Kurban Bayramı

Ümmetin Mübarek Kurban Bayramını'nı tebrik eder,

Bütün müslüman kardeşlerimin, gönüldalşarımın ve hassaten Kırgız gönüldaşlarımın kurtuluşuna vesile olmasını

Cenabı Allah'dan niyaz eylerim.

Bütün Günüldaşalrımın Kurban bayramını tebrik eder.Umdğumuz şartlar ve nizamın gelmesi dileği ve duasıyla.

İslâm ihtilâl ve inkılâbının madde ve mânâ şartlarına erme duasıyla Bayramınızı kutlarım...

Bayramınız kutlu olsun.

İslam âlemi ve tüm gönüldaşların bayramını kutlarım, Başyücelik devletinde kutlanacak bayramlarda buluşmak duasıyla...

Kumandanımızın başımızda olduğu bayramları görmek duasıyla, bayramınız mübarek olsun.

Vatanımızdan, işgalcilerin ve işbirlikçilerin defedildiği, tam bağımsızlık ikliminde yaşanacak bayramlar temennisiyle, bayramınızı kutlarım.

Hayırlı uğurlu bayramlar olsun.

Selam size Akıncı size selam iade
Doğruyu Allah bilir biizce tamamdır vade

Ya Rab, bizlere şehidlik şuuru ver...

Bu yol bu uğurda ne topu ne tüfeği AKP'nin...

Köpeklerin sırtına acı birer tekme...

Ya Muntakim Allah, bizi intikamına memur et! Sana, bu mübarek bayramlarda, düşmanlarını kurban edebilelim. Kumandanımıza lâyık olmayı nasip eyle!

[center]


[img]https://2img.net/r/ihimizer/img186/4809/webvh5.jpg[/img]

[size=24][color:1721=brown]

Tüm AKINCILARIN

TÜM GÖNÜLDASLARIN

KURBAN BAYRAMI MÜBAREK OLSUN....

GERCEK KURTULUSA ERME DUASIYLA....[/color]
[/size]


[/center]

CÜMLE KÜFFAR DEF OLA
İŞBİRLİKÇİ HAİN REF OLA
BÜTÜN MAZLUMLAR FELAH BULA
BAYRAM O BAYRAM OLA....

Tüm Gönüldaşların Kurban Bayramı Mübarek olsun

Kurban, Ismail ve biz...
Hasmet Babaoglu
Siddet, filmlerdekilerden, gazetelerin 3. sayfalarinda dile getirilenlerden, televizyon haberlerinde gosterilenlerden ibaret degildir...
Siddet hayatin ve toplumun harcinda vardir.
Taninmis antropolog ve psikanalist Norman O. Brown’in deyisiyle soylersek; “Masumlarin kani dokulmeksizin kurulmus hicbir toplum, hicbir dunyevi hayat bicimi yoktur.”
Ve elbette tam bu yuzden din ile siddetin iliskisi onemlidir...
Nasil siddet “kutsal”in icinde saklanmaya calisirsa, insan da siddetten “kutsal”in icinde saklanmaya calismistir!
Ama daha onemlisi sudur: Siddet uzerine en temel saptamalarin ve cozumlerin yolunu dinler gostermistir.
Sonuc alinmis midir? Hayir. Tarih ne yazik ki aksini gosteren orneklerle doludur.
Ama siddet meselesi uzerine koklu bicimde dusunmek, bu meseleyi ucuz akil yurutmelere kapilmadan iliklerimize kadar hissetmek icin hala en iyi yol dinlere ve “kutsal” soyleme bakmaktir.
Kurban gelenegi bu bakimdan merkezi oneme sahiptir.
Kurban, ne tek bir dine aittir ne basit bir örftür ne de etkisi kaybolup gitmis arkaik bir uygulamadir.
***
Arastirmalarini siddetin tarihi ve sosyolojisi uzerinde yogunlastirmis butun dusunurler sunun altini cizer: Siddeti canlandirmak kolay, bastirmak zordur.
Cunku her siddet eylemi zincirleme reaksiyonlari kiskirtir.
Misilleme felakettir.
Bu zincir kirilamazsa ortada toplum diye bir sey kalmasi imkansizlasir.
Insanlik tarihinde kurban torenleri tam bu noktada ortaya cikmistir.
Masum (intikam riski tasimayan) varliklar secilir ve torenle kurban edilir. Masumu kesen bicaktan baska bicaklar dogmaz cunku...
Boylece siddet kovulur, toplum korunur.
Bu yuzden bayram edilir! Bu yuzden kurban edilen sey kutsanir!
Neredeyse butun ilksel toplumlarda kurban torenlerine rastlamamizin nedeni budur.
Semavi dinler insanligin buyuk seruveninin temel parcasi olan kurban uygulamasini alip kaba icerigini degistirmis, zenginlestirmistir.
Tabii anlayan zihinler, gormesini bilen gozler icin...
Mesela kurbanlik hayvanlar icin edilmis soze kim, kac kisi gercekten dikkat etmistir: “Onlarin etleri ve kanlari bize ulasmaz. Sizden O’na ancak takva ulasir.” (Hacc/37)
***
Simdi isin antropolojik yanini birakip Islam’a gelelim.
Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail’in hikmetli oykusune...
Bir kere sunu vurgulamak gerek: Cogunlugun sandiginin aksine Kur’an bize sadece bir ruyadan bahseder...
“Ve (bir gun cocuk, babasinin) tutum ve davranislarini anlayip paylasacak olgunluga eristiginde babasi soyle dedi: ‘Ey yavrucugum! Ruyamda seni kurban ettigimi gordum: bir dusun, ne dersin?’ Ismail ‘babacigim’ dedi, ‘sana emredilen neyse onu yap; insallah beni sikintiya gogus gerenler arasinda bulacaksin!” (Saffat/102)
“Kendisine seslendik:” “Ey Ibrahim, sen simdiden o ruyanin amacini yerine getirmis oldun!” (Saffat/104-105)
***
Hz. Ibrahim’e kurban etmesi icin koc verildi.
O halde kurban (koc) burada ve her zaman icin bir gercek “varlik” degil, bir semboldur.
Muslumanlarin bunu unutmamasi gerekir(di.)
Peki neyin semboludur?
Insanin o en trajik imtihanini dile getiren hikayeye dikkatle bakan, bu sorunun cevabini anlar.
Kurban sevilenlerin, baglanilanlarin, hakkinda “asla onsuz yapamam” denilebilecek olanlarin, sahip olunanlarin semboludur.
Bu yuzden iste, “Kurban Bayrami,” etrafi mezbahaya cevirme degil neleri Allah rizasi icin feda etmeye hazir oldugumuzu dusunup tartma ve kendimizle hesaplasma gunleri olmalidir.
Ali Seriati’nin su yorumuna kulak vermek cok mu zor?
“Kimdir senin Ismail’in? Kendin bileceksin. Sevdiklerin olabilir; isin, rutben, mevkiin vs. olabilir. Allah’a yakin olmak istiyorsan, once kendi Ismail’ini bulacak ve onun yerine kurban keseceksin! Adet olsun diye kurban kesmek kasapliktir.”

İlk kurban, Habil'inki olarak biliyorum.

Cemiyet içerisinde yaşarken, içtimai şiddet temayülünün kanalizesi...

Şiddetin kaynağı, Allah'a uzaklık...

Mikroba merhamet olmaz; şiddetin lüzumlu, meşru olduğu yer... Biri Allah'tan uzaklaşınca tezahür eden ve Allah'tan daha da uzaklaştıran şiddet, diğeri Allah'a yaklaştıkça tezahür eden ve Allah'a daha da yaklaştıran.

Kurban adetine karşı çıkan, zahiri akıl hikmetinden mahrum olanlar. Zahiri aklın hikmetine ermenin sırrı, dahili şeriatta. "İnsanların zekaları, bu taifenin sözlerini anladığı kadardır!" diye işaretlenen yolun hususiyetleri.

Cemiyet halinde yaşayan, sosyal varlık keyfiyetiyle insana, insanların oluşturduğu topluma, toplumun devamı gayesine matuf olarak, zorunlu ve gerekli olarak, hem hürriyet sınırlarının asgarisini işaretleyecek hem de mutlak olacak ölçü, "şeriat", zahiri akıl... Müesseseleşme, ahlâk, nizam, hukuk...

"Batı, teoride de pratikte de kötüdür!"

Batıcılar da...

Cemiyetin salah bulması için kurban edilmesi gerekenler, ilk başta, emperyalizmin işbirlikçisi olarak, yolun üzerine dikilen manialar.

[size=18]Devlet ve Millet Olma Suurunda,

Islam Ihtilal ve Inkilabinin gerceklesmesine,

Bayram Vesilesiyle,

Müyesser eyle...[/size]

[img]http://www.pressmedya.com/resimler/haber/jihad%20is.jpg[/img]




[size=24]
Molla Ömer: Zafer Yakın
[/size]


Taliban lideri Molla Ömer, Kurban Bayramı münasebetiyle yaınladığı bildiride zaferin yakın olduğunu, NATO güçlerinin yenilgiye uğradığını söylerken, barış görüşmeleri iddialarını yalanladı





Molla Ömer'in uzun yazılı açıklaması Kurban Bayramı arefesinde basın kuruluşlarına ve cihad yanlısı internet sitelerine gönderildi.
Taliban hareketinin lideri Molla Ömer, Afganistan hükümeti ile uzlaşma görüşmeleri yapılmasının söz konusu olmadığını belirtti.

Yapılan açıklamada Molla Ömer, 'müzakere söylentileri'nin batılı güçlerin Afganistan'da uğradığı yenilgiyi örtbas etmek için başvurduğu bir komplo olduğunu öne sürdü.
Batılı diplomatlar da üst düzey görüşmeler yapılmadığını kaydediyor.

NATO liderleri ise, dört gün sonra Portekiz'in başkenti Lizbon'da zirvelerinde toplanıp ağırlıklı olarak Afganistan'da durumu görüşmeye hazırlanıyor.
Molla Ömer, açıklamasında "Düşman çekiliyor ve ülkenin her köşesinde gece gündüz kuşatma altında. Kayıpları giderek artıyor dedi.

"İşte bu baskıdan ötürüdür ki, düşman barış görüşmeleri konusunda yanıltıcı söylentiler yaymaya yöneldi."

2001'de Afganistan'ın ABD öncülüğündeki güçlerce işgalinden bu yana, devrik yönetimin lideri olarak aranan Molla Ömer, "kurtuluşumuzun tek yolu silahlı cihad" diyor.

Çözümün yabancı askerlerin çekilmesi ile bağımsız ve gerçek bir İslami sistem kurulmasında yattığını savunuyor.

Molla Ömer, halen Hamid Karzai yönetimi ile işbirliği yapan eski mücahit liderlere de seslenerek 'işgalci' olarak nitelediği kesimlere karşı cephe almalarını istiyor.

"Sizin (Sovyetlere karşı) 14 yıllık cihadınızın amacı, Rusların yerini Amerikalıların mı almasıydı?" diye soruyor.

Amacının ise operasyonlarını yoğunlaştırarak Sovyetlerle olduğu gibi bu kez de "düşmanı yıpratma savaşına çekerek, Sovyetler gibi tüketmek" olduğunu savunuyor.

NATO bu yıl 2001'de Afganistan'ın işgalinden bu yana en büyük kayıplarını verdi. Ülkede halen 150 bin kadar yabancı asker bulunuyor. Ancak ABD Başkanı Barack Obama askerleri 2011 Temmuz'undan itibaren çekmeyi öngörüyor.

Ülkede güvenliğin 2014'te bütünüyle Afgan kuvvetlerine devri hedefi ise içinde bulunulan koşullarda aşırı iyimser bulunuyor.

NATO'nun Taliban ile iletişim kanalları kurmak istediğine ilişkin haberler son dönemde hızla arttı. Uzmanlar bunu, meseleye müzakere edilmiş bir çözüm gerektiği görüşünün kabullenilmesi olarak yorumluyor.

Başkan Karzai'nin hükümeti de bir anlaşma olabilmesi için isyancıların şiddetten vazgeçmesi, Afgan anayasasını kabul etmesi ve El Kaide ile bağlantılarını koparması gerektiğini savunuyor.

Ancak bu iddialar Taliban üst kademelerinden desteklenmiyor.

Taliban mensupları ve Afganlar arasında bazı görüşmeler yapılmış olsa da, Batılı diplomatlar da, Taliban'ı temsil ettikleri iddiasıyla kendilerine yaklaşan bazı kişilerin iddialarının gerçeği yansıtmadığını ekliyor.