Ekonomik Dünya nin Iflasi..

[img]http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/dunya-ekonomisinin-aci-tablosu_m.jpg[/img]


[size=24][color:a2eb=red]
Dünya ekonomisinin acı tablosu[/color]



[/size]

Dünyanın en büyük 20 ekonomisini bir araya getiren G20 Zirvesi için Güney Kore'nin başkenti Seul'de başlarken, Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inacio Lula da Silva dünya ekonomisinin iflasa gittiği uyarısında bulundu.




Luiz Inacio Lula da Silva, zengin ülkelerin tüketici talebini artırmamaları halinde, dünya ekonomisinin iflasla yüzleşeceğini söyledi.

Lula da Silva, zengin ülkelerin, ekonomilerini canlandırmak için, ihracattan çok, ülkelerinde talebi artırmaları gerektiğini belirtti. Brezilya Cumhurbaşkanı ayrıca tüm ülkelere, bir kısır döngü halinde, tek taraflı eylemlerden kaçınma çağrısı yaptı. G20 liderleri, küresel ekonomik büyümeyi sağlamak için ortak hareket etmenin yollarını tartışacak.

Zirvede gündemin başlıca maddelerinin, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin ticaret açıkları arasındaki farkla, muhtemel "kur savaşlarının" önlenmesi oluşturuyor. Son dönemde, başta Çin ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı ülkelerin, ihracatlarını artırmaya yönelik ekonomi politikaları tepki çekiyor. Bu politikaların başında da, kasıtlı olarak para birimlerinin değerlerinin düşük tutulması ve ticari avantaj peşinde koşulması geliyor.

ABD VE ÇİN ANLAŞTI MI?

G20 Zirvesi öncesi bir görüşme yapan ABD ve Çin liderleri ise ekonomik sorunların çözümü için birlikte çalışılması gerektiğinin altını çizdi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, bu yolda Çin'le ilerleme sağladıklarını söyledi. Barack Obama ayrıca ABD-Çin ilişkilerinin artık daha güçlü olduğunu belirtti. Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao da, ABD'yle diyaloğu ve işbirliğini artırma sözü verdi.

BBC ekonomi muhabiri Andrew Walker ise yapılan son açıklamalara karşın, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin'in para birimlerine yönelik politikaların değiştirme konusunda tereddütlü olduklarını söylüyor.

Zoellick: Kur savaşı öngörmüyorum

Öte yandan Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, G20 Zirvesi öncesi BBC'ye yaptığı açıklamada, dünyanın lider ekonomileri arasında bir kur savaşı öngörmediğini ifade etti.

Ülkeler arasında gerilimler olduğunun doğru olduğunu söyleyen Zoellick, ülkelerin ulusal ekonomi korumacılığına kaymamalarının önemli olduğunu belirtti. Zoellick ayrıca, ABD'nin cari açığı bir gösterge olarak ele almasının ve Çin'in iç pazardaki talebi artırmaya yönelik yapısal reformlarının, kur savaşlarının aksine adımlar olduğunun da altını çizdi.

Seul'de G20'ye protesto

Bu arada Seul'de, G20 Zirvesi'ni protesto eden bir kadın kendini yakmaya çalıştı. Polis, bir kadının, zirvenin yapılacağı kongre merkezinin yakınında üzerine tiner dökerek, "G-20'ye karşıyım" diye bağırdığını belirtti. Güvenlik görevlilerinin kadını engellediği, daha sonra sorgulamaya aldığı bildirildi.

* Dünya iflas etti

[img]http://anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/eni-korkusu-irlanda-957053.JPG[/img]
[size=24]

[color:664d=red]Avrupa'nın yeni korkusu: İrlanda
[/color]

[/size]


İrlanda'nın artan bütçe açıkları Euro Bölgesi'nde endişelere neden oldu, akıllara Yunanistan geldi.






Avrupa'nın yeni kabusu İrlanda oldu. İrlanda ekonomisine ilişkin endişeler, piyasalara Euro Bölgesi'ne ilişkin riskleri yeniden hatırlattı.
İrlanda'nın uluslararası mali yardıma ihtiyaç duyacağı endişesi, İrlanda'nın 10 yıllı tahvil faizlerinin yüzde 8'i aşarak rekor kırmasına neden oldu. Almanya ile İrlanda'nın 10 yıllık tahvil faizleri arasındaki fark tarihi zirveye ulaştı.
İrlanda endişesi, diğer Euro Bölgesi ülkelerini de etkiledi. Portekiz, İtalya ve İspanya'nın ülke risk primleri, şu ana kadar hiç görülmemiş seviyelere ulaştı.
İrlanda'ya ilişkin endişelerin artmasına yol olan en büyük neden tıpkı Yunanistan'da olduğu gibi yine bütçe açığı.

YÜZDE 32'YE VARAN AÇIK
İrlanda Maliye Bakanı Brian Lenihan, ülkenin zor durumdaki bankacılık sistemine verilen desteğin maliyetindeki artışın ülkenin bütçe açığının GSYH'ye oranını bu yıl yüzde 32 seviyesine çıkaracağını söylemişti. AB ekonomisine yük olmamak için İrlanda'nın bu oranı yüzde 3'e çekmesi gerekiyor.

Lenihan, bu kapsamda 2011 yılında, önceden öngörülenden daha güçlü kemer sıkma tedbirleri uygulayacaklarını ve 2014 yılında bütçe açığının GSYH'ya oranını % 3'e indirme hedefini bağlı olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Ancak İrlanda Hükümeti, açığa karşın henüz sağlıklı bir bütçe kısıntısı planı ortaya koyamadı. Hükümet, son olarak bu ayın sonuna kadar 4 yıllık bir plan açıklayacağını söyledi. Bankacılık sektöründeki krizin sürmesi, bütçe planının şekillenmesini zorlaştırıyor.

AB'NİN AĞIR TOPLARINDAN AÇIKLAMA
İrlanda'ya ilişkin belirsizliği artıran diğer bir unsur da Almanya'nın açıklamalarıydı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, ortada üzerinde uzlaşılmış bir kurtarma paketi olmasına rağmen, bu konuda yeni arayışlara girmek istemesi piyasaların kafasını karıştırdı. Konuya ilgili görüşlerini bildiren Merkel, borçlu ülkeleri kurtarmanın maliyetinin vergi mükelleflerinin üzerine yüklenmesinin adil olmadığını söyledi. Merkel, bundan sonraki mali yardımlarda yükün özel sektör tarafından omuzlanması için çaba göstereceğini ifade etti.

Tüm bu gelişmelerin ortasında G-20 zirvesinden, AB'nin ağır topları Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere'den ortak bir açıklama geldi. Açıklamada, gelecekteki kurtarmalara dair tartışmanın bugün yaşanabilecek bir kurtarmadan bağımsız olarak devam ettiği vurgulandı. Bu açıklama piyasaları rahatlattı.

48 MİLYAR EURO GEREKİYORPiyasaların büyük kısmı İrlanda'nın eninde sonunda uluslararası yardıma ihtiyaç duyacağını düşünüyor. Reuters'ın anketine katılan 30 analistten 20'si,, İrlanda'nın en geç 2011 sonuna kadar yardım talebinde bulunacağını öngördü. Ankette, İrlanda'yı kurtarmanın maliyetinin 48 milyar Euro civarında olacağı ifade edildi.

EKONOMİ DARALIYOR, İŞSİZLİK YÜKSEKPeki İrlanda ekonomisinde son durum ne? İrlanda ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.8 daraldı. İrlanda'nın yılın tamamında yüzde 1.1, 2011'de de yüzde 0.8 oranında küçülmesi bekleniyor. Ülkede işsizlik oranı da yüksek. Ekim ayı itibariyle İrlanda'da işsizlik oranı yüzde 13.6 düzeyinde bulunuyor. (ntvmsnbc)

'Rekabetçi devalüasyondan kaçınacağız'
Son güncelleme: 12 KASIM 2010 - TSİ 10:05


Güney Kore'nin başkenti Seul'de toplanan G20 liderleri, rekabet içinde devalüasyon yapmaktan kaçınma konusunda anlaştıklarını açıkladılar.


G20 liderleri hatıra fotoğrafı da çektirdi
Liderlerin, iki gün süren zirvede anlaştıkları bir diğer konu da, küresel düzeyde ticaret açığı alanında görülen dengesizliklerle mücadele için bazı ilkeler belirlemeye çalışma oldu.

G20 liderleri, önümüzdeki yıl küresel çapta bir ticaret anlaşmasına varma konusunda yeniden çaba harcama sözü de verdi.

Liderlerin zirve sonrası yaptıkları ortak açıklamada dünya ekonomisine yönelik bir uyarı da yer aldı.

Açıklamada, dünya ekonomisinin hala riskli bir dönemden geçtiği, ekonomi politikalarını eş güdüm içinde uygulanmamasının sadece daha kötü sonuçlara yol açacağı vurgulandı.

G20 Grubu, aralarında Türkiye'nin de olduğu, dünyanın önde gelen 19 ekonomisi ve Avrupa Birliği'ni kapsıyor.

ABD'nin önerisi kabul görmedi
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama zirvede, ülkelerin ticaret açıkları ve fazlalarının yüzde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın yüzde 4'üyle sınırlandırılmasını önermişti.

Ancak zirvede, ekonomileri daha çok ihracata dayanan Çin ve Almanya gibi ülkeler bu öneriye karşı çıktı.

Zirvede gündemin başlıca maddeleri, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkelerin ticaret açıkları arasındaki farkla, muhtemel "kur savaşlarının" önlenmesiydi.

Son dönemde, başta Çin ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı ülkelerin, ihracatlarını artırmaya yönelik ekonomi politikaları tepki çekiyor.

Bu politikaların başında da, kasıtlı olarak para birimlerinin değerlerinin düşük tutulması ve ticari avantaj peşinde koşulması geliyor.

Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inacio Lula da Silva dün dünya ekonomisinin iflasa gittiği uyarısında bulunmuştu.

Luiz Inacio Lula da Silva, zengin ülkelerin tüketici talebini artırmamaları halinde, dünya ekonomisinin iflasla yüzleşeceğini söylemişti.

Lula da Silva ayrıca, zengin ülkelerin, ekonomilerini canlandırmak için, ihracattan çok, ülkelerinde talebi artırmaları gerektiğini belirtmişti.