KIRGIZİSTAN'DA İHTİLÂL HAVASI

Kırgızistan'da bu gün başlayan hadiseler bir ihtilal havası vermekte.
Taraflar ve detaylar hakkında bilahare haber verilecektir.

[size=12]Kırgızıstan'da meydanlar savaş alnına döndü[/size]

Kırgızısta'nın Talas şehrinde, elektrik, su, gaz ve gıdaya yapılan zamları protesto eden göstericiler ile hükümet güçleri arasında çatışma çıktı. Olaylarda 40'a yakın kişinin hayatını kaybettiği ileri sürülüyor.

Çarşamba 07.04.2010 - 14:13

[b]Abdulbaki Dil Murat / Bişkek / TİMETURK[/b]

[b]15:51 İçişleri Bakanının öldüğü yalanlandı[/b]

İçişleri Bakanı'nın öldüğü iddiaları ile ilgili bakanlık basın bürosu başkanı Rahmattillo Ahmedov Ekho Moskvı radyosunu arayarak bilginin doğru olmadığını söyledi.

[b]15:16 Onbinlerce kişi başkent Bişkek'e yürüyor[/b]

Başkent Bişekek'te gerçekleşen olaylara çevre illerden geldiği belirlenen 10 binlece göstericinin de eklenceği belirtiliyor.

[b]15:03[/b] [b]İçişleri Bakanının hayatını kaybettiği duyuruldu[/b]

İnterfax'a açıklamada bulunan Kırgız İnsan Hakları Savunucusu telefonla arayarak Talas kentinde göstericilerin rehine aldığı İçişleri Bakanı Moldomus Kongatiyev'in aldığı yaralar sonucu hayatını kaybettiğini duyurdu. Kongatiyev'in hastahaneye kaldırılması sırasında hayatını kaybettiği belirtiliyor.

[b]14:13 Kırgizistan'da olağanüstü hal ilan edildi[/b]

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te şehir meydanında toplanan binlerce gösterici ile polis çatıştı. Göstericilerin elektrik, su, gaz ve gıdaya yapılan zamları protesto etmek için sokaklara döküldüğü belirtildi. Rus basınında yer alan haberlere göre dokuz gösterici ölürken, en az 100 göstericinin de yaralandığı bildirildi. Göstericilerin polis araçlarını yakmaya çalıştığı ve barikat oluşturarak polisin müdahalesine izin vermediği kaydediliyor. İktidarın değişmesini isteyen muhalif grupların başkent Bişkek'e doğru hareket halinde oldukları belirtiliyor. Bişkek'e 20 kilometre mesafede bulunan Rus askeri üssü Kant'ta yüksek alarm seviyesine geçildi.

Kırgız Başbakan yaptığı açıklamada, olaylardan dolayı muhalefet lideri Temir Sariyev'İ suçladı ve öğrencilerin 10'lu 50'li 100'lü gruplar halinde organize bir şekilde çatısmalara girdiğini ve bunu muhalefetin organize ettiğini idda etti. Göstericilerin Narin ve bazı şehirlerin valiliklerini ele geçirdiği bildirildi. Bişkek'te ise benzin istasyonunun ateşe verildiği kaydedildi. Bazı kaynaklar, Rus askerlerinin de teyakkuzda olduğu ve olayları yakından takip ettiğini belirtti.



Kırgızistan'ın Talas kentinde dün başlayan olayların başkentte taşınması endişe ile karşılanıyor. Kırgızistan İnsan Hakları Savunucusu Toktain Umetaliyeva ise çatışmalarda en az 10 kişinin öldüğünü iddia etti. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev olağanüstü hal ilan ederken, muhalefet liderlerinin tamamının tutuklandığı belirtiliyor. ABD ve Rusya'nın askeri üslerinin bulunduğu Kırgızistan'da Mart 2005'de gerçekleşen 'Gül Devrimi'nin ardından Bakiyev iktidara gelmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Bişkek'te gerçekleşen olaylarda kan dökülmemesi ve hukuki çerçevede sorunun çözülmesi çağrısında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Andrey Nesterenko, Kırgızistan'daki son gelişmelerin gergin bir duruma dönüşeceği hususunda endişe duyduklarını belirtti. Sözcü Nesterenko, "Kırgızistan'daki gelişmeleri endişeyle izliyoruz. Son günlerde orada muhalefet yandaşları ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşanıyor. Bize dost ülkede siyasi istikrarın korunmasına ilgi duyduğumuzu belirterek bu bağlamda oluşan durumla ilgili tüm sorunların hukuki çerçevede çözülmesini önemli olduğunu düşünüyoruz." dedi.



Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, tüm Kırgız karşıt taraflara çağrıda bulunarak şiddete yol vermemesine davet etti. Nesterenko, "Ayrıca karşıt güçlere ısrarla çağrılarda bulunarak kan dökülmesine yol açacak her türlü eylemlerden kaçınabilmek için şiddet uygulamamalarına davet ediyoruz." diye konuştu.

[b]MOSKOVA: KIRGIZİSTAN'DAKİ OLAYLARLA BAĞLANTIMIZ YOK[/b]

Kırgızistan Başbakanı Daniyar Usenov, Rusya Bişkek büyükelçisini çağırarak Rus basınında olayların taraflı bir şekilde verildiği konusunda uyarıda bulundu. Büyükelçi olaylarla ilgili Rus basının suçlanmasını doğru bulmadığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin, Moskova'nın Kırgızistan'da yaşanan gelişmeleri dikkatle izlediğini belirtti. Karasin olayları Orta Asya'da sözde "Rus politikası" şeklinde yorum yaparak bağlantı kurmak isteyen güçleri sert eleştirerek, Moskova'nın Kırgız iktidarı ve muhalefetinin masaya oturarak durumu demokratik yollarla çözmesinden yana olduğunu vurguladı. Rus diplomat, "Rusya son gün ve saatlerde basında çıkan ve olup bitenlerle ilgili Moskova'nın "bir başka tutumu" diye bağlantılar kurulan enformasyon sahtekarlığına kesinlikle karşı çıkıyor. Bu kaba ve hiçbir zemini bulunmayan bir provakosyondur." dedi.

[b]Ban Ki-Moon: Orta Asya ülkelerini uyarmıştım[/b]

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Orta Asya'da bu olayların yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunduğunu belirtti. Birkaç gün önce Orta Asya'da olduğunu bildiren Ban Ki-Moon, uyarılarının dikkate alınmadığı için bu olayların yaşandığını vurguladı.


Ban ki-Moon, "Doğal kaynaklar bütün bölge halkların çıkarları doğrultusunda kullanılması gerekiyor. Enerji kaynakları bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin kötüleşmesine neden olmamalıdır. Orta Asya bölgesinde 'önleyici diplomasi' merkezi faaliyette bulunuyor. Merkez böyle problemlerin çözüme kavuşturulması için gereken tecrübeye sahip. Ayrıca, BM Orta Asya'dan sorumlu bir temsilci de atadı. O da bölge ülkeleriyle sürekli irtibatta." diye konuştu.

Bu arada, ABD ise olayları kaygıyla izlediğini ifade eden bir mesaj yayımladı.

Kırgızıstan'da meydanlar savaş alnına döndü
Kırgızısta'nın Talas şehrinde, elektrik, su, gaz ve gıdaya yapılan zamları protesto eden göstericiler ile hükümet güçleri arasında çatışma çıktı. Olaylarda 40'a yakın kişinin hayatını kaybettiği ileri sürülüyor.
Çarşamba 07.04.2010 - 14:13

[b]Abdulbaki Dil Murat / Bişkek / TİMETURK[/b]

[b]15:51 İçişleri Bakanının öldüğü yalanlandı[/b]

İçişleri Bakanı'nın öldüğü iddiaları ile ilgili bakanlık basın bürosu başkanı Rahmattillo Ahmedov Ekho Moskvı radyosunu arayarak bilginin doğru olmadığını söyledi.

[b]15:16 Onbinlerce kişi başkent Bişkek'e yürüyor[/b]

Başkent Bişekek'te gerçekleşen olaylara çevre illerden geldiği belirlenen 10 binlece göstericinin de eklenceği belirtiliyor.

[b]15:03[/b] [b]İçişleri Bakanının hayatını kaybettiği duyuruldu[/b]

İnterfax'a açıklamada bulunan Kırgız İnsan Hakları Savunucusu telefonla arayarak Talas kentinde göstericilerin rehine aldığı İçişleri Bakanı Moldomus Kongatiyev'in aldığı yaralar sonucu hayatını kaybettiğini duyurdu. Kongatiyev'in hastahaneye kaldırılması sırasında hayatını kaybettiği belirtiliyor.

[b]14:13 Kırgizistan'da olağanüstü hal ilan edildi[/b]

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te şehir meydanında toplanan binlerce gösterici ile polis çatıştı. Göstericilerin elektrik, su, gaz ve gıdaya yapılan zamları protesto etmek için sokaklara döküldüğü belirtildi. Rus basınında yer alan haberlere göre dokuz gösterici ölürken, en az 100 göstericinin de yaralandığı bildirildi. Göstericilerin polis araçlarını yakmaya çalıştığı ve barikat oluşturarak polisin müdahalesine izin vermediği kaydediliyor. İktidarın değişmesini isteyen muhalif grupların başkent Bişkek'e doğru hareket halinde oldukları belirtiliyor. Bişkek'e 20 kilometre mesafede bulunan Rus askeri üssü Kant'ta yüksek alarm seviyesine geçildi.

Kırgız Başbakan yaptığı açıklamada, olaylardan dolayı muhalefet lideri Temir Sariyev'İ suçladı ve öğrencilerin 10'lu 50'li 100'lü gruplar halinde organize bir şekilde çatısmalara girdiğini ve bunu muhalefetin organize ettiğini idda etti. Göstericilerin Narin ve bazı şehirlerin valiliklerini ele geçirdiği bildirildi. Bişkek'te ise benzin istasyonunun ateşe verildiği kaydedildi. Bazı kaynaklar, Rus askerlerinin de teyakkuzda olduğu ve olayları yakından takip ettiğini belirtti.



Kırgızistan'ın Talas kentinde dün başlayan olayların başkentte taşınması endişe ile karşılanıyor. Kırgızistan İnsan Hakları Savunucusu Toktain Umetaliyeva ise çatışmalarda en az 10 kişinin öldüğünü iddia etti. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev olağanüstü hal ilan ederken, muhalefet liderlerinin tamamının tutuklandığı belirtiliyor. ABD ve Rusya'nın askeri üslerinin bulunduğu Kırgızistan'da Mart 2005'de gerçekleşen 'Gül Devrimi'nin ardından Bakiyev iktidara gelmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Bişkek'te gerçekleşen olaylarda kan dökülmemesi ve hukuki çerçevede sorunun çözülmesi çağrısında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Andrey Nesterenko, Kırgızistan'daki son gelişmelerin gergin bir duruma dönüşeceği hususunda endişe duyduklarını belirtti. Sözcü Nesterenko, "Kırgızistan'daki gelişmeleri endişeyle izliyoruz. Son günlerde orada muhalefet yandaşları ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşanıyor. Bize dost ülkede siyasi istikrarın korunmasına ilgi duyduğumuzu belirterek bu bağlamda oluşan durumla ilgili tüm sorunların hukuki çerçevede çözülmesini önemli olduğunu düşünüyoruz." dedi.



Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, tüm Kırgız karşıt taraflara çağrıda bulunarak şiddete yol vermemesine davet etti. Nesterenko, "Ayrıca karşıt güçlere ısrarla çağrılarda bulunarak kan dökülmesine yol açacak her türlü eylemlerden kaçınabilmek için şiddet uygulamamalarına davet ediyoruz." diye konuştu.

[b]MOSKOVA: KIRGIZİSTAN'DAKİ OLAYLARLA BAĞLANTIMIZ YOK[/b]

Kırgızistan Başbakanı Daniyar Usenov, Rusya Bişkek büyükelçisini çağırarak Rus basınında olayların taraflı bir şekilde verildiği konusunda uyarıda bulundu. Büyükelçi olaylarla ilgili Rus basının suçlanmasını doğru bulmadığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin, Moskova'nın Kırgızistan'da yaşanan gelişmeleri dikkatle izlediğini belirtti. Karasin olayları Orta Asya'da sözde "Rus politikası" şeklinde yorum yaparak bağlantı kurmak isteyen güçleri sert eleştirerek, Moskova'nın Kırgız iktidarı ve muhalefetinin masaya oturarak durumu demokratik yollarla çözmesinden yana olduğunu vurguladı. Rus diplomat, "Rusya son gün ve saatlerde basında çıkan ve olup bitenlerle ilgili Moskova'nın "bir başka tutumu" diye bağlantılar kurulan enformasyon sahtekarlığına kesinlikle karşı çıkıyor. Bu kaba ve hiçbir zemini bulunmayan bir provakosyondur." dedi.

[b]Ban Ki-Moon: Orta Asya ülkelerini uyarmıştım[/b]

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Orta Asya'da bu olayların yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunduğunu belirtti. Birkaç gün önce Orta Asya'da olduğunu bildiren Ban Ki-Moon, uyarılarının dikkate alınmadığı için bu olayların yaşandığını vurguladı.



Ban ki-Moon, "Doğal kaynaklar bütün bölge halkların çıkarları doğrultusunda kullanılması gerekiyor. Enerji kaynakları bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin kötüleşmesine neden olmamalıdır. Orta Asya bölgesinde 'önleyici diplomasi' merkezi faaliyette bulunuyor. Merkez böyle problemlerin çözüme kavuşturulması için gereken tecrübeye sahip. Ayrıca, BM Orta Asya'dan sorumlu bir temsilci de atadı. O da bölge ülkeleriyle sürekli irtibatta." diye konuştu.

Bu arada, ABD ise olayları kaygıyla izlediğini ifade eden bir mesaj yayımladı.

KIRGIZİSTAN'DA MAVİ BAYRAK HAREKETİ...

Yaşanan hadiselerin manası bu...

Turuncu devrim değil...

Bütün gönüldaşların duasını bekliyorlar....

Detaylar gelecek...

Konuyla ilgili yeni başlık açılmıştır, yorumlarınızı orada yapınız!
Ve dua...

BU bölümde Kırgızistan'la ilgili diğer gelişmeler verilecektir.

İktibas haberleri -katılmadıklarımız da dahil- yorum yapmadan yayınlıyoruz...

[b][size=25]
Kırgızistan işbirliği[/b][/size]
Amerikalı ve Rus yetkililerin, Kırgızistan'daki gelişmelere ilişkin ortak bir tutum takınmak için müzakerelerde bulundukları bildirildi.
Perşembe 08.04.2010 - 20:21

ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev ile Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da bulunan diplomatik heyetlerin, ortak tutum üzerinde çalıştıkları bildirildi.

Amerikalı yetkililer, Obama ve Medvedev'in Kırgızistan konusunu, START antlaşmasını imzalamadan önce görüştüklerini belirttiler. Ancak bu görüşmede, "Kırgızistan'daki ABD üssünün kapatılması ihtimali" ile ilgili bir konunun ele alınmadığı kaydedildi.

Obama'nın Rusya ile ilişkilerden sorumlu danışmanı Michael McFaul, bu konuda ortak bir açıklama yapılıp yapılmayacağının da Rus tarafıyla değerlendirilmekte olduğunu ifade etti.

Kırgızistan'da yönetimin kimin elinde olduğunun belli olmadığını belirten bir yetkili, "Durumu değerlendirmeyi sürdürüyoruz" dedi. Yetkili, ABD'nin tutumunun, iktidarı ele geçirebilecek olan muhalefetin "demokratik bir yönetim" kurup kurmamasına da bağlı olacağını kaydetti.

Amerikalı yetkililer, Kırgızistan'daki gelişmeleri, "Rusya yanlısı darbe" olarak değerlendirmediklerini, gelişmelerin bir "Amerikan karşıtı darbe" de olmadığını belirttiler.

AA

[b]Rejimin sonunu getiren kadın[/b]


Kırgızistan'da Bakiyev rejiminin sonunu getiren isyanda, 60 yaşındaki kadın lider Roza Otunbayeva var.
[url=http://myweb2.search.yahoo.com/myresults/bookmarklet?u=http://www.timeturk.com/haberdetay.asp?Newsid=119756][/url]



Perşembe 08.04.2010 - 18:05

Kırgızistan'da üç gündür süren kanlı isyanda, muhalefete göre 100'e yakın kişi hayatını kaybetti. Bakanlar rehin alındı, Cumhurbaşkanı Bakiyev başkenti terketmek zorunda kaldı. Ülkeyi kana bulayan bu isyanda ise kadın eli var. Bakiyev rejiminin sonunu getiren muhalif hareketin başında Roza Otunbayeva bulunuyor.

Dışişleri bakanlığının yanı sıra, ülkesinin Washington ve Londra büyükelçiliği görevlerinde de bulunan 60 yaşındaki kadın siyasetçi, aynı zamanda 5 yıl önce devlet başkanı Akayev'in devrildiği lale devriminde de önemli rol oynamıştı.

Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'e meydan okuyan Otunbayeva, yönetimi ele geçirip, meclisi feshedip, geçici hükümeti kurdu, başkanlık yetkileriyle hükümet görevlerini üstlendi.

Aslında Bakiyev, 5 yıl önce iktidara geldiğinde Otubayeva'yı dışişleri bakanlığına getirmek istemişti. Ama, Otunbayeva meclisten onay alamamıştı.

Bir süre sonra Bakiyev'le yollarını ayıran siyasetçi, bir süre sonra muhalefete katıldı, Sosyal Demokrat Parti'den meclise girdi.

Bakiyev'in selefi Askar Akayev'in devrilmesinde de önemli rol oynamıştı Roza Otunbayeva.

Kendisini dışişleri bakanlığı koltuğuna oturtan Akayev'le de ters düştü kısa süre içinde. Akayev'i, monarşi hanedanlığı kurmaya çalışmakla suçladı, Lale Devrimi'nin mimarlarından biri oldu.

Moskova Üniversitesi'nde felsefe eğitimi gören 60 yaşındaki siyasetçi, Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanması sonrasında ülkesinin Washington ve Londra büyükelçiliğini yürüten ilk isimdi aynı zamanda.

NTV

KIRGIZİSTAN’DA YAŞANANLARIN ASIL ADI NE?

08.04.2010 17:08

Kırgızistan durulmuyor...

Asya’nın sürekli kaynayan ülkesi olan Kırgızistan hem Rusya hem Çin hem de ABD için hayati önem taşıyor.
ABD, Afganistan’daki “[b]işgalinin[/b]” kontrolünü, Bişkek’e yakın askeri üsleri konusunda endişe taşıyor. Muhalefet lideri ve eski dış işleri bakanlarından Roza Otunbayeva, ABD üsleri için herhangi bir tehlike bulunmadıağını ancak, üslerin konumu ve görevleriyle ilgili bazı görüşmelerin gerekli olduğunu açıkladı
Kırgızistan’da iki gün önce başlayan ve Bişkek’in çevresine de taşan muhalefetin giişimlei, Devlet Başkanı Kumanbek Bakiyev’in güneye, kedisine yakın güçlerin bulunduğu Jababa’ya sığındığı sanılıyor.
Bakiyev’den şu ana kadar herhangi resmi bir açıklama gelmiş değil. Belli ki Bakiyev, ülkenin güneyinde kendisine yakın güçlerle bir durum değerlendirmesi yapacak. Belki de bu gelişmelerden rahatsız olan Çin ile bir ittifak kurmayı deneyecektir.
Roza Otunbayeva ise, muhalefet gurubunun tamamen hükümetin kontrolünü ele geçirdiklerini açıklamış durumda.
[b]BBC'nin haberine göre[/b]; ülkede yağmanın devam ettiği, yağmaların yakın kentler olan Talas ve Narin kentlerine de sıçradığı belirtiliyor.
Bilindiği gibi Bakiyev, beş yıl önce iktidara gelmişti ve muhalefet, ülkenin kötü yönetildiği konusunda sürekli Bakiyev’e uyarılarda bulunmaktaydı.
[b]Fergana haber ajansı[/b], Bakiyev’in istifasını hazırlamak üzere Jababad kentine geçtiği iddiasında bulunmakla birlikte, henüz Bakiyev’den ses çıkmaması konunun pek de öyle gelişmeyeceği iddalarını da birlikte getiriyor.
Zira, yönetimi ele geçiren Bayan Otunbayeva, yaptığı basın toplantısında ülkenin tamamen kendi kontrollerine geçtiğini, ancak Bakiyev’in Jelalabad’da geçerek, ülkenin güneyinde kendine destek sağlamaya çalıştığını belirtti.
Otunbayeva’ya göre, Cumhurbaşkanı Bakiyev’in “[b]işi bitmiş[/b]” durumda. Bu nedenle de “istifasının beklendiğini” söylüyor.
Kırgızistan’ın bu kadar çabuk durulmayacağı konusunda endişelerini dile getiren ABD, Rusya ve Çin çeşitli önlemler alıyorlar.
Rusya Başbakanı Putin’in, Otunbayeva ile bir telefon görüşmesi yaptığı, başbakanlık sözcüsü Dimitry Peskov tarafından açıklandı.
Otunbayeva, “[b]bu harekete ister devrim deyin, ister halk isyanı deyin, her iki durumda da bu bizim hak ve adalet arayışımız,[/b]” şeklinde cevap vermesi, kararlılığını gösteriyor.
Rusların, Kırgızistan’daki güçlerine ek olarak 150 paraşüt birliğinin daha Rusya’nın Bişkek yakınlarındaki Kant askeri üssüne ülkede bulunan Rus personelin güvenliği için gönderildiği belirtidi.
[b]BBC'nin haberine göre[/b] Çin, olaydan “[b]derin endişe[/b]” duyduğunu açıkladı, ABD hukukun üstünlüğüne saygı çağrısında bulundu. Yağmaların sürdüğü de gelen haberler arasında…
[b]
Odatv.com
[/b]

[url=http://akincilar.web-rpg.org/][/url]

[img]http://www.anadoluhaberim.com/upload/resimler/haber/KırgızistanİSYANİ.jpg[/img]
[color:8350=green]
[size=24]
Kırgızistanda Devrim Süreci Tamamlanıyor

[/size]
[/color]

Kırgızistan’da darbe neticelendi ve yönetim artık muhalefetin eline geçmiş durumdadır. Son aldığımız bilgilere göre T.S. ile 22.00’da 47 kişi hayatını kaybetmiş, 500 civarında yaralı mevcut. Başbakan Daniyar Usenov hükümetin istifasını vermiş durumda, ordu ve emniyet güçleri tarafsızlığını korumaktadır. Her ne kadar özel birlikler ve bazı polis güçleri göstericiler üzerine ateş açsalar da genel olarak ordu ve emniyet tarafsız bir konumdadır. İlginç bir şekilde Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev hiçbir şekilde ortalıkta gözükmedi.
[color:8350=yellow]
Son gelen haberler ülkeyi terk ettiği yönündedir.
[/color]
Bu gece son derece kritik olmakla beraber Bakiyev’in yeniden iktidarı ele alması çok kolay gözükmemektedir. Ülkede birçok büyük mağaza da önceki devrimde olduğu gibi yağmalanmıştır. Bakiyev’in ikametgahı muhalifler tarafından yağmalanmış durumdadır. Bakiyev’in nerede olduğu tam olarak bilinmemekle beraber Rusya’da olmadığı kesine yakın gözükmektedir. Daha önce eski Sovyet cumhuriyetlerinde yaşanan devrimler sonrasında kaçmak durumunda kalan liderler soluğu Moskova’da alırken Bakiyev’in Moskova’ya gitme ihtimali zayıf gözükmektedir. Bu durumda Bakiyev’in Kazakistan’da veya ülkenin güneyindeki Oş vilayetinde olma ihtimali belirmektedir.

Kırgızistan diğer halk hareketlerinin yaşandığı ülkelerden farklıdır. Burada gösteriler aniden başlayıp hızlı ve kanlı neticeler vermektedir. 24 Mart 2005 yılında da böyle olmuştu, bugün de aynı oldu. Kırgızistan’da Bakiyev devrildi, ancak bundan sonra ne olacağı sorusu ile bu devrimin dinamiklerinin neler olduğu, hareketin arkasında hangi güçlerin olduğu sorusu ön plana çıkmıştır.
[color:8350=yellow]
Bu devrimin arkasında kim/kimler olabilir?
[/color]
Bu tür devrimlerin arkasında doksanlı yılların başında Rusya, iki binli yıllarda ise ABD bulunuyordu. ABD Balkanlar, Gürcistan (2003), Ukrayna (2004) ve Kırgızistan’da (2005) Turuncu Devrimlerin arkasındaki güç olarak yer almaktaydı ve bunu saklama gereği duymuyordu. Hatta ABD Başkanı George W. Bush “Son 18 ay içerisinde Gül Turuncu Mor Lale ve Sedir devrimlerine tanıklık ettik ve bunlar sadece birer başlangıçtır. Bu devrimlerde STK’ların ve ABD hükûmetinin önemli rolleri bulunmaktadır. Yeni dönem savaşları milletleri değil rejimleri hedef alacaktır.” Sözleri ile bu devrimlerle övünmekteydi. Ancak sonraki dönemlerde ABD’nin rak bataklığına saplanması devrimleri öksüz bıraktı. ABD devrime teşvik ettiği ülkeleri ekonomik ve siyasi olarak destekleyemedi. Buna karşın o dönemde petrol fiyatlarının artması Rusya’yı aşırı zenginleştirdi ve güçlendirdi. ABD’nin Irak’ta bataklığa saplanması Rusya’ya istediği fırsatı verdi ve Rusya yeni devrimleri önlediği gibi karşı devrimleri de başlatmış oldu. Kırgızistan’da Bakiyev ABD tarafından desteklenerek darbe yaptırılsa da iktidara gedikten sonra Rusya saflarına geçti. Ukrayna yoğun Rus baskısına dayanamadı ve Turuncu iktidarın kişisel hatalarının da eklenmesiyle 2010 yılı başındaki seçimle iktidarı Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç’e bıraktı. Bir tek Gürcistan’da Rusya istediği sonucu alamadı. Ama oradan da Abhazya ve Güney Osetya’yı kopararak bağımsızlığını tanıdı. Devlet Başkanı Mihail Saakaşvilinin gücü azaltıldı. Orada da muhalefetin giderek güçlendiği ve Rusya tarafından desteklendiği açık bir şekilde görülmektedir.

Kırgızistan’da bugün (7 Nisan) yaşanan devrim sonrasında Rusya Başbakanı Vladimir Puin’in Kurmanbek Bakiyev ile ilgili olarak yaptığı açıklama son derece önemlidir ve Rusya’nın bu konudaki tutumu hakkında ipuçları vermektedir. Putin özetle şunları söylemiştir: “Bakiyev iktidarda olduğu sürece önceki Başkan Akayev hakkında yolsuzluk yaptığı, devlet malını çocuklarının ve yakınlarının zimmetine geçirdiği şeklinde suçlamalarda bulunmaktaydı. Ancak iktidar geldikten sonra kendisi eleştirdiği her şeyi fazlasıyla yapmıştır.” Putin’in bu sözlerine baktığımızda Bakiyev’i açık bir şekilde eleştirdiğini görmekteyiz. Bu aynı zamanda iktidara gelen muhalifleri selamlamak anlamı da taşımaktadır. Demek ki, Moskova son dönemde Bakiyev’den çok da memnun değildi. Özellikle Bakiyev’in Rusya’yı aldatarak yeniden ABD’ye askeri üs verecek olması Rusya tarafından affedilmemiştir diye düşünülebilir.
[color:8350=yellow]
Bundan Sonra Ne Olur?[/color]

Kurmanbek Bakiyev’in iktidardan uzaklaştırılması tek başına ülkedeki sorunu çözmekten uzaktır. 2005 yılında yaşanan devrimi bugünkü devrim ile kıyasladığımızda 2005 yılında daha disiplinli bir güç ve daha belirgin bir liderden bahsedebiliriz. Bugün devrimi gerçekleştiren muhaliflerin arasında liderlik yapabilecek ve bütün güçleri elinde toplayabilecek bir lider figürü şimdiye kadar ortaya çıkmamıştır. Birçok farklı liderin ortada olduğu görülmektedir. Bu durum sonraki süreçte hükümet kurma ve yeni seçimlere gitme konusunda çok fazla ümit vermemektedir. Dolayısıyla gönül rahatlığı ile Kırgızistan’da kısa vadede istikrarın sağlanacağını söylemek güçtür. Bu devrimi yapan liderlere baktığımızda da karşımıza şu isimlerin çıktığını örmekteyiz.

1. Sosyal Demokrat Partisi lideri Almazbek Atambayev
2. Ata Mekan Partisi Lideri Omurbek Tekebayev
3. Bakiyev iktidarının eski bakanlarından Roza Otunbayeva

Bu üç liderden hiçbirisi yeterli güce ve ağırlığa sahip değildir. Bu gecenin oldukça kritik geçeceği, eğer bu gece Bakiyev iktidarı yeniden ele alamazsa artık kontrolü tamamıyla kaybedeceği söylenebilir. Her ne kadar muhalif liderler yönetimin kendi ellerine geçtiğini ileri sürseler de gün içerisinde birkaç defa el değiştirmiştir. Muhalefet Roza Otunbayeva başkanlığında yeni hükümetin kurulduğunu açıklamıştır.
[color:8350=orange]
Türkiye Açısından Durum [/color]

Türkiye’nin son yıllarda iç politika gündeminin dış politikanın önüne geçmesi maalesef dost ve kardeş Kırgızistan’da yaşananların da yeterince gündemde yer alamamasına sebep olmuştur. Kırgızistan başta olmak üzere Türk cumhuriyetleri son yıllarda Türk dış politikasındaki ağırlığını önemli ölçüde kaybetse de yaşanan gelişmelerin son derece önemli olduğunu ve Türkiye’nin mutlaka süreçte olması gerektiğini düşünmekteyiz. Kırgızistan son yıllarda küresel güçlerin oyun alanı içerisindedir. Bu sebeple de Türkiye hem bölgeye hem de Kırgızistan’a etkileri bulunacak bu sürecin içerisinde yer alması gerekmektedir.

Devamı geliyor…


Sinan OĞAN
TÜRKSAM Başkanı

[color:3c38=red]
[size=24]
Kırgızistan'ın yeni liderleri Bakiyev'in tutuklanmasını istiyor[/size]

[/color]
KIRGIZ AYAKLANMASINDA BAŞLICA NOKTALAR




[img]http://www.bbc.co.uk/worldservice/assets/images/2010/04/08/100408113626_kyrgyz.jpg[/img]
[color:3c38=yellow]Bişkek[/color]: Muhalefet, denetimi ele geçirdiklerini söylüyor. Protestocular hala hükümet merkezinde bulunuyor. Bina yağmalanmış ve ateşe verilmişti. Şehirden de yağma haberleri geliyor.
[color:3c38=yellow]Oş:[/color] Cumhurbaşkanı Bakiyev, ülkenin ikinci büyük kentinde bir destek tabanına sahip. Bakiyev'in bu bölgede olduğu düşünülüyor.
[color:3c38=yellow]Narin:[/color] Ayaklanmada ikinci gün. Yeni bir muhalif vali atandı.
[color:3c38=yellow]Talas:[/color] Ayaklanma burada 6 Nisan'da başladı. İçişleri bakanı, 7 Nisan'da emniyet müdürlüğünü basan protestocularca tartaklandı. Yeni bir vali atandı.
Kazakistan sınırı kapatıldı.
[color:3c38=yellow]
Manas'taki ABD askeri üssünden uçuşlar askıya alındı. [/color]


Kırgızistan'daki muhalefet liderleri, halktan, dünkü çatışmaların ardından devirdiklerini söyledikleri eski hükümetin üyelerini bulmalarını ve alıkoymalarını istedi.

Muhalefet, özellikle cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev'in tutuklanmasını istiyor.

Muhalif liderleri, Bakiyev'in kendilerine karşı bir direniş örgütlemeye çalıştığını söylüyor.

Kurmanbek Bakiyev'in, ülkenin güneyinde saklandığı düşünülüyor.


[img]http://www.bbc.co.uk/worldservice/assets/images/2010/04/08/100408130736_kyrgz_bases.jpg[/img]


[color:3c38=yellow]
Kırgızistan'daki yabancı üsler
[/color]

Kırgızistan'ın yeni liderleri, silahlı kuvvetlerin denetiminin de kendilerinde olduğunu ve parlamentoyu da feshettiklerini söylüyor.

Bu arada Rusya başbakanı Vladimir Putin, muhalefetin lideri Roza Otunbayeva ile telefonda görüştü.

Muhalefet, geçici hükümetin altı ay iktidarda kalacağını söyleyerek yeni bir anayasa hazırlığına girişti.

<embed src='http://video.haber7.com/vidomodo/neuplayer/neuplayer.swf' height='350' width='450' allowscriptaccess='always' allowfullscreen='true' flashvars='&bandwidth=5000&controlbar.margin=0&controlbar.size=32&dock=false&file=http%3A%2F%2Fvideo.haber7.com%2Fvideo_contents%2F07042010160049.flv&image=http%3A%2F%2Fvideo.haber7.com%2Fvideo_contents%2Fthumbs%2F07042010160049.png&level=0&plugins=viral-2d&skin=http%3A%2F%2Fvideo.haber7.com%2Fvidomodo%2Fneuplayer%2Fsnel.swf'/>

[b]

Kırgızistan'da muhalefet "Lale Devrimi"yle gelen iktidara karşı ayaklandı[/b]
2010-04-08 11:26:00

Kırgızistan'da 5 yıl önce meydana gelen ve "Lale Devrimi" olarak adlandırılan olaylar adeta yeniden sahneleniyor. Ancak bu kez, Lale Devrimi'yle iktidara gelenlerin kendileri muhalefetin hedefi oldu.
Şimdiki Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakıyev, 5 yıl önceki Lale Devrimi'yle Askar Akayev yönetimini iktidardan uzaklaştırmıştı. Fakat şimdi Bakıyev'in kendisi benzer bir durumda bulunuyor ve muhalifler onu iktidardan indirmeye çalışıyor. Devlet Başkanlığı binası şu anda muhalifler tarafından işgal edildi ve Bakıyev, özel bir uçakla ülkenin güneyindeki Oş kentine gitti. Bunun üzerine muhalifler, yeni bir hükümet kurduklarını açıkladı. Son gelişmelere bakıldığında Kırgızistan'da büyük değişikliklerin meydana geldiği anlaşılıyor. Ancak gelişmelerin bundan sonra da son derece karmaşık bir seyir izleyeceği görülüyor. Bakıyev'in şu anda bulunduğu Oş, ülkenin ikinci, güney kesiminin ise en büyük kenti... Bakıyev siyasal gücünü, ülkenin güney kesiminden alıyor. 5 yıl önce Bakıyev, ülkenin güneyinden harekete geçerek, o zaman kuzeyde iktidarı elinde tutan Akayev'e karşı ayaklanma başlatmıştı. Ne var ki, şimdi durum değişti ve muhalifler ülkenin kuzeyinde Bakıyev'e karşı cephe oluşturdu. Bakıyev, ülkenin kuzeyinde bulunan başkentten ayrılarak memleketine sığındı, ama oradan durumu yeniden kontrol altına almaya çalışabilir. Bu da, ülkenin güney ve kuzey şeklinde iki güç bölgesine bölünmesine neden olabilir. Kırgızistan zaten, ABD ve Rusya gibi büyük ülkelerin yanlarına almak için mücadele ettikleri bir ülke; o nedenle, bundan sonra uluslararası toplumun bazı aktörlerinin ülkedeki siyasi gelişmeler üzerinde etkili olmak amacıyla kimi girişimlerde bulunması olasılığının dışlanmaması gerekiyor.
Eskiden Akayev yönetiminde rüşvet ve yakınlarını kayırma gibi yolsuzluklar bulunuyordu. Akayev'in iktidardan düşmesinin asıl nedenini de bu oluşturdu. Ne var ki, Akayev'i iktidardan indiren Bakıyev yönetiminde de aynı yolsuzluklar oldu. Akayev, çocuklarının parlamentoya girmesini istiyordu; şimdi de Bakıyev'in oğlunu kendi yerine geçirmeye çalıştığı sanılıyor. Bu da Bakıyev'in eski müteffiklerinin gelecekte siyasette daha etkili olma fırsatını kaybedeceklerinden kaygılanmalarına yol açtı. Böylece Bakıyev eski müteffiklerinin önemli bir bölümünü kaybetti.
Bunun yanı sıra, Bakıyev yönetimi ekonomiye ve halkın yaşamını yakından ilgilendiren sorunlara etkili bir çözüm getiremedi. Kalkınmada güney ile kuzey arasındaki dengesizlikler ve yoksulluk, Kırgızistan halkını zor durumda bırakıyor. Geçen yılın sonunda Bakıyev yönetimi, elektrik, kalorifer ve su fiyatlarına büyük zam yapma kararı almış ve bu halkın şiddetli bir hoşnutsuzluk duymasına neden olmuştu. Bununla birlikte, hükümetin bazı büyük ölçekli işletmelerin özelleştirilmesi için çalışmalar yürütmesi, halkta yönetimin çıkar paylaşımı yaptığı kuşkularının doğmasına neden oldu. Ayrıca büyük ülkelerin gölgeleri de hep hissedildi. Son yıllarda Kırgızistan ile Batı arasındaki ilişkiler sürekli olarak gelişti ve bu da muhalefetin hoşnutsuzluk duymasına yol açtı. Nitekim, muhaletin taleplerinden biri de, ABD'nin Manas'daki askeri üsten çekilmesi...
Orta Asya'nın göbeğinde yer alan Kırgızistan, önemli bir stratejik konuma sahip. Rusya hava kuvvetlerinin bu ülkede bir üssü bulunuyor. Çok uzak olmayan bir yerde de ABD'nin kiraladığı Manas hava üssü yer alıyor. Bu üs, Afganistan'daki operasyonlara destek sağlamak amacıyla kullanılıyor. Hem ABD, hem Rusya son yıllarda Orta Asya'daki İslami köktendinciliğe büyük ilgi gösteriyor. Kırgızistan, terör güçlerinin Afganistan'dan bölgeye yayılmasının önlenmesinde büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra, Shanghai İşbirliği Örgütü'nün üyesi olan Kırgızistan, terörizm, köktendincilik ve bölücülükle mücadelede de önemli bir rol oynuyor. Pek zengin doğal kaynaklara sahip olmayan Kırgızistan, Orta Asya'daki enerji kaynaklarının naklinde önemli bir koridor konumunda bulunuyor. Bu nedenle ağırlıklı uluslararası aktörlerin hiçbiri bu ülkede kargaşa görmek istemiyor. [font:67e3=Arial TUR][size=9][/font]

[font:67e3=Arial TUR]KAYNAK: CHİNA RADİO[/size][/font]

[b][size=25]
ABD VE RUSYA'NIN TAVRI[/b][/size]
[url=http://akincilar.web-rpg.org/editor/11-bahadir-serhad.html][u][color:f236=#0000ff]Bahadır Serhad[/u][/color][/url]
Kırgizistan'da kanlı olaylarının ardından geçici hükümet kurulurken ABD, yeni yönetimi tanımıyor. Kırgızistan'daki sıcak gelişmeleri analiz eden Cooley, ABD ve AB'nin Kırgızistan'da "kaybeden taraf" olduğunu ileri sürdü. Yönetimi ele geçiren muhalifler ABD ve Rusya üslerinin kalacağını söylediler.
Kırgızistan'daki sıcak gelişmeleri analiz eden ABD'nin Kolombiya Üniversitesi'nden [b]Prof. Dr.[/b] [b]Alexander Cooley[/b], ABD ve AB'nin Kırgızistan'da "kaybeden taraf" olduğunu ileri sürdü. Cooley, "Hem ABD hem de AB istikrarı koruma gerekçesiyle Bakıyev'in yozlaşmış hükümetine eleştirel yaklaşım sergilemedi" dedi. [b]
'MOSKOVA MUTLU OLACAK'[/b]
Geçici hükümetin ABD ile ilişkilerde ani değişiklikler yapmayacağını belirten Cooley, Moskova'yla ilişkiler ısındıkça üs operasyonlarına dair pek çok sözleşme için yeniden masaya oturulmasını ise "muhtemel" olarak niteledi. Düşünce kuruluşu Moscow Carnegie Merkezi'nden Aleksi Malaşenko da Kremlin'in Bakıyev'in devrilmesinde rol oynamasa da Moskova'nın, Rusya Başbakanı Putin'le ilişkileri iyi olan yeni lider Roza Otunbayeva'yla temas kurmaktan mutlu olacağını söyledi. Malaşenko, Rusya'nın Kırgız muhalefetini tanıdığını da hatırlatıp, "Otunbayeva ve arkadaşları, geçen ay başkent Moskova'yı ziyaret etmişti" diye konuştu. Kırgızistan, Rusya'nın 1991'de feshedilen Varşova Paktı'nın ardından kurduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü ile Çin ve Rusya'nın öncülüğünde kurulan Şanghay İşbirliği Örgütü'nün de üyesi. [b][font:f236=Times New Roman]
Rusya'dan K[/font][font:f236=Arial TUR]ı[/font][font:f236=Times New Roman]rg[/font][font:f236=Arial TUR]ı[/font][font:f236=Times New Roman]zistan'a: ABD üssünü kapat[/font][font:f236=Arial TUR]ı[/font][font:f236=Times New Roman]n[/b][/font] [i]
Rusya, hükmetin devrildiği Kırgızistan'a, Bişkek'teki ABD'ye ait Manas Hava üssünün kapatılmasını istedi.[/i]
Kırgızistan'da geçici hükümetin başkanı olan muhalefet lideri Roza Otunbayeva, Rusya'yı "kilit öneme sahip stratejik ortak" olarak gördüklerini, bu ülkeden mali ve stratejik destek istediklerini bildirdi.
Otunbayeva, Reuters ajansına yaptığı açıklamada, "Rusya ile ebedi bir dostluğumuz var. Rusya bizim kilit öneme sahip ortağımız" dedi.
Kendilerine yardım açısından Rusya'ya güvendiklerini kaydeden Otunbayeva, "Hem mali, hem de stratejik desteğe ihtiyacımız var. Rus hükümetinden halihazırda yardım istedik" dedi.[b]
"ABD ÜSSÜNÜ KAPATIN" [/b]
Üst düzey bir Rus yetkili, Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in bu ülkedeki ABD üssünü kapatma sözünü yerine getirmediğini ve Moskova yönetiminin yeni Kırgız liderlerinden bunu yapmalarını isteyeceğini söyledi.
Adının açıklanmasını istemeyen Rus yetkili, Prag'da gazetecilere yaptığı açıklamada, Kırgızistan'da tek bir üssün olması gerektiğini, bunun da Rus üssü olacağını belirterek, "Bakiyev, Amerikan üssünün kaldırılmasına ilişkin sözünü yerine getirmedi" diye konuştu. ([i]Reuters[/i])

[b]Bakıyev güneyde 'adam topluyor'
Kırgızistan'da kanlı olaylar sonrası yönetimi ele geçiren muhalefetin lideri Otunbayeva "Demokratik seçimleri sağlayıp 6 ay sonra çekileceğiz" dedi. Yağmacılar için 'vur emri' çıktı. Cumhurbaşkanı Bakıyev ise güneyde yandaşlarını toplayıp karşı hamle hazırlığı yapıyor[/b].
Kırgızistan'da muhalefet, 75 kişinin öldüğü olaylar sonrası iktidarı ele geçirirken, istifaya yanaşmayan Cumhurbaşkanı Bakıyev başkenti terk etti. Ülkedeki karmaşa ise bitmek bilmiyor. Binalar, dükkânlardan sonra Başkanlık Sarayı'nın yanı sıra Başbakan'ın evi de yağmalandı. Ateşler ve dumanlar yükselen başkent Bişkek'i terk ederek önce güneydeki Oş sonra da Celalabad kentine gittiği öğrenilen Bakıyev ise "İstifa etmedim, görevimin başındayım, isyancılar hesap verecek" diye açıklama yaptı. Kurmanbek Bakıyev'in bu kentte taraftarlarını toplayıp bir karşı hamle planladığı belirtiliyor. İşte tüm dünyayı yakından ilgilendiren olaylarda gelinen son nokta: [b]
ABD ASKERİ ÜSSÜ KALACAK [/b]
Muhalefetin, Talas kentinde geçen salı günü valilik binasını işgal etmesiyle başlayan olaylar, önceki gün Narın ve başkent Bişkek'e yayıldı. Polisin gerçek mermi kullandığı ama önünü alamadığı olaylarda muhalefete göre 100, Sağlık Bakanlığı'na göre ise 75 kişi hayatını kaybetti. Bakanlık, 320 kişinin yaralandığını bildirdi. Yağmanın önü alınamazken, yeni yönetim yağmacılar için "vur emri" verdi. Dün karanlık çöktükten sonra ise Bişkek'te dükkan sahipleriyle yağmacılar arasında silahlı çatışmalar meydana geldi. Bir yağmacı açılan ateşte yaşamını yitirdi. Ölenlerin anısına 9-10 Nisan günleri ülke genelinde yas ilan edildi.
Başbakan Daniyar Üsenov hükümeti istifa etti. 4 bakandan oluşan geçici hükümetin başına ise beş yıl önce Bakıyev'in iktidara gelmesinde payı olan eski Dışişleri Bakanı Roza Otunbayeva geçti. Otunbayeva, Kurmanbek Bakıyev'in istifasını isteyerek, "Geçici hükümet iş başında ve ben de bu hükümetin başkanıyım" dedi. Bişkek'teki parlamento binasında gazetecilere açıklama yapan kadın lider, geçici hükümetin, anayasanın hazırlanıp adil devlet başkanlığı seçimleri için koşulların oluşturulacağı 6 ay boyunca görev yapacağını belirtti. "Bunu bir devrim olarak niteleyebilirsiniz" diye konuşan Otunbayeva, Oş ve Celalabad kentlerinin dışında tüm ülkenin geçici hükümetin denetiminde olduğunu, silahlı kuvvetler ve sınır muhafızlarının da yeni hükümeti desteklediğini kaydetti.
Yeni anayasa hazırlayacaklarını söyleyen muhalif lider, ülkedeki Amerikan ve Rus üslerininse aynen korunacağını vurguladı. Kırgızistan hükümeti geçen yıl, Moskova'nın 2 milyar dolarlık yardım vaadinin ardından üssü kapatacağını ABD'ye bildirmişti. Yapılan pazarlıklardan sonra Manas Üssü'nün yıllık kirası 17 milyon dolardan 60 milyon dolara çıkmıştı.
Geçici hükümetin ülkedeki yedi eyaletten Chui, Narın, Talas ve Issık-Göl'ün kontrolünü elinde tuttuğu öğrenildi. Maliye Bakanı Temir Sariyev, özelleştirilen şirketlerin tekrar devletin himayesine alındığını, olayları tetikleyen elektrik ile ısınmaya yapılan fahiş zamların iptal edildiğini duyurdu. Ülkedeki, Asya Universal Bankası, Issık Göl Bankası, Kırgızistan Kredi Bankası, Manas Bankası ve Akıl Bankası faaliyetlerinin yedi gün süreyle durdurulduğu da açıklandı.
Görgü tanıkları, uçakla önce Oş şehrine oradan da kendi 'kalesi' olarak bilinen Celalabad'a geçen Cumhurbaşkanı Bakıyev'in yüzlerce yandaşının Oş'da muhalefet taraftarlarıyla çatıştığını aktardı.
Bölgede Türkler'e ait işyerlerinin de talan edildiği öğrenildi. Başkent Bişkek'in her köşesinden de dumanlar yükseliyor.
Devrik Cumhurbaşkanı Bakıyev'in "Lale Devrimi" yle devirdiği Askar Akayev, "Bence bir iç savaş olmayacak. Güney, Bakıyev'i desteklemeyecek" dedi. Bakıyev'in olası akıbetiyle, idam edilen Rumen lider Nikolay Çavuşesku'nunki arasında benzerlik kuran Akayev, "Bakıyev kendi sonunu kendi hazırladı. Onu hiçbir ülke kabul etmeyecek" yorumunu yaptı.

bütün bu olanlar ve olacaklar çevresinde Taza Din-in duruşu ne yaptığı veya yapbileceği üzerinde bir bilgi haber veya fikri olan varmı ??

sonuçta bizi ilgilendiren taraf bizim insanımızın durumu olsa gerek ..

TABUREYE TEKMEYİ RUSYA ATTI



09.04.2010 23:17



[b]Kırgızistan[/b]’da 6 Nisan günü halk kitlelerinin başlattığı ayaklanmanın devrimle sonuçlanması, ülkemizde olduğu kadar dünya kamu kanaatinde de ilgi ve heyecanla karşılandı. Mart 2005’te sponsorlu bir halk gösterisiyle kurulan [b]Lale Darbesi [/b]hükümetinin, silahlı halk ayaklanmasıyla devrilmiş olması kendi başına çarpıcıdır; bununla birlikte, olayların ardında düvel-i muazzamanın hesaplaşması, tüm belirginliğiyle göze çarpıyor.

Son Kırgızistan olayları, Bush döneminde finans oligarklarının desteğiyle eski Sovyet kuşağında kurulan bir dizi “[b]renkli[/b]” rejimin çöküş zinciri içinde yer alıyor. Ülkemizde ve tüm dünyadaki basının hararetli alkışlarla karşıladığı bu renkli darbeler, onuncu yıllarını tamamlayamadan, Gürcistan’dan başlayarak bir bir çökmeye başladı; Sakaşvili’nin ezilmesi üzerine, Ukrayna’da iki “[b]renkli darbe[/b]” liderinden Yulya Tımoşenko, öbür lider Yuşçenko’nun Rusya’yı kınayan çıkışına katılmayarak, Ukrayna’daki renkli koalisyonun bitişine de işaret ediyordu; bundan sonra, Tımoşenko, Rusya’yla ilişkileri yenilemenin yollarını aramaya koyulacaktı. Geçen yıl, Rusya yanlısı Moldova’da son bir gayretle yeni bir renkli darbe denenmişse de, darbe ABD’den destek alamadı, akamete uğradı.

Kırgızistan’da da renkli darbe yönetimi, aslında uzun süredir uluslararası destekten yoksun kalmış, tüccar siyasetle yeni ittifaklar arıyordu. Basında da yer etti; Rusya’nın yaklaşık iki milyar dolarlık ekonomik yardım paketi önermesine karşılık, renkli rejim yöneticisi Bakiyev, ülkedeki Amerikan üssünün kapatılacağını duyurmuştu. Ama Bakiyev, ABD’den Mart ayında gelen beş buçuk milyar dolarlık daha yüksek teklif karşısında üssü kapatmamayı tercih etmişti.

[b]Kleptokrasi
[/b]
Bişkek rejiminin “[b]tüccar siyasetindeki[/b]” bu fütursuzluğuna şaşmamalıdır. Sovyetler’in çökmesiyle Orta Asya’da bir bir kurulan ülkelerin hepsinde ilginç bir tür yönetim biçimi ortaya çıktı; Sovyet sonrası coğrafyanın genelinde olduğu gibi, Kırgızistan’da da “[b]demokrasi[/b]” adı altında Kleptokrasi, yani Soyguncu Yönetimi yaşanıyordu. Bunu, “[b]sürekli bir yolsuzluk yönetimi[/b]” olarak özetleyebiliriz; Sorumluluktan bağışık ve hesap verebilir olmaktan çıkacak denli “[b]demokratikleşmiş[/b]” hükümet kadrolarının keyfi yönetimidir.

Kleptokrasi, ideolojisizdi. Rejimin resmi ideolojiden arındırılması, “[b]demokratikleşme[/b]” olarak sunuluyor, aslında her türlü omurgadan, kişilikten, ilkeden uzak kadroların iktidarına olanak veriyordu. Bu kadrolar, iktidarlarını “[b]uluslararası dengelere[/b]” borçlu olup ekonomisini geniş halk yığınlarının ağır sömürüsüne dayandırmıştı. Dolayısıyla, olağan durumda pek “[b]sivil[/b]” görünen bir kleptokratik yönetim, ciddi muhalefet karşısında kolayca zorbalaşabiliyordu.

İdeolojisiz kadroların kendi başlarına devlet siyaseti çizebilmesi, herhangi bir biçimde bağımsız davranabilmeleri beklenemez. Siyaset olmayınca, halk tabanını “[b]siyasal[/b]” saiklerle kazanmaları da mümkün değildir. Bu rejimler de halk tabanını, modern siyasetle değil, “[b]babacan[/b]” siyasetle, rüşvet ağları ve aşiretler aracılığıyla sağlıyordu.

Kırgızistan’da şimdiki halk hareketini örgütleyenlerin, başta Roza Otunbayeva olmak üzere, aslında Lale Devrimi’nin kadroları olması bununla tutarlıdır. Sovyet sonrası dönemde, “[b]kırkların ülkesi[/b]” anlamına gelen adına layık biçimde Kırgızistan yeniden aşiret sultası üzerinden kitlesel güç toplayan çeşitli liderlerin çekişmelerine sahne oluyordu. Gerek 2005’teki renkli darbede, gerek son olaylarda bir liderin çağrısıyla bu kadar kolay kitle toplanabilmesinde, kitlesel rüşvetin bu kadar kolay dağıtılabilmesinde, bu sosyolojik yapının etkisi bulunmaktadır.
[b]
Putin’in 1 Nisan Şakası
[/b]
Hiç kuşku yok, son gelişmeler Rusya tarafından tetiklendi. [b]Başka deyişle Rusya, zaten darağacına çıkmış olan rejimin altındaki tabureye tekme attı. Şimdi ülkenin güneyinde güç toplamaya çalışan Bakiyev’i bir zamanlar onu destekleyen Batı ipten alacak mı, henüz belli değildir.

[/b]Öte yandan, o duruma gelmiş Kırgızistan rejimini devirmenin çok zor olmadığını düşünmek mümkündür. Birincisi, bir zamanlar renkli darbeleri yapmış kadrolar, tam da ideolojisizlikleri nedeniyle, yeterli çıkar vaadi karşılığında tam ters istikamette davranmaya yatkındır. Rusya’nın bunu değerlendirdiğini kabul etmek durumundayız.

İkincisi, bu tür soyguncu yönetimleri, ekonomilerini denetleyebilecek yeteneğe sahip olmadığından, rahatlıkla sarsılabilir. Nitekim, Putin de çok net iki hamleyle, ayaklanacak muhalefete gerekçe ve hatta kitle desteği sağlamış oldu. Putin, 1 Nisan günü Kırgızistan’ın yararlandığı, benzin ve dizel yakıtta gümrük ayrıcalığını kaldırdığını duyuruyordu. Bunun yerine, Temmuz’da, Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya arasında yeni bir gümrük birliği rejimini uygulayacağını söylüyordu.

Bu, ekonomiyi kökten dinamitleyen, çok belirleyici bir hamledir. Nitekim, 6 Nisan’da ülkenin merkezi bölgelerinde ayaklanma işareti verildiğinde, ısınma ve enerji fiyatlarının yükseleceği haberleri kitlelerin öfkesini körüklemişti. 1 Nisan’dan itibaren, ülkede tam da Rusya’nın gümrük hamlesi nedeniyle, enflasyonun artacağı değerlendirmeleri yapılıyordu. Rejimin ekonomik temeli hemen çökertilmişti.
ABD mi İsrail mi?

Son olarak; Rusya’nın attığı bu tekmenin zamanlaması da düşündürücüdür. Renkli rejim, içeride 2005’ten beri uyguladığı zorba siyasayla, dışarıda ABD’nin desteğinin çekilmesiyle, zaten önemli payandalarından yoksundu. Nitekim Washington, Kırgızistan yönetiminin devrilmesinden büyük bir rahatsızlık duymadığı gibi, yeni hükümet de tartışmalı ABD üssünün kapatılmayacağı işaretlerini veriyor.

ABD’yi tümüyle dışarıda bırakmak mümkün değilse de, Rusya, Kırgızistan rejiminin ipini çekmek için, Kuzey Kafkasya’da terörün hortladığı, Avrupa Birliği ve İsrail’in Kafkasya ile Orta Asya’da dengeleri yeniden zorladığı bir dönemi seçti.

Daha önce Odatv’deki çeşitli yazılarımızda da belirtmiştik; İsrail’in 90’lı yıllardan itibaren, Kafkasya ve Orta Asya bölgesine bir özel ilgisi bulunuyor. Bölgelerdeki renkli darbelerde etkin biçimde yer almıştı ve bu nedenle, Gürcistan Savaşı’nda İsrail ile Rusya arasında ciddi gerilimler yaşanmıştı. Son dönemde de en son koyu siyonist Lieberman’ın yönetimindeki İsrail dış siyaseti ise Türkiye’yi bırakıp Orta Asya’daki Müslüman ülkelerle ittifak arayışlarını doktrin bellemişti. Son dönemde, İsrail’in Özbekistan, Türkmenistan başta olmak üzere, bölgede ciddi diplomatik hamleler yaptığını biliyoruz. Şimdi de Kırgızistan’dan yayın yapan Rus kaynaklarına göre, sokaktaki genç kitlelerin “[b]Ruslar’ı seviyoruz, ama bütün Yahudiler öldürülmeli![/b]” yollu konuşması, bölgedeki siyasal gerilimler açısından öğreticidir. (1)

Bununla birlikte, bu anti-semitist ruh halinin yeni rejime yansıyacağını söylemek gene de güçtür. Bu ayaklanmaya şimdilik yön veren saikler ve liderlerden, bu arada Rusya’dan bir “[b]radikal[/b]” dönüş beklemek abartılı olacaktır. Yeni kleptokratlar iktidara gelmiş, Rusya yaşadığı “[b]terör dalgası sonrası[/b]” şiddetli bir yanıt vermiş oldu.

Geçen yazımda, Kuzey Kafkasya terörü hakkında, Rusya’nın “[b]yumuşak[/b]” ve uzlaşmacı bir dış siyasetle bu terör dalgasından kurtulamayacağını vurgulamıştık. Rusya, Kırgız halkının zorbalara karşı isyanını, bir gözdağına dönüştürmeyi başarmış görünüyor.

[b]Barış Zeren
Odatv.com[/b]
[i](1) www.gazeta.ru, “Bezhozniy Bişkek,” 08.04.2010.
[/i]

[quote:baf7="vertes"]bütün bu olanlar ve olacaklar çevresinde Taza Din-in duruşu ne yaptığı veya yapbileceği üzerinde bir bilgi haber veya fikri olan varmı ??

sonuçta bizi ilgilendiren taraf bizim insanımızın durumu olsa gerek ..[/quote]

Sevgili gönüldaş, Taza Din'le ilgii teferruatlı haberler çok yakında duyurulacak. Özellikle önümüzdeki hafta çıkacak lan Baran Dergisi'nde konu ile ilgili teferruatlı bilgi ve yorumları okuyacağız inşallah.

Sorunla ilgili olarak, gerekli bilgileri diğer başlık altında vermeye çaalıştık. Yine gerekli bilgileri o başlık altında vermeye devam edeceğiz. Burada sadece dışımızdakilerin yorumları yer alacak.

[b]Kırgızistan bir ''oyun tahtası'' mı[/b]



Kırgızistan, süper güçlerin bölgedeki satranç oyununun odağında. The Guardian gazetesi yazarı Simon Tisdall, "ABD ve Rusya, bu bölgeyi dev bir oyun tahtası olarak görmeyi bırakmalı" dedi.




Cuma 09.04.2010 – 10:40


İngiliz gazetelerinde bugün dış haberler sayfalarında öne çıkan konu, Kırgızistan'daki gelişmeler... Guardian gazetesinin konuyla ilgili haberinin başlığı: "Kırgızistan baskıcı yönetimi devirirken, kan, kargaşa ve yağmalama hâkim".

[b]Guardian gazetesi[/b] yazarı [b]Simon Tisdall[/b] da bugünkü yazısında Kırgızistan'da yaşananları değerlendiriyor. Tisdall, "ABD ve Rusya, bu bölgeyi dev bir oyun tahtası olarak görmeyi bırakmalı" diyor ve şöyle devam ediyor: "Yoksul, kırılgan Kırgızistan'da bundan sonra ne olacağı, Sovyetler Birliği sonrası üçüncü kez taze bir başlangıç yapma çabasını temsil eden yeni ve çok da yeni olmayan liderlerinin geçmiştekilere oranla daha güvenilir ve açık fikirli olup olmadıklarına bağlı olacak. Rusya ve ABD'nin yanı sıra, Çin ve Kazakistan gibi bölgesel güçlerin de ülkede oluşan iktidar boşluğundan faydalanmaya çalışmamaları, kendilerini yapıcı eleştiriler ve yardımla sınırlandırmaları ve ülkeyi bir büyük oyun tahtası gibi kullanmaya son vermeleri kesinlikle faydalı olacaktır."

[b]Financial Times gazetesi[/b] de başyazısında Kırgızistan'ın yeni liderlerinin bir an önce ülkede demokrasiyi tesis etmeleri gerektiğini yazıyor. Gazete, "Tüm göstergeler, Roza Otunbayeva'nın Kurmanbek Bakiyev'den daha cazip bir lider olduğuna işaret ediyor. Ancak Otunbayeva'nın bir an önce seçimlere gidileceğini açıklaması, yabancı örgütleri seçimleri denetlemeye davet etmesi ve altı ay sonra iktidardan ayrılacağı sözünü tutması gerekiyor. Kırgızistan'ın üçüncü demokrasi denemesi üçüncü bir bozgun olmamalı." diyor.

[b]'Kırgızistan süper güçlerin planlarının odağında'[/b]

Kırgızistan'ın başkentindeki çatışma haberleri sonrası ABD elçiliği 'derin kaygılarını' ifade ederken, Rus hükümeti de sükunet telkininde bulundu. Bu tepkiler de Kırgızistan'ın ve içinde yer aldığı bölgenin stratejik öneminin altını çiziyor.

Kırgızistan, kendini, bölgede süregiden ve sıklıkla "büyük oyun" olarak adlandırılan gelişmelerin odağında bulmuştu. Bu bölgede büyük güçler arasında süregiden "büyük oyun", İngiliz ve Rus imparatorluklarının 19. yüzyılda Hindistan'ı kontrol altına alma konusundaki rekabetlerini hatırlatıyor.

Burası, enerji ve diğer doğal kaynaklara erişimin yanı sıra, ticaret yollarının ve (daha yeni bir konu başlığı olarak da) Afganistan'daki operasyonlara malzeme tedarik yolunun üzerinde yer alması açısından önem taşıyor.

[b]Manas üssü[/b]

Bölgedeki komşuları arasında en yoksul ülkelerden biri olan Kırgızistan sözkonusu olduğunda, başlıca uluslararası konu başlığı askeri üsler. Manas üssü, özellikle Özbekistan'daki "K2 üssü" kapatıldığından bu yana ABD ordusunun Afganistan'daki operasyonları açısından başlıca askeri merkezlerden biri olmuştu.

Özbek makamlarının 2005 yılında İslamcı gruplardan yöneldiği iddia edilen bir iç tehdit gerekçesiyle K2 üssünü kapatmalarının ardından ABD ve Özbek hükümetleri arasındaki ilişkiler gerilmişti. Ancak bölgedeki siyasi konuların hassasiyeti, sadece Moskova açısından değil, Afganistan'da ABD öncülüğünde süregiden operasyonlar nedeniyle bölgede askeri çıkarları bulunan Washington açısından da artmaya devam etti.

[b]Süper güçler[/b]

Kırgız makamları, Washington ve Moskova kartlarını birbirlerine karşı oynadı. Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev, Manas üssü için ödenen kira konusunda Washington'a ciddi bir baskı uygulamaktaydı.

Ancak 2009'un başlarında Rusya'nın verdiği yüklü bir yardım taahhüdünü de arkasına alan Kırgız lider, üssün kapatılacağını açıkladı. ABD başkanı Barack Obama da Amerikalıların Manas üssünü kullanmaya devam edebilmesi için bizzat devreye girdi. Bu uzlaşma zeminde bile Manas üssü "transit merkezi" olarak adlandırılacaktı.

[b]İslamcı gruplar iddiası[/b]

Ancak bölgedeki ilişkilerin kendine özgü doğası, Batının ve özellikle de ABD'nin bölgeye uzun dönemde (örneğin Afganistan'daki saldırıları tümüyle bittiğinde) ne kadar taahhütte bulunacağı, tartışmaların fitilini ateşledi.

Batının ise bu bölgedeki istikrar, yönetim ve enerjiye erişime ilişkin kaygılarının yanında, İslami hareketin yayılması gibi kaygıları bulunuyor. Ancak tüm bu kaygıların, Rusya, Çin ve bölgede çıkarları bulunan diğer güçler karşısında, uzun vadeli politikaları nasıl etkileyeceği, ucu açık bir soru.

Kaynak: BBC ve timeturk

[img]http://www.milligazete.com.tr/dosyalar/haberler/2010/04/12/159192/kirgiz-isyan-lar-bitmez-medium-0.jpg[/img]

[color:4668=red][size=24]
Kırgız'İSYAN'lar bitmez

[/size]
[/color]

ABD, Rusya ve Çin'in satranç tahtasındaki Müslüman ülkede, her 5 yılda bir ülke karıştırılıp "devrim" yapılıyor!


Sovyetler Birliği'nin dağılması ile birlikte Afganistan ve Irak'ta olduğu gibi "Özgürlük ve demokrasi" vaadiyle eski Sovyet Cumhuriyetlerini isyana teşvik eden ABD ile diğer zalim Rusya'nın oyun tahtası haline gelen Kırgızistan 5 yılda bir "devrim" yaşıyor. Petrol ve doğalgazı bulunmamasına rağmen stratejik önemi dolayısıyla bu Müslüman ülke ABD, Rusya ve Çin'in oyun sahasına dönüşmüş durumda. Analistler Rusya'nın, 2005'teki ABD destekli Lale Devrimi'nin rövanşını aldığını, hamle sırasının ABD'ye geçtiğini öne sürüyor.

Rusya'nın da desteğini alarak Bakayev yönetimine karşı ayaklanan on binlerce Kırgız muhalif, geçtiğimiz hafta dünyanın gözlerini bu ülkeye çevirdi. İç gündeminin yoğunluğunda debelenen Türkiye'de Kırgızistan'daki gelişmeler de tam olarak anlaşılamadı. Peki Kırgızistan'da tam olarak ne oldu? Yaşanan kanlı olaylarda yüze yakın insan hayatını kaybetti. Müslüman bir ülke olan Kırgızistan'ın Başkenti Bişkek'te toplanan binlerce insan geçtiğimiz günkü olaylarda hayatlarını kaybedenler için toplanarak dua etti.

Kırgızistan'da sokaklara dökülen binlerce gösterici hükümet aleyhine yürüyüşe geçince üzerlerine ateş açıldı. Önce Meclis binasını ele geçiren muhalifler ardından, SSCB dönemindeki KGB'nin yerel biriminin devamı olan Kırgızistan gizli servisinin merkez binasını ele geçirip zafer ilan ederken ülkede yağmalama görüntüleri başladı. İktidarı ve orduyu ele geçiren muhalefet, kurulan geçici hükümetin başına Dışişleri eski Bakanı Roza Otunbayeva'yı getirdi. Devrik Devlet Başkanı Kurmanbek Bakıyev'in başkentten ayrıldığının açıklandığı saatlerde, geçici Hükümetin Başbakanı Otunbayeva ise yağmacılara ateş açma emri vererek yağmaları durdurdu.

[color:4668=orange]
Rus hamlesi
[/color]
Halen görevde olduğunu ve istifa etmeyi düşünmediğini açıklayan ABD yanlısı devrik Başbakan Bakiyev ise göstericilere karşı ateş açılması emrini vermediğini belirterek; Bişkek'e dönmesi halinde öldürülmekten korktuğunu söyledi. Rusya yanlısı Roza Otunbayeva ise Bakiyev'in görevinden istifa etmesi halinde ülkeden ayrılabileceğini ve güvenliğini sağlayacaklarını vurguluyor. Son günlerde yürüyüş, yağmalama ve ölümlere tanıklık eden Kırgızistan'da şimdilik durum normale dönmüş gibi görünüyor.

Geçici hükümetin Başbakanı Roza Otunbayeva, 7 Nisan'da 100'e yakın insanın ölümüyle sonuçlanan çatışmalarda ölenlerin anısına 9-10 Nisan günlerini resmi yas günü ilan etti.

Muhalif lider Roza Otunbayeva'nın başbakanlığını üstlendiği geçici hükümette başbakan birinci yardımcılığına getirilen Almazbek Atanbayev ve birlikte hareket eden isimlerin Moskova ile sıcak temasta olduğu biliniyor. Zaten yeni hükümete ilk destek de Rusya'dan gelmişti. Rusya Başbakan Vladimir Putin de eski Başbakan Bakayev'e ölüm tehditleri savurmaktan ve Otunbayeva ile irtibat halinde olmaktan geri durmuyor.

[color:4668=orange]
Devrimler solarken...[/color]

Dünya Gürcistan, Lübnan, Ukrayna gibi ülkelerde Amerikan desteği ile patlayan devrimlerin ardı sıra 2005 yılında Kırgızistan'daki "Lale Devrimi" ile tanıştı. Devrim gösterilerinden tam 1 sene önce Kırgızistan muhalefetinden bazı önemli isimler Amerika'ya davet edilerek eğitimden geçtiler. Washington'da günler süren bu eğitim seminerlerine katılan isimlere ve sonradan geldikleri görevlere bakılınca, ABD etkisi daha iyi hissedilebilir: "Eski Başbakan Kurmanbek Bakiyev, eski Başbakan Amangeldi Muraliyev, Anavatan Partisi Genel Başkanı Ömürbek Tekebayev, Arnamus Partisi Başkan Yardımcısı Emil Aliyev ve Dışişleri eski Bakanı Muratbek İmanaliyev. Bakiyev, darbeden sonra Başbakan, Muraliyev ise Bakan oldu.
[color:4668=orange]
Uluslararası oyun
[/color]

Afganistan'daki ABD güçlerine askerî destek sağlayan başlıca üssün Kırgızistan'da bulunması, ülkedeki ayaklanmanın "uluslararası stratejik" bir oyunun parçası olduğu yorumlarına neden oldu. Bakiyev'e karşı birleşen muhalifler, aslında birbirlerinden çok farklı siyasi çizgilere sahip. Neo-liberaller, eski komünistler, sol hareketlerden olanlar ve bazı İslamcı gruplar da yeni iktidarın tarafları arasında.

Lale Devrimi ile dolaylı olarak ABD'nin görevden postaladığı eski Devlet Başkanı Askar Akayev'in belki de en büyük suçu, Irak işgaline destek vermemesi idi. Hatta Kırgız Parlamentosunun bizim 1 Mart Tezkeresi'ne benzer bir tavır alarak Irak işgalini eleştirdiğini yazan İbrahim Karagül, ancak, renkli devrimlerin planlanıp uygulandığı ülkelerin hiçbirinin yüzünün gülmediğini belirterek, "Ukrayna'da güçler mücadelesi hâlâ devam ediyor ve proje başarısız oldu. Gürcistan Rusya tarafından ezilirken projenin mimarları onu koruyamadı bile. Son olarak Kırgızistan'da renkli devrimin iktidara getirdiği kişiler şimdi halkın büyük öfkesini kurşunla durdurmaya çalışıyor. Aslında çöken renkli devrimler değil, çöken ABD ve Batı'nın yeni Avrasya Projesi" diye yazdı.

[color:4668=yellow]
Rusya, 2005'in rövanşını aldı
[/color]
Rusya, Kırgızistan'da yaşanan gelişmeler ve iç karışıklığı bahane ederek bölgedeki Rus askeri üssüne 150 kişilik özel komando birliği gönderdi. Kırgızistan'da yönetimin muhalefete geçmesi "Rus Devrimi" diye tanımlanırken, Afganistan uçuşlarının yapıldığı Kırgızistan'daki ABD üssünün akıbeti de tartışılmaya başlandı. İngiliz Guardian gazetesi, Kırgızistan'da yaşananları, "Bir Rus devrimi mi?" diye duyurdu. Haberde, "Putin, Büyük Oyun'da bir raunt kazanıyor gibi görünürken, ABD dezavantajlı duruma düştü" denildi. Amerikan yönetimi ise ülkedeki geçici yönetimin lideri Roza Otunbayeva'yı ülkenin yöneticisi olarak değil "muhalefet lideri" olarak gördüğünü açıkladı. Geçici hükümet de Rusya'ya yakın durduğunu, yurtdışı temaslarına Rusya'yla başlayarak gösterdi. Geçici hükümetin Başbakan Yardımcısı Almazbek Atambayev, Moskova'ya giderek temaslarda bulundu.

[color:4668=yellow]
ABD Manas Üssü'nden vazgeçemiyor
[/color]
- Afganistan'a yapılan hemen hemen tüm uçuşlar buradan yapılıyor.

- Üs 11 Eylül saldırılarından sonra açıldı.

- 2008'de Üs'ten Afganistan'a 170 bin, 2010'da ise 50 bin asker sevk edildi.

- Üs'te binden fazla Amerikalı, İspanyol ve Fransız asker var.
50 yıl İslam aleyhtarı propagandaya maruz kaldı

Kırgızistan Orta Asya'da yer alan Türk Cumhuriyetlerinden birisi. Komşuları, Çin, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan'dır. Eski Sovyetler Birliğinin 1991'de dağılması üzerine, Kırgızistan bağımsızlığını ilân etti. Bağımsız Devletler Topluluğuna üye oldu. Nüfûsu 5 milyon civarında olan Kırgızistan'da nüfûsun yüzde 52.4'ü Kırgız, yüzde 21'i Rus, yüzde 12.9'u Özbek, yüzde 2.5'i Ukraynalı, yüzde 8.1'i diğer milletler, yüzde 1.6'sı da Tatardır. Kırgızlar Müslüman olup, Sünnî ve Hanefî mezhebindendirler. Kırgızların İslâmiyeti kabûlünde tasavvuf büyükleri önemli rol oynamıştır. Kırgızlarda mevcut olan güçlü kabile sistemi İslâmiyet'in hızlı yayılmasını sağlamıştır. Kırgızistan'da dînî hayâtın çok canlı olması, din aleyhtârı propaganda yapılmasına sebep olmuştur. 1948'den günümüze kadar 100'e yakın İslâm aleyhtârı kitap basıldı. Sovyetler döneminde burada devamlı din aleyhtârı konferanslar veriliyordu. Buna rağmen bölgede İslâmiyet unutulmamış, Kırgızistan bağımsızlığını kazandıktan sonra, gizli yapılan ibâdetler, açıktan yapılmaya başlanmıştır. Bugün Kırgızistan'ın resmi dini İslam. Müslüman oranı yüzde 71'dir. Nüfusun yüzde 23'ü Hıristiyan, yüzde 4'ü de Budistlerden oluşuyor.

[color:4668=yellow]
Otunbayeva da Lale Devrim'cilerinden[/color]

Kırgızistan'daki geçici yönetimin lideri Roza Atunbayeva da 2005 yılındaki ABD destekli Lale Devrimi'nde Bakiyev ile birlikte hareket etmişti. Otunbayeva'nın, son 5 yıllık gelişmelerden sonra Bakiyev'in aleyhine döndüğünü söyleyen uzmanlar, Roza Otunbayeva'nın seçimlere giderek iktidarı meşru hale getirmesi gerektiğini, aksi halde akan kanın durmayabileceği uyarısında bulunuyor.
[size=24]
GÖRÜŞLER
[/size]


[color:4668=orange]
Star Yazarı Yağmur Atsız:
5 yıl sonra gene isyan çıkar![/color]

"Bundan beş yıl önce yine şu günler Kırgızistan'da Askar Akayev devrilip yerine büyük ümidlerle bel bağlanan Kurmanbek Bakıyev geliyordu. Buna "Lâle Devrimi" adı verilmişdi. Akayev'in devrilmesine sebeb; yolsuzluk, rüşvet, irtikâb, irtişâ, eş-dost kayırmaca ve buna benzer bin türlü herzevekillikdi. Şimdi Bakıyev'in devrilmesine de yine aynı rezillikler yolaçtı. Onun yerine gelecek olanın da birkaç seneye kadar yine aynı (HAKLI!) gerekçelerle devrileceğine bahse girebilirsiniz. Bunun bir sebebi toplumu kanser gibi pençesinde kıvrandıran ve etkileri hâlâ giderilemeyen "Sovyet Sistemi"dir. Ne oradaki ne de öbür doğu Türk cumhûriyetlerindeki politikacılar kendi gölgelerinin üzerinden atlayabilirler... İkinci sebebse ABD, Rusya ve Çin'in zavallı yoksul Kırgızistan üzerindeki hesablarıdır. İlk ikisinin orada birer son derece önem atfetdikleri askerî üssü var. Çin'in ise yine önemsediği ekonomik çıkarları. Onlar Kırgızistan'ı şöyle Kırgız gibi bir Kırgızın yönetmesine kat'iyyen göz yummazlar. "

[color:4668=yellow]
Yeni Şafak Yazarı İbrahim Karagül:
Çöken, Kırgız yönetimi değil ABD projesi[/color]

"Kırgızistan beş yıl sonra bir kez daha karıştı. 2005 yılında, "Kadife Devrim" projelerinden birine sahne olan ülkede halk sokaklara döküldü, yerleşim birimlerini ele geçirdi, devlet binalarını işgal etti.. Mart 2005'te, CIA destekli "Lale Devrimi" isyanının aynısı bugün "karşı devrim" olarak gerçekleşiyor sanki. Dünyanın en talihsiz ülkelerinden biri Kırgızistan. Gerilimlerle boğuşan birçok ülkeden farklı olarak doğal gaz ya da petrolü yok. Ama belki bunlardan çok daha önemli bir değeri var. 21. yüzyılın Avrasya'sına şekil verecek güçte bir değer bu. ABD, Rusya ve Çin'in etkinlik mücadelesinin kesiştiği yerde ve tam anlamıyla bir cephe ülkesi. Bu yüzden de iç gerilimlerin sonu gelmiyor, gelmeyecek de... Aslında çöken renkli devrimler değil, çöken ABD ve Batı'nın yeni Avrasya Projesi" diye yazdı."

[color:4668=yellow]
BBC Yorumcusu Nick Childs:
'Kırgızistan süper güçlerin planlarının odağında'
[/color]


"Bu bölgede büyük güçler arasında süregiden "büyük oyun", İngiliz ve Rus imparatorluklarının 19. yüzyılda Hindistan'ı kontrol altına alma konusundaki rekabetlerini hatırlatıyor. Burası, enerji ve diğer doğal kaynaklara erişimin yanı sıra, ticaret yollarının ve Afganistan'daki operasyonlara malzeme tedarik yolunun üzerinde yer alması açısından önem taşıyor. Bölgedeki komşuları arasında en yoksul ülkelerden biri olan Kırgızistan söz konusu olduğunda, başlıca uluslararası konu başlığı askeri üsler. Manas üssü, özellikle Özbekistan'daki "K2 üssü" kapatıldığından bu yana ABD ordusunun Afganistan'daki operasyonları açısından başlıca askeri merkezlerden biri oldu. Kırgız makamları, Washington ve Moskova kartlarını birbirlerine karşı oynadı."
Moskova'da yaşayan eski devrik lider Askar Akayev:
[color:4668=yellow]
"Halk, nefret ettiği rejimi devirdi"[/color]

Kırgızistan'ın Moskova'da yaşayan devrik Devlet Başkanı Askar Akayev, "Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in kriminal yönetimi yüzünden ülkesinin felaketin eşiğinde olduğunu, halkın da bu yüzden başkaldırarak nefret ettiği rejimi devirdiğini" söyledi. 2005'de "Lale Devrimi" adı verilen halk ayaklanmasıyla devrilen, yerine Bakiyev'in geçtiği, bu gelişmelerden sonra Moskova'da yaşamaya başlayan Akayev, "Ülkenin ekonomik durumu felaket derecesinde. Halk kamu hizmetlerine ve vergilere gelen son zammı kaldıramayacak derecede yoksullaştı. Arkadaşlarım mevcut vergilerin ve kamu hizmetleri bedelinin Kırgızistan'daki ortalama maaşın 2-3 katı olduğunu söylüyorlar. Böyle yaşanmaz. Bunun için halk ayağa kalktı ve nefret ettiği rejimi devirdi. Ülke manevi şok yaşadı. Ve bu krizi atlatmanın çok zor olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Milli Gazete

[img]http://www.hurriyet.com.tr/_np/4099/10364099.jpg[/img]

[size=24][color:f0c3=red]
Bakiyev ateşle oynuyor [/color]

[/size]



Kırgızistan'da devrik lider Kurmanbek Bakiyev pes etmiyor. Bakiyev, ülkenin güneyindeki Oş kentinde düzenlediği mitingde binlerce taraftarını topladı. Ancak geçici hükümet yanlıları Bakiyev'in mitingini basınca, hem devrik lider canını zor kurtardı hem de olası bir facianın eşiğinden dönüldü.


[color:f0c3=yellow]

KIRGIZİSTAN GEÇİCİ HÜKÜMETİ YETKİLİSİ TÜRKİYE'DE
[/color]
Kırgızistan'da geçici hükümet yanlıları, devrik lider Kurmanbek Bakiyev'in taraftarlarının düzenlediği mitingi bastı. Bakiyev'i "eski muhaliflerin" elinden havaya ateş açan korumaları kurtardı.

Devrik lider, yaklaşık 4 bin taraftarının önüne çıkmasından kısa süre sonra, birkaç yüz metre uzaklıkta gösteri düzenleyen geçici hükümet yandaşları Bakiyev'in miting alanına girdi.

Bunun üzerine Bakiyev'in korumaları, devrik lideri bin kadar hükümet yandaşının olası bir saldırısından kurtarmak için havaya ateş açtı.

Korumaların havaya ateş açmasının ardından miting meydanındaki Kırgızlar panik halinde kaçmaya başlarken, Bakiyev de hızla kendisini bekleyen cipine bindirilerek olay yerinden uzaklaştırıldı ve Celalabad'a götürüldü.

Bakiyev'i, Celalabad'daki memleketi Teyit köyünde taraftarları karşıladı. Hemşehrileri, Bakiyev'in cipinin arkasından yolları topladıkları taşlarla kapattı.

[color:f0c3=yellow]
HALK TARTIŞMAYA DEVAM ETTİ
[/color]

Bakiyev'in Oş'taki miting alanından ayrılmasından sonra devrik liderin yandaşlarıyla geçici hükümet taraftarları arasında tartışmalar yaşandı. Ajanslar, bölgede yaşanan kısa süreli paniğin ardından, durumun sakin olduğunu belirtti.

Olaylarda ölü ya da yaralı olmadığı bildirildi.

Bakiyev, 6-7 Nisan'da isyana dönüşen gösteriler sonucunda hükümetin devrilmesinin ardından ülkenin güney bölgesine kaçmıştı.

Resmi kayıtlara göre 84 kişinin öldüğü olayların ardından kurulan geçici hükümetin başına geçen Roza Otunbayeva, görevden ayrılmasını talep ettiği Bakiyev'in yargılanmasını istemişti.

Bakiyev ise kendisinin ve ailesinin güvenliği sağlanması şartıyla devlet başkanlığı görevinden ayrılmayı kabul ettiğini açıklamıştı.
[color:f0c3=yellow]
BELARUS'UN SIĞINMA TEKLİFİNİ REDDETTİ
[/color]

Öye yandan başkent Bişkek'teki olayların ardından Celalabad'a sığınan Bakiyev'in, Belarus'un siyasi sığınma önerisini reddettiği bildirildi.

Celalabad'da gazetecilere açıklama yapan Bakıyev, Belarus'un kendisine siyasi sığınma vermeyi teklif ettiğini, ancak bu teklifi reddettiğini söyledi.

Ülkenin mevcut durumu göz önüne alındığında bu konuda müzakerelerin başlamasından memnuniyet duyduğunu belirten Bakıyev, "Benim sığınacağım ülke konusunu Rusya, Kazakistan ve hatta ABD yönetimi ele alıyor" dedi.

Bakıyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in de kendisini şahsen ülkesine davet ettiğini söyledi.



[color:f0c3=yellow]
OTUNBAYEVA: ÜLKEYİ İÇ SAVAŞA SÜRÜKLEYECEK

[/color]

Otunbayeva, halkı sakin olmaya, Bakiyev ve yakınlarının provokasyonlarına kapılmamaya çağırdı.

Bugün gazetecilere açıklama yapan Otunbayeva, bir defa daha kan dökülmesine izin vermemeleri gerektiğini ifade ederek, halkı sakin ve sağduyulu olmaya davet etti. Otunbayeva, geçici hükümetin istikrarı sağlamaya çaba gösterdiğini ve bunu yapabilecek güçte olduğunu belirtti.

Bakiyev'in çabalarının görevini bırakmamak ve durumu zorlaştırmak istediğini gösterdiğini ifade eden Otunbayeva, uluslararası kurumların Bakiyev'le irtibata geçtiğini, devrik liderin de bu kurumların ve kamuoyunun fikirlerini dikkate alacağını umut ettiğini söyledi.

Otunbayeva, Bakiyev'in "kendi hareketleriyle ülkeyi iç savaş kapısına" sürüklediğini, ancak geçici hükümetin durumun ağırlaşmasına müsaade etmeyeceğini ve bunun yakında çözüleceğini belirterek, Bakiyev'e yönelik silahlı bir operasyonun öngörülmediğini belirtti.
Bugün bir basın toplantısı düzenleyen geçici hükümetin Başbakan Yardımcısı Temir Sariyev de, "Ülkede iç savaş olmayacak. Güneye emniyet güçleri takviye edildi, onlar durumu kontrol altında tutuyor" açıklamasını yaptı.

[img]http://imggaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages/Foto%20Haber/810/Kırgızistan'da%20Bakiyev%20mitinginde%20gerginlik/R15103852.jpg[/img]

[color:76c9=violet][size=24]Bakiyev, Kırgızistan'ı terk etti [/size][/color]



Kırgızistan Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev, askeri uçakla memleketi Celalabad'ı TSİ 16.20 terk ettiği bildildi.

[size=18][b]Kırgızistan ve Rusya'nın eli[/b]


Uluslararası sistemdeki güç dengeleri yeniden oluşur ve toprak paylaşımları yeniden yapılırken, dünyanın farklı bölgelerinden de 'hükümet düştü', 'seçimlere hile karıştı', 'sokaklar ayaklandı' benzeri haberler gelmeye devam ediyor. Son olarak da Kırgızistan'da Bakıyev'in devrilmesine yol açan bir halk ayaklanması gündeme geldi. Şiddetin dozu oldukça yüksek. Ortada 100'den fazla ölü ve dövülerek katledilmiş bir içişleri bakanı var. Bize ve algı dünyamıza oldukça uzak olan Kırgızistan konusunda biraz kalem oynatmaya çalışalım.

[b]1-[/b]Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından uluslararası ilişkiler alanında çalışanlar iki temel görüş ekseninde tartışmaya başladılar. Liberaller dünya politikasının belirgin bir huzur dönemine gireceğine inanırken, bazıları da buna yönelik eleştiriler geliştirdiler. Eleştirel yaklaşanlar dünya çapında rekabetin eskisinden çok daha şiddetli olacağını ve iki kutuplu dünyadan çok kutupluluğa doğru kayılacağını ileri sürdüler. Üçüncü yolcular ise bu iki görüşün birleştiği bir mozaik bir dünyayı öngörmekteydiler. Onlara göre dünyanın bir tarafında ekonomik ve askeri işbirliği ile desteklenen 'barış ve huzur bölgesi' oluşurken, kalan tarafında ise iç savaşların, etnik çatışmaların ve dini radikalizmin hakim olduğu 'istikrarsızlık alanı' ortaya çıkacaktı. Nitekim üçüncü yolcular önemli ölçüde haklı çıktılar ve tek yerküre tam manasıyla iki ayrı dünyaya ayrıldı. Orta Asya bölgesi, SSCB'nin dağılmasından bu yana bir istikrarsızlık alanı ve küresel aktörlerin ana ilgi alanlarından birisi durumunda. Bu coğrafyanın enerji dengeleri açısından olduğu kadar, askeri ve siyasi üstünlük mücadeleleri bakımından da rolü önemli. Nitekim Kırgızistan fakir bir ülke ama bir yandan Çin ile komşuluğu, diğer yandan Afganistan'a yakınlığı dolayısıyla askeri üsler kurulması açısından elverişli.

[b]2-[/b]Kırgızistan, Orta Asya denkleminde enerjeopolitikten ziyade, askeri jeopolitika açısından önemli. Nitekim hem Rusya'nın hem de ABD'nin bu ülkede üsleri var. Özellikle ABD'nin Afganistan'daki askeri varlığını sürdürmesi adına Kırgız yönetiminin işbirliğine açık olması şart. Afganistan'da savaşan Amerikan birlikleri önce Manas'tan geçtiği gibi, çatışma bölgelerine yakıt, yiyecek ve mühimmat sevkiyatı da Kırgızistan'dan yapılıyor . Nitekim yetkililer yalnızca geçen ay 50.000'den fazla koalisyon gücü askerinin Manas yoluyla Afganistan'a geçtiğini belirtiyorlar. Yani Manas, ABD'nin Afganistan'daki varlığı açısından hayati bir öneme sahip.

[b]3-[/b]Rusya perpektifinden bakıldığında da Kırgızistan'ın, en az ABD açısından olduğu kadar önemli olduğunu görmek mümkün. Kant'taki askeri üssün Rusya'nın bölgedeki varlığını (mümkünse sonsuza dek) ispatlama açısından çok kıymetli olduğu ortada. İkincil hedef ise Orta Asya'daki en büyük Amerikan üssünün bu ülkeden çıkarılması ya da etkisiz kılınması. Nitekim Rus hükümeti geçen yıl Kırgızistan'a 2 milyar doların üzerinde bir yardım yaparak yönetimin anti Amerikan tavrına destek olmuştu. Kimilerine göre bu sıcak yaklaşım ABD üssünü el altından kapattırmaya çalışmalarından kaynaklanıyordu. ABD yönetimi ise karşı hamleyi üs için ödenen kirayı 2 milyon dolardan 60 milyon dolara yükselterek yapmış ve paraya karşı zaafı olan Bakıyev yönetimini, üssün kalması konusunda ikna etmeyi başarmıştı. Putin, Kırgızistan'da çıkan olaylar karşısında hazırlıksız yakalandığını iddia etse de, protestocuları el altından desteklemekten ve Bakıyev'i eleştirmekten geri durmadığı biliniyor. Ona göre 5 yıl önce Akayev'i devirerek meşhur 'Lale devrimi' ile iktidara gelen Bakıyev yönetimi, eski yönetimin hatalarını tekrarlamaktan başka bir şey yapmıyordu. Kısaca Ruslar son durumdan memnunlar diyebiliriz.

[b]4-[/b]Dünya sahnesi, Soros devrimleri dönemini kapadı gibi görünüyor ve özellikle Orta Asya'da 'rövanş devrimlerin' etkinliği giderek artıyor. Mücadele artık küresel aktörlerin mücadelesi olmaktan çıkmış ve yeniden devletler arasında bir mücadele safhasına girmiş durumda. Buradaki rekabetin daha fazla derinleşeceğini düşünmüyorum, zira özellikle Çin faktörü (ve radikal İslami hareketler) hem Rusya, hem de ABD için bir uzlaşma gereksinimi doğruyor. Lakin yeni denge Rusya'nın önderliğinde kurulacak gibi...

DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN 2010 04 09 AKŞAM[/size][/b]

[color:475f=yellow]

[size=24]
Kırgızistan'da Bakiyev resmen istifa etti[/size]

[/color]


Kırgızistan'da devrik Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev'in resmi istifa dilekçesini imzaladığı bildirildi. Geçici hükümet kaynaklarının aktardığı bilgiye göre, Bakiyev komşu Kazakistan'a geçmeden önce belgeyi onayladı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), uzlaşmada uluslar arası kurumların arabuluculuğunun etkili olduğunu duyurdu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, ülkenin barışçı ve istikrarlı kalkınmasında önemli bir adım atıldığını söyledi.

DW,dpa,afp,rtr

[color:5398=yellow]
[size=24]
'Amerikan üssü Manas meşru değil'

[/size]

[/color]


A.A. 17 Nisan 2010









Kırgızistan'daki geçici hükümetin başbakan yardımcısı Azimbek Beknazarov, başkent Bişkek yakınlarındaki Amerikan üssü Manas'ın kullanımının yasal olmadığını ileri sürdü.


Amerikan Associated Press haber ajansına konuşan Beknazarov, Amerikalıların Kırgızistan'da sadece Afganistan'daki operasyonlara destek için kullandıkları Manas üssüyle ilgilendiklerini, özgürlük ve demokratik değerleri ve Kırgızistan'ı unuttuklarını söyledi. Beknazarov, kendi düşüncesine göre Manas'ın varlığının meşru olmadığını ifade etti.

Kırgızistan'da aynı zamanda başsavcı vekili de olan Beknazarov, kendisi ya da geçici hükümetten başka bir yetkilinin üssü kapatma girişiminde bulunup bulunmayacağı hakkında ise açıklama yapmaktan kaçındı.

Bişkek'teki Amerikan Büyükelçiliğinden, Beknazarov'un açıklamalarıyla ilgili yorum yapılmadı.

Bu arada savcıların silah aramak üzere, ülkenin güneyinde Teyit köyünde bulunan devrik lider Kurmanbek Bakiyev'in devlet başkanı sarayına geniş güvenlik önlemleri altında girdiği bildiriliyor.

Geçici hükümetin başbakanı Roza Otunbayeva ve diğer yetkililer Manas üssünün faaliyetlerine devam edeceği konusunda Washington'a güvence vermişti.

[color:4c17=red][size=18] [color:4c17=red]Kırgızistan'da iç savaş çıkar mı?[/color]

Kırgızistan ABD için önemli ama Ruslar için vazgeçilmezdir


[b]Abdullah Aydoğan Kalabalık / Dünya Bülteni[/b]

Ruslar Orta Asya ülkelerini şekillendirilirken geleceğe yönelik varsayımlardan yola çıkarak, bazı stratejik ayrıntıları dikkate aldılar. Türkiye ile Azerbaycan arasına Ermenistan'ın yerleştirildiği gibi, olası bir bağlantı ihtimalini minimuma indirmek amacıyla, Başkurdistan ile Kazakistan arasına da Rus nüfus yerleştirilerek, Orenburg adında yeni bir bölge oluşturulmuştur.
Orta Asya ülkelerinin sınırları belirlenirken yapılan ince hesaplar, çıplak gözle bile haritaya bakıldığında hemen dikkati çeker. Özellikle de Özbekistan'ın Hazar Denizi'ne çıkışı cetvelle kağıt üzerinde çizilen bir sınırla kesilmiş ve bölgenin en yoğun nüfusuna sahip ülkesi karaya hapsedilmiştir.
Kırgızistan'ın oluşturulmasında da farklı çıkar hesapları ve gelecek ile ilgili planlamalar gözönüne alınmıştır. Kırgızistan'ın kuzey bölgesinin Kazakistan'a güney bölgesinin ise Özebekistan'a bağlanması istenmekteydi. Bu fikre özellikle Stalin'in karşı çıkarak, bölgede böyle küçük bir Türk Cumhuriyeti'nin varlığı fikrini desteklediği söylenmektedir.
Kuzey Kırgızistan'ı oluşturan Bişkek, Issık Göl, Talas, Narın bölgelerinde yaşayanların adet, gelenek ve göreneklerinin yanında, konuştukları Türkçe şive de, Kazaklara son derece yakındır. Oş ve Celalabad gibi güneydeki şehirlerde ise Özbek kütürünün ağırlığı görülmektedir.
Kuzeyli Kırgızlar, nerdeyse tamamının Bişkek ve etrafından yaşadığı Rus nüfustan son derece etkilenmiştir. Bağımsızlığın üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen, Bişkek'te konuşulan dil hala Rusça, geçer akçe ise Ruslardır. Kuzeyliler; 'Güneylilerin Özbeklere benzediği, ticaret mantığı ile hareket ettileri, aç gözlü oldukları ve kuzeyi istila ettikleri' gibi iddialarda bulunurlar.
Güneyli Kırgızlar genel olarak Kırgızca konuşur. Giyim – kuşam genel olarak Özbek kültürünü andırır. Kuzeye oranla dindarlığın güneyde çok daha fazla olduğu hemen göze çarpmaktadır. Güneyliler genel olarak kuzeylilere göre daha fakirdir.
Özellikle de Kırgızistan'ın güneyinin içinde bulunduğu Fergana Vadisi, çok farklı ırkları içinde barındıran yoğun bir nüfusa sahip, son derece karmaşık bir bölge.
Saatli bomba olarak isimlendirilen Fergana Vadisi'nde yaşayan halklar, 2000'li yılların başından itibaren, bölgede yaşanan fakirlik ve ekonomik geri kalmışlık yüzünden kuzeye, yeraltı kaynakları sayesinde çok hızlı bir ekonomik gelişme sağlayan Kazakistan ve Rusya'ya doğru akın etmeye başladı.
Kırgızistan'da 'Güney İktidarı' olarak da isimlendirilen beş yıllık Bakiyev yönetimi döneminde, güneyden kuzeye göç büyük bir ivme kazandı ve özellikle de başkent Bişkek'in etrafı gece kondu mahalleleriyle doldu.
Bu dönemde devlet kademelerine yapılan atamalar ise tamamen güneyli – kuzeyli ekseninde gerçekleştirildi. Kırgız mantığına göre, kişinin göreve ehil olup - olmaması değil, mensubu bulunduğu bölge önemlidir.
Çünkü Kırgızlarda kabile bağı bütün bağların üstündedir. Bu mantığı Bişkek'te yaşanan olaylardan sonra Bakiyev'in hemşehirlilerinin yanına, Oş şehrine sığınmasından da rahatlıkla anlayabiliriz. Bakiyev devlet güvenlik güçlerini elinde bulundurmuş olsa bile, kuzeyde kendini güvende hissetmeyecekti.
Bakiyev son iki gündür tekrar sahneye çıktı. Ülkenin güneyinde yer alan Celalabad kentinde Bakiyev'e destek gösterileri yapıldı. Bişkek'te yönetime gelen yeni hükümet ise Bakiyev'in dokunulmazlığını kaldırdığını ilan etti. 12 Nisan 2010 tarihinde ise Oş kentinde taraftarlarına hitap eden Bakiyev istifa etmeyeceğini, mücadele edeceğini söylemişti.
Bakiyev'in mücadele girişimlerinin fayda vereceğini zannetmiyorum. Kırgızların kabile mantığı içerisinde hareket etme kabiliyetlerinin bulunduğu bir reel bir gerçektir. Ancak, Bişkek yönetiminin güneyli bir lideri yanına alması durumunda, olaylar kısa bir süre içerisinde yatışacaktır bu bir.
İkincisi ise, Bakiyev beş yıllık iktidarı süresinde, sözüne sadık, prensip sahibi, ahde vefa gösteren bir Cumhurbaşkanı görüntüsüyle, halkının güvenini kazanmış, kitleleri ardından sürükleyebilecek karizmatik bir lider olma özelliği sergileyememiştir.
Bakiyev'in direnmesi ve mücadele etmesi durumunda çatışmaların çıkabileceği veya ülkenin bir iç savaşa sürüklenebileceği öngörülüyor. Bu tür çatışma ihtimallerinin dar bir alanda ve kısa süreli olacağını düşünüyorum. Güneyliler kabile saltları gereği, Bakiyev'e belki sahip çıkabilir ancak, peşinden gitmez.
Geriye Amerikan ve Rusya'nın çıkar çatışması kalıyor. Bölge Amerikalılar için belki önemlidir. Ancak Ruslar için vazgeçilemezdir. Gürcistan örneği ortada...

[/size][/color]

[color:08de=red][size=18][color:08de=red]Rusya ve Kırgızistan[/color]

Pazar, 18 Nisan 2010


[color:08de=cyan]Kırgızistan'da meydana gelen son siyasi ve sosyal kargaşa birçok ülkede endişelere yol açtı. Komşu ülkeler, Çin, Amerika ve elbette Rusya bunlar.

Ancak bunlardan en çok endişeye kapılan da Rusya oldu.

Nitekim, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev bu endişeyi çok aşikâr bir şekilde Amerika'da Brookings Enstitüsü'nde konuşurken ortaya koydu ve şöyle dedi: "Kırgızistan'ın güney ve kuzey olarak iki parçaya ayrılması tehlikesi mevcuttur. Bu ülke iç savaşın eşiğindedir. Tanrı korusun, eğer bu olursa teröristler ve aşırılar her türü bu boşluğu doldurmak için harekete geçecektir. Bu tür ihtilaflar sırasında radikal ve aşırılar için uygun ortam ortaya çıkar ve sonra Kırgızistan yerine karşımıza ikinci bir Afganistan çıkar. İşte bu yüzden bu durumun üstesinden gelmeleri için Kırgız ortaklarımıza yardım etmek görevimiz olmalıdır."

Medvedev'in bu ürkütücü sözleri ve son olarak Başbakan Putin'in "Kırgızistan'da ekonomik ve sosyal alanda durum kritiktir. Geçici yönetim bizden yardım istedi. Biz de bu konuda hazırlık yapıyoruz." şeklindeki demeciyle Rusya'nın bu ülkeye nasıl baktığı, ne kadar önem verdiği kendiliğinden belli oluyor ve bu da kendini en çok bu ülkedeki askerî varlığıyla hissettiriyor. Esasen, Kırgızistan, Rusya'nın Orta Asya'daki askerî varlığı bakımından Tacikistan'dan sonra ikinci konumda bulunuyor. Kara kuvvetleri bakımından Tacikistan (7-8000 Rus askeriyle) birinci konumda olsa da hava kuvvetleri bakımından Kırgızistan birinci konumda halen. Bu da elbette Kant Hava Üssü sayesinde mümkün oluyor.

Rusya'nın Sovyet sonrası Orta Asya'da açtığı ilk hava üssü olan Kant, 2003 yılı Ekim ayı sonlarında resmen faaliyete geçen başkent Bişkek'in 20 kilometre doğusunda ve Amerikan Hava Kuvvetleri'nin 2001 yılından bu yana kullandığı Ganci-Manas Hava Üssü'nden sadece 50 kilometre kadar uzaklıkta bulunuyor ve şeklen ve resmen her ne kadar 'Ortak Güvenlik Anlaşması'na göre faaliyete geçmiş olsa da esasen bir Rus hava üssü olarak görülüyor.

Birkaç yıl önceki bilgilere göre, üste 150 kadar hava teknisyeni ve pilot ile 5 adet Sukoy-25 avcı-bombardıman savaş uçağı, 2-3 adet MI-8 saldırı helikopteri ve 4 adet L-39 savaş uçağı bulunuyordu. Bu sayılar muhtemelen zaman içinde artmış da olabilir; zira 3 yıl kadar önce Rus Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Vladimir Mihaylov, üste görevli askerî personel ve uçak sayısının 3 misli artırılacağını söylemişti. Bu bakımdan bugün Kant Üssü'nde muhtemelen önemli bir Rus askeri hava varlığı bulunduğu söylenebilir.

Nitekim, son olaylar sırasında Rusya Kant Üssü'ne hava indirme tümeninden iki tabur asker sevk etmişti. Rus hava indirme birlikleri Komutanı Korgeneral Vladimir Şamanov da bu birliklerin ülke istikrar kazanana kadar üste kalmaya devam edeceklerini açıklamıştı. Kant Üssü'ne ilaveten Rusya'nın Kırgızistan'ın doğusundaki Karakol ve kuzeyindeki Karabalta bölgelerinde de askerî varlığı olduğu söyleniyor, hatta güneyin önemli şehri Oş yakınlarında bir kara üssü kurmaya hazırlandığı da ileri sürülüyor.

Rusya'nın Kırgızistan'a bu kadar askerî önem vermesi elbette bu ülkenin son derece önemli stratejik konumundan dolayı. Rusya kendi sınırlarına çok uzak olmasına rağmen Kırgızistan'ı Çin'e, Kazakistan'a, Özbekistan'a, Tacikistan'a komşu ve Afganistan'a yakın olması, dolayısıyla Orta Asya stratejisinde kilit rol oynaması sebebiyle son derece önemli ve vazgeçilmez bir stratejik değer olarak görüyor. Ayrıca, ülkedeki Amerikan üssü dolayısıyla Amerika'nın bölge planlarından da tedirginlik duyuyor, buna kendi askerî varlığıyla adeta karşılık veriyor.

Bütün bu mülahazalara ilaveten bugün Kırgizistan'daki Rus sivil varlığını da korumayı amaçlıyor. Bugün Kırgızistan'ın nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u Rus. Rusya, yeni askerî doktrininde dışarıdaki Rus varlığını koruyacağını taahhüt etmiş, gerekirse bu yolda askerî müdahaleden de kaçınmayacağını ilan etmişti. Rusya işte bu mülahazalarla Kırgızistan'a çok; ama çok önem veriyor ve burada kalmaya kararlı görünüyor. f.ertan@zaman.com.tr

Kaynak: Zaman[/color]


[/size][/color]