[img]
http://www.timeturk.com/images/news/040820100955145733815.jpg[/img] [color:71e6=orange][size=24]
Wikileaks belgeleri ne işe yarayacak?[/size]
[/color]
[size=18]
Wikileaks, ABD’nin Afganistan savaşı hakkında binlece sayfalık gizli belge yayınladı. ABD’nin Vietnam’dan çekilme sürecinde de buna benzer skandalları yaşaması akıllarda soru işareti bırakıyor.
Wikileaks’in Afganistan’da yaşanan ABD ve NATO skandallarını açıklamasının ardından ABD gündemini Afganistan belirlemeye başladı. Obama’nın başkanlığa gelmesiyle bir takvim belirleyip Afganistan’daki askeri gücünü çekmeyi planlayan ABD uzun süredir bunun için bir adım atmamıştı. Skandaldan sonra ise ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in bir yıl içinde muharip asker gücünün büyük bir kısmını çekeceklerini açıklaması, olayın önemini gösterirken; benzer bir skandalın Vietnam Savaşı’nın sonunda da ortaya çıkmasının sadece bir tesadüf olmadığı da düşünülüyor.
[color:71e6=yellow]
Vietnam’ı bitiren de belge skandalı[/color]
Vietnam Savaşı 1965 yılında başlayıp, 55 bin ABD askeri ve 7 milyonun üzerinde Vietnamlının hayatını kaybetmesiyle 1973 yılında son bulmuştu. ABD başta olmak üzere tüm dünya bu savaşın etkileriyle şekillenirken, ABD’nin en önemli ‘think tank’ kuruluşlarından biri olan ‘RAND Corparation’ çalışanı Daniel Ellsberg’in açıkladığı belgeler şok etkisi yaratmış ve savaşın şeklini değiştirmişti.
RAND Corporation, 1948 kurulmuş bir nevi danışmanlık şirketi. ‘Think tank’ diye bilinen bu tür şirketlerden en büyük farkı ise CIA ile mutlak bir işbirliği içinde olması. ABD’nin uluslararası politikasını belirlemesinde, ardından da belirlenen politikaların hayata geçmesi için çalışmalarda bulunan RAND, Vietnam Savaşı boyunca da ABD’nin haklılığını ispatlamaya çalışmıştı. ABD’de güçlü savaş karşıtı hareketin etkisiz hale getirilmesinde ve 68 hareketinin gücünün kırılmasında önemli etkileri olmuştu.
Böyle bir şirketin çalışanı olan Daniel Ellsberg ise çoğu CIA’e ait olan 7 bin sayfalık belgeleri ifşa ederek ABD’de büyük çalkantılara sebep olmuştu. Başta ABD başkanlarının söyledikleri yalanlar ve kayıp miktarının önceden hesaplanmış olmasına rağmen halkla paylaşılmamış olması gibi sebeplerle, ABD halkının Vietnam Savaşı’na dair tüm güveninin tükenmesine yol açmıştı. Ardından gelen Watergate skandalı ve Başkan Nixon’un istifası ABD politikasının yeniden şekillenmesine gerekçe olarak gösterilmişti.
[color:71e6=yellow]
Gerçekliği tartışmalı
[/color]
Belgelerin halkın Vietnam Savaşı’na bakış açısını değiştirmesi sonucunu doğurması tartışmasız bir gerçek olarak önümüzde dururken, bazı ABD’li araştırmacılar, belge skandalının CIA kontrolünde gerçekleştirildiğini savunurken, yaşananların sadece senaryodan ibaret olduğunu söylüyorlar. ABD’nin, giderek artan kayıpları halka anlataması ve yükselen maliyetle başedememesi gibi etkenlerle savaşı bitirmek istediğini söyleyen araştırmacılar; uzun yıllardır halka haklı bir savaş verdiklerini ispatlamaya çalışan ABD hükümetinin böyle bir skandala ihtiyaç duyduğunu belirtiyorlar.
[color:71e6=yellow]
Afganistan Vietnam olur mu?[/color]
Bu olayların ışığında Afganistan Savaşı'nı değerlendiren uzmanlar, uzun süredir bölgede istediği ortamı sağlayamayan ABD’nin Ortadoğu siyasetini yeni bir rotaya sokmak için Wikileaks’in yarattığı gibi bir skandala ihtiyaç duyabileceğini söylüyorlar. Belge skandalından sonra, ABD halkının Afganistan savaşına verdiği desteğin 2003’den beri ilk kez yüzde kırkların altına düşmesi de bu görüşü destekliyor.
1000’in üzerinde askerini kaybeden ABD’nin, NATO müttefiki bazı devletlerin de askerlerini çekme kararı almasının ardından yalnızlaşması da kamuoyunu etkiliyor. İspanya daha önceden tüm askerlerini çekerken, Polonya sayısını azaltmış, Kanada ise bir yıl içinde tüm askerlerini çekeceğini beyan ederek takvimini açıklamıştı. Hollanda ise geçtiğimiz günlerde tüm askerlerini çekti. Savaşın yıllık maliyetinin 60 milyar doları geçmesi ise bir diğer faktör. 2008 krizinin etkilerini üzerinden atmaya çalışan ABD ekonomisi için oldukça büyük bir yük yaratan meblağ birçok ABD'li için yük olarak görülüyor.
ABD'nin çekilme planları yaptığını destekleyen bir başka faktör ise Afganistan ordusu ve kolluk kuvvetleri. Savaşın başından beri yerel güvenliği sağlama görevini bile zorlukla yürüten Afgan silahlı güçleri, son bir yıl içinde bir hayli güçlendirildi. Kolluk kuvvetlerinin sayısı arttırılırken, ordu ise modern silahlarla ve özellikle zırhlı araçlarla takviye ediliyor. Afgan ordusunun eğitimi için harcanan bütçe ise yaklaşık üç katına çıkartıldı.
ABD'nin ayrılması durumunda Afganistan'ı nelerin beklediği ise meçhul. Halkın bir kısmı hem ABD'den hem Taliban'dan yılmış durumda olsa da, kent merkezlerinde ABD'nin ve onların desteklediği hükümetin etkisi; taşrada ve özellikle Pakistan sınırındaki dağlık bölgelerde ise Taliban'ın etkisi çok yüksek. ABD askerlerinin bölgeden çekilmesi iç savaşı tetikleyebilecek bir senaryoyu da akıllara getiriyor. Bunun yanı sıra dünyadaki uyuşturucu üretiminin dörtte üçünden fazlasının yapıldığı Afganistan toprakları birçok suç örgütüne de ev sahipliği yapıyor. Üç milyonun üzerinde mülteci barındıran Afganistan'da, sekiz milyon insan da açlık sınırının altında yaşıyor ve halkın sadece yüzde 13'ü temiz su kaynaklarına erişebiliyor.
[/size]
Sol