AB Mandacısı Mine Kırıkkanat’ın Acıklı İtirafları..
Kendi kendilerine aydın diyen bazı kişiler bir kampanaya başlatmışlar, Türklerin 1915’de soykırım yapmış olduğunu iddia ederek Ermenilerden özür dileyen çarşaf çarşaf duyurular yayınlamışlardı.
20 Aralık 2008 tarihli “Özür Dileyenler” başlıklı yazımda, bu sözde aydınlardan bazılarının adlarını vererek AB’den hibe almış olduklarını ortaya koymuştum. Bu AB hibecisi aydınların hibe olarak cebe indirdikleri Avroların miktarını da vermiştim.
Aslında hibeci aydınların listesini kısa tutmuş, yüzlerce ismi içeren tam listeyi okumak isteyenlere, “Avrupa Birliği Tabuta Çakılan Son Çivi” adlı kitabıma başvurmalarını önermiştim.
Söz konusu yazımda adı geçen, özür dileyen hibeci aydınlardan biri de, Mine Kırıkkanat idi.
Mine Kırıkkanat’ın AB’den 70 000 (yetmiş bin) Avro hibe almış olduğunu yazmıştım.
Yazım, internet ortamında binlerce kişi tarafından okundu. Okuyanlardan biri de Mine Kırıkkanat’ı bundan haberdar etmiş.
Mine Kırıkkanat, kendisini bilgilendiren kişiye, 26 Aralık 2008 tarihinde şu iletiyi göndermiş:
“Ben kimseden beş kuruş almadım, almam.
Beni tanıyanlar 700 bin Avroya satılmayacağımı bilir, 70 bin Avro’ya da gülerler.
Bunu ortaya atan müfterinin adresini vermek lütfunda bulunursanız, kendisini dava edeceğim.
Lütfen Yılmaz Dikbaş adlı kişinin original mail’ini forward edin, kendisi attığı iftiranın tazminatını ödeyince, aklı başına gelir.
Saygılarımla,
Mine G. Kırıkkanat”
Bu yazıyı alan kişi dürüstlük gösterdi, Mine Kırıkkanat’ın yukarıdaki yazısını bana iletti ve haklı olarak bir açıklamada bulunmamı istedi.
Hemen kendisine ayrıntılı bir cevap yazdım, Mine Kırıkkanat’ın AB’den 74 bin Avro hibe almış olduğunu belgelendirdim.
Bununla kalmadım.
Kuru sıkı tehdit etmeyi bir yana bırakıp beni hemen mahkemeye vermesini Mine Kırıkkanat’a bir iletiyle bildirdim. İsteği üzerine, yazımın aslını, adresimi ve telefon numaralarımı da kendisine ilettim.
Ve yazımı şöyle bitirdim:
“Umarım beni gerçekten mahkemeye verirsiniz, ben de sizin bir Truva Atı olduğunuzu mahkemede kanıtlarım.”
‘Avrupa Birliği Tabuta Çakılan Son Çivi’ adlı kitabımı okuyanlar bilecektir, AB’den hibe almış üç yüzü aşkın kurum, kuruluş ve bunların yöneticilerinin boynuna, Türk ulusunun bağrına sokulmuş ‘Truva Atı’ yaftasını asmıştım.
Peki, bu yazışmadan sonra ne oldu?
Mine Kırıkkanat beni dava etti mi, mahkemeye verdi mi?
Hayır, veremedi ama, bakın ne yaptı.
Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı’ya içini şöyle döktü:
“Evet sevgili Can Ataklı, AB fonlarından bu para alındı ama bu benim cebime girmedi.”
Sanki kilisede günah çıkarırmış gibi ötmeye başlayan Mine Kırıkkanat, Tuncay Özkan’ın Kanaltürk televizyonunda 52 hafta sürecek AB propagandası için AB’den 74 bin Avro hibe almış olduğunu itiraf ettikten sonra, paylaşımın acıklı yönünü şöyle açıklıyor:
“Bir kere paranın büyük bölümü Kanaltürk’e kaldı. Bunun dışında yönetmeninden ışıkçısına, kameramandan set işçisine, makyajcısından berberine kadar çalışan herkes minik minik paralar aldılar. Programı yapan bizlerse sembolik ücretler aldık.”
Şimdi siz, Mine Kırıkkanat’ın bu acıklı ve ibret verici itiraflarına ne diyeceksiniz?
AB’den 74 bin Avro hibe almış.
Ama hepsi onun cebine girmemiş.
Oturmuşlar, hibeyi güzelce bölüşmüşler.
Peki, bütün bu bilgilerin ortaya çıkmasını sağladığım için bana ‘müfteri’ diyen utanmaz Mine Kırıkkanat’a şimdi ben ne söyleyeyim?
Ermenilerden sözde soykırım için özür dileyen Mine Kırıkkanat, AB’den hibe almış ve bu hibe karşılığı televizyonda yalana dayalı AB propagandası yapmış bir Truva Atı’dır.
AB Mandacılarının peşini bırakmayacağım.
Truva Atlarının maskelerini indirmeyi sürdüreceğim.
Yılmaz Dikbaş
12 Şubat 2009
dikbas@kalinka.com.trwww.kalinka.com.tr