SÖZÜ DİNLENMİYOR MU NE?

Sözü dinlenmiyor mu ne?
07 Nisan 2010 Çarşamba 12:14 [font:c702=Times New Roman TUR]AVAZTÜRK[/font]
[b]
Müyesser YILDIZ

Fethullah Gülen, “üslubunuza dikkat” uyarısında bulundukça, kendisine bağlı medya grupları, TSK ve AKP muhaliflerine yönelik yayınlarda kullandığı dili daha da şiddetlendirip, “cepheyi” genişletti.[/b]
[justify]Bu durum, “Galiba artık Hocaefendi’yi de takmıyorlar” yorumlarına yol açtı. Gülen son olarak, “Karşı taraf, çevre, cephe sözlerinde bile ayrıştırıcı bir eda var, onun için bu ifadeleri kullanmak istemiyorum. Başkalarının yakışıksız, münasebetsiz ve endazesiz kelimeleri kullanması, bize aynı ifadeleri kullanma ruhsatını vermez” dedi.[/justify]
[justify]Gülen’in, “Gruplar Arasında Vifak (barış) ve İttifak” konulu son sohbetinde, bir kez daha “üslup ayarlaması” yapmaya çalıştı.[/justify]
[b][justify]Tepki Çekiyoruz… Muhasebe Yapalım[/justify]
[/b][justify]Gülen, şunları söyledi:[/justify]
[justify]“Çok defa biz kendi hesabımıza meseleyi ‘-cı, -cu’ya bağladığımızdan, bazen de hakikatlere tercüman olacağımız yerde, kendimizi ifade etme sevdasına tutulduğumuzdan dolayı hiç olmayacak kimselerde bile tepkiye sebebiyet veriyoruz. Söz ve davranışlarımızın başkalarında nasıl bir his uyaracağını, nasıl bir tepkiye yol açacağını, onları nasıl rekabete ve kıskançlığa sevk edebileceğini hesaba katmalıyız. Zira, başkalarını günaha sokmaya hakkımız yoktur.”[/justify]
[justify]Tepki ve tenkitleri üzerilerine alıp, kendilerini sorgulamaları gerektiğini belirten Gülen, “[font:c702=Times New Roman TUR]İ[/font]htimal üslup hatası yaptık demeli ve muhasebeye koyulmalıyız. Yoksa, ‘Niye falanlar bizi tenkit ediyorlar?’ diyerek, mukabele-yi bilmisilde bulunursak, yaptığımız üslup hatasına tevbe edeceğimize, yeni bir cürüm işlemiş oluruz” uyarısında bulundu.[/justify]
[b][justify]Geçmişi Kötülemeyelim[/justify]
[/b][justify]Gülen’in ilginç bir uyarısı ise hem Başbakan Erdoğan’[font:c702=Times New Roman TUR]ı[/font]n, hem de kendi medyasın da sıkça görülen, “geçmişi kötülüme” anlayışına yönelik oldu. Gülen isim vermeden, şu hatırlatmalarda bulundu:[/justify]
[justify]“Kendi dönemleri itibarıyla belli hizmetleri eda etmiş insanların geçmişte yaptıkları o işler küçük görünüyor gibi olabilir, fakat onları o dönem itibarıyla değil, günümüzde neye tekabül ediyorsa ve muhit hattında ifade ettiği mana ne ise işte ona göre değerlendirmek, bir yere koymak ve saygıyla yâd etmek icap eder. Belli bir dönemde kuvve-yi maneviyeyi az ya da çok takviye eden insanları takdir edip, hayırla anmak üzerimize bir vefa borcudur.”[/justify]

Fetullah'ın her geçen gün daha çok nefret celbettiği ve her geçen gün gerçek yüzünün daha çok kişi tarafından anlaşıldığı apaçık. O da bunu görmüş ve kokuyu almış... Şimdi zafer sarhoşu olmuş müridana çeki düzen vermeye çalışıyor. Şımaran, kuduran, saldırganlaşan bu civanlar, zaferin zevkini çıkartacağız diye rövanşist duygularla, dün kendilerine yapılanları, bu gün kendileri yapmakta. Hem de sanki bu güç ve iktidar kendi eserleriymiş gibi... AB-D'yi arkalarına almışlar, şımarmaktalar. Bu şımarıklık o kadar çirkin ve bayağı bir görüntü vermekte, o kadar büyük bir nefret celbetmekte ki. Evet, belki birileri bu gün için bu zafer sarhoşluğuyla, her türlü aşırı davranışı sergileyecek ve fırsat ellerine geçmişken, ezdikçe ezecekler. Bu psikoloji, küçük adamların psikolojisidir. Kompleksli adamların psikoojisidir.
Hem unutulmasın, elin şeyiyle gerdeğe girilmez. Girmeye kalkan da, güvey değil, gelin olur! Feto sonunu görmüş, bakalım bu gidişatı durdurabilecek mi?

GÜLEN BU SÖZLERİNDEN DE PİŞMAN OLACAK MI


28.04.2010 15:26



Son Sayfa’dan Neval Kavcar, Fethullah Gülen’i yazdı.[b] Kavcar yazısında son günlerde 28 Şubat döneminde Erbakan’a “görevi bırakmalı” dediği sözlerinin pişmanlığını taşıyan Gülen’in bir gün AKP’ye dönük aynı pişmanlığı yaşayıp yaşamayacağını sorguladı. [/b]Kavcar yazısında Gülen’in 9 Nisan 2010 tarihli bir sözüne de dikkat çekti.
[b]İşte Kavcar’ın o yazısı:[/b]
Cemaat gündeme dair bilgiler veriyor. Merak ediliyor, kapalı devre çalışan bu STK.
Liderinin [b]“ABD’de bulunma sebebinden çok” [/b]cemaatini ne kadar kontrol edebiliyor?” sorusunun cevabını arıyor bir kesim.
[b]F.Gülen’i yazmıyordum. Gerekti.[/b]

“Darbe” ile yatıp kalktığımız bu günlerde, cemaat medyası “darbecilere” ver yansın ediyor. Kesinleşmemiş, mahkeme kararı olmayan konuları Brezilya dizisine çevirmeleri hayretle izleniyor.
12 Eylülden sadece 18 gün sonra, ne diyordu F. Gülen “Son Karakol” başlıklı o yazıda?
[b]“Ve işte şimdi, binbir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tulûu saydığımız, bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekâsına alâmet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe, istihâlelerin son kertesine varabilmesi dileğimizi arz ediyoruz.” [/b](Sızıntı, Ekim 1980, Cilt 2, Sayı 21)
Anadolu’yu son karakol olarak gösterdiği yazısında Gülen, “TSK’ni de vatanı kurtaran kahraman” olarak selamlamış. Bugün AKP’nin politikalarını destekleyerek siyasallaştığını da çekinmeden ilan eden bu zümre için, son karakolun kurtarıcısı olarak artık iktidarı görüyor denilebilir.
Erdoğan ve yakın çevresi gibi [b]“gömlek değiştirdiler” [/b]demek ki.
Onlardaki bu “istihâle kertesini” anlamak zor.
Nedeni “metamorfoz” yeteneğinin bazı kullara bahşedilmeyişi.
* * *
[b]Cemaatin Durakları[/b]
Öğreniyoruz ki Fetullah Gülen; ayni 12 Eylül gibi, 28 Şubat sürecinde de benzeri sözler söylemiş.
“Gülen cemaatinin “kurumsal yüzü” olarak kabul gören Gazeteciler ve Yazarlar Birliği Vakfı'nın Başkanı Mustafa Yeşil, Fethullah Gülen'in pişman olduğu sözleri açıkladı. İşte Mustafa Yeşil'in cümleleri ile Gülen'i 28 Şubat'ta söylediğine pişman eden ve Milli Görüş çizgisi ile kırılma yaşamasına neden olan o sözler:
Yalçın Doğan'a televizyonda verdiği söyleşide Erbakan için “[b]Hükümeti bırakmalı, ülkeyi daha fazla germemeli”[/b] gibi ifadeleri olmuştu. [b]Bu konuda “Acaba böyle söylemem gerekir miydi?” diye sorguladığına şahit oldum.”[/b] ( Vatan – 26.4.2010)

Cemaat lideri[b] “dün dündür, bugün bugün”[/b] diyor. Nabza göre şerbet mi veriyor, sorusu geliyor akla. “28 Şubat sürecindeki o sözleri söylediği tarihi bilmek lazım. Milli görüşçülerin gideceği kesinleşmiş ise söylemiştir” iddiası yaygın.

Gün AKP iktidarı günü. Bir şekilde gönül bağı kopmadığını karşılıklı paslaşmalarından anladığımız, SP ve AKP gerçeği ortada iken, Gülen’in “keşke söylemeseydim” demesi doğal karşılanıyor.
SP’lilere buzlu bademli şerbet sunuyor. Milli Görüşçüler şubat ayazında belki bir bardak sıcak çayı tercih ederdi, kim bilir? Sıcak çaylarını yudumlarken, kendilerine verilecek dostane tavsiyeleri dinlemek isterlerdi belki.
Gün gelir AKP gidici olursa “cemaat yeni durağında inecek istasyon bulabilir mi” diye merak ederek yazdım bu satırları.
O günler geldiğinde AKP içinde [b]“Hükümeti bırakmalı, ülkeyi daha fazla germemeli” [/b]denilecek mi?
9 Nisan 2007 tarihinde Herkül.Org sitesinde [b]“Kaos, Kadrolaşma, Ordu ve Okullar” [/b]başlığı ile yayınlanan söyleşide geçen:
[b]“Türk Milleti” diyen, “vatan, ülke, ülkü, bayrak” [/b]sözlerini dilinden hiç düşürmeyen ve hatta [b]“din, iman, Kur’an” [/b]fedaisiymiş gibi arz-ı endâm eden bir sürü eli kanlı insan bozması var meydanlarda.”
Sözleri için de [b]“keşke söylenmeseydi”[/b] diyecekleri günler, gelir mi meselâ?
Ne kadar inandırıcı olur?
[b]Odatv.com[/b]