BAHÇELİ'DEN MİSİLLEME

[b]Hıristiyanlar, Ani Harabeleri'ndeki namazdan rahatsız [/b]

[color:72c7=#2d648a][b]PERWER YAŞ -ANF[/b][/color]
08:11 / 03 Ekim 2010

[color:72c7=#2d648a][b]BERLİN [/b][/color]- MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ani Harabeleri’nde toplu namaz kılması Hıristiyanlar arasında rahatsızlığa neden oldu. Katolik Haber Servisi, Ani’nin Hıristiyan dünyası için büyük önem taşıdığına dikkat çekerken, Ermeni Kilesi namaz için “provokasyon” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin üyeleriyle Ani Harabeleri’nde kıldığı Cuma namazına yönelik tepkiler sürüyor. Harabelerin hala camii olarak kullanıldığına dikkat çeken Katolik Haber Servisi, “Türk hükümetinin Akdamar Kilisisi’ndeki ayine izin vermesi tepkiler yol açtı. Bu nedenle hükümet eski Ermeni Kilisesi’nde cuma namazına izin vermek zorunda kaldı” ifadelerine yer verdi.

Ani Harabeleri’ndeki Ermeni Kilisesi’nin 1064 yılında Sultan Alparslan tarafından camiye dönüştürüldüğüne dikkat çekilen haberde “Yüzyıllar boyunca birçok Hıristiyan Kilisesi, camii olarak kullanıldı. Yıllar sonra 2 kilisede ayin yapılmasına izin verilmesi, milliyetçilerin tepkilerine neden oldu. Türk hükümeti de tepkilerden nasibini alıyor” yorumu yapıldı.

Ermenistan Kilisesi Eçmiyadzin ise Türk milliyetçilerinin Ani Harabeleri’nde namaz kılmasını sert bir şekilde kınadı. Bahçeli’nin provokatörlük yaptığını kaydeden Ermeni kilisesi Namazla Ermenilere yönelik nefret tohumlarının ekildiğine dikkat çekti.

“Milliyetçilerin Türk hükümetinin izniyle Ani’de bulunan Hıristiyan kilisesinde namaz kıldıkların öfkeyle öğrendik” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bahçeli ve partisi din özgürlüğü hiçbir ilgisi olmayan siyasi bir provokasyondur. Bu girişim Ermenilere karşı tahammülsüzlüğü açıkça gösteriyor.”

Kars merkezine 42 km uzaklıkta bulunan Ani Harebeleri, Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehrinin batı yakasında yer alıyor. Anadolu’ya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olan bölgenin tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanıyor. Bölgedeki taş ocaklarında sık sık patlatılan dinamitler harabelerin daha da yıkılmasına neden oluyor.

Bahçeli'nin Fetih Camii'inde kıldığı namaz.

Medyaanın haberi verriken, devamlı surette Camiye "katedral" deyişi.

AKP'nin önce izin vermem demesi, sonra, "ben kılarım" restine karşı, ss kabul edişleri.

BUnu üzerine BBP'nin, "biz de Ayasofya'da kılmak için izin isityoruz" demesi ki, Bahçeli izin almadı, yanlışları burda, gitsinler binlerce kişi, kılsınlar.

Bütün bunlar, AKP altındaki esaretin ne dereceye geldiğini gösteririken, MHP'nin Bahçei'nin tavrı iyi gidiyor.

TRT1'de, Fehmi, D. Sazak, F Keyman ve M Erdoğan'ın Politik Açılım programı...

Hoşlarına gitmemiş Bahçei'nin aptığı.

Ne yaptı?

Adam namaz kıldı?

"Milletin diinine imanına, namazına niyazına karışmayın lan!" denebilir değil mi bu pek muhterem zevata.

[size=18]Bahçeli'nin yaptığı gösteriş mi?


Neyi gösteriyor?

Farz namazın gösterişi olmayacağına göre, gösterişi, namazı kıldığı yer itibariyle aramak lazım. Rahatsız olanların rahatsızlığını da.

Namaz kılınan yer sembol-remz mekanlardan biri, Anadolu'nun fethini sembolize ediyor.

Tam da Anadolu'nun emperyalizme teslim edilmesinin hesap edildiği bir noktada, bu gösterişli namaz, emperyalizmin oyunlarına karşı irade beyanıdır. Bu irade beyanı karşısında, emperyalizm ve işbirlikçilerinin MHP'ye saldırmları, pasifize etmek istemeleri, CHP ve Saadet'te olduğu gibi üzerinde operasyon yapmaları, anlaşma zeminine çekmelerini sağlamak üzere sıkıştırmaya çalışmalarını beklemek tabi.

Bahçeli'nin niyeti burada ne olabilir?

Pazarlığı kızıştırmak ve anlaşmayı sağlarken koparacağı tavizlerin nihaisinin peşinde koşmak da olabilir.

Veyahut, ipleri tamamen koparma yolunda aatılmış bir adımdır. Niyet bu olabilir de akıbetii Allah bilir. Yukarıdaki şıkta da aynışey, belki anlaşmak içindri de süreç içinde şaka kakaya döner..

Bu tür analizler, siyasete, "tekniik" olarak, ilmi seviyede malzeme verir. Aksiyon adamı, bu malzeme üzerine, siyasetini inşaa eder, sanatını icra eder.

Siyasetçi, lider, analizci değil, aksyonerdir.

Misalimizde olduğu üzere, aksiyoner, sanatkar, MHP'nin tutumunu, esas hasım tesbiti çerçevesinde ele alacaktır. ve bu noktada da, niyetleri değil de netceyi öne alacak, mewvcut verili durumdaki pozisyonu olduğu gibi değerlendirecek, yapılan işin, hamleyi yapanı esas hasma karşı mevzilendirip mevzilendiremeyeceğinin, esas hasım tesbiti çerçevesinde, ittifak yapıp yapamayacağının hesabını yapacaktır. İttifakın şartlarını oluşturmaya dair hamleeler yaapacaktır. isterse kaarşı taraf bunun pek şuurunda olmasın, hadiselere manasın veren, aksiyonerin şuurudur. Aksiyon adamı, malzemeyi, bulduğu biçimde kullanır, dönüştüreyim de öyle demez. Zira esas hasım karşıda duruken, ittifak unsurunu önce kendisine dönüştürmeye kalkmak, zaman kaybı ve iş bilmemezlik demektir. O sebeple, herkesi bulunduğu yerde sıçratmak denmiştir.

Aksiyon adamı analiz yapmaz, malzemeyi aksiyona yöneltecek hamleleri yapar. Tiacreti bilme iktisadı bilmek, Keynes, Marx vs okumakla, tüccar olmaak arasındaki fark. Bilmek yapmanın aynı değil.

Üstad, bunun risklerini ifade etmiştir. Bir tarafa hamle yaparken, bunun izahını ypsan, o adam ürküyor, yoksa yanındaki adam seni o tarafa kapılandı zannediyor demiştir. Starteji ve taktik dilinden anlamak...

Lider, aksiiyoner iş üzerinde analizci değildir demiştik. Onca analiz lüzumsuz zaman kaaybıdır, gereksiz kelam ısrafıdır. Aslolaan yapılması gerekeni yapmaktır ve yaptığının manalandırılmasını da erbabına bırakır kimi zaman. Napolyon'a niçin yaptıklarını kitaplaştırımadığı sorulunca, "Düşündüm ama, okuyanlar, ne de kolaymış diyecekleri için vazgeçtim!" demiş.

Bilfiil sahada, düşmanın karşısında, karar almak, kesin tavır koymak dünyanın en zor işlerinden biriyken, iş olup bittikten sonra, bunu nasıl anlatabilirsiniz?

O ordan geliyordu, ben de bunu yaptım, oldu...

Bu kadar basit vee o kadar da zor.

Zor olduğundan dolayıdır ki, emaneti ehline vermek, eşyayı yerine koymak, kendini bilmek vs giibi mevzular, son tecridde imani bir hâl alırlar.

Yoksa sanat denmezdi, yoksa Amr bin As Hazretleri için, "Arap'ın siyaset dehası" diye kategorik bir ayrım yapmaya gerek kalmaaz, herkes aynı derecede kabul edilirdi.

Esas hasım AKP tesbitine binaen, MHP'nin, Bahçeli'nin kıldığı namazı destekliyor, namazdaki gösterişi ise özellikle alkışlıyoruz. Ne için yaptığının analizine girmeye gerek yok. Bize bakan yönü ile, bizim esas hasım tesbiti çerçevesinde manalandırmamız önemli. Alakalarından tecrid edilmiş olarak, olduğu gibi yerli yerince bir eylem.[/size]

[b][color:9818=white][size=18] [b][color:9818=white]MHP ve yeniden fetih ruhu[/color][/b]

[color:9818=#979797][color:9818=white]2 Ekim 2010 Cumartesi[/color][/color]

[b][color:9818=#ffffff]Neval Kavcar

[/color][/b][email=nevalkavcar@yahoo.com]<A href="mailto:nevalkavcar@yahoo.com">[color:9818=#fa0519]nevalkavcar@yahoo.com[/color][/email]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ffffff][color:9818=white]*[/color][/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Fethiye caminde 946 yıl sonra kılınan Cuma namazı sembolik olmakla birlikte, ruh dünyamızın geçmişe yaptığı ulvi yolculuk gönüllerimizi yıkadı. O görüntüler, milletimizi heyecanlandırdı ‘orada olabilseydik’ dedirtti.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]MHP Muş İl başkanının ‘bölge insanı olarak duygusalız. Derinden etkilendim’ dediği anlar, Türk Milletinin gönül telini titretti. Sultan Alparslan’ın 1071’de Anadolu kapılarını ardına kadar açtığı tarihten, yedi yıl önce fethedilemez denilen Anı’yı 16 Ağustos 1064 pazartesi günü aldı. Cuma günü katedraldeki haçı indirerek, Cuma namazını orada kıldı. Türk tarihinde zaferle biten ne çok ağustos ayı var. Buna rağmen bizler ve zalimler bunu ne çabuk unutuyoruz.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Sultan Alparslan’ın namaz kıldığı ve sonra Fethiye Camii adını aldığı kutsal mekânda, MHP lideri Devlet Bahçeli ve binlerce kişi Cuma namazı kıldı. 1 Ekim 2010 tarihi, Türk’ün bu topraklara vurduğu mührün emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine hatırlatıldığı gün oldu.[/color][/font][/color]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ff0000][color:9818=white]* * *[/color][/color][/font][/color][/b]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ff0000][color:9818=white]Seçim başlangıcı değil yeniden fetih[/color][/color][/font][/color][/b]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Son yıllarda Anayasamızın başlangıcında ifadesini bulan ‘Türkiye Türklerce kurulmuştur’ ifadesinin değiştirilmesinin alenen dillendirilmesi, ülkenin birliğini dinamitleyen açılımlara karşı ruhumuzu zindeleyen görüntülere kilitlendik. O havayı teneffüs etmeye, yeniden dirilişi hissetmeye ne çok ihtiyacımız varmış.[/color][/font][/color]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Kars İl başkanı Oktay Akbaş’ın ‘seçim kampanyasının başlangıcı’ değil ‘Anadolu’nun fethi başlatılan’ sözleri, günü özetleyen cümle.[/color][/font][/color][/b]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Peki ya atam Alparslan’ın Anadolu kapılarına dayandığında söylediği sözler:[/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]“Can çekişmekte olan köhne Bizans’ı, Anadolu’dan sürmek ve bu güzel diyârı, İslâm’ın doğudaki en sağlam burcu durumuna getirmek için:[/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]“[b]Aslan ve kartal yavruları gibi olunuz, yeryüzünde gece-gündüz uçunuz; artık Romalılar ve Hıristiyanlara aman vermeyiniz!”...[/b] Bir Bizans kaynağının işaret ettiğine göre, “Kara ve deniz, bütün dünya, sanki Türkler tarafından doldurulmuştu.”[/color][/font][/color]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ff0000][color:9818=white]* * *[/color][/color][/font][/color][/b]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ff0000][color:9818=white]Anadolu’nun Doğu kilidini açan Sultan Alparslan[/color][/color][/font][/color][/b]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Selçuklu sultanı Alparslan’ın Anadolu’yu Türk’ün yurdu yapmak için 1064 yılının şubatında yola çıktı. Anı’ya geldiğinde şehrin ele geçirilmesinin zor olduğunu gördü. Bununla birlikte Selçuklu ordusu şehri kuşattı, 16 Ağustos 1094’de teslim aldı. İslam halifesi bu fetihten sonra Alparslan’a “Ebu’l – feth” ünvanını verdi. Anı’nın fethi Yusuf Has Hacib’in Kudag Gubulig eserinde şöyle anlatılır:[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]‘[b]Türk insanı kılıç ve kalemi birlikte düşünen bir millettir. Kılıç memleket zapt eder, kalem ise memleket tanzim eder, düzenler’ [/b]ifadesinin ışığı altında Alp Arslan Anı’yı fethettikten sonra bu tarihi şehri, imar etmiş; cami, saray, kervansaray, hamam ve köprülerle bezemiş ve süslemiştir. Sultan Anı’nın fethi ile Büyük Kilise’yi (Katedral) Fethiyye Camisi adı altında ibadete açmıştır. (Aralık 2001 - Erol Kürkçüoğlu - [b]****** Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkilerini[/b] [b]Araştırma Merkezi Müdürü)[/b][/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white][b]946 yıl sonra tarihi yeniden canlandıran Cuma namazından sonra, MHP lideri Bahçeli [/b]Anadolu'nun ilk Türk camisi olan Ebul Menucehr Camisini de ziyaret etti. Alparslan ve arkadaşları için Fatiha okudu.[/color][/font][/color]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ff0000][color:9818=white]* * *[/color][/color][/font][/color][/b]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=#ff0000][color:9818=white]MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Cuma namazı sonrası yaptığı konuşma [/color][/color][/font][/color][/b]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]“[b]Ayaktayım, yıkılmadım, eğilmedim ve teslim olmadım' diye tüm vatan sevdalısı kardeşlerimle burada toplandık. Vatanın sahipsiz olmadığını açıkça ilan ettiniz. Zalimlere korku saldınız, eş başkanlara kanmadınız, Türk milletinin gücünü bu milli kararlılıkla kanıtladınız.[/b] Kabına sığmayan bir heyecan içinde kucaklaşmak için bir araya gelmiş olan dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Muhterem ecdadımız, kimseye kökenini meşrebini sormadı, dinini merak etmedi, böyle bir ayrıma ve ayrıştırmaya girmedi. Aynı gökyüzünün altında aynı vatanın üzerinde olmayı dileyen, isteyen ve birlikte yaşamaya karar vermiş olan herkesi Türk milletinin eşit ve onurlu bir üyesi olarak kabul etti. Bozgunculara bunun için fırsat vermedi. Farklılıkları hatırlatanlara, ayrılıkları körükleyenlere bundan dolayı göz açtırmadı.”

[/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Akılla duygunun imrenilecek terkibi, şuurla heyecanın dillere destan bütünleşmesi, İrfanla hamiyetin en üst düzeyde örtüşmesi ve milli bilinçle maneviyatın iç içe geçmesi Türk milletinin Anadolu'yu merkezine alarak cihanşümul bir kudrete ulaşmasına vesile olmuştur.

[/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]O yüksek ruhun hala var olduğunu, hiçbir gücün ve niyetin sahip olduğumuz tarihi kudretle başa çıkamayacağını duyurmak için bu kadim yerde toplanmış bulunuyoruz.[/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white][b]Biz Anadolu'yu vatanlaştırma konusunda kimseden icazet almadık. İhaleyle elde etmedik, bağışla sahip olmadık. Kimsenin himmetine müracaat etmedik, aman dilenmedik. Kan döktük, can verdik, yetim kaldık, gazi olduk[/b].[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Ve bir çakıl taşının dahi pazarlık konusu yapılamayacağını asırlar öncesinden muhataplarına ilan ettik. Burasını kader bildik ve yurt yaptık. Vatanımızın her karışını, her insanını aziz bildik.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Üzerimizde hesabı olanlara, yüzyıllarca muharebe meydanlarında arzularına ulaşamayanlara, gün gelip çağdaşlık adına, özgürlük ve demokratikleşme iddiaları ismi altında masalarda teslim etmek için Anadolu'yu baştan başa vatan hiç yapmadık.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white][b]Bin yılda oluşmuş harcı, birileri ayrıştırsın diyerek ve geldiğimiz yere bizi geri göndermek için sürekli pusuda bekleyenler sırf alkışlasın diyerek Anadolu'ya gelmedik[/b]. ‘Allah Allah' nidalarıyla vatan yaptığımız Anadolu'yu elimizden almaya cüret eden Haçlı zihniyetine defalarca şamarını indirdi.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Ve Türk milleti, içine atılan ayrılık tohumlarına itibar etmedi. Bir oldu, birlikte oldu ve tarihi düşmanlıkların ilerlemesine fırsat vermedi. Asırlarca süren oyunlardan yılmadı. Mermilerden, toplardan, kutsal topraklarında gezen alçak postallardan korkmadı.[/color][/font][/color]
[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]İnandığı yoldan dönmedi, doğrularından birileri istiyor diye taviz vermedi.[/color][/font][/color]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Türk milleti parçalanmak, bölünmek ve dağılmak için Anadolu'ya gelmedi. Üstelik bunu aklından geçirenlere geçmişte acı dersler verdi. İnancım odur ki tarih yine tekerrür edecektir.[/color][/font][/color][/b]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Ya da dağlarında eşkıya gezsin, şehirlerinde bölücüler meydan okusun, yöneticileri işbirlikçi olsun diye de vatanlaştırmadı Anadolu'yu. Hainler el üstünde tutulsun, toprakları taksim edilsin, demokratikleşme adı altında kanı emilsin diyerek Anı'dan başını uzatmadı son vatanına.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Zaman gelecek, devleti idare edenlerin Akdamar'da Ermeni Kilisesini onanarak 95 yıl sonra ibadete açması ve Ortodoks Kilisesi'nin hayallerini 88 yıl sonra Sümela Manastırında faaliyete geçirmesi için ise Anadolu fethedilmedi.[/color][/font][/color]

[b][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Atlarının nefesiyle, kılıçlarının keskinliğiyle ve ülkülerinin büyüklüğüyle bu aziz coğrafyayı yurt olarak tuttu. Aksini düşünenler bilsinler ki, can feda olsun, gerekirse yeniden fetih için yollara düşeriz. Alparslan oluruz, Süleyman Şah oluruz ve Fatih gibi Bizans zihniyetine son darbeyi indiririz.[/color][/font][/color][/b]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Tükenmiş zavallılara, kısa menzilli mevzi elde ederek zafer kazandıklarını sanan Batı beslemelerine hak ettikleri cevabı her zaman veririz.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white]Geldikleri gibi göndeririz, yaptıklarını asla yanlarına bırakmayız.[/color][/font][/color]

[color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white](Konuşma metninin tamamı için: [/color][/font][/color][url=http://www.etikhaber.com/content/view/91425/28/][font:9818=verdana][url=http://www.etikhaber.com/content/view/91425/28/][color:9818=#fa0519]http://www.etikhaber.com/content/view/91425/28/[/color][/url][/font][/url][color:9818=#000000][font:9818=verdana][color:9818=white])[/color][/font][/color]
[/size][/color][/b]

ultra laiklik projesinden vageçen devletin yeni planı olan ılıman laiklik projesi gereği bunları yapmış olamazmı ???

Olabilir elbette.

BUrada mesele, daha önce bir başka konu içinde bahsettiğim, esas hasım tesbiti çerçevesinde, ortak hedefe doğru paralel bir adım oluşu ki aksiyon adamı, bu notada yapılan işin doğru oluşuna bakar.

Aslolan imandır.

Yoksa, herkesin yaptığının şu veya bu şekilde bir şekilde karşı tarafın hesabına yaradığı iddia edilebilir.

İnsana ayağını basacağı bir zemin lazım değil mi?

Yoksa, "provokasyonlar bile bize yarar" hükmünü müdafaa edemezsinki!

Bütün mesele, esas hasım tesbitini yapmada. O yapıldıktan sonra, velev ki böyle bir kasıtla o namaz kılınmış olsun, oradaki hata asıl değildir. İşte o noktada, "kendinde bir şey vehmettiren utansın!" hükmünün yeri gelir.

Esas hasmı netleştirmek ve kesin tavır almayı bilmek, stratejik düşünmek. Hareket ve örgüt için olmazsa olmaz bir keyfiyet.

Bu noktada bu bunu şunun için mi yaptı, yoksa bunun için mi şeklindeki analizciliğe gerek duymaz sanatkâr aksiyoncu. O malzemeyi bulduğu şekilde alır ve kullanır.

ABD Büyükelçiliği MHP’ye Ani’deki namazı sordu


01 Ekim 2010


MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya ile MHP İl Başkanı Oktay Aktaş Ani’de inceleme yaptı.
Fotoğraflar DHA

Alparslan, 16 Ağustos 1064 Pazartesi günü Ani’yi fethetti. Dört gün sonra Katedraldeki haçı indirerek ilk cuma namazını kıldı.
İşte MHP'liler namazı şu anda harap durumda olan bu mekanda kıldılar.

Ashwin Biyanki başkanlığındaki ABD Ankara başkonsolosluğu heyeti, dün TBMM’ye gelerek MHP'yi ziyaret etti ve "Ani'ye niye gidiyorsunuz?" diyesordu.
MHP, “Nasıl ki Sümela ve Akdamar’da ayin yapılmasını saygıyla karşıladık. Fethiye Camii’ndeki cuma namazı da saygıyla karşılanmalı” karşılığını verdi. (DHA)

Birilerine batmış yani, mesele de buradaydı zaten, şuurlara alternatif vermede. Kim söylerse söylesin, doğrular bizimdir. Kafir Allah bir dese inanmayacak mıyız?

Devlet Bahçeli'nin Fetullah Gülen isyanı!

Son zamanlarda en çok tartışılan konulardan biri olan Gülen Cemaati MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin de gündeminde.
08 Ekim 2010, 12:26
Abdulbasit KÖRÜK

Devlet Bahçeli'nin Fetullah Gülen isyanı!

Son zamanlarda en çok tartışılan konulardan biri olan Gülen Cemaati MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin de gündeminde. Özellikle referandum sürecinde "Fethullah Gülen grubunun, basın yayın ve medya aracılığıyla MHP üzerinde büyük baskı yaratma gayreti oldu" diyen Bahçeli cemaatle ilgili Vatan'a konuştu. MHP Lideri Gülen Cemaati için "Her konuda MHP’yi eleştiriyorlar" şeklinde konuştu

Referandum sürecinde MHP'ye yönelik bir baskı yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken Devlet Bahçeli Gülen Cemaatinin ülkücü harekete mensup insanlarda kanaat değişikliği yaratmaya gayret gösterdiklerini söyledi.

Bahçeli'nin Gülen cemaati ve türban konusundaki ifadeleri şöyle...

GÜLEN NEDEN OY KULLANMADI?

Manisa gezimde bir gazeteci arkadaşımız, “Gülen, ölüleri bile getirin” diyor dedi ve ne düşündüğümü sordu. O zaman, bu talepte bulunan kişinin öncelikle gelip kendisinin Türkiye’de oy kullanması gerektiğini söyledim. Bu kadar işaret verdiğine göre ortada durum var. Sonra çok farklı bir şey daha yapılıyor. Geçmişi ülkücülüğe dayanan, eski- yeni tartışmasının da ötesinde ‘Bağımsız aydınlar’ diye bir şey ortayla çıkarıyorlar. Enteresan buluyorum.

BAŞBAKAN'IN TEŞEKKÜRÜ DİKKAT ÇEKİCİ

Başbakan’ın teşekkür sıralamasında onlara yer vermesi dikkat çekici. Bir projenin ortaklaşa kurgusunda zannediyorum bir birliktelik var. Bu çok önemli ve açıkça da ifade etmek lazım. Çünkü Abant toplantıları, Erbil toplantıları, Kürt sorununa bakış açısıyla, Demokratik Toplum Kongresi’nden çıkan kararlarla bugün AKP’nin yapmaya çalıştıklarıyla paralellikler gördüğünüz vakit burada dikkatli olmayı gerektiyor. Yoksa bizim herhangi bir cemaatle, bir problemimiz yok. Olmasına gerek de yok. Arkadaşlarıma her zaman söylüyorum; bu masa (makam masası) bütün sosyal kurumlara eşit mesafededir. Cemaat ve tarikatlar olarak baktığınızda da bu masa herhangi bir tarikat veya cemaatle örtüşemez.

HER KONUDA MHP'Yİ ELEŞTİRİYORLAR

Bugün için bakıyoruz ki burayı tahrip eden kurumlar ortaya çıkıyor.
Bir tanesinin Fethullah Gülen grubu olduğu anlaşıldı. Her konuda MHP’yi eleştiriyorlar. MHP’nin kötü yönetildiğinden bahsediyorlar. Bu sizin için daha iyi. Burası kötü yönetiliyorsa niye üzülüyorsunuz? Bir projeyi uygulamada en fazla direnç unsuru olarak gördüğünüz bir siyasal kurum kötü yönelitiliyorsa buna sevinmeniz lazım, niye üzülüyorsunuz?


MHP Lideri Bahçeli'nin türban sorunuyla ilgili ise şunları söyledi:

"En başından beri bu olay toplumsal sancı haline dönüştü, Türkiye’nin bundan sıyrılması lazım, dedik. Bunun istismarının da önlenmesi lazım.

Net alanlar çerçevesinde türban meselesinin çözümü için bir görüş ortaya koyduk. O görüşümüz hâlâ devam ediyor. O tarihlerde Başbakan İspanya ziyaretinde çözüm arayışı içinde olduğunu ifade edince ‘Yardımcı olabiliriz’ dedik. Nitekim Anayasa’nın 10 ve 42’nin değiştirilmesiyle ilgili katkımız oldu. 411 milletvekilinin onayıyla kabul edildi.

"MHP SİZE TUZAK KURDU" DEDİLER

Kendileriyle yapılan görüşmeler sırasında ve uzlaşma metninde YÖK’ün 17. maddesi de vardı. Anayasa değişikliğini yapmak yetmiyordu. Bunu da iktidar yapacak, çünkü milletvekili çoğunluğu onlarda. Ancak yapılmadı. Hatta ve hatta bazı çevrelerin artık ne şekilde baskısı altında kalmışlarsa, ‘MHP size tuzak kurdu’ dediler ve ona da inandılar. Bu arada CHP AYM’ye başvurdu. Şimdi iki parti başörtüsünü çözeriz görüşünde. Beraberce çözeceklerse anlaşırlar, hangi noktada buluşuyorlarsa MHP onlara katkı sağlar. Ama görünmeyen bir kuyudan MHP de su içmek istemiyor.