[size=18]KAPİTALİST İKİYÜZLÜLÜĞÜN TEMSİLCİSİ BONO
09.09.2010
Akşam yazarı Nihal Kemaloğlu “kapitalist ikiyüzlülüğün temsilcisi” diye nitelediği Bono’dan Başbakan Erdoğan’a “beyaz kılıflı kırmızı iPod ve Bono'yla çekilmiş kahkahalar içinde birkaç fotoğraf kaldı...” dedi.
Kemaloğlu’nun “Bono'nun hediyesi kırmızı iPod” başlıklı yazısı şöyleydi:
“Küreselleşmenin 'geçici merhamet' elçisi Bono, yorgun ve bıktırıcı imgesini sürüye sürüye İstanbul'a geldi.
25 yıldır Afrikalı aç çocukların önünde şarkı söylerken şişmanlayan 'Beyaz adam' olarak tanınan Bono ve U2 için İstanbul nefesini tutmuş bekliyordu!
Küresel toplumun nasır vicdanını gıdıklamak için Güney Fransa'daki şatosundan çıktığında neoliberal kapitalizmin gereği 'sosyal sorumluluk' projelerinde Bill Gates ve Dünya Bankası Başkanı'yla yarışan starı Bonoperver ülkenin iktidarı karşıladı.
Daha birkaç yıl önce Davos Ekonomik Konseyi'nden! Türkiye'ye 'ifade özgürlüğü' uyarısı gönderen Bono, 'hiçbir politikacı bunu engelleyemez' demişken Türkiye'deki 'aktivistliğine' bakanlarla Boğaz Köprüsü'nü yürüyerek geçmekle başladı.
Şark sıcaklığıyla ağırlanan 'beyaz adam' Bono'nun Afrika'daki 10 ülkenin G-8'e borçlarını sildirme tezgahıyla altın madenlerinin özelleştirilmesine yaptığı katkı, belki de hükümetin kulağına gitmişti.
Clinton, Bush, Blair, Medvedev sıkıfıkılığı bir yana Obama'nın başkan seçilmesiyle yemin töreninde attığı müzikal çığlıklarda 'Söyle Amerika söyle! Özgürlük çınlasın' diyordu.
Amerika'nın ne Irak savaşı ne Afganistan savaşı için tek söz etmeyen Bono, küreselleşmenin Afrika'dan sorumlu popüler figürü olarak emekli Bob Geldof'tan sonra da Afrika'nın piyasalaşma sürecinde önemli rol oynadı.
Tüketim kültürü yapımı 'etkisizleştirilmiş' protest ürün Bono, yıllardır milyonlara eşzamanlı 'muhaliflik' fantezisi kurdururken narkozite etmesiyle bilinir.
Nitekim Bono ve U2'nun İstanbul'daki konserinde 'otantik öğelerle katkılandırılmış muhaliflik katarsisi' iki buçuk saat sürdü.
'Washington, İsrail duy sesimizi' bayat tribün sloganları bayağı işe yaradı.
Dünya liderlerinin ahbap çavuşu Bono tabii ki Başbakan'la Dolmabahçe'de görüştü ve Başbakana'a kırmızı iPod hediye etti.
Ve illa ki de Apple üretimi olduğu belirtilen bu iPod'un satışlarından AIDS hastalara (AIDS ambarı Afrika demedi ama) katkı sağlanacağı belirtildi.
Piyasacı mesih Bono'nun pazarladığı iPod'ları Çin'in güneyindeki Foxconn şirketinin toplama kampı fabrikalarında aylık 85-100 dolara çalışan köle işçiler üretiyordu.
Küreselleşmenin kirli karlılık ağının bir kolunu, günde 16 saat çalışan ve her hafta bir işçinin pencereden atlayarak intihar ettiği ucuz emek Çin'e, diğer kolunu da iki yüzyıldır kapitalizmi doyurmak için her gün 15 bin kişinin öldüğü Afrika'ya attığının resmini çekemezdi bu kırmızı iPod.
İPod fabrikası, işçi kölelerinin toplu intiharları durduramayınca fabrikanın etrafına geniş ağlar çektirmiş.
Bununla da yetinmeyen şirket tamamen insansız ve robotlarla çalışan bir projeye yönelmişti.
Bono'nun bayıcı klişelerinde pazarlanan iPod'un Kara Afrika'nın aç ve AIDS'li varlığına deva olacağı büyük bir satış fantezisiydi.
Yeni sömürgeciliğin küresel tarım endüstrisinin bereketli topraklarında ucuz tarım işçilerinin emeğiyle zengin ülkelerin ürünlerini yetiştirmeye zorlandığı aç Afrika'nın bir başka bitmeyen kabusu da Bono olsa gerekti.
Yardımla ve sosyal sadaka projeleriyle yoksulluk ve açlıkla mücadele eden kapitalist ikiyüzlülüğün ısrarlı temsilcisi Bono, İstanbul'dan geldi geçti.
Başbakan'a beyaz kılıflı kırmızı iPod ve Bono'yla çekilmiş kahkahalar içinde birkaç fotoğraf kaldı...”
Odatv.com
[/size]