AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
turbix




Mesaj Sayısı : 161
Reputation : 7
Kayıt tarihi : 15/04/10

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyCuma Ağus. 06, 2010 7:04 pm

[size=18] Arınç: Hayır çıkarsa...
06 Ağustos 2010 Cuma
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Referandumda 'hayır' ihtimalini değerlendirdi.


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Referandumda 'hayır' çıkarsa hiçbir şey olmaz. Bundan sonra da yeni bir anayasa yapmak için çalışmalarımıza devam ederiz." dedi.


Referandum sonucunda 'hayır' çıkması durumunda Türkiye'de yeni bir Anayasa yapılmasının güçleşebileceğini ifade eden Bülent Arınç, 'hayır' çıkarsa bu bundan sonra bu hükümetin karşısındaki güçler maalesef koalisyon beklentisi içerisinde. Türkiye'nin siyasetinde tekrar huzursuzluğu, karmaşayı, kavgayı getirebilirler." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de hükümetlerin artık kansız, darbesiz, cuntasız, hilesiz ve hurdasız seçimlerle el değiştireceğini söyleyerek, "AK Parti'yi beğenmezseniz, Pak partiye oy verirsiniz. Onu beğenmezseniz başkasına oy verirsiniz. Sandığa gidecek olan sizsiniz. Hükümetleri düşürecek olan, sizsiniz." dedi.

Ankara'dan Karabük'e giderken Bolu'nun Yeniçağa ilçesine uğrayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, belediye binası önünde Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Yeniçağa Kaymakamı Bilal Yavaş, Yeniçağa Belediye Başkanı Ahmet Kızıltan, İl Emniyet Müdürü Tahir Bayındır ve vatandaşlar tarafından karşılandı. Bülent Arınç, Yeniçağa Belediyesini ziyaret ettikten sonra, ilçe merkezindeki çay bahçesinde toplanan vatandaşlara hitap etti.

Bazı kişi ve gruplarınAK Partiiktidarına hazımsız olduğunu söyleyen Bülent Arınç, "Türkiye'de gelişmeleri istemeyenlerin, bundan hoşlanmayanların da olduğu bir gerçek. 8 senedir ortaya çıkartılar her belge, her bilgi, her telefon dinleme, her açılan dava, dava sırasında sorgulanan insanların söyledikleri AK Parti'nin bu iktidarına karşı bir takım kişi ve grupların hazımsızlık içinde olduğudur. 'Bunlarda nereden çıktı, eskiden iyiydik, bizim borumuz öterdi, bizim istediğimiz olurdu, bizim istediğimiz gelirdi, istemediğimiz tepe taklak giderdi. Höt dediğimiz zaman şapkasını alıp kaçarlardı. Höt dediğimiz zaman korktuğundan arkasına bakmadan giderlerdi. Bomba atıyoruz, kıpırdamıyorlar. Bunlar ne biçim adamlar' diye içlerini geçiriyorlar. Hayıflanıyorlar, üzülüyorlar. Bizde dik durarak, izzetimizi, milletimizi şerefimizi milletimizden aldığımız emanetle sonuna kadar yere düşürmeden tutuyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de eski günlerin geride kaldığını belirten Arınç, şöyle konuştu: "Geçti eski günler. Artık ülkeyi halkın seçtiği hükümetler yönetecek. Eğer halk beğenmezse sandığa gidip değiştirecek. Kansız, darbesiz, cuntasız, hilesiz, hurdasız seçimlerle Türkiye'de hükümetler el değiştirecek. AK Partiyi beğenmezseniz, Pak partiye oy verirsiniz. Onu beğenmezseniz başkasına oy verirsiniz. Sandığa gidecek olan sizsiniz. Hükümetleri düşürecek olan, sizsiniz. Başka hiçbir güç tanımıyoruz ki, benim hükümetim gelsin, öbürü gitsin diyemeyecektir. Egemenlik milletindir. Millet, egemenlik hakkını sandığa giderek oyunu kullanarak yerine getiriyor. Biz size güveniyoruz. Allah bizi birbirimizden ayırmasın. Nerede olursak olalım bizim işimiz millete hizmet etmek."

12 Eylül'deAnayasa değişikliğiiçin yapılacak olan referandumda vatandaşlardan destek beklediğini söyleyen Bülent Arınç, "Referanduma gidiliyor. Ne olacak Anayasada yaptığımız değişiklikler oylanacak. Bu bir seçim değil. 26 maddeyi değiştirdik. İyi mi güzel mi. İyi, güzel derseniz 'evet' diyecekseniz. Yanlıştır, haksızdır derseniz 'hayır' diyeceksiniz. Bu kadar basit bir olay." diye konuştu.

Bülent Arınç, 1982 Anayasasının Kenan Evren Anayasası olduğunu açıklayarak, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu anayasa 1982'den beri geliyor. Kenan Evren Anayasası. Bugüne kadar da 17 kez değiştirildi. Değiştirile değiştirile 70 maddeyi buldu. Artık tanınmaz hale geldi. Şunu yeni baştan yapalım dedik. Başımıza gelmeyen kalmadı. O zaman yeni baştan yapmayacaksak esaslı değiştirelim dedik. Mecliste tek başımızsa kaldık. Biz görevimizi yaptık şimdi referandum. Milletimizin önüne geliyor. İyi şeyler var. Vatandaşa güven var. Milletin dediği neyse onu kabul ediyoruz. Millet bu bürokrasiden şikayetçiyse Kamu Denetçisi kuruyoruz. Artık mahkemelere gitmesine gerek olmayacak. Yüksek Askeri Şura kararları artık bunlara karşı yargı yolunu açıyoruz. HSYK kararlarına yargı yolu açıyoruz. İşçilerin ve memurların önlerini açıyoruz. Yapmadığımız yok. Şehitler için, dul ve yetimler için kadınlarımız ve çocuklarımız için yeni haklar getiriyoruz. Onları güçlendiriyoruz. Milletimiz için güzel bir Anayasa değişikliği yaptık. Bizden öncede yapıldı, biz yaptık. Belki bizden sonra da yapılacak. Çünkü bu Anayasa artık yama tutmuyor. Hiç endişe etmeyin bu Anayasa sizin menfaatinize. Onun 'hayır' demesine bunun çıkıp 'hayır' demesine hiç aldırış etmeyin. Esasen onlara bakarak bu işin ne kadar güzel olduğunu da anlayabilirsiniz. Yüksek sesle 'hayır' diyerek bağıran adama bakıp, eskiden Osmanlının yaptığı gibi karar vermeniz de mümkün. Bunlar 'hayır' diyorsa bunda bir güzellik var diyip sandığa rahat gidebilirsiniz. Gönül rahatlığıyla 'evet' oyu kullanabilirsiniz. 'hayır' çıkarsa hiçbir şey olmaz. Bundan sonra da yeni bir anayasa yapmak için çalışmalarımıza devam ederiz."

Referandum sonucunda 'hayır' çıkması durumunda Türkiye'de yeni bir Anayasa yapılmasının güçleşebileceğini belirten Bülent Arınç, "Hayır' çıkarsa bu MHP'nin, CHP'nin BDP'nin tavrı Türkiye'de daha yüksek oylarla karşılık bulursa bundan sonra Anayasa yapılması güçleşebilir. Bundan sonra bu hükümetin karşısındaki güçler maalesef koalisyon beklentisi içerisinde Türkiye'nin siyasetinde tekrar huzursuzluğu, karmaşayı, kavgayı getirebilirler. Bu ihtimalleri de göz önüne alarak oyunuzu en iyi şekilde kullanacağınızı biliyoruz." dedi.

Bülent Arınç konuşmasının ardındanGerede İlçesine giderek, ziyaretlerde bulundu.

CİHAN[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyPaz Ağus. 15, 2010 10:48 pm



[img]http://www.timeturk.com/images/news/150820102200266771535.jpg[/img]


[size=24][color:3b4d=yellow]
Hüküm giymemiş adam bu kadar yatırılmaz[/color]

[/size]
[size=18]
Tuncay Özkanı günahım kadar sevmem ama içimden bir ses bu hukuksuzluğun daha fazla sürmeyeceğini söylüyor...



Bülent Arınç, Yozgat dönüşü Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir'e yaptığı açıklamada, Tuncay Özkan hakkındaki söylediklerine açıklık getirdi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Yozgat'ta 45 derece sıcakta partisinin referandum etkinliklerinde konuştu, başkente dönüşte Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir'e siyasetin gündemini değerlendirdi. Referandumda farklı 'Evet' çıkacağını savunan Arınç, muhalefetin küçük bir farkla 'Hayır' çıkması halinde bile moral bulacağını söyledi.

Arınç şöyle konuştu:
BU referandumdan farklı 'Evet' çıkar. En başında yüzde 60 'Evet' çıkacağını söylemiştim. Bu 60 olur, 58 olur. Yine de sonuçta ne olursa olsun yüzde 60 diyecek bir potansiyel Türkiye'de var. Muhalefet bu demokrasi adına yapılan Anayasa değişikliğini bir güven oyu gibi kullanıyor. Tüm muhalefet Ak Parti'ye karşı tek başına mücadele veriyor ve 'Hayır' çıkarttırmaya uğraşıyor. Yani sonuçta öyle bir hava doğdu ki 'Evet' çıkarsa bunun sahibi Ak Parti olacaktır. Evet doğrudur. Farklı 'Evet' çıkması bize moral dopingi olacaktır. 'Evet' çıkarsa bize yazar ama 'Hayır' çıkarsa bunu kendi aralarında paylaşırlar.
[color:3b4d=yellow]
Danıştay bize kurumsal muhalefet yapıyor[/color]

DANIŞTAY bize, iktidara geldiğimiz günden bu yana kurumsal muhalefet yapıyor. Her kararı bilerek kasıtlı alıyor. 8 senedir ağzımızı açıp bir şey söylemiyoruz. İlhan Cihaner'i Ankara'ya Savcı yapmaya çalışıyorlar. Bu nasıl iştir? HSYK, Anayasa paketi ile işte bu nedenle değişmeli. 5 kişiye baskı yapar yönlendirirsiniz ama 22 kişiye bunu yapamazsınız.
[color:3b4d=yellow]
Toplumda yeri belli insanlar
[/color]
ERGENEKON davası kapsamında tutuklu bulunan Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'a 'kulak verilmeli' açıklamam çok yankı buldu. Orada bir soruya cevap vermiştim. Bunu biraz daha açmak gerekiyor. Bir mahkeme yakalama veya tutuklama kararı alırken, diğeri hemen itiraza aynı deliller üzerinden aynı hukuki tabanda serbest bırakılsın kararı verebiliyor. Bu nasıl bir iştir. Hukukun kriterleri aynı değil midir? Hüküm çok açık. Tutuklama, delil karartma, kaçma ve kişinin genel durumu göz önüne alınarak da değerlendirme yapılmalıdır.
[color:3b4d=yellow]
Özkan'ı günahım kadar sevmem
[/color]
Tuncay Özkan'ı aslında günahım kadar sevmem. Hayatımda bir kere gördüm. Bir sorunu vardı, onu halletmek için gelmişti. Mustafa Balbay'la ilgili de cuntalarla işbirliği yaptığına dair ciddi iddialar var. Belki ilişkisi var bilemem. Böyle şeyleri de hiç tasvip etmem. Karar yargınındır. Ama sonuçta, Balbay, Özkan veya Rektör Mehmet Haberal toplumda ne olursa olsun belli yerdeki insanlardır. 2 senedir hapisteler neredeyse. Bu hukukta 10 seneye yakın hapis yatan adam anlamına gelir. Hüküm giymeden bu olur mu?
[color:3b4d=yellow]
Seslerine kulak veren yok[/color]

Yani "Benim topum tüfeğim yok. Benim durumumu da inceleyin" diyorlar. Kimse onlara kulak vermiyor. "Ben de saygınım. Bir yere gitmem. Beni de tahliye edebilirsiniz" diyorlar. Kimse onların sesine kulak vermiyor. Yani onların orduları yok mu da bunlar onların başına geliyor. Güçlü ve silahlı kişiler ile güçsüz kişiler arasında hukukta fark olmaz. İçimden bir ses bu hukuksuzluğun daha fazla sürmeyeceğini söylüyor.
[/size]
Hürriyet
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyPaz Ağus. 15, 2010 10:50 pm

[color:455b=green][size=18]
Hüküm giymeden YILLARCA yatan IBDA BAGLILARI aklima geliyor...[/size].[/color]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vertes
AKINCI MOD
AKINCI MOD
vertes


Mesaj Sayısı : 323
Reputation : 14
Kayıt tarihi : 14/06/09

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptySalı Ağus. 17, 2010 6:04 pm

bir cümlede AMA geçiyorsa AMA' dan öncekiler yalandır diye genel bir teamül olduğu malumdur..

bülent arnçda söylediği sözü kendisi yalanlarcasına bu kelimeyle başladığına göre aslında tuncay özkan adlı kişiyi müslümanlardan daha çok sevdiği halde konjüktör gereği sevmediğini söylemiş ..

devlet için hüküm giymeden yatan ibda bağlıları devletin gözünde kayda değmeyecek olaylardır..

niye ??
resmi ideolojiye göre bir ibdacının haklı veya haksız yatması önemli olmayıp içerde hapis yatması daha önemlidir..

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyÇarş. Ağus. 18, 2010 4:58 pm

Kumandan'a yapılan Telegram'ın sorumlusu 8 yıldır bunlar, Arınç ve diğerleri değil mi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
vertes
AKINCI MOD
AKINCI MOD
vertes


Mesaj Sayısı : 323
Reputation : 14
Kayıt tarihi : 14/06/09

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyÇarş. Ağus. 18, 2010 5:59 pm

ES SEBEBİ KEL FAİL sebep olan yapan gibidir.. mecellede olan bir prensip

sebep olanın suçlu kabul edildiği bir anlayıştan yola çıkarsak sebep olmanın dışında devleti yöneten tüm kadronun da suçlu olduğunu söylemek hata olmasa gerek.

ankara yezidi diktasında yönetici erk olan hükümet-bu hükümete muhalefet ediyormuş şaklabanlığı yapan muhalefet -bu tefeci düzeni ayakta tutan tüm tsk tümü ortak imza atarak bu suça iştirak ediyorlar..

azya gönüldaş dediğin gibi 8 yıldır bu suçta baş müsebbip kasımpaşalı KOPİL ve şürekası..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyPerş. Ağus. 19, 2010 8:23 am

Sayın Vertes, burada yine bazı durumlara dikkat çekmek zarureti hasıl oldu.
Şu: İyiden kötüye gidenle, kötüden iyiye gelen, gelmeye çalışan, öyle bir istidat vaadeden, vehmettiren arasındaki fark.
Bu farka istinadendir ki, geçmişin yanlışların faturası, bu iradenin netleşme zamanına kadar ertelenir, sen şunu da yaptın denmez. Aslolan, doğruya doğru gelmeye çalışana kapıları açmak ve 1 adım gelene 10 adım atabilmektir.
BUuçerçevede TSK ve muhalefet genellemenize katılmıyorum.
Bunlar içindeki iyi niyet-kötü niyet ayrımını yapmak lazım.
TSK içindeki yanlışlar, TSK'nın tamamını, muhalefet altındaki yanlışlar muhalefetin tamamını mahkum etmeyeceği gibi, islam adı altında AKP ve Fetullah vayhut bir başka marka adı altında yapılanlar da müslümanların tamamına şamil edilemez.
İhtilâl Hareketi, böyle yapmazsa, kendisini tecrid etmek ve kendi dışındakileri kendisine karşı birleşmeye teşvik etmek gibi ölümcül bir hataya düşer ki, böyle bir hamle, ancak tek başına güç yetirebilmenin şartlarında sözkonusu olabilir. O halde siz Sayın Vertes, bu genellemeleri yapmakla, "ben tek başıma bunu-ihtilali yapacak gücü haizim, ittifaklara ihtiyacım yok!" demek mi istiyorsunuz? Böyle bir tavrın, "sahibi olmadığı mananın maliki görünmek" demek olduğunu farketmiyor musunuz? Bunun, aynı zamanda, "eşyayı yerine koymak akıllılıktır!" ölçüsünü de tepeleyici bir tavır olduğunu görmüyor musnuz? Bunun, aynı zamanda, "emanetin ehline verilmesi" ölçüsüne de aykırı olduğunu görmüyor musnuz?
Mesele,nin sisteme bağlı siyaset demek oluşu...
Sistemin, ideolojnin gaye oluşu kadar silah-vasıta da oluşu...
Sisteme bağlı siyasi unsur olarak, aslolanın muhakeme usulünde yatması ve şartların her değişiminde yapılacak durum değerlendirmesine nazaran asıl hasım tesbitine istinaden stratejinin tayini. Bu stratejiye bağlı olarak tatktik esneklik ve kıvrılışlar.
Anlaşılmayan ve anlaşılması gereken dava, asıl düşman...
Mücadelede temel, Esas hHsım kimse, muhalefeti ve memnuniyetsizleri ona karşı birleştirici olacak dilin geliştirilmesi.
Esas Hasmı AKP olarak tesbit ettikten sonra, stratejik hedef ve ittifak yapılabilecek güçler de kendiliğinden ortaya çıkmış olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyCuma Ekim 08, 2010 10:47 pm




[img]http://www.hurriyet.com.tr/_np/0294/11730294.jpg[/img]

[size=24][color:8393=orange]
Arınç: Kabadayılık yapmasın
[/color]

[/size]


[size=18]

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ergenekon davasının sanıklarından Mustafa Özbek'in dün tahliye edilmesiyle ilgili olarak ''Bu işin keyfini yaşasın, içerideki arkadaşları için dua etsin, onlar da özgürlüklerine kavuşsunlar ama kabadayılık olmasın'' dedi.
[color:8393=red]
ASKERLİK SÜRESİNİN UZUN OLMASINA KARŞIYIM[/color]

Arınç, NTV canlı yayınında Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı.
“Bedelli askerlik” konusuna ilişkin soru üzerine Arınç, bu konudaki düşüncelerini daha önce ifade ettiğini, ardından bazı gelişmeler olduğunu “tek tip askerlik” ve sürelerine ilişkin konuların gündeme geldiğini söyledi.
Arınç, “Sanki Genelkurmaydan Milli Savunma Bakanlığına bu konuyla ilgili bir şey gelmiş de hemen yarın karar verecekmişiz gibi, halbuki yok. Sayın Genelkurmay Başkanı'nın eskisinin de yenisinin de tek tip askerliğin lüzumlu olduğuna dair açıklamaları oldu ama bu konuda yasal bir çalışmayı yapıp bakanlık kanalıyla hükümete göndermediler” diye konuştu.

Konunun şu aşamada tartışıldığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
“Sürenin ne olacağı, üniversite doktorlarına, doçentlerine kadar herkesin eşit şartlarda mı askerlik yapacağı veya yapmayacağı, bedellinin bunun içinde olup olmayacağı belli değil. Önce asker kendi görüşünü içerisinde belirleyecek, Milli Savunmadan bize gelecek, biz de ona siyasi bir veçhe koyacağız. Çünkü hükümet sorumluluk taşıyor. Bu konunun askerlik gereği olan kısmı askerlik meselesidir ama kanun haline gelecekse bu da hükümetin vereceği karardır. Ben prensip olarak askerlik süresinin bu kadar uzun olmasına karşıyım. Yani 12-15 ay askerlik olmamalı artık Türkiye'de. Biz uzunda eşitliği değil, belki kısada eşitliği konuşabiliriz. Ama bunların hepsi tasavvurlarımızda olan şeydir. Siz farklı düşünüyor olabilirsiniz, ben de Bülent Arınç olarak hükümetin bir bakanı olarak bunu düşünüyor olabilirim. Ama hükümetin kararı yok. Hükümet karar verdiğinde benim değil hükümetin kararı olur.”
Arınç, “Bu konuda seçim öncesinde karar verilebilir mi?” şeklindeki soruya da “10 aylık bir süreden söz ediyorsunuz sanırım. 2011... Bu kadar konuşulduktan sonra mutlaka bir şey olması gerekir. Ortada bırakılamaz” karşılığını verdi.
[color:8393=red]
GEÇ KALAN ADALET ADALETSİZLİKTİR[/color]

Bülent Arınç, “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'in tahliyesinin ardından yaptığı “22 ay savunma yapmadan çıktım, 3 saat önce teröristtim, şimdi ne değişti” açıklamasının hatırlatılması ve “Hala içeride suçlu olup olmadığı kesinleşmeden duranlar olduğu” belirtilerek sürecin ne zaman sonuca varacağının sorulması üzerine, şunları söyledi:
“Her maçtan sonra yorumcular maçın tahlilini yapıyor, biz aynı noktaya gelmeyelim. Hukukçu olarak da düşüncelerimi ifade etmiştim, geniş yankı bulmuştu. Eleştirenler oldu, doğru diyenler oldu. Avukatlar olarak tahliye, beraat olduğunda seviniriz ama müvekkilimiz mahkum olduğunda üzülürüz. Bir insan 22 ay sonra tahliye olmuş, hayırlı olsun, gözü aydın. Diğer arkadaşlar içerideler. Bu konu artık Meclisin gündemine de geldi. İnsan Hakları Komisyonu uzun süren tutukluluk hallerini, Sayın Cumhurbaşkanımızın da belki Meclisteki açılış konuşmasında söylediği doğrultuda ele aldı. Ama bunu sadece Silivri ile sınırlı olarak düşünmüyorum. Sayın Zafer Üskül ile program yaparsanız detaylarını anlatacaktır. Bu, adaletin kendi içinde bir sorundur. 'Geç kalan adalet, adaletsizliktir' sözü evrensel bir kuraldır. Bir insan hemen yargılanmalı ve hemen neticeyi almalıyız. Hatta Sayın Sami Selçuk eski Yargıtay Başkanlarımızdan, bu konunun uzmanlarındandır. Arada, bir aylık, 15 günlük, 3 aylık arka arkaya mahkemeler olmasını yasalara, Anayasa'ya, temel insan haklarına aykırı görüp 'duruşmalar devam eder' der. Duruşmalar bugünden yarına, yarından öbür güne kalır, bitinceye kadar ara vermeden devam eder. Belki biraz fantastik ama bugün Türkiye şartlarında bu ne demektir? Hakim başlar ve bitirir. Bütün delillerini toplar, ifadelerini alır. Zaten dava açılırken bunlar yapılmıştır, sonuca gider. Şimdi Mustafa Özbek savunma yaptı mı yapmadı mı... Ama sorgusu yapılmıştır. Sorgusundan sonra zaten susma hakkı diye bir şey var, 'konuşmayacağım' dediğinde zorla konuşturacak halleri yok. Dolayısıyla tahliye edildi. Bu işin keyfini yaşasın, içerideki arkadaşları için de dua etsin onlar da özgürlüklerine kavuşsunlar ama kabadayılık olmasın. Çünkü öyle kabadayılar vardı. Tahliye edilip çıktığında 1,5 saat kadar televizyon önünde konuşan sonra tekrar 'içeri buyurun' dendiğinde sesi çıkmayanlar var. Tahliye edilenler sevinsin. İnşallah beraat edenler olacaktır. Onlar da mutlu olsunlar. İyi bir yargılama güzel bir adalet hepimiz için gerekli.”
[color:8393=red]
İNTERNET YASAKLARI İÇİME SİNMİYOR
[/color]
Arınç, “Türkiye'de hala Youtube yasaklı, Facebook ile ilgili konular gündemde. Hak, hukuk, adalet derken hala Türkiye'de yasaklar olması sizin içinize siniyor mu” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Sinmiyor. Burada siyasi karar veya hükümetin dahli söz konusu değil. Siz veya bir başkası şikayet ediyor, o şikayetler içerisinde de internetteki siteler konusunda bir karar veriliyor. 3 seneden beri yasaklar var. Aldığım bir bilgiyi söylemek istiyorum, sanıyorum geçen sene sayın Kemal Kılıçdaroğlu facebook ile ilgili kendisine hakaret konusunda müracaat ediyor, mahkeme yasaklıyor ama TİB'e geldiğinde facebook ile ilgili işlem yapılmasının mümkün olmadığı ve erişimin engellenmesi konusunda sayılan şartların bu konuda oluşmadığı söyleniyor. Elbette hakaret çok çirkindir Youtube'da ******'ün hatırasına hakaretle ilgili bazı videolar sebebiyle yasaklama kararı alındığını biliyorum. Ama şahıslar için de bu söz konusu olabilir. Hakaret, küçük düşürücü, özel hayatın gizliliğine aykırı bir takım şeyler yapılırsa insanlar bundan şikayetçi olabilirler ama bu bütün dünyanın izleyebildiği, hatta bizde bile başka kanallar aracılığıyla izlenebilen konularda daha özgürlükçü davranışla karar vermek gerektiğini düşünüyorum. Ama böyle bir yasak var ve bu mahkeme kararıyla...”
[color:8393=red]
CHP'Lİ VEKİLLERİN AVCI'YI ZİYARETİNİ YANLIŞ BULUYORUM[/color]

“Hanefi Avcı davasının da Ergenekon gibi uzaması riskini görüp görmediğinin ve CHP'lilerin Hanefi Avcı'yı ziyaretinden sonraki açıklamalarının” sorulması üzerine ise Arınç, şöyle konuştu:
“CHP'nin bazı vekilleri, bunlar bellidir. Çünkü bir gün Erzincan'da, bir gün başka bir yerde olabiliyorlar. Hatta davaları orada dinleyici sıralarında özel olarak takip edebiliyorlar. Bir partinin milletvekilinin bu davalarla adeta bir avukat gibi ilgilenmesinin, hatta görüşmeler yaparak bunları bir başka şekilde aktarmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu bir yargı sürecidir. Yargı sürecinin, soruşturmanın gizliliği esastır. Bir şekilde de bunların dışarıya aktarılması yargıyı etkilemeye teşebbüstür. TCK'da bazı maddelere bakarsanız... Zaten bu kişilerin bazıları hakkında fezlekeler var. Dokunulmazlığın kaldırılması talepleri var. Çünkü dışarıda onları savunuyorlar, davayla ilgili doğru veya yanlış bilgi veriyorlar. Kamuoyunda yargılamayı etkileme konusunda çaba gösteriyorlar. Doğrusu CHP milletvekillerinin bu tür çabalarının yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunu Genel Başkanları ve kendileri takdir etsin. Hanefi Avcı ile ilgili soruşturma devam ediyor. Daha sonra dava açılırsa kovuşturmaya dönecek. Bu konuda nasıl bir yargılama olacak, kısa mı uzun mu sürer? Bilgi sahibi değilim.”
[color:8393=red]
'BALIKÇI' DİYE BİRİNİ TANIMIYORUM[/color]

Arınç, “Terörle mücadele kapsamında Öcalan ile görüşmeler yapıldığı konusunda 'balıkçı' diye bir kişiden bahsediliyor. Böyle biri var mı?” sorusu üzerine, “Bir gazete özellikle bunu yapıyor herhalde en iyi bilecek durumda olanlar onlar. Bizim bir bilgimiz yok. Ancak bildiğiniz gibi sanıyorum önümüzdeki salı günü Kuzey Irak ile ilgili tezkerenin 1 yıl daha uzatılması gündemde. Aynı gün Sayın İçişleri Bakanı bu konuda görüşmelerde bilgi verecek. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da talebi vardı. O talebini de karşılamış olacağız hem de meclis bilgilendirilmiş olacak. Özellikle son aylarda Kuzey Irak ile ilgili bazı görüşmeler umarım milletvekillerimizi ve kamuoyunu tatmin edecek düzeyde olur. Ben 'balıkçı' diye birini tanımıyorum” diye konuştu.

ERDOĞAN'N ÇILGIN PROJESİ

“Sayın Başbakan'ın çılgın projesi var. Ne olduğunu biliyor musunuz?” sorusuna Arınç, gülerek “Bilmiyorum. Böyle çılgınlıklarla uğraşmıyorum” yanıtını verdi. Projeye “O ismi takan kim” diye soran ve “Sayın Hıncal Uluç'un köşesinde okumuştum” yanıtını alan Arınç, “Hıncal Uluç'a sormak lazım, bir proje nasıl çılgın olabilir? Kendisinin projelerinden bahsetmiyor umarım...” şeklinde konuştu.
[color:8393=red]
ÖZAL VE EŞREF BİTLİS'İN ÖLÜMÜ
[/color]
Bülent Arınç, “Turgut Özal ve Eşref Bitlis'in öldürülüp öldürülmediği konusunda son zamanlarda üst üste dosyalar gündeme geliyor. Size gelen, fikir oluşturacak bir bilgi var mı” şeklindeki soru üzerine, “Bu konularla ilgili çok fazla detayları bilmiyorum ama benim bildiğim söz var, Allah'ım kalmasın alemde hiç bir hakikat nihan. Bu ne demek, alemde hiç bir gerçek gizli kalmasın. Nihan gizli demektir. Keşke bütün bu olayların gerçek yönleri ortaya çıkarılabilse. Türkiye'de geçmişte olumsuzluklar yaşadığımız için bu olaylardaki bütün endişeleri bütün senaryoları, bütün konuşulanları mutlaka araştırmak gerekir. Eğer geçmişte yaşanan bazı olaylar Türkiye'nin yüzünü kara çıkarmaya yönelik bazı tezgahlar, provokasyonları görmemiş, duymamış, yaşamamış olsaydık, bu bir trafik kazasıdır, şudur, budur diyebilirdik, yine belki öyledir ama üzerine gidilmeli, mutlaka gün yüzüne çıkarılmalıdır” dedi.

Arınç, Meclis Başkanlığı yaptığı dönemde, yıllarca önce işlenen bir cinayet için araştırma komisyonu kurduğunu belirterek, “O olay yıllarca konuşuldu ama biz araştırdık. Dönemin emniyet müdüründen başlayarak, siyasetçilere kadar kimlerin ihmali olduğu konusunu raporun sonucuna ekledik. Merak edenler oradan bakabilir. Meclis Araştırma Komisyonu dahil olmak üzere, öncelikle adli yargının, bu iddialar ne kadar basit olursa olsun ciddi kabul ederek araştırılmasında fayda var” diye konuştu.[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
INSAN

INSAN


Mesaj Sayısı : 892
Reputation : 33
Kayıt tarihi : 17/05/09

BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ Empty
MesajKonu: Geri: BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ   BÜLENT ARINÇTAN  YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ EmptyCuma Ekim 08, 2010 10:48 pm



Arinc ,söylediklerinin ne anlama geldigini cok iyi biliyor.Isbirlikcilerin önde gideni olma derdinde.......
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
BÜLENT ARINÇTAN YENİ BİR SÖYLEM TAKTİĞİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Pic Zihniyetin YENI ADI,YENI SAFAK...
» BÜLENT AKYÜREK'TEN
» TRT ARAPÇA RTE'NİN YENİ BİR İHANETİ
» yeni yıl şarkısı
» Yeni Akademya org

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Siyaset :: AKP-
Buraya geçin: