyden de
işgal edilmesi kastediliyor) yakın zamanda olanaksız hale
geleceğini kaydetti. Savunma Bakan Yardımcısı, ABD
hükümetinin 6 aralık tarihine kadar bir cevap alması
gerektiğini söyledi ve Türkiye'nin tam bir ortak haline
gelmesi durumunda ABD hükümetinin sağlayacağı hatırı
sayılır yardım paketinin ana hatlannı açıkladı. Türk
hükümeti yetkilileri bir Irak harekâtı konusundaki kırmızı
çizgilerini tekrarladı ve Türkiye ve ekonomisi açısından
potansiyel riskleri vurguladı. Gül asker-askere planlamanın
başlatılmasına ve Türk askerî tesislerim yerinde incelemesi
için ABD'ye izin verilmesine razı oldu. Ancak tesislerdeki
hazırlıklar, askerî birliklerin listeleri, koalisyon
güçlerinin rolü ve Kuzey Opsiyonu'na Türklerin katılımı
dahil olmak üzere Türkiye'nin muhtemel katkılarına ilişkin
köklü kararlar için ek süre ricasında bulundu. Türk
hükümeti, Türkiye'nin AB ile ilişkisinin ve Kıbns'm önemini
vurgulamak için de bu fırsatı kullandı.
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]TÜRK
BAŞBAKANI GÜL[/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
(2)
Savunma Bakan Yardımcısı, Gül'ü yeni kurduğu hükümet için
tebrik ettikten sonra, kendisinin ve Müsteşar Grossman'ın,
Irak'a yönelik muhtemel askerî harekâtın hazırlıklarına
Türkiye'nin potansiyel katkısını ele almak üzere, Başkan
Bush tarafından Ankara'ya gönderildiklerini söyledi.
Savunma
Bakan yardımcısı Başbakan Gül'ün göreve çok kısa bir
süre önce geldiğinin gayet iyi farkında olmakla birlikte
Türkiye'nin oynamak isteyeceği rolle ilgili kararın "gerçek
bir aciliyet" arz ettiğini vurguladı.
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Ya
rızasıyla olur ya da zorlarız[/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
(3)
Türkiye ile ABD'nin bu konu üzerinde geçen temmuzdan beri iyi
ve aynnülı görüşmeler yaptıklanm kaydeden Savunma Bakan
Yardımcısı, Başkan Bush'un Irak'la savaşa girmek konusunda
henüz bir karar vermediğini de Gül'e hatırlattı: ABD
hükümeti bu krizi barışçı yollardan çözmek için çaba
gösteriyor . ama Başkan, Irak'ı elindeki kitle imha
silahlanndan arındırmaya da kararlı, "mümkün olursa
bunu Irak'ın kendi rızasıyla ama gerekirse de kuvvet
kullanarak yapacak." Savunma Bakan Yardımcısı, ABD'nin
Türkiye'den Irak'a karşı kuvvet kullammınm planlamasına ve
hazırlıklarına katılmasını istediğini de ekledi: Banşçı
bir sonuç için tek şans kararlı bir güç gösterisi
oluşturmak. Askerî güç diplomasimizin
dayanağıdır.
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Askerlerimizin
listesini verelim[/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
(4)
ABD hükümetinin Ankara'dan neler istediğini tekrarlayan
Savunma Bakan Yardımcısı bazı temel talepleri yeniden gündeme
getirdi:
- Asker-askere planlama görüşmelerinin
başlaması;
- Belli bazı Türk askerî tesislerinin
yerinde incelenmesine ve tesislerin hazırlanmaya başlamasına
izin verilmesi;
- Kuzey Opsiyonu'nun geliştirilmesine
Türk katılımının sağlanması;
- Birleşik Krallık
gibi muhtemel koalisyon güçlerinin rolü dahil olmak üzere
önerilen askerî birlik listelerinin kabulü;
- Operation
Northern Watch (1 Ocak ı&fde başlayan, ABD, Britanya ve
Türkiye'den katılımla devam ettirilen toplam 45 uçaklık hava
operasyona.. "Operasyon Kuzey Meme" olarak da
adlandırılan operasyonun amacı, hak uçaklarının 36.
paralelin kuzeyinde uçuş yapmasını engellemekti. Türkiye,
İncirlik Üssü merkezli operasyonun devamına altı ayda bir
Meclis karanyia onay veriyor ve bunun daimi hal almasını
istemiyordu. ABD ise bu periyodik "onay" mecburiyetinin
kaldırılmasını talep ediyordu.)
- Türk hava sahasının
kullanım haklarının (ABD'ye uçuş hakkı verilmesinin)
onaylanması;
- Gerekirse Kuzey Irak'taki teröristlere karşı
destek sağlanması (Savunma Bakan Yardımcısı, Hurmal'da
terörist olmasından şüphelenilen birkaç yüz kişinin
bulunduğunu söyledi.)
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Tek
cepheye kayarız sonra![/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
(5)
Savunma Bakan Yardımcısı, planlamanın, hem Kuzey Opsiyonu'nu
hem de Güney Opsiyonu'nu içeren bir hazırlıktan sadece Güney
Opsiyonu'nu hedefleyen bir hazırlığa kaymasının gerekli
olacağı zamana yaklaşıldığından Türkiye'den bir cevap
alınmasının gerektiğini yeniden vurguladı. ABD'nin Saddam
Hüseyin'e karşı askerî bir girişimde bulunması halinde,
bunu önemli sayıda ülkeyle birlikte yapacağını da sözlerine
ekledi.
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Bütün
kırmızı çizgiler ortak[/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
Savunma Bakan Yardımcısı Türkiye'nin askerî harekât
konusundaki kırmızı çizgilerinin ABD'nin de kırmızı
çizgileri olduğunu yeniden ifade etti:
- Irak'ın toprak
bütünlüğü korunacak,
- Bağımsız bir Kürt devleti
olmayacak,
- Türkmen halkının haklan ve refahı
gözetilecek,
- Kerkük ve Musul'un Irak'ın ulusal
denetiminde olması durumu sürecek ve
- Irak'ın
petrolünün ulusal kontrolde kalması sağlanacak.
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Yardım
paketinizi hazırlıyoruz[/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
(6)
Savunma Bakan Yardımcısı, Irak'a karşı askerî eyleme
katılması halinde Türkiye'nin kazanacağı çok şey olduğunu
söyledi. Böylece savaş daha az riskli olabilir, daha kısa
sürebilir ve Türkiye'nin ve bölgenin ekonomisine daha az zarar
verebilir. Kuzey Irak'ta bir otorite boşluğu oluşma
potansiyeli de azalır. Savaştan sonraki dönemin idaresi
kolaylaşır. Savunma Bakan Yardımcısı, ABD'nin, Türkiye'nin
böyle bir askerî harekâtın neden olabileceği iktisadi
risklerle ilgili endişelerinin gayet iyi farkında olduğunu da
söyledi. Bu nedenle, ABD Başkam'mn Türkiye'ye sağlam bir
yardım paketi sağlamak için Kongre ile işbirliği yapmaya
hazır olduğunu bildirdi. Eğer ABD ile Türkiye Irak'a karşı
savaşa girerlerse, bu pakete şunlar dahil olacak:
- İki
yıl için yılda iki milyar dolarlık bir tür karma Dış
Askerî Finansman (FMF) ve Ekonomik Destek Fonu (ESF) desteği;
bunlardan ikincisi Dünya Bankası ve IMF'nin kredi dilimlerinin
serbest bırakılması ile eşzamanlı olarak verilecek;
-
Başka ülkelerce yapılacak 1 milyar dolarlık petrol hibesi;
(Kuveyt ve Suudi Arabistan kastediliyor)
- ABD savunma
güçlerinin Türkiye'den yapacağı beş yüz milyon dolara
kadar alımlar.
(7) Eğer Türkiye tam katılım taahhüdüne
girerse ama savaşmak gereksiz olursa, Başkan Kongre'den 2004
mali yılı için Türkiye'ye 250 milyon dolarlık yardım
talebinde buılunmaya hazır ve bu miktarı 105 milyon dolar
arttırmayı da ümit ediyor. Bu 175 milyon dolar FMF, 175 milyon
dolar ESF ve Uluslararası Askerî Eğitim Fonu (IMET) kapsamında
5 milyon dolar demektir. Füze savunmasında işbirliği, ihtiyaç
fazlası savunma malzemesine daha fazla erişim ve İncirlik ile
Konya askerî üslerindeki tesislerin iyileştirilmesi de buna
eklenecektir.
(10) Savunma Bakan Yardımcısı Türkiye'nin
bu talebi reddetmesi halinde, Irak'a karşı bir savaşın daha
uzun süreceği, daha maliyetli {burada "cosûier"
kelimesi kullanılıyor ki bu insan kaybını imde edebileceği
gibi savaşın daha masraflı olacağı anlamına da gelir)
olacağı ve Kuzey Irak'taki gelişmeler konusunda daha fazla
belirsizlik yaşanacağı uyansmda bulundu. Savunma Bakan
Yardımcısı, gerekli planlamanın yapılabilmesi için ABD'nin
Türkiye'den net tavır beklediğinin de altını çizdi. Bu
sağlanmazsa, planlamanın Türkiye'siz bir şekilde sadece Güney
Opsiyonu'na odaklanması gerekecekti. Savunma Bakan Yardımcısı
haftasonuna, yani 6 aralık gününe dek bir karar verilmesini
istedi.
[/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16][b]Haftasonuna
kadar mı?![/b][/size][/font][/color][color:4f06=#000000][font:4f06=Arial, sans-serif][size=16]
(11) Başbakan Gül, "Haftasonuna kadar mı?!"
diye hayret gösterdi. Türkiye'nin ve ABD'nin on yıllardır
stratejik ortak olduklarını belirterek devam etti ve
Türkiye'nin bu ilişkiyi sürdürmek ve derinleştirmek
istediğini söyledi. Ancak hükümet, güvenoyunu daha yeni
almıştı ve bu konuda sadece iki brifing almıştı. Gül, "Bu
konuyu takip ediyorduk ama, tabii, görev başında olunca iş
farklı" diye ekledi. Dahası, hükümetin gündeminde
yaklaşan AB Kopenhag Zirvesi ve Kıbrıs gibi ivedi meseleler de
var.[/size][/font][/color]
<table dir="LTR" width="12" align="LEFT" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0">
<tr>
<td width="3">
</td>
<td width="9">
</td>
</tr>
</table>
[color:4f06=#434343][font:4f06=Verdana][size=14][i]18
Mart 2011 Cuma 09:12[/i][/size][/font][/color]
[/td] [/tr][/table]