AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 NATOCU TURUNCU KAFALILARA İTHAF OLUNUR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

NATOCU TURUNCU KAFALILARA İTHAF OLUNUR Empty
MesajKonu: NATOCU TURUNCU KAFALILARA İTHAF OLUNUR   NATOCU TURUNCU KAFALILARA İTHAF OLUNUR EmptyÇarş. Eyl. 15, 2010 6:10 am

[size=18]SON TURUNCU DARBE

14.09.2010
--------------------------------------------------------------------------------


Biliyorum kırgınsınız, kendinizi ihanete uğramış hissediyorsunuz. Anlayamıyorsunuz.. Sevgili Nihat Genç yazısında ihanete uğramışlık duygusuyla “buraya kadar” diyor. Dayanabilir mi, susabilir mi Nihat Genç? Susamaz!.. Anadolu’nun sağlam bir parçasıdır Nihat Genç. Toprak ağlarken O’nun yüreği ağlamaz mı? Ağlar!.. Öyleyse susamaz. Bu toprağın çocuklarının bu toprağın insanlarına sitem etmeye, küsmeye hakkı vardır. O da şimdi bu hakkını kullanıyor sadece. Yoksa bilmez mi fırtınaların ağaçtaki çürük meyveleri temizlediğini, bilir.
Halk devlet deyince ne anlar? Halk için devlet çocuğunun okulunda öğretmen, hastanede hemşire-doktor, karakolda polis, kırsalda jandarma. Her bahar geldiğinde Köyün delik deşik olmuş stabilize yolu kumlansın diye elini eteğini öptüğü Köy Hizmetlerindeki müdür, şef. Gurbetçi olduğunda ulaşmakta beyaz saray misali zorlandığı konsolosluk… Askere gittiğinde dayak yediği, küfür işittiği ve terhis olduğunda işittiği küfürler nedeniyle “savaş çıkarsa ilk önce bu çavuşu, assubayı v.s. yi vururum” dediği komutandır devlet. Parası olmayan köylü, sıradan bir kasabalı, etiketi olmayan şehirli için devlet sevilecek bir şey değildir. Şimdi bu insanlardan devlete sahip çıkmasını istiyorsunuz. Benim köyüm Ankara’ya 4 saatlik yolda. Devletin bu köye hizmeti stabilize bir yol, 1980 sonrası gelen elektrik, 94 yılında bağlanan telefon… Birkaç kişi dışında devlette çalışan yok, devlete yükleri de yok. Anadolu insanı devletine sadıktır, çocuklarını askere davul zurnayla gönderir, vergisini verir, kıt kanaat geçinir. Milli gelirden en az payı alır ama borca ortaktır. Hademesinden en küçük memuruna kadar azarını işittiği kurumlardır halk için devlet. Birinci sınıf vatandaşların özel muamele gördüğü kurumlarda kendisine ikinci sınıf adam muamelesi yapan görevlilerdir devlet. Şimdi diyorsunuz ki, halk devlete niye sahip çıkmıyor?

Geçen gün bir haber okudum. Haberde oğlunun yemin törenine katılmak için gelen aile başörtülü diye içeri alınmıyor. Benim aklıma da Trabzonlu Cansız hoca geliyor. Hani hocalar ölen bir kadının “fahişe diye” namazını kılmazlar. Cansız Hoca'ya haber verilir. Durum izah edilir. Olay mahalline geldiğinde cenaze namazını kıldırmayan hocayla aralarında şu diyalog geçer:
- Bu kadının cenaze namazını niçin kıldırmıyorsun?
- Hocam bu kadın hayatında hep fuhuş yapmış. Böyle birisinin cenaze namazı kılınmaz.
- Ulan, üstte yatan pezevenklerin cenaze namazlarını kılıyorsunuz da altta yatanlarınkini niçin kılmıyorsunuz?
Bu kadıncağızın başörtüsü içinize çöreklenmiş Fetullahçılardan daha mı tehlikeli? Mümtaz Türk Basınının(!) ajan gazetecilerini akredite edip ağırlıyorsunuz? Evladını asker vermiş bir kadıncağız bu ajanlardan daha mı ajan? Fetullah’ın çetesi en mahrem yerlerinize giriyor ama Mehmed’in anası yemin törenine giremiyor. Zannedersiniz ki kadın Mata Hari(!).. Kasten, halkı askerlikten soğutmak için mi yapıyorsunuz bu saçmalıkları? Şimdi diyorsunuz ki; bu halk olanları niye görmüyor? Ben cevap vereyim; siz onları görmüş müydünüz?

Artık anlayın; halka rağmen diyen anlayış hüsrana uğramaya mahkumdur!

Hepimiz şapkayı önümüze koyup düşüneceğiz. Ülke için kendi halkımızı tehlike olarak görmek yerine yabancı istihbaratlar için çalışan gazeteci, siyasetçi, danışman, öğretim görevlisi, hukukçuları tehlike olarak belirleyeceğiz.

Oğlunun yemin törenine gelen o anne bir Türk anasıdır, bu ülkeye bir zarar veremez ama okuluyla, yurduyla, dershanesiyle milli eğitimi teslim alan Fetullah’ın çetelerinin ne kadar zarar verdiği ortadadır. Üniversiteleri makale yayınlayamayan, çeviri ile doçent, profesör olan kadrolarla doldurmak bu ülkeyi 3. sınıf bir devlet yapar. Üniversiteler büyük oranda mason kadroların kontrolünde iken şimdi F tipi kadrolara dönüştü. Yani değişen bir durum yok, ikisi de küresel sermayenin yeminli maşaları. İşte tehlike budur!

Devletin parasını ihale çetelerine çarçur ettirmediği için müdürlükten aldırıp sürdüren, yerine de müteahhitden kadın isteyecek kadar düşen adamı müdür olarak atayan vekil, sistemi çökerttiği, halkın kurumlara olan güven ve saygısını sarstığı için daha tehlikelidir.

Ne güzel, bir Türk anası örtüsü için yemin törenine alınmayacak ama askerinin başına çuval geçirildiğinde sesini çıkaramayan “HAVET” ci cıvık paşa Genelkurmay Başkanlığına kadar yükselecek öyle mi? “Kıbrıs stratejik değildir” diyen Atilla Kıyat da cabası…

Şimdi herkes soruyor; halk niye ihanet etti? Soros’a, PKK’ya, küresel sermayeye evet dediğini bilmiyor mu?
Maalesef bilmiyor. Halk 70 yıldır kendine ihanet eden kurumlardan intikam aldığını sanıyor. Recep Tayyip Efendiyle de iktidara geldiğini düşünüyor.

Evet, 80 yıldır sağ iktidarlar bu ülkeyi yönetti, halk da hep onlara oy verdi. O zaman sağ iktidarları niye devletten sorumlu tutmayıp solu cezalandırdı?
Halk, iktidar olan sağ iktidarlar olsa bile devlet kadrolarının sol ya da beyaz Türklerin elinde olduğunu düşünüyordu? RTE halkın yumuşak karnını iyi bildiği için “yargı beyaz Türkler”in tekelinde diye halka mesaj yolladı. Halkta bir karşılığı olduğunu çok iyi biliyordu.

Muhalefet ve tatlı su solcuları maalesef bu durumu anlayamadı. Türkçeyi bile konuşmaktan aciz aydınların da zaten böyle bir analiz yapabilmesi mümkün değildir.

Şaibeli de olsa %58 olan evet ten sonra TÜSİAD cılar bertaraf olursa ben bile alkışlarım. Neden mi?
2001 krizi, ekonomik tedbirler alınıyor, kurumlara tasarruf tedbirleri nedeniyle ödenek bile verilmiyor ama KOÇ’ların zorlamasıyla devlet Tofaştan yüklü miktarda araç alıyor. Yıllardır devlete para satarlar ama kendilerine işadamı derler. Ülkenin bölünme sürecinde bölenlerle paralarına para katma anlaşması yapan, bilerek yediği ekmeğe ihanet eden bu kaymak tabaka BERTARAF olursa hiç umurum olmaz. Her ihanetin bir bedeli vardır. Ülkenin bölünmesi için kimi BAAS modeli önerdi, kimi boğazların Türkiye’nin kontrolünden çıkmasını... Bartelemeos’un elini öpüp ekümen olması için verilen destek de cabası.
Bütün bu kepazeliklere ses çıkarmayıp milletin yumuşak karnıyla uğraşırsanız, saha dışında kalmanız kaçınılmazdır. Artık bu gerçeği anlamalıyız, anlamak da zorundayız.

Peki ne olacak? Bedel ödeyeceğiz ama ülkemizi bütün safralardan temizleyerek yeniden kuracağız. Bu sefer halk cumhuriyetin ne olduğunu bilerek kendi kuracak ve kıymetini bilecektir.

Bizler yazdık, konuştuk, anlattık. Onlar bilgi olarak duydular ama yeterince inandırıcı olamadık. Bir ülke parçalanırsa, etnik boğazlaşma olursa ne olur Yugoslavya’dan biraz biliyorlar. İşgalin ne olduğunu Irak işgalinde gördüler. Buna yakın bilme denir ama uyanış için yeterli olmaz. Anayasaya evet diyerek uygulamalı öğrenmeye talip oldular. Uygulama sesleri geldiğinde, canlarının yandığı gün Recep Efendi’nin de yandığı gündür.

Elek kuruldu dostlar… Her görüşün, her inancın, her fikrin sahtesi elenecek, asıl olanlar söz sahibi olacak.
Türkiye örtülü işgalden açık işgale dönüşen bu süreci daha fazla sürdüremez. Halk bunu görecektir. Jampink gibi, dip yaptığınız an aslında en yükseğe fırlayacağınız andır.

Bakın, bütün ajanlar, öncü işgal güçleri açık oldu. Ordu’nun iç ve dış savaş gücünü gördük. Polisi tanıyoruz, hakimi-savcıyı tanıyoruz. Kim aydın, kim karanlık biliyoruz. Öyleyse ne yapacağımızı da biliyoruz.
Bu seçim sürecinden din söylemi olup ta yüz akı ile çıkan Haydar Baş ve partisi oldu. Bir de Süleymancılar hayır oyu verdi. Birçok tarikat şeyhi ise umreye gidenlere geri dönüp oy kullanın diyecek kadar şuurunu kaybetti. Osmanlının son 150 yılına siyasal İslam hakim oldu, cumhuriyet Türkiye’sinde RTE ile siyasal İslam zirve yaptı. Tarikat ve cemaatlerin bu paniği bize askere gitmemek, vergi vermemek için Hacı Bayram Veli’ye mürit olanları hatırlattı. Sanmasınlar ki Hacı Bayram Veli nin sınav çadırı kurulmayacak. O çadır kurulduğunda gerçek sayınız da ortaya çıkacaktır. Sonra marş marş askere… Ha, vergiyi de cezalı ödeyeceksiniz tabii… Hangi yalan ilelebet sürmüş ki?

Bu gün küresel sermaye kazandı görünüyor. Bu gün Soros’un Turuncu darbesi gerçekleşti gibi görünüyor. Başaramayacaklar, buna inanın! Aynı halk indirecek onları karton tahtlarından. Ve bizler yanlışlarımızın bedelini ödeyerek (bu kaçınılmaz) ülkemizi yeni baştan kuracağız. Birlik beraberlik içinde, safralarını atmış, yaralarımızı iyileştirmiş olarak yeniden başlayacağız.

Umutsuzluğa kapılmayın;
Daha yeni başlıyoruz…



Zahide UÇAR [/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
NATOCU TURUNCU KAFALILARA İTHAF OLUNUR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Siyaset :: Ve Diğer (Siyaset)-
Buraya geçin: