*Has Parti Kurucusu Süryani Cemaati Lideri.*
11-11-2010
*HAS Parti kurucuları arasında bulunan Süryani Kadim Kilisesi Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanı Ferit Özcan, Kurtulmuş`la nasıl dost olduğunu anlattı...*
HAS Parti'nin kurucuları arasındaki en farklı isim bir Süryani olan Ferit
Özcan... Süyani Kadim Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Özcan;
cemaati içerisinde sevilen, sayılan, sözüne başvurulan kadim bir şahsiyet
aynı zamanda. Ferit Özcan ile HAS Parti'yi ve Türkiye'deki Süryanileri
konuştuk.
*ZÜMRÜT SÖNMEZ - GASTE24.COM*
*11 Temmuz`da gerçekleşen kongrenin ardından yaşanan olaylar ve son olarak
mahkeme tarafından partiye Kayyum atanması ile Saadet Partisi`nden ve Genel
Başkanlık görevinden istifa eden Numan Kurtulmuş liderliğinde kurulan Halkın
Sesi Partisi (Has Parti) geçtiğimiz günlerde kuruluşunu gerçekleştirdi ve
siyaset sahnesindeki yerini aldı.*
*Kurtulmuş'un yeni partisi üzerinde herkes çok konuştu, çok şey söyledi. HAS
Parti özellikle, farklı görüşlerden insanları bir araya getirdiği kurucular
kurulu listesiyle dikkatleri çekti. *
*HAS Parti'nin kurucuları arasındaki en farklı isim bir Süryani olan Ferit
Özcan... Süyani Kadim Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Özcan;
cemaati içerisinde sevilen, sayılan, sözüne başvurulan kadim bir şahsiyet
aynı zamanda. Ferit Özcan ile HAS Parti'yi ve Türkiye'deki Süryanileri
konuştuk. *
*HAS Parti'ye nasıl katıldınız?*
Diyarbakır Eski Müftüsü Abdülbaki Erdoğmuş aracılığıyla Numan Bey'le
tanıştım. Saadet Partisi genel başkanlığı sırasında cemaatimizi ziyarete
gelmişti. Sayın Kurtulmuş o ziyarette yapmış olduğu konuşmayla cemaatimizin
yöneticilerinin bulunduğu hazirunun gönüllerini fethetmişti. Dolayısıyla
benim de dostum oldu. Birçok konuda fikirlerimizin ortak olduğunu gördük,
birbirimize inandık. Numan Bey daha sonra bana HAS Parti için teklifte
bulunduğunda çekinmeden kabul ettim.
Sayın Kurtulmuş, tüm farklılıkları bir arada tutabilen, her ferdin, her
bireyin hak ve hukukuna riayet edebilen bir ruha ve düşünce tarzına sahip.
Benim siyasetten herhangi bir beklentim söz konusu değil ama sırf Sayın
Numan Kurtulmuş'un ve HAS Parti'nin düşüncesinin başarıya ulaşması için
Ferit Özcan olarak elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım.
*Partide Saadet Partisi geleneğinden gelen İslami hassasiyetlerine bağlı
insanlar da var. Bu sizin için bir endişe oluşturmuyor mu?*
Bilakis onlardan çok istifade edeceğimi düşünüyorum. Hiçbir endişe
duymuyorum. Zaten onlarla birlikte yaşamayı arzu ediyorum. Onları çok
seviyorum ve onların da beni seveceğini biliyorum. Birbirimizi tanımakta
sakınca olmadığı kanaatindeyim. Böylelikle birbirimizi daha fazla
seveceğimize ve anlayacağımıza inanıyorum. Hiçbir yararı olmazsa da
toplumdaki bazı fanatik görüşlerin zamanla eriyip gitmesine bir faydası olur
diye düşünüyorum.
*Süryani Cemaati içinde aktif bir göreviniz var mı?*
Süyani Kadim Kilisesi Vakfı yönetim kurulu başkanlığı yaptım. Benden
öncekiler rahmete kavuştuğu için şu anda yaşayan en kadim başkan benim. Bu
nedenle cemaatimiz sağ olsun lüzum olduğunda bize başvuruyor.
Yöneticilerimizle de sürekli fikir teatisinde bulunuyoruz.
*Türkiye'de Süryani nüfusu ne kadar? Çoğunlukla hangi bölgelerde yaşıyorlar?
*
Cumhuriyet kurulduğunda nüfusumuz 800 binin üstündeydi. Şu anda ise Süryani
nüfusu çok azalmış durumda. Bizdeki rakamlara göre 25-30 bin civarında ve
çoğunlukla İstanbul'da bulunuyorlar.
*Süryanilerin çoğunlukla Güneydoğu bölgesinde yaşadığı bilinir oysa...*
Süryani topluluğunun asıl vatanı eskiden olduğu gibi şimdi de Güneydoğu'dur.
Ancak bazı olumsuz şartlar nedeniyle göçler yaşandığından çoğumuz
Güneydoğulu olmakla birlikte İstanbul'da toplanmış bulunuyoruz.
*Ne gibi olumsuz şartlar?*
Farklı inançlarla ilgili bilgi eksikliği ve cehalet sebebiyle bir takım
zorluklar, sıkıntılar yaşandı. Özellikle ekonomik zorluklar, bölgenin
varlıklı kimseleri üzerinde baskıların oluşmasına neden oldu. Süryaniler
ekonomik açıdan varlıklı insanlardı. Cehaletin sebep olduğu olumsuz
davranışlar dönemin politik ve sosyal şartlarıyla da birleşince gittikçe
tazyiklendi, çatışmalar yaşandı. Avrupa'nın da Türkiye'den işçi talebi vardı
o zamanlar. Süryani gençler çoğunlukla Avrupa'ya yöneldi. Şu anda Avrupa'da
muhtelif yerlerde, çoğunlukla da İsveç'te yaşayan 500 binin üzerinde Süryani
bulunuyor.
*Hükümet bir açılım hareketi başlatmıştı. Açılımın sadece Kürtleri değil tüm
azınlıkları kapsadığı da ifade edilmişti. Bu hareketi yeterli bulmadınız mı?
*
Ben en başta bu "Açılım" kelimesini doğru bulmuyorum. Hepimiz bir değil
miyiz? Güneydoğu'nun tarihini araştırdığınızda, eserlerini incelediğinizde
oranın en eski kavimlerinden biri olarak Süryanileri görürsünüz. Hepimiz
birbirimizden türemişiz. Bir ayrılık yok ki açılım olsun. Sayın başbakanımız
"hoşgörü" kelimesini de çok sık dile getiriyor. Ama ben onu da pek uygun
görmüyorum. Hoşgörüde "lütfen" kabullenme var. Ama gerçek böyle olmamalı.
Hoşgörü göstermek değil gönülden kabullenme olmalı. Hoşgörü çok hatalı bir
kelime, bundan vazgeçelim. Kendi içimizdeki farklılıkları koşulsuz
kabullendiğimiz zaman Avrupa'ya karşı da daha sağlıklı bir bakışımız olur.
*"TBMM'DE TEMSİL EDİLMEMEMİZ TÜRKİYE'NİN EKSİĞİ"*
*Türkiye siyaset sahnesinde aktif bir aktör olarak sizi temsil edecek bir
milletvekili ya da bakan yok. Yeterince temsil edildiğinizi düşünüyor
musunuz?*
Bir milletvekilimiz yok ama yerel yönetimlerde görev yapan cemaat
mensuplarımız var. Mecliste temsil edilmememiz ise bence büyük noksanlık.
Bu, Türkiye'nin eksiğidir. Bugün hem Türkiye'de hem de yurtdışında yaşayan
binlerce Süryani vatandaşımız var. Onların da dertlerini rahatlıkla
anlatacakları bir temsilcilerinin olması lazım. Türkiye pek çok farklı etnik
ve inanç unsurunu bir arada barındıran bir ülkedir. Dolayısıyla bütün
farklılıkların temsil edilmesi gerekir.
*Bunun eksikliğini hissediyor musunuz?*
Biz bunun bir hak olduğunu söylüyoruz. Üstelik Türkiye açısından da faydası
olacaktır. Ben Avrupa'ya bir Süryani olarak gittiğim zaman hitap şeklim bir
Müslüman'ınkinden daha farklı, daha rahat olur. Çünkü onlarla dinimiz bir.
Tenkit etsem de hoş karşılanırım. Bu noktada Süryaniler Türkiye'nin batıya
açılan yüzü olabilirler. Alparslan'ın danışmanlarının çoğunun Süryani ilim
adamları olduğunu hatırlayın.
*Partiniz sizi aday gösterirse, milletvekili olarak meclise girmek ister
misiniz?*
Benim böyle bir beklentim yok. Ama partimin böyle bir talebi olursa, faydalı
olacağımı düşünürlerse elimden geleni yapmaktan çekinmem. Sadece Süyanileri
değil, tüm Türkiye halkını temsil ederim. Böyle bir ayrımı kesinlikle kabul
etmiyorum. Benim en güvendiğim arkadaşlarım, Müslüman kardeşlerimdir.
*Türkiye'de başka azınlıklar da var. Sizin bu tercihiniz onlar için de bir
anlam ifade edecek mi?*
Bu cemaatlerin Yöneticilerinin çoğu tanıdığımdır. Onlar için de anlamlı
olduğunu düşünüyorum. Benim bu tavrım aslında bir ilktir. Şimdiye kadar
farklı inançtaki vatandaşlarımız, bir takım nedenlerle siyasetten uzak
durmuşlar, çekimser davranmışlar. Belki de benim bu hareketim bunun
yıkılmasını sağlar.
*Kurucusu olduğunuz HAS Parti'nin Süryaniler, Ermeniler, Rumlar ve diğer
azınlıkları memnun edecek bir siyaset geliştirebileceğine inanıyor musunuz?
*
İnşallah geliştiririz. Has Parti'nin Türkiye'deki tüm farklılıkları
kucaklayacak bir siyaset yapacağına ve iktidar olacağına inanıyorum. Bu
uğurda elimden geldiği kadar çalışacağım.
*HAS Parti'nin amblemi GÜNEŞ. Kurtulmuş bunu MEDENİYET güneşi olarak
tanımladı. Bu güneş Osmanlı armasında da bulunuyor. Osmanlı döneminde
Müslüman, Hıristiyan, Süryani, Musevi, Ermeni tüm halkların barış içinde
yaşadığına bir gönderme mi bu. HAS'ın amblemi hakkında siz ne
düşünüyorsunuz? *
Alparslan Anadolu'ya girdiğinde ilk olarak Süryanilerle, Süryanilerin bilge
adamlarıyla karşılaşmıştır. Onlarla diyalog kurmuş, Bizans hakkında
bilgilerine başvurmuştur. Tarihe baktığınızda Süryani ilim adamlarının
Osmanlı devletinde müşavirlik görevi yaptığını görürsünüz. Osmanlı,
hakimiyeti altındaki halklarla diyalog içerisinde olmuş, halklar da inancı
ne olursa olsun Osmanlı'ya katkı yapmıştır. Yani Osmanlı güneşi Süryani
kavme yabancı değildir. Hatta Osmanlı'nın Medeniyet güneşinin oluşmasında
Süryanilerin büyük katkısı vardır.
*Kurtulmuş, konuşmalarında sık sık Hazreti Ömer'in Süryanilere verdiği bir
emannameye atıfta bulunuyor. Nasıl bir emanname bu, sizin için önemi nedir?*
Bütün dinlerin temeli birdir. Hepimiz Hz. İbrahim'e dayanıyoruz. Bu yüzden
Hz. Ömer de Osmanlı da bu hakikate göre davranıp, farklılıkları korumaya
çalışmıştır. Bu doğru bir politikadır. Daha sonra çıkan ayrılıklar, ırkçılık
temellidir ve dinlerle bir alakası yoktur. Irkçılık mefhumu dinle de akılla
da bağdaşmaz. Ve bence ırkçılığın dünya üzerinde bir geleceği de yoktur.
Dinlerin amacı insanları birbirine yaklaştırmaktır. Hz. Ömer'in emannamesi
bunun en güzel örneğidir. Türkiye de bu yüzden Süryani kültürünü
yaşatmalıdır. Süryani kültürü Türkiye'nin hazinesidir.
*"TÜRKİYE OSMANLI'YI DA GEÇECEKTİR"*
*Peki, bugünkü Türkiye bunu başarabilir mi?*
Bence biz Osmanlıyı da geçeriz. Türkiye'mizin mazisini bilmeden geleceğini
görmek mümkün değil. Peri bacalarının bulunduğu bölgeye bakarsanız orada
muazzam bir Hıristiyanlık kültürü olduğunu görürsünüz. O kadar iç içe
geçmişiz. Bunu yok etmenin kimseye bir faydası yok. Bilakis tarihsel ve
kültürel olarak korumakla mükellefiz.
*Bir Süryani olarak Türkiye'de rahatsızlık duyduğunuz şeyler var mı?*
Vatandaşlarımızın bizi sevdiğini ve bize güvendiğini yaşayarak görüyoruz. Bu
inancı sağladık. Toplum da bizi olduğumuz gibi kabul ediyor. Evet, eskiden
türlü sıkıntılar yaşanmış. Ben de çok mücadele verdim. Ama haksızlıkları
ekseriyete yaymak doğru değil. Ferdi olaylar her zaman olur. Medeniyet
seviyemiz yükseldikçe bunlar azaldı, ilerde daha da azalacak.
*Size haksızlık yapıldığını düşündüğünüz durumlar yok mu, ya da geçmişe dair
kırgınlıklarınız...*
Biz söylemeden evvel sizler söylüyorsunuz. Bir sıkıntı olduğu zaman bizden
önce sizler koşuyorsunuz. Mardin'deki Müslüman arkadaşlarım bizim
eserlerimizi bizden fazla korumaya çalışıyorlar. Süryanilerden ziyade
Süryanilerin eserlerine sahip çıkıyorlar. Bu seviyeye geldik, korkulacak bir
şey yok. Geçmişte bize haksızlık yapanlar da yaptıklarının farkına vardılar.
Artık bundan sonra kimse bizim aramızı açamaz.
Artık eski imaj yıkılmıştır. Ben de bunu göstermek için HAS Parti'de yer
aldım. Artık bir arada bulunabiliyoruz demek için bunu tercih ettim. Biz 12
kardeşiz 10 kardeşim Avrupa'da yaşıyor. Ama ben bu havayı teneffüs ettiğim
zaman hayat buluyorum. Biz mademki burayı bu kadar seviyoruz, buradakiler de
bizi o kadar sevmeliler diye düşünüyorum. Atalarım Midyat'ın
kurucularındandır. Yani benim tarihim Midyat'ın tarihiyle başlar. Bundan öte
bir şey var mı?
.............................................................................................................
*Ferit Özcan Kimdir?*
15 Şubat 1938 tarihinde Midyat'ta doğdu, ilkokulu bitirdikten sonra
sırasıyla Midyat Ortaokulu, Adana Yapı Lisesi, Ankara Teknik Okulu'ndan
mezun oldu. 1995-1997 yılları arasında Marmara Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi'nden Bilgi Yönetim Sistemleri uzmanlık dalından sertifika aldı.
1961-1963 yıllarında Karayolları Arazi Mühendisliği görevinde bulunmuş,
askerlik görevini tamamladıktan sonra Bayındırlık Bakanlığı'nda Yapı İşleri
Kontrol Mühendisi olarak çalıştı. 1967'den sonra serbest olarak mühendislik
yapmaya başlayan Ferit Özcan'ın, Elazığ Teknisyen Okulu, Konya Beyşehir ve
Seydişehir Sanat Enstitüsü, Eğirdir Tarım Meslek Okulu inşaatları başta
olmak üzere İstanbul'da birçok semtin alt yapısının tamamlanmasında mühendis
olarak emeği geçti.
*Gaste24 - Özel *
--
Eposta adresinle 'Üye' yaz
genclikgeli...@gmail.com adresine yolla
GençlikGeliyor Mail Grup hizmetlerinden ucretsiz faydalan (zaten üyeyseniz
bu mesajı dikkate almayın)