Gece Görüsmeleri...

[img]http://www.medyafaresi.com/i.php?p=f1/89a_a6925.jpg&w=300&h=220[/img]


[size=24][color:3893=red]
Apar topar gece görüşmesi! Başbuğ, Erdoğan'a ne söyledi?
[/color]
[/size]
[size=18]
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, emekliye ayrılacağı YAŞ öncesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Resmi Konut'ta biraraya geldi.


1 Ağustos'ta başlayacak kritik Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, bir bölümü emekli 102 subay hakkında yakalama kararı çıkartarak, YAŞ'taki dengeleri de etkilemesi, Başbakanlık Resmi Konutu'nda sürpriz bir zirve yapılmasına yol açtı.

Orgeneral İlker Başbuğ'un, özellikle terörle mücadelede görev alan personel için bile "kaçak" tanımı yapılarak, yakalama kararı çıkartılmasından rahatsızlık duyduğu belirtiliyor.

Mitingden özel görüşmeye
Erdoğan, önceki gün Malatya'da düzenlediği referandum mitinginin ardından saat 22.10'da Ankara'ya döndü. Erdoğan, ilk olarak Subayevleri'ndeki özel konutuna geçti. Erdoğan burada bir süre kaldıktan sonra saat 23.00 sıralarında Başbakanlık Resmi Konutu'na geçti. Erdoğan'ın konuta gelmesinden kısa bir süre sonra Orgeneral Başbuğ'un konuta geldiği öğrenildi.

Erdoğan, 1 Ağustos'ta başlayacak kritik YAŞ öncesi, Balyoz davası kapsamında 28'i muvazzaf general ve amiral olmak üzere 102 asker için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "yakalama kararı" almasının ardından Başbuğ ile biraraya geldi. Görüşme 1 saatten fazla sürdü.
YAŞ'taki terfileri de etkileyecek olan mahkeme kararı sonrasındaki zirvede, söz konusu yakalama kararlarının görüşüldüğü sanılıyor. Başbuğ'un, özellikle terörle mücadelede görev alan personel için bile "kaçak" tanımı yapılarak, yakalama kararı çıkartılmasından rahatsızlık duyduğu belirtiliyor.
Erdoğan-Başbuğ zirvesi, Başbakanlık kaynaklarınca da yalanlanmadı.
[color:3893=red]
Ergin apar topar geldi[/color]
Erdoğan'ın Başbuğ ile yaptığı görüşmenin devam ettiği dakikalarda, ilginç bir olay da yaşandı. Hatay Derneği'nin (Hatay-Der) kuruluşunun yıldönümü için Hatay'da yemekte bir konuşma yapan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, korumasının verdiği not üzerine, konuşmasını "önemli bir işi olduğunu" belirterek yarıda kesti ve özel uçakla, apar topar Ankara'ya döndü.
Programına göre geceyi Hatay'da geçirmesi beklenen Ergin, Vali Celalettin Lekesiz tarafından 23.30'da Hatay'dan uğurlandı.

Ergin'in apar topar Ankara'ya dönmesi, kulislerde, Erdoğan-Başbuğ zirvesi sürerken, Erdoğan tarafından çağrılması nedeniyle döndüğü yorumlarına yol açtı. Erdoğan'ın, Ergin'le de konuyu baş başa görüştüğü iddia edildi. Erdoğan'ın, hareketli gecenin ardından, 02.30 sıralarında, özel konutuna döndüğü belirtildi.
[/size]

[img]http://medya.zaman.com.tr/2010/07/27/kozmik.jpg[/img]

[size=24][color:f4a8=red]
'Kozmik Oda'nın bilgisayarları çalınmış [/color] [/size]


1. Ordu Karargahı'ndan çalınan kripto çözme özelliğine de sahip 2 bilgisayarın çantalarının içine müsvedde kağıt doldurulmuş. Bilgisayarlar, Balyoz Planı ortaya çıktıktan sonra çalınmış




1. Ordu Komutanlığı envanterinde kayıtlı özel yapım iki dizüstü bilgisayarın kaybolmasının ayrıntıları ortaya çıkıyor. Elektronik Harp Komuta Kontrol Merkezi aracı olarak kullanılan kapalı kasa MAN araçta yaşanan hırsızlığın zimmet devir teslimi sırasında tesadüfen ortaya çıktığı öğrenildi. Hırsızlar tarafından ağırlık hissi verilmesi için cihazların saklama kabı içine kağıt parçaları yerleştirildiği ve haftalık sayımların kılıflar üzerinden yapıldığı belirtilirken, bilgisayarların telsiz ve kriptolu görüşmeleri deşifre etme yeteneğine sahip Süratli Emniyetli Mesaj Aktarma Cihazı (SEMAC) özelliği de barındırdığı ve TSK tüm kriptoların değiştirmesinin gündeme geldiği ifade edildi. YAŞ'ta Kara Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Orgeneral Hasan Iğsız'ın komutanlığını yaptığı 1. Ordu'daki kozmik hırsızlık olayının perde arkasını star araladı.
[color:f4a8=red]
BALYOZ'DAN SONRA ÇALINMIŞ [/color]

Kozmik hırsızlığın Taraf gazetesinin 20 Ocak 2001 günü 1. Ordu Karargahı'nda hazırlanan Balyoz Darbe Planı'nı manşetinden yayınlamasının ardından yaşandığı ortaya çıktı. Aselsan tarafından özel yazılımlar yüklenerek Komuta Kontrol Merkezi (KKM) ve Yazılım Yükleme Techizatı (YCT) haline getirilen özel yapım dizüstü bilgisayarların çalınmasının da tesadüfen ortaya çıkarıldığı öğrenildi.
[color:f4a8=red]
ÇANTANIN ÜZERİNDEN KONTROL [/color]

İki diz üstü bilgisayarın 31 Mart 2010 günü zimmet devir teslimi işlemi yapıldığı sırada yerinde olmadığı tespit edildi. Bilgisayarların bulunduğu taşıma çantalarının içinin, bilgisayarların yokluğu anlaşılmasın diye müsvedde kağıtlarla doldurulduğu belirlendi. Bilgisayarlar zimmetindeyken kaybolan Üstçavuş Levent Erkan'ın haber vermesinin ardından tüm bölükte ve arazide arama yapıldı ancak bilgisayarlar bulunamadı. Daha önce laptopların çanta üzerinden kontrol edildiği de belirlendi. Üstçavuş Erkan bilgisayarların kaybolduğunun ortaya çıkmasından 12 gün sonra 12 Nisan 2010 günü 'şüpheli' sıfatıyla verdiği ifadede şunları söyledi:
[color:f4a8=red]
EN SON 18 MART'TA GÖRÜLMÜŞLER [/color]

"Bilgisayarları en son 18 Mart 2010'da gördüm. 23-24 Mart tarihlerindeki sayımda ise bulundukları kapalı MAN aracın içinde taşıma kılıflarını gördüm, içinde olduklarını düşünerek kontrol etmedim. Kaybolduklarını tespit ettiğimde gördüm ki taşıma kılıflarının birinin içinde bilgisayar kalınlığında ve ağırlığında muhtelif müsvedde kağıtla dolu bir klasör vardı" dedi. • ANKARA star
[color:f4a8=red]
Kripto çözme özellikleri var [/color]

Çalınan kozmik bilgisayarların, ASELSAN tarafından geliştirilen özel yazılımlarla desteklendiği ve SEMAC (Süratli Emniyetli Mesaj Aktarma) ve 9600 modeli telsizleri komuta etme yeteneğine sahip olduğu öğrenildi. Havadan kriptolu olarak gönderilen mesajları çözme özelliğine de sahip olan cihazların kaybolmasıyla TSK'nın bu alandaki tüm kriptolarının güvenilirliğini yitirdiği belirtiliyor. Yönetmelik gereği bütün kriptoların ve yazılımların değiştirilmesi ve faturasının suçlu personele ödettirilmesi gerekiyor.

Çalınan laptoplarda bulunan sistemle Komuta Kontrol ağına sızılabileceği öğrenildi. SEMAC'lar kriptolu mesaj aktarma cihazı olarak kablosuz olarak kullanılıyor. Çalınan laptoplar, SEMAC'ların bulunduğu yeri tespit edilebiliyor. Bu durum yüksek güvenlik riski anlamına geliyor. Sözkonusu cihazlardan her piyade taburunda bir adet bulunuyor. Bilgisaylarların ne zaman çalındığı tam olarak tespit edilemediği için, kriptolu görüşmelerin ne kadar zamandır takip edilme riskiyle karşı karşıya olduğu da kestirilemiyor.
[color:f4a8=red]
Güvenlik zaafiyeti itirafları [/color]

Üstçavuş Levent Erkan şüpheli sıfatıyla verdiği ifadede TSK'ya alınan araçlardaki büyük bir güvenlik açığını ortaya çıkardı. Çalınan cihazların bulunduğu MAN araçlarına girmenin zor olmadığını belirten Erkan, "Aracın arkasına girebilmek için kapı kilidine gerek yok. Aracın yan camları kızaklı cam olduğundan dışarıdan itilip açılabiliyor. Dolapların açılması ise kötü niyetli kişilerin becerisine bağlı olarak zorlanmadan hasar vermeden açılabilir. Benim aracımdaki söz konusu durum, TSK'daki tüm emsal kapalı MAN araçları için geçerlidir" dedi.
[color:f4a8=red]
2 tatbikatta kullanıldı ve silinmedi [/color]

Kaybolan Komuta Kontrol Merkezi (KKM) ve Yazılım Yükleme Techizatı (YCT) bilgisayarların içinde ayrıca "hizmete özel" üç adet harita ve harita paftalarının bulunduğu da öğrenildi. Kritik bilgisayarların son olarak Şereflikoçhisar ve Gökçeada'da yapılan tatbikatlarda kullanıldığı bilgisayarı son olarak kullanan Muhabere Kıdemli Çavuş Mustafa Namık Dikici'nin ifadelerine yansıdı. Astsubay Dikici, tatbikatlarda oluşturulan bilgilerin çalınan cihazlardan silinip silinmediği sorusuna ise "silmedim" cevabını verdi.


27 Temmuz 2010, Salı
ZAMAN

[img]http://www.hurriyet.com.tr/_np/7973/11187973.jpg[/img]

gece görüşmesi veya dolmabahçe görüşmesi sonuç aynı kapıya çıkıyor..

insanların çok büyük ümitler beslediği ilker başbuğ soyadıyla müsemma olup çemberi yarıp çıkacak bir liderlik yapacağına süreci okumasından vazgeçtik çıkış yolunuda tesbit edip göremeyince olay tsk adlı kuruluşun topyekün lağvedilmesine doğru kıvrılmaya başlamıştır..

askeriye kendi içinde darbecileri-cuntacıları-çeteci şebekleri reddedeceğine sahiplenme hatasına düşüp bunun peşisıra sivil bir kısım insanında toptancı bakışıyla sahiplenme veya reddetme istikameti belirince bugün itibariyle devam eden süreç artık askeriyenin içindeki darbeci şebekleri atması veya reddetmesiylede kapanmayacak bir hal almaya başlamıştır..

ne isteniyor ??
tsk topyekün ortadan kaldırılması -lağv edilmesi -

niye ??
cuntacıları -darbeci şebekleri- natocu kafaları temzilemedikleri gibi sünni anadolu kesimlerini enayi yerine koyup allahsız ulusalcı unsurları hastanelerde besiye alma halkı keriz zannedip aynı tas aynı hamam döngüsüne dönüştürerek kendi şahsi lüks yaşamlarını devam ettirdikleri gibi tefeci düzenin devamından yana tavır almaları sebebiyle var olmasındansa kapatılması daha hayırlı olur düşüncesi yagınlaşmaktadır..

kapatılması için karar verenler kimler ??

ilk sırada içerde halen daha yüksek güvenli koruma altında olan yahudi yönetici klik sonrası mit - bu iki unsurun enstürmanları ise yahudi klik ve anlaşan iç unsurlar

iç unsurlar neden destekliyor ??
içerdeki öezllikle sünni kesimlerden çoğunluklu kesimler bir zamana kadar mehmetçik adı hürmetine rica mihnet yalvarmaya varan temennilerle askerin içini temizlemesini beklemelerinin karşılığını almayı umarken askeri kesimin sünnilerle bir olacağına gidip israilci kanatla elele vermesi üzerine reste rest çekip bu defa kendileri mecburen israilci ekiple sözlü olmayan antlaşma yaparak önce haklı veya haksız ağır suçlamalarla ordu üst katmanlarını halk nazarında gönüllerden silmeye sonrasında ise topyekün lağv-kurumun kapatılarak gerekirse yeni ordu kurulması fikrine karar vermişlerdir..

azya gönüldaş şimdi sorar kim bunlar diye :))

adını sen koy gönüldaş bu kesimleri ben bilmem

imdi bu vatan bizim olmayacaksa allahsız ulusalcılara asla bırakılmayacak isterse amerika-israil ordusu gelsin inatlaşmasına gelen bu aşama ilerleyen süreçte daha netleşecektir..

israilci kilikle sözlü antlaşma ne zamana kadar sürer ??
çekidüzen verilmesine razı olmayan askeriye bu saatten sonra tamamen kapatıllmasına mütaekiben israil kliği ile iç unsurların anlaşmalaları bitip yeniden dizayn etme mücadelesiyle beraber yeniden çevreleşmeleri beraberinde getirir diye düşünüyorum..

buraya kadar toplum katmanlarını genel kanaatini yazdım. bu hal tesbitini yaptıktan sonra ben 1 ağustos için iki satırla şahsi düşüncemi belirteyim..


1 ağustosa az kaldı ya koşaneri alt edip biz bundan sonra halkın emrinde milletin inancına saygı duyuyoruz diyecekler veyahut nerde ince ordan kopsun noktasına doğru hep birlikte yürüyeceğiz..

ulusalcı hızlı kemalist büyük amerikancı kowboyun sesi soluğu çıkmayıp bir numaralı koltuğu kapana kadar kendini gizleme stratejisi izleyen izmirli cuntacı sen pişti oldun..

bu arada dolmabahçede ne konuştular ?? bilen varmı ??
bu satten sonra karısının hırsızlık -rüşvet dosyaları bizi kesmez biz eski paşa karısının conilerle fantezi videosunun görüntülerini bekliyoruz :))

bir fıkra

kenan evren marmarise yerleştikten bir müddet sonra marmarisi gezmeye çıkar. gezinti yaparken terziye uğrar terzi kahve ikram eder kenan paşa kahve içerken küçük bir çocuk terzi dükkanına gelerek yüksek sesle öğlen birde paşa gelecek haberin olsun der gider..
kenan evren terziden çıkarak bu defa berbere uğrar berbele ayaküstü konuşurken aynı küçük çocuk berbere gelerek öğlen ikide paşa gelecek haberin olsun der gider..
kenan evren bu şekilde nereye gitse peşine çocuk o işyerine giderek paşa şu satte gelecek paşa bu satte gelecek diye havadisi verir..
kenan evren oturduğu mağazada fazla dayanamayarak işyeri sahibine der ki marmariste benden başka paşamı var ??

dükan sahibi der ki paşam zeki mürene biz paşa diyoruz.
kenan evren der ki yahu ben ordu paşasıyım anladım bu zeki müren nerden paşa oluyor ??

mağaza sahibi kem küm etsede kenan evrenin ısrarı üzerine der ki paşam
biz ibn.ye ibn. diyemediğimizden paşa diyoruz..

Isin Dis yüzünde 28 Subat gibi bir hareket gösterilmiyor.Ancak,böyle gece anigörüsmeler,hangi taraftan oldugu da tam izah edilmiyor.

RTE nin bir taraflarinda ,bu problemin ne oldugu hissettirilmemeye calisilsa da,ORDU dan gelen acik bir Uyari var.Bsbug konuyu ne sekilde verirse versin,bu görüsme,Subaylari ilgilendiren ve ORDU nun bir uyarisindan baska birsey degil.

.....
Durum basinda ve taraflarca farkli sekilde ortaya konulsada, ASIL taraflardan bir tanesi dogrudan konusmuyor.Taraflardan biri ADINA RTE yle konusuyor...