[img]
http://img03.blogcu.com/images/d/u/r/duralidurmaz/d7f0d51a27366bad62f0e6a3b0aba5ea_1275155760.jpg[/img][size=24][color:09fb=red]
Ortadoğu'dan Sapık Çağa Yeni Akın[/color]
[/size]
[size=18]
[color:09fb=brown]
Salih Mirzabeyoğlu[/color]
Çağımız geçen yüzyıldan kalan sistemlerin iflâs ettiği ve rejimlerini geleneksel emperyalist yapıları üzerine kuran devletlere hangi iktisadi ve siyasi bağımsızlık savaşlarının yoğunlaştığı bir çağdır.
Emperyalistlere karşı sosyal tarihi çizgisi aynılık gösteren üçüncü dünyanın büyük bölümünü teşkil eden Müslüman uluslar bugün hem dışta varlığını muhafaza hem de içte emperyalizmin kuyrukçularıyla boğuşma durumundadır.
Siyasi, iktisadi ve kültür emperyalizmiyle hırpalanan ve içte esasını göstermesi kuyrukçu anayasaların sınırları içinde kısıtlanan “Mutlak Fikrin” her şeye rağmen filizlenmesi bu ülkelerdeki şehitleri ve çilekeşleriyle mucizevi bir durum gösterirken, ilkel toplum yapısından 20 yüzyıl yaşayışına sıçrama yapma durumundaki özelikle Afrika ulusları, gelişmemiş ve tarihi birikimini yapamamış düşünceleriyle emperyalizme karşı güç direnmektedir, önce silâh yardımıyla başlayan ilişki kısa sürede geleneksel emperyalizme dönüşmekte ve karşılıklı kuyrukçu grupların birbirleriyle savaşmaları sonucuna gitmektedir.
Şunu kesin olarak söylüyoruz: Çağın insan için diriltici soluğu Ortadoğu da tütmektedir. Ortadoğu dünyada coğrafi bir bölgeyi gösterdiği kadar her türlü emperyalizmin saldırısına uğramış bir düşüncenin mananın tüttüğü yerdir. Üçüncü dünyayı insan çizgisinin dışında tutan kapitalist ekonomik ve siyasi emperyalist görüşün ve onun meydana getirdiği durumun aynı biçimde istismarcısı olan karşıt emperyalizmin ölüm fermanını Ortadoğu hazırlamaktadır.
Uluslararası politikada kuyrukçuluktan biraz daha arınmış Türkiye’nin 7. islâm Konferansındaki aktif durumu ve uluslararası ilişkilerde 42 ülkenin bazı konularda müşterek hareket etme kararı bunun büyük bir adımını teşkil eder.
Siyonizm’in ve emperyalizmin Ortadoğu’nun başbelâsı olması konusunda birleşilmesi, emperyalistlerin, uzlaşıcı noktası Kıbrıs için lehimize alınan kararlar, ekonomik işbirliği fikri ve F.K. O’nun Türkiye’de savaşı veren örgütlerin desteklenmesi düşüncesi önemli adımladır.
Son durum göstermektedir ki Türkiye’de emperyalizme karşı verilen kurtuluş savaşından sonra güdümlü düzenin Üçüncü Dünya ülkelerine karşı 50 senelik tarihi ve coğrafi durumunun imtiyazıyla, değişen ve gelişen olayların sürüklemesiyle düzelmeye başlamıştır.
Ortadoğu diriliş içindedir. Tarihin en karışık, sosyal, siyasal yapısını gösteren Ortadoğu, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen düşünce ve hareket birikimini hazırlanmış ve hazırlamaktadır.
Terminoloji olarak bu hareketi sol veya sağ olarak nitelendirenler tarihi gelişim içinde bunun izahını yapamamaktadırlar. Çünkü Ortadoğu tarihi gelişimi, sosyolojisi bunun bugün ismi diğer izm’lerle beraber anılmasına rağmen kökte islâmi bir uyanış olduğunu, göstermektedir. Canlı bir örnek, Lübnan olayları, halk kesimine inen hareketin gerçek karakterini göstermiştir.
Bugün Mutlak Fikir bağlıları hareketin teori ve pratiği bakımında iç ve dışla mücadelede çok şey öğrenmişlerdir. Her objektiften kendisinin nasıl göründüğünü bilen ve olaylara değişik acılardan bakarak kendine karşı olanları bizzat fikri, siyasi, manevi ve vurucu güç bütün Ortadoğu ve Türkiye’de güçlenmektedir.
Düşmanları istedikleri kadar kudursun. Anın mücadeleleri içinden sesleniyoruz:
“İSTİKBAL İSLAM’ındır.
Gölge Dergisi 5. Sayı
[/size]