[img]
http://www.pressmedya.com/resimler/haber/somali%202.jpg[/img][size=24]
Somali Dosyası (Bölüm2)[/size]
Dosyanın ikinci bölümünde Şebab Hareketi, kendisine verilen uluslararası destek ve hareketin seyri kronolojik olarak tahlil ediliyor
[size=24]
Yabancı Savaşçılar ve El Kaide Örgütünün Desteği[/size]
Hazırlayan: Abdullah Mansur
Somalide yabancı savaşçılar (Küresel Cihad Hareketi)’nin temeli aslında daha önce de bahsettiğimiz gibi 1990’lı yıllara dayanmaktadır. Bugün Somali’deki silahlı İslamcı hareketleri El Kaide’den bağımsız düşünmek mümkün değildir. Ülkedeki hareketlerin hemen hepsi Afgan-Rus Savaşı sürecinden ve dolayısıyla da El Kaide hareketinden etkilenmiştir.
Genç Mücahidler Hareketi Sadece Somali’nin değil bütün İslam coğrafyasının ve Kudüs’ün kurtarılması gerektiğine inanmaktadır. 21. Yüzyılda İslam ülkeleri için “Ya hep kurtuluş ya da tümden zillet’in” mümkün olduğunu, lokal Kuvva-i milliye tarzı güçlerin ya da bölgesel kurtuluşların kısa süreli olacağına inanan hareket, 2009 yılında El Kaide lideri Üsame bin Ladin’e biat ederek Küresel Cihad Hareketine geçtiğini ilan etmiştir.
“Yabancı kardeşlerimizi muhafaza edecek, onlarla mallarımızı paylaşacak, kızlarımızla evlendirecek ve Evrensel İslam Devleti’nin kuruluşuna kadar beraber hareket edeceğiz” diyen hareketin lideri bütün dünyadaki “sınır tanımayan savaşçıları” ülkedeki işgale karşı savaşmak ve tecrübe aktarımı yapmak üzere ülkeye davet etmiştir.
Bu çağrı üzerine Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerinden hatta ABD’den ülkeye giden yüzlerce yabancı savaşçı Somali’deki direniş hareketine ciddi tecrübe aktarımında bulunmuştur.
Raporlara göre sadece Minnesota şehrinden 20’den fazla Somali asıllı Amerikalı ayrılarak Somali’deki Şebab’ın saflarına katılmıştır.[1]
Eylül 2009 tarihinde Seattle bölgesinden gelen bir Amerikan vatandaşı Afrika Birliği karargahına canlı bomba saldırısında bulunmuş ve 21 Hristiyan Afrika Birliği askerini öldürmüştür.[4][31] Birleşmiş Milletler yayınladığı bir raporda yaklaşık 280-300 yabancı savaşçının ülkede Şebabın saflarında savaştığını bildirmiştir. Ayrıca sadece İsviçre’den 40 kişinin Şebab’ın saflarında savaştığı belirlenmiştir. Bu sayı şu anda çok daha fazladır. .[32] Sadece Aralık 2009 tarihinde yayınlanan bir raporda, ülkede 1200 yabancı savaşçı olduğu açıklanmıştır. .[35] [36]
İslam’a geçen Amerikalı bir Müslüman olan Daniel Maldonado Şebab’ın davasını dünyaya anlatmak için birçok mesaj yayınlayıp birçok aktiviteye katılmış Şebab saflarında savaşmıştır.[2]
Şebab’ın saflarında savaşan önemli yabancı liderlerden biri olan Azzam El Amriki Şeyh Şerif’in adamlarının Somaliye gelen birçok yabancı savaşçıyı ülkeden çıkmaya zorladığı, onlara “burda
yabancıları istemiyoruz” dediğini açıkladı. Azzam, birkaç Şebab taraftarının o sırada durumu farkettiğini ve fitne çıkmaması için olayı açıklamadıklarını ancak Şebab yanlılarının daha sonra Mogadişu havalanını tamamen ele geçirerek yabancı savaşçıların gelmesine imkân tanıdıklarını açıklamıştır.[3]
[img]
http://pibillwarner.files.wordpress.com/2010/08/omarhammamiabumansural-amriki.jpg[/img] Ebu Mansur El Amriki( Amerikalı)
[img]
http://counterterrorismblog.org/site-resources/images/Maldonado%20pic.jpg[/img]Daniel Maldonado Sonradan İslama giren El Kaide Üyesi
Sonradan Müslüman olan Eroin kaçakçısı Ruben Shumpert bir El Kaide üyesi. Shumpert Şebab saflarında savaşırken hayatını kaybetti. Amerika’daki yıllar boyunca defalarca hapse girip çıkan Ruben Somali’de El Kaide saflarına katıldıktan sonra bir arkadaşını Somali’den arayıp: “Artık özgür ve mutlu bir hayatım var” dedi.[4]
Yukarıda birkaç öne çıkan isimden bahsettik. Ancak çalışmanın uzamaması için bilgi vermediğimiz yüzlerce örnek daha bulunmaktadır. Bu kişiler hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için dipnotlarda linkleri verilen raporları inceleyebilirsiniz.
Somali Direnişinde Etkin Yabancı Liderler:
Fazul Abdullah Muhammed: Bizzat Üsame bin Ladin tarafından görevlendirilen Fazul aslen Kenya’lıdır. Oldukça uzman ve tecrübeli bir savaşçı olduğu ifade ediliyor. Örgütün Doğu Afrika lideri olan Salih Ali Salih, El Kaide’nin Afrika sorumlusu Nebhan’ın öldürülmesinden önce bölgede birçok faaliyete liderlik etmiştir. Fazul, Şebab’ın askeri lideri olarak tanımlanmaktadır.
Şeyh Muhammed Ebu Faid: Aslen Suudi Arabistan vatandaşı olan Şeyh Muhammed Şebab’a finans desteği sağlayan önemli bir liderdir.
Ebu Süleymab El Benadiri: Somali asıllı bir Yemen vatandaşıdır. Şebab liderlerine danışmanlık yapmaktadır.
Ebu Musa Mombasa: Şebab’ın güvenlik ve askeri eğitim sorumlularından olan Mombasa Pakistan’lı bir El Kaide üyesidir.
Ebu Mansur El Amriki: Asıl adı Ömer Hammani olan El Amriki sonradan İslam’a giren ve Somali’deki savaşa katılan bir savaşçıdır. Harekete katıldığı sürece kadar El Kaide’ye teknik ve lojistik destek veren El Amriki daha sonra Şebab Hareketine katılmıştır.[37]
Bunun dışında Sudan asıllı Mahmud Muhacir, Afganistan’da eğitim almış ve Şebab’ın Kudüs Tugayları komutanı Ebdulfettah Aveys Ebu Hamza, El Şebab’ın askeri stratejistlerinden İsa Osman İsa (Bu kişi 1998 tarihinde Nairobi ve Darusselam’daki ABD elçiliklerini havaya uçuran, Mombassa’da İsrail uçağını düşüren önemli bir örgüt üyesidir) isimleri sayılabilir.[5] Analizimizi kısa tutmak için bu kişiler hakkında detaylı bilgi vermiyoruz.
El Kaide Liderleri’nin Desteği
29 Şubat 2008’de Şebab Hareketi ABD dâhil birçok ülke tarafından terörist örgütler listesine eklenmiş örgüt liderleri ise Haçlıları terörize etmekten gurur duyduklarını açıklamışlardır. [8]
Şebabın güç kazanma süreci içerisinde Afganistan’daki El Kaide liderliği, Şebabı sürekli periyodik olarak yayınladığı videolar ve bölgeye El Kaide timleri göndererek destekledi. Ebu Yahya El Libbi 22 Haziran 2008 tarihinde yayınladığı “İslam olmadan barış anlaşması olmaz” isimli açıkamasında Şebab’ı Şeyh Şerif hükumetinin yaptığı gibi anlaşma yapmaması için uyardı ve “İslam devleti kuruncaya kadar savaşın. Sahada kazandıklarınızı masa başında kaybetmeyin” açıklaması yaptı.
Mart 2007 tarihinde Şebab Hareketi muhalifleri tarafından tamamen izole edilmiş ve yalnızlaştırılmışken El Kaide’nin Şeriat heyeti sorumlusu Ebu Yahya El Libbi bir görüntü kaydı yayınlayarak Şebab Hareketinin sahih İslami çizgide olduğunu ve bu hareketin zafer kazanacağını açıkladı. Hareketin lideri Şeyh Ebu Zübeyr yayınladığı bir ses kaydında El Kaide liderine teşekür etti ve “sizin desteğiniz bize savaş alanındaki 1000 mücahidden daha fazla moral verdi. Sizin nasihatleriniz bizlere ilham veriyor” açıklamasında bulundu.
Aradan geçen aylar boyunca ülkede günden güne güç kazanan Şebab 2007 sonlarında yaptığı bir açıklamada savaşın kendi kontrollerine geçtiğini ve Şebabın lehine işlediğini açıkladı. Hareketin lideri Şeyh Zübeyr en zor zamanlarında kendilerine destek olan Üsame bin Ladin ve Eymen El Zevahiri’ye teşekür etti ve onların metodolojisini benimsediklerini açıkladı.[6]
İngiltere’deki El Muhacirun hareketi lideri Anjem Chaudry’de yayınladığı bir mesajında Şebab’ın islami çizgiler ve istikamet üzere olduğunu açıkladı.[7] Şebab bütün dünya’daki Küresel Cihad taraftarlarından en zor zamanlarında ciddi destek aldi.
[img]
http://www.rfi.fr/actuen/images/117/cheikh_sharif_ahmed_somalie_hillary_clinton432.jpg[/img]Şeyh Şerif Ahmet ve Hillary Clinton
Karadavi’nin Şeyh Şerif’e Desteği
El Kaide Somali’deki ihtilafta Şebab Hareketine destek veriken Yusuf El Karadavi ülkede İhvan’ın desteklediği Şeyh Şerif yönetimine destek verdi. Karadavi’nin bu desteği üzerine ona cevap veren Şebab’ın Âlimler Birliği, Karadavi’nin açıklamasının “yersiz ve usule aykırı olduğunu, şartlarını bilmediği bir ülke hakkında söz söylediği, ayrıca cihad etmeyen biri olarak cihaddan konuşmasının yakışıksız olduğunu” vurguladılar. Şebab’ın âlimleri “Mekkeliler Mekke’nin yolunu daha iyi bilir” atasözüyle Karadavi’den ülkedeki satılık olarak nitelendirdikleri Şerif yönetimine destek olmaması çağrısı yaptılar. Yusuf El Karadavi, Çeçen direnişi hakkında da meşru olarak nitelendirdiği Ramzan Kadirov’u desteklemişti. Bu konudaki açıklamalarına ulaşmak için lütfen tıklayınız.[8] [9]
[size=24]
Genç Mücahidler Hareketine Bir Bakış[/size]
El Şebab Hareketi sık sık ülkedeki uluslararası yardım organizasyonlarını yasaklamakla itham edilmektedir. Ancak Şebab Hareketi Ağustos 2010 tarihine kadar Batılı yardım organizasyonlarına izin vermekteydi. Daha sonra Şebab’ın doktorlarının yaptıkları incelemelerde BM ve Batılı organizasyonların yardımlarının hastalıklı maddeler içerdiği ortaya çıktı. Ayrıca Batılı yardım örgütleri ülkede misyoner çalışmalar yapıp işgal birliklerine de Şebab’a ait stratejik istihbarat sağlıyorlardı. Bütün bu gerekçelerle bu örgütlerin çalışmalarını yasaklayan Şebab sadece uluslararası İslami kuruluşların ve diğer bölgesel yardım kuruluşlarının çalışmalarına izin verdi.
Afrika Birliğine bağlı askerlerin Şebab’ın her saldırısının akabinde kalabalık sivillere top ateşinde bulunması ülkede halkın da Şerif Hükumetini Kukla olarak görmesine ve işgale karşı Şebab’a daha fazla destek vermesine neden olmaktadır. BM insan hakları kurumu Afrika bürosu’nun (African Rights Monitor) hazırladığı Kasım-Aralık tarihli insan hakları raporunda Afrika Birliğinin birçok defa sivillerin her zaman kalabalık olarak alışveriş yaptığı Bakara Pazarını bombaladığı belirtilmiştir.
El Şebab İslam Mahkemeleri Birliği dağıldıktan ve Şeyh Şerif Etyopya ile anlaştıktan sonra halkı bilinçlendirmek için uzun bir program uyguladı. Ülkenin birçok önde gelen lideri ve aşiret reisiyle görüşen Hareket, ülkenin fiili işgal altında olduğunu ve kurtuluş için sağlam inan. temellerine bağlı bir hareket liderliğinde işgale karşı mücadele bilinci oluşturulması gerektiğini sokak sokak, halka ve ülkenin kanaat önderlerine açıkladı.[10]
Şebab Hareketi oldukça dindar olan Somali halkının hem bilinçlendirilmesi hem de yapılan savaşın İslam ümmetinin maslahatlarına ve şeriatın kurallarına uygun olması için ilk iş olarak Somali Alimler Birliği isimli bir heyet oluşturdu. Bu Âlimler Birliği İslami konularda ve mücadelenin uyması gereken şer’i ve ahlaki sınırlar ve ölçüler konusunda Şebab üyelerini ve halkı uyarmak ve eğitmek üzere birçok program yaptı.
[img]
http://exiledonline.com/wp-content/uploads/2008/10/map_of_somalia.jpg[/img]Şebab Hareketinin kontrolündeki bölgeler
[size=24]
KRONOLOJİ[/size]
2008 yılında başkent Mogadisu’da işgali protresto eden büyük bir halk gösterisi de yine Genç Mücahidler Hareketi tarafından organize edildi.
2008’de Ağustos ayında Somali’nin en önemli ikinci liman şehri Kismayo’da Şebab ile Hristiyan Afrika Birliği güçleri arasında büyük çatışmalar yaşandı. Çatışmalar sonucu Şebab Hareketi 2007 yılından beri Afrika Birliği güçleri tarafından kontrol edilen şehrin yönetimini ele geçirdi. .[56]
Kismayo’nun ele geçirilmesinden sonra Şebab Hareketi ülkede çok yoğun olan silahları toplamak için bir kampanya başlattı. Oldukça başarılı olan kampanya sonrası ilk defa 1989 yılından bu yana Somali halkı ülkedeki bir otoriteye inanıp evlerinde, çetelere ve suç şebekelerine karşı kullanmak üzere tuttukları silahlarını Şebab Hareketine teslim ettiler. [57] Hareket şu an Şeriat Mahkemeleri Birliğinin en parlak döneminde elinde bulundurduğundan çok daha fazla bölgeye hâkim durumda. [60] Fikirleri ve Küresel İslam Devleti kurma amacı nedeniyle Şebab Hareketi Somali Taliban’ı olarak tanımlanmaktadır.
Aralık 2008: İslam dünyasının özellikle de Avrupa’daki Müslümanların yakından tanıdıkları Enver El Evlaki, Şebab Hareketinin meşruiyetini onaylayan ve tebrik eden bir mesaj yayınladı. Evlaki mesajında “Bizlere yaşamımızı ve durumumuzu nasıl değiştirip güzelleştireceğimizi pratik olarak öğreten Şebab Hareketine teşekür ediyoruz. Oylamalar ve demokratik tiyatrolar bizlere hep kaybettirdi. Ancak mermi ve mücadele bize hep zafer verdi” açıklamasında bulunmuştur. Enver El Evlaki “şartlarım uygun olsa sizin bir askeriniz olmaktan asla çekinmezdim” dedi. [61]
2009 Ocak ayında BM desteğinde Cibuti’de Etyopya güçleriyle yapılan anlaşmalar sonucunda Etyopya ordusu ülkeden çekilmeyi ve Somali’nin yönetimini Şeyh Şerif Ahmed’e devretmeyi kabul etti. Bu anlaşma eskiden İhvanla güç birliği yapan Şebab ve Hizbi İslami hareketlerinin İhvan destekli Şeyh Şerif’i “kukl”a olarak kabul etmeleri ve “ülkeyi kâfirlere satmakla” suçlamalarına neden olmuştur. Şeyh Şerif Ahmed’e karşı savaşlarını sürdüreceklerini açıklayan Şebab Hareketi ülkeyi terketmek zorunda kalan Afrika Birliği’nin Şeyh Şerifi kukla olarak ülkede bıraktığını, onu kullandıklarını, onun Somaliye ve İslama ihanet ettiğini iddia etti.
31 Ocak tarihinde Şeyh Şerif Ahmed Somali Geçiş dönemi hükumetinin başkanı seçildi. Şebab, Şeyh Şerifle her türlü görüşmeyi ve anlaşmayı reddettiğini açıkladı. [4] 2009 Mayısında Şebab ittifak kurduğu Hizbul İslam örgütüyle beraber başkente saldırdı. Başkentin büyük bir kısmını ele geçirdiler. Şebab karşısında oldukça zor duruma düşen hükumet ABD ve Batı’dan yardım istemiş ve 24 saat içinde yardım edilmezse “başkanlık sarayının düşman eline” geçeceğini açıklamıştır. Somali Parlementosunun büyük bir çoğunluğu ülkede güvenlik olmadığı için komşu ülke Cibuti’de çalışma yapmaktadır. Somali hükumetinin talebi doğrultusunda Afrika Birliği ülkedeki 6 bin askere ek olarak 2 bin asker daha göndermeyi kararlaştırmıştır.[11]
Mayıs 2009: Wikileaks internet sitesinde yayınlanan bir Amerikan belgesi Amerikan hükumetinin açık bir şekilde Şeyh Şerif hükumetini desteklediğini ve Şebab’ın El Kaide’den edindiği yeni taktikler kullanmasından endişe duyduğunu gösteriyor. Belge Mayıs ayında yayınlandı. Belgede Şeyh Şerif hükumeti ılımlı İslamcı olarak tanımlanmaktadır. Belgeye bu internet linkinden ulaşabilirsiniz. (09STATE63860)
Haziran 2009: Amerikan asıllı sonradan Müslüman olan bir savaşçı Ebu Mansur El Amriki bir video kaydı yayınladı. Mesajında Barack Obama’nın Kahire’de yaptığı açıklamanın Arapları ve Müslümanları kandırmaya yönelik olduğunu, “Obama’nın da Bush gibi İslam ülkelerindeki kuklalara ve işgale destek verip saldırıları bizzat yönettiğini, ancak dilini yumuşatarak Müslümanları kandırmaya çalıştığını” açıkladı.[63]
Haziran 2009: Şebab ülkenin Beledveyne bölgesinde düzenlediği saldırılarda Şeyh Şerif yönetiminin güvenlik bakanı Ömer Hashi Aden’i ve birçok Somalili subayı öldürdü.
11 Ağustos 2009: Marka bölgesindeki Reuters muhabirleri El Şebab’a yönelik karalama kampanyası çerçevesinde Şebab’ın altın ve gümüş diş takanların dişlerini zorla çektiğini Şebab liderlerinin de altın dişin İslam’da olmadığı için yasaklandığını söylediklerini, dünya medyasına servis etti. Tamamen propaganda olan bu haber hiç bir zaman ispatlanamadı ve Şebab liderlerinin yasağa yönelik bahsedilen açıklamaları da asla bulunamadı.
14 Eylül 2009: Amerikan askerleri tarafından düzenlenen bir hava saldırısında El Kaide’nin Somali sorumlusu ve Şebab liderlerinden Salih Ali Nebhan, ve bazı Şebab üyeleri öldürüldü.[69][70]
17 Eylül 2009: Şebab 17 Afrika Birliği Barış Gücü askerinin öldürüldüğü bir saldırıyı üstlendi.
20 Eylül 2009: El Kaide’nin Somali sorumlusunu öldürerek Şebab Hareketinin El Kaide ile bağlarını yıkmaya ve lokal bir örgüt olarak tutmaya gayret eden Amerika’nın planları tutmadı. Somali El Kaide lideri Salih Ali’nin Amerikan askerlerince öldürülmesinden sadece 1 hafta sonra hareket yayınladığı “Lebbeyk Ey Usame” isimli bir video açıklamasında Şebab Hareketi El Kaide’nin öncülüğündeki Küresel Cihad Hareketine katıldığını açıkladı. Örgüt lideri Bin Ladini de “cihadın imamı” olarak tanımladı.[71]
1 Kasım 2009: Şebab Hareketi Afrika’daki İsrail hedeflerine saldırmakla görevli Kudüs Tugayları isimli bir birlik kurduğunu açıkladı. Hareketin üst düzey bir yetkilisi Mogadişu’da düzenlenen bir halk gösterisinde “artık kutsal toprakları İsrail’in elinden kurtarmak için İsrail çıkarlarına saldırmanın zamanı geldi” açıklaması yaptı. [73]
3 Aralık 2009: Şebab savaşçılarından bir grup başkentte devlet yetkililerinin bulunduğu Shamo Otel’ine saldırdılar. Saldırıda Şerif hükumetinin üç bakanı dâhil 24 kişi yaşamını yitirdi.
Bu Harita Şebab Hareketinin 31 Ocak 2009 tarihinden sonra elde etttiği bölgeleri göstermektedir. Şebab 2010 yılı sonu itibariyle ülkenin büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Güncellenmiş harita aşağıdadır.
2010
2 Ocak 2010: Danimarka’da Şebab’la bağlantılı bir kişi Hz Muhammed’e hakaret karikatürleri çizen karikatürcü Kurt Westegaard’ı öldürmeye teşebbüs etti. Westergaad saldırıdan kıl payı kurtuldu. Saldırgan yakalandı.
7 Şubat 2010: Hareket muhalif hükumet güçlerini eğittiği için Kenya’ya saldırılar düzenleyecekleri tehtidinde bulundu.
5 Haziran 2010: New Jersey’li iki kişi Muhammed Mahmud Alessa ve Carlos Eduardo Almonte, Şebab’a katılmak üzere Somali’ye gitmek isterken Kennedy havaalanında yakalandılar.
11 Haziran 2010: Genç Mücahidler Hareketi Uganda’daki Kampala saldırılarını üstlendi. Uluslararası Kriz Grubunun bir analistinin açıklamasına göre Şebab, Avrupa’ya ülkedeki laik ve kukla olarak tanımladığı hükumeti desteklememeleri yönünde açık bir mesaj verdi. [81]
22 Haziran 2010: Afrika Birliği liderleri yaptıkları bir toplantıda ülkedeki işgal askerlerinin sayısını artırma ve Şebab’la daha etkin savaşma kararı aldılar
[size=24]
Korsanlar Kim?[/size]
Somalili korsanlar uzun bir süreden beri dünya gündemindeki yerini koruyor. 21. yüzyılda hala korsanlık faaliyetlerinin olması bütün dünya için oldukça şaşırtıcı.
Somali 1991 tarihinden bu yana merkezi bir iktidara sahip olmadığı için kıyılarını da koruyamıyor. Geçimini dünyanın en fazla balığının bulunduğu denizlere sahip ülkede balıkçılıkla sağlayan sahil köylüleri bir sabah uyandıklarında Avrupa ve Amerikan yapımı koca koca gemilerin her defasında modern yöntemlerle on binlerce tonu bulan balık avladıklarını görürler.
Önce olayı önemsemeyen halk “balık çok, bize de yeter size de” deyip avlanmaya devam eder. Aradan aylar geçer. Yıllar geçer. Aslında Somali halkına ait olan çeşit çeşit balıkların nesli tükenmeye başlar. Avlanmanın yasak olduğu mevsimlerde yapılan balıkçılık sebebiyle, balık yumurtaları zarar görür.
Bu büyük tonajlı gemiler, Somali denizlerine zamanla nükleer atıklar atmayı da ihmal etmezler. Balıkçılar, bir sabah uyandıklarında milyonlarca balığın kıyıya vurduğunu görürler. Zaten uzun zamandır balık sayısı da iyice azalmıştır. Köylüler pazarda satılan silahlardan eline alan denize açılır ve Avrupa’lı devasa balık gemilerine saldırırlar.
Kolay yoldan milyonlarca dolar fidye alan Somali’li köylülerin bir kısmı balıkçılığı bırakır ve modern yüzyılın ilk korsanları oluverirler. Hem de kıyılarını nükleer atıklardan korumuş olurlar. Somali’li korsanların hikâyesi bu. Yaptıkları korsanlık değil sahil güvenlik’tir. Fakat bütün haklı gerekçelerine rağmen korsanlığı haram olarak kabul eden Şebab Hareketi, güç elde eder etmez korsanlara ait bir kasabayı korsanlardan temizlemiştir. Somali korsanlarının hikâyelerini batılı bir gazetecinin kaleminden okumak için lütfen tıklayınız[13]
Şebab’ın Gelecek Stratejisi
Şebab Hareketi’nin Somali’de şu an aldığı büyük desteği sürdürmesi bir kaç etkene bağlıdır. Şebab Hareketi ülkede ileri gelenler ve aşiret reisleriyle görüşmeler yaparken halka adil bir yargı sistemi ve güvenlik vaadinde bulunmuştu. 1991 yılından beri merkezi hükumetin olmadığı ülkede halk güvenliğe ve adil ve hızlı yargıya oldukça önem veriyor. Stratejik açıdan verilen bu sözün yerine getirilmemesi Şebab Hareketine olan desteği azaltacaktır. Bu amaçla Şebab Hareketi ülkedeki korsanlara yönelik operasyonlar yapmış ve korsanların karargâhı konumundaki bir kasabayı ele geçirmiştir.
Şebab Hareketi Yemen ve Kenya başta olmak üzere Etyopya, Uganda hatta Avrupa’da bulunan Somali diasporasından ciddi ekonomik destek almaktadır. Hatta Somaliye komşu ülkelerdeki Somali okullarının birçoğunda öğretmenler Şebab Hareketini övücü ve Şeriatı destekleyici dersler vermektedirler. Bu yardımlar ve lojistik destek Şebab’ın gücü açısından oldukça önemlidir.
Şebab Hareketini kısa sürede büyük bir organizasyona hatta devlete dönüştüren etkenlerden biri de birçok farklı İslami grubu ve aşireti tek çatı altında toplamasıdır. Her birliktelikte birinci şart olan güven verme konusunda Şebab oldukça başarılı olmuştur.
ABD müdahalesi ve Batı’nın Şeyh Şerif yönetimine destek olması halkın Şebab Hareketine daha fazla güvenmesine neden olmuştur. (March 2010 CFR report)
[size=24]
Şebab’ın Eğitim Araçları[/size]
Şebab Hareketi ülkede birçok bölgede yönetime gelir gelmez devlet olma refleksleriyle hareket etmiş ve 1991 yılından beri ülkede devam eden siyasi boşluğu hızla doldurmuştur. Hareket ülkenin pek çok yerine valiler ve belediye başkanları atamış, alt yapı çalışmaları yapmış, fakirlere günlük ve aylık düzenli periyodlarla gıda yardımı yapmıştır.
Birçok Şebab savaşçısını sıradan bir günde yolları ve köprüleri imar ederken ve su kanallarını ıslah ederken görebilirsiniz. Şebab Hareketi askeri kamplarını Kenya sınrındaki ormanlık alanlara ve hâkim olduğu bölgelerde de kırsal alana çekmiş böylece ani düşman bombalamalarında sivillerin en az zarar alması için önlemler almıştır. Ülkenin pek çok şehrinde ” Kabilecilik ve Ümmetçilik” başlığıyla konferanslar düzenleyen Şebab, ülkedeki kabile reflekslerinin İslami refleksleri gölgelemesini engellemeye çalışmaktadır. Genç Mücahidler El Ketaib isimli online bir televizyon kanalı ve bir çok radyo aracılığıyla ülkede halkın bilinçlendirilmesi için çaba sarfetmektedir.[12]
Şebab birkaç internet sitesiyle de Somali halkına hitab etmektedir. Bu siteler aşağıdadır.
http://www.heegan.netwww.qaadisiya.comhttp://www.almujaahid.comhttp://www.kataaib.netwww.kataaib.infowww.inshallahshaheed.wordpress.comhttp://www.al-faloja.info/vb/showthread.php?t=36096Somali önümüzdeki yıllarda dünya gündemini uzun süre daha meşgul edecek gibi görünüyor. Her gün gazete ve haber kaynaklarından bize servis edilen haberlerle inşa ettiğimiz dünya algımız aslında bize dayatılan planlı bir algıdır.
Karanlık kapılar ardında bazıları bütün ülkelere hatta her siyasi kesime özel asparagas haberler hazırlamakta ve yürüttükleri savaşta kitleleri kendi lehlerine harekete geçirip yönlendirmekteler.
Pressmedya.com alışkanlıkları yıkıp sansürsüz haberciliğiyle okuyucularına dünyadan haberler sunmaya devam edecek.
[1](http://www.whitehouse.gov/the-press-office/remarks-assistant-president-homeland-security-and-counterterrorism-john-brennan-csi)
[2]
http://nefafoundation.org/miscellaneous/FeaturedDocs/U.S._v_Maldonado_Complaint.pdf. [3] Global Islamic Media Front (GIMF). “Abu Mansoor al-Amriki: ‘A Message to The Mujaahideen in
Particular and Muslims in General.”
http://www.myhesbah.com/v/showthread.php?t=165965.January 8, 2008.
[4]
http://www.nefafoundation.org/miscellaneous/FeaturedDocs/U.S._v_Shumpert_Complaint.pdf. [5] War in Somalia (2006–2009) and 2007 timeline of the War in Somalia
[6] Shabaab al-Mujahideen Movement. “Shaykh Mujahid Mukhtar Abu az-Zubair: ‘Our Jihad Until There is No More Tumult or Oppression, and There Prevails Justice and Faith.’”
http://www.alhesbah.net/v/showthread.php?t=181838. Released: June 1, 2008.
[7]
http://muntadaa.aswj.net//index.php?showtopic=4800 December 28, 2006.
[8]
http://www.nebeonline.com/yazi/karadavinin-cecen-cagrisi-2742.htm[9]
http://www.israhaber.com/turkce/kardaviden-somaliye-cagri-serif-ahmet-etrafinda-kenetlenin-2859-haberi.html[10]
http://www.crisisgroup.org/en/regions/africa/horn-of-africa/somalia/147-somalia-to-move-beyond-the-failed-state.aspx [11]
http://abcnews.go.com/Blotter/al-shabab-somali-jihadis-launch-news-channel-officials/story?id=11280279&page=1[12]
http://abcnews.go.com/Blotter/al-shabab-somali-jihadis-launch-news-channel-officials/story?id=11280279&page=1 [13]
http://www.timeturk.com/tr/2009/04/22/korsanlar-hakkinda-yalan-soyleniyor.html)