YENİŞAFAK VE FEHMİ'NİN KELLESİ

Fehmi Koru'nun 'kellesi' gitti!
+++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 26 Aralık 2010


Wiki belgesi, Fehmi Koru ile Amerika arasındaki ilişkiyi açığa çıkardı.

Bu ilişki zaten bizce biliniyordu. Şimdi tescillenmiş oldu.
Fehmi Koru, Yeni Şafak'taki köşesinde: "Ergenekon davasına başlama kararı Tayyip Erdoğan ile Buş arasında Oval Ofis'teki görüşmede alındı" diye yazmıştı.
Amerika ile ilişkisinin düzeyi, bu kadar gizli bir bilgiyi edinecek seviyede idi.

İşte Wiki belgesinin açığa çıkardığı olay:
Amerika'nın Irak saldırısı ve işgali başladığı dönemde, Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, bir Yeni Şafak yazarının gazeteden atılması için Fehmi Koru'dan istekte bulunmuş.
Edelman, bu isteği Fehmi Koru'ya, başbaşa yedikleri bir özel yemekte söylemiş.
"Atın bu adamı gazeteden, Amerikan yönetimi ondan hoşlanmıyor" demiş.
Kendisine böyle bir istek yapılabilecek kadar güvenilir bir Amerikancı yani...

İbrahim Karagül, "Amerikalıların kellesini istediği kişi bendim" diye açıklama yaptı.

Fehmi Koru 12 yıldır Yeni Şafak gaz tenekesinin yazarı ve Genel Yayın Danışmanı olarak çalışıyor.
Wiki belgesinin yayımlandığı 19 Aralık gününden beri Yeni Şafak'ta yazmıyordu.
23 Aralık akşamı ismi künyeden silindi.

"İslamın sözcülüğü" iddiası ile yayın yapan Yeni Şafak, sanki Fehmi Koru'nun Amerikancı olduğunu bilmiyordu da yeni mi öğrendi?
Sağır Sultan bile duymuştu.
Gelgelelim, bu durum Amerikan belgesi ile tescillenip artık üstü kapatılamaz, inkar edilemez bir şekilde açığa çıktığı için, Yeni Şafak gaz tenekesi: "Bakın biz Amerikancıları içimizde barındırmayız" diyerek Amerikancılığa devam edebilmek için bu adımı atmak zorunda kaldı.

AKP'yi canhıraş bir şekilde destekleyerek "Müslümanlık" maskesi altında en ala Amerikancılığı yapagelmekte olan Yeni Şafak, işte böyle bir Wiki darbesi yedi.

GAZETECİLER.COM - Yeni Şafak gazetesindeki görevine künyedeki ismi silinerek son verilen Fehmi Koru, NTV'de Ruşen Çakır'ın sunduğu Yazı İşleri programına katıldı ve merak edilen sorulara yanıt verdi.

Programa "Öncelikle kendisi haber olan bir gazeteci ile konuşacağız. Arkadaşlar sordu alt yazı olarak ne yazalım diye.. Gazeteci yazar diye yazdık..." diyerek giren Ruşen Çakır'ın soruları üzerine yaşanan süreci Fehmi Koru şöyle anlattı:

Fehmi Koru: Birden bire bir iddia ortaya çıktı. 1 Mart tezkeresinin hemen sonrasında Edelman'ın yazdığı raporlar, Wikileaks ile yine gündeme geldi. Anladığım kadarı ile gazetemde yazan bir arkadaş "Edelman benim o dönemde kellemi istemişti" diye yazdı. Ben üzerime alınmadım. Sonra bir ikinci yazı çıktı. Sonra sizinki dahil olmak üzere bir takım programlarda adım anılmaya başlandı.

Ruşen Çakır: İma yoluyla daha çok. İsminiz anılmamıştı.

Fehmi Koru: Evet ama ismim de gündeme geldi. Ben önce üzerime alınmadım ama sonrasında konuyu ciddi mesele yaptım. Olan biten bu...

YALAN VAN CANAVARINA DÖNÜŞTÜ

Fehmi Koru "İleri sürülen bu iddianın gerçeklerle hiç ilişkisi yok." dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne Edelman, ne de başka bir isim bana böyle bir teklifte bulunmuş değil. Ben de herhangi bir yazarımız için böyle bir laf etmiş değilim. Buna benzer, bunu çağırıştırır bir olay yok. Bu kuyruklu bir yalan ve giderek Van canavarına dönüştü.

Ben Ankara'da görev yapan bir gazeteciyim. Edelman ile görüştüm ama yanımda daima başkaları varken görüştüm. Edelman'ın özel görüştüğü yazarlar vardı. Ben onlar arasında olmadım hiç bir zaman. Hep bir grup ile ya da ankara temsilcileri ile beraber görüştüm. Kişisel olarak yakın denilebilecek bir ilişkimiz olmadı. Edelman da duysa güler herhalde..."

"EDELMAN BANA ANCAK KÜFÜR EDEBİLİRDİ"

"Edelman bana o dönemde yazdıklarımdan ötürü ancak küfür edebilirdi." diyen Fehmi Koru, "zaten Yeni Şafak da böyle bir gazete değildi. Ben de şu atılsın dediğimde adam atabilen bir gazete değildir Yeni Şafak" dedi ve şöyle devam etti:

"Olmamış bir şeyin ispatı zordur ama bu olayın olmadığının ispatı kolay çünkü tanıklar var. Eğer böyle bir şey olsa Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Karaalioğlu o zaman gazetenin ankara temsilcisiydi. O böyle bir şey olsa çıkıp konuşabilir.

NEDEN BU GÜNE KADAR SUSTU?

Ruşen Çakır'ın "peki bu güne kadar neden açıklama yapmadınız?" şeklindeki sorusuna Koru'nun yanıtı ise şöyle oldu:

"Bu işte neden sustum. Acaba başka bir iş mi var diye sustum. Yeni Şafak'a bir saldırı mı acaba diye bekledim. Ama gördüm ki saldırılar bana karşı. Ama Ben ayaktayım hala. Yani Yeni Şafak'taki yazarlığım bitti ama ben ayaktayım."

"SİZ DE KENDİNİZE DİKKAT EDİN..."

"1 Mart tezkeresi neo-con'ların hiç unutamadığı bir yenilgi oldu" diyen Koru, tezkere'ye karşı muhalefet yürüten CHP Genel Başkanı Deniz ******'ın da siyasetten uzaklaşmak zorunda kaldığını ileri sürerek Ruşen Çakır'a "Ben size de tetikte olmanızı tavsiye ederim. Bunlar 1 Mart tezkeresinin rövanşını alma girişimleri. Birileri bellki ki harekete geçtiler. Siz de tezkereye muhaliftiniz" dedi.

Çakır'ın "Ben başımıza ne gelirse gelsin, yaptığımız gazetecilikti diyenlerdenim. Bizim de katkılarımızla çok önemli bir eşikten dönüldü diye düşünüyorum." şeklinde yanıt verdi.