ğer yaptıysa laik Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre hiçbir suç
işlenmemiştir. Deniz ****** ve Nesrin Baytok, birkaç gündür evden dışarı
çıkmıyorlar.
Eğer kaset doğru ise yaptıkları da kanunlara göre suç olmadığına göre
neden gizlenme ihtiyacı duyuyorlar?
Eğer haberler doğruysa, iki tarafın eşi de şikayetçi olmadıkları gibi
eşlerinin arkasında olduklarını söylüyorlarsa kanunlara göre suç
olmadığı için basın bu işin peşine neden düşer? Eğer yapılan iş laik
kanunlara göre suç değilse neden yayınlayanların üzerine gidiliyor?
Lokantada yemek yiyen siyasilerin görüntüleri televizyonlardan
veriliyor.
Çünkü yapılan iş hukuka aykırı değil.
Eğer doğru ise bu yayınlanan görüntüler de kanuna aykırı değil.
Gizlice kasete çekmek ve bunu yayınlamak neden suç?
Gerçek laik olan İtalya Başbakanı Berlusconi, kimlerle yattığını
anlattığı gibi yatmayı istediklerinin listesini bile verebiliyor ve
gerçek laik olan İtalya halkı da ona o oranda oy veriyor.
Türkiye'de devletin ve hükümetin en üst makamında oturanlar Deniz
******'dan veya Nesrin Baytok'tan "Yalandır, montajdır, uydurmadır,
hayal ürünüdür, sahtedir" diye beyanat bekliyorlar.
Neden?
Eğer doğru ise "Çekilsin" diyenler neye göre bu teklifi sunuyorlar
onu da açıklamaları gerekir.
Böyle bir söz beklemek yerine doğru olan ne ise onun söylenmesini ve
suç olmayan bir şeyin niçin ayıplandığını anlatmaları gerekmez mi?
"İstifa etsin" diyenler neye dayanarak bu teklifi sunuyorlar. Doğru
bile olsa laik kanuna göre suç değil.
Eşler bu olaya razı olmasalar boşanma davası açmanın dışında
yapabilecekleri bir şey yok. Eğer doğruysa boşanma nedenidir o kadar.
Ceza davası açamazlar.
"İstifa etsin" diyenler "Örf ve adeti" gerekçe gösterebilirler.
Laik kanunlara göre açıkta yapmadıkları için ahlaka da aykırı
değildir.
Öyle ise geriye bir şey kalıyor o da bizim laiklerimizin,
sosyalistlerimizin, komünistlerimizin, Kemalistlerimizin,
kapitalistlerimizin, proletaryalarımızın, bürokratlarımızın,
siyasilerimizin, yazarlarımızın, çizerlerimizin... vs. hepimizin
iliklerimize kadar Müslüman olduğumuzu ve İslami hassasiyetimizin,
laikliğin önünde olduğunu gösterir bizim tepkilerimiz. Dinime göre zina
suçtur ama bu olaya "Zinadır" demek de büyük günahtır ve suçtur.
Çünkü İslam'ın istediği deliller yoktur.
"Filan veya filanlar tuzak kurmuştur, çekim yaptırmıştır, zamanı
gelince yayınlatmıştır" demek de zan ifade ettiğinden suçtur ve
günahtır.
İslami hassasiyeti yüksek olanlara söylüyorum: Filanın lezbiyen
olduğunu, filanın homo olduğunu, filanın filanla zina ettiğini gösteren
kaseti, internetten kendi gözlerinizle apaçık şekilde görseniz bile bu
olayın olduğunu, bunların zina ettiğini hiçbir kimseye söylemeyin,
günaha girersiniz.
Delilsiz, ispatsız bu sözü söyleyenin suç işlediğini ve günaha
girdiğini söyler dinimiz.
İslami kurallara göre zina suçu işleyenin ispatı yapılsa bile bunu
şahıslar olarak biz, söylemek zorunda değiliz.
Ceza davalarında ispatı zorlaştıran dinimiz, aslında Rabbimizin
insanlığa rahmetidir, merhametidir.
"Şüpheden sanık yararlanır. Cezada hata yapmaktansa afta hata yapmak
evladır" kuralı, Sevgili peygamberimizin: "Gücünüz yettiğince cezaları
şüphelerle kaldırın. İmamın (devlet başkanının, hakimin) afvederek hata
etmesi, ceza vererek hata etmesinden hayırlıdır" hadisinden alınmıştır.
(Tirmizi, Sünen, hudud 2. Hadis no: 1424)