Niyet ve kasdınızı doğru bulmakla birlikte, mesele sadece yeniden yargılama olarak da ele alınamaz.
Emperyalizm, kendini yenilemek adına her türlü hamleyi yapabilir. İşin rengi, son safhada, iktidarı ele alma noktasında belli olur. Bu safhaya kadar atılan karşılıklı adımlar, yapılan hamlelerin, nihai gayeye matuf olduğu unutulmamalı. Yoksa, "iktidarı paylaşmaya razı olmak" gibi bir kabulleniş içine bilmeden düşüleblir de. Güya ihtilalci kadrolar, zaman içinde, şartların zorlaşmasıyla, mücadele stresini kaldıramadıklarından, farkında olmadan bu yola sürüklenebilrler.
İktidarı paylaşmaya rıza durumunda, sözde iktidar ve ihtilal edebiyatı yapılmaya devam ediliyor olsa da asıl itibariyle iktiidara rampa olmak ve iktidarı hoş görmek, ihtilalin zor yolu değil de iktidarın kolaylaştırıcı zeminin kabullenmek ön plana çıkar.
İktidar, emperyalzmin hakimiyeti gayesine matuf olarak, esirleri yeniden yargılamayı kabul edebilir.
İktidar, emperyalzmin hakimiyeti gayesine matuf olarak, Ayasofya'yı açabilir.
İktidar, emperyalzmin hakimiyeti gayesine matuf olarak, türbana serbestlik vermeyi kabul edebilir.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bütün mesele, karar alma - emir verme makamının elde tutulmasındadır.
taviz tavzi doğurur ve tavzin sonu yoktur ama, tavizi koparan, ihtilal hareketi, son noktada iktidarı ele geçirecek iradeyi ortaya koyabilme potansiyelini açığa çıkarabilmelidir. Burada, iktidarı ele geçirme, ya kendi öz gücüyle mümkündür ya da bir takım ittifaklara mecbur olunur. Öz gücü olan için mesele yok, öz gücü olmayan için esas düşman teşhisne bağlı strateji ve buna bağlı taktik esneklik ve kıvrılışlar kendini dayatır.
Öz gücü olmadığı halde, öz gücü olduğunu zannetme, patolojik bir durumdur.
Öz gücü olmadığı halde, öz gücü varmış vehmini uyandırma stratejisi, ayrı bir bahistir.
Bu gün yaşananlar, öz gcücü olmadığı halde, öz gücü var zanneden ve bu hastalıklı anlayış içerisinde kendini tecrid etmeyi bir şey zanneden kafa yapısından kaynaklanmaktadır.
Kendini tecrid etmek, muhalefet unsurlarını, bir takım genellemelerle damgalayarak, kötüden iyiye gelmeye dair bir istidat vehmettirenlerin geliş yolunu tıkamak.