AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hattatlar ve ressamlar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
4yüz80dokuz

4yüz80dokuz


Mesaj Sayısı : 275
Reputation : 9
Kayıt tarihi : 17/05/09
Nerden : istanbul

Hattatlar ve ressamlar Empty
MesajKonu: Hattatlar ve ressamlar   Hattatlar ve ressamlar EmptySalı Mayıs 19, 2009 5:38 pm

Hattatlar ve ressamlar

Sultanahmet’teki Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde geçen pazartesi günü ilgi çekici bir sergi açıldı: “Hattat Portreleri Sergisi”. Öteden beri resimle de uğraştığını bildiğim Hattat Turan Sevgili, üşenmemiş, Yakutü’l-Musta’sımî’den geçen yıl kaybettiğimiz Prof. Dr. Ali Alpaslan’a kadar tam yetmiş hattatın yağlıboya portresini yapmış. Kimini fotoğraflarından, kimini hayal ettiği gibi, sımsıcak…

Doğrusu çok büyük bir emekle ve sevgiyle vücuda getirilmiş benzersiz bir koleksiyonla karşı karşıyayız. İlâhiyat Fakültesi ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü mezunu olan Turan Sevgili, Hâmid Aytaç’tan tam altı çeşit yazıda icazet almış bir hattattır; sergide ta’lik, divani, sülüs ve nesih stillerinde otuz kadar yazısı da yer alıyor. Bunlardan on altısının Hilye olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Hilye’lerden biri de çiniye uygulanmış.

Turan Sevgili’nin sergisini gezerken, ister istemez, resim sanatıyla ilgilenen diğer hattatları da düşündüm. Aklıma ilk gelen isim Mustafa Râkım oldu. Tuğraya o şuh formunu kazandıran büyük hattat, Sultan III. Selim’in bir portresini yapmış ve bundan dolayı ödüllendirilmiştir. Kazasker Mustafa İzzet’in talebelerinden Abdullah Zühdî de ressamdı. Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer ise Sanayi-i Nefise mektebinin ilk mezunlarından biriydi ve akademik üslûpta nefis resimler yapardı. Halim Özyazıcı, Macid Ayral ve Hâmid Aytaç’ın iyi resim yaptıkları bilinir. Turan Sevgili, hocası Hâmid’in karakalem resimlerini gördüğünü söylüyor.

Türk resminde önemli yerleri olan hattat çocukları da vardır. Namık İsmail’in babası İsmail Zühdî Efendi nesih ve sülüste usta bir hattattı. Reisülhattatin Hacı Kâmil Akdik’in resimle ilişkisinin derecesini bilmiyorum, ama oğlu Şeref Akdik önemli bir ressamdır.

Hat sanatıyla yakından ilgilenen ressamlar ayrı bir bahistir: Osman Hamdi ve Şevket Dağ, resimlerinde hat levhalarını bir hattat titizliğiyle işlemişlerdir. Kûfi yazıyla istifler yapmayı seven Hoca Ali Rıza’nın karalama defterlerinde kûfi istiflere ve güzel ta’lik yazılara rastlamak mümkündür. Portre ressamlığında büyük bir isim olan Feyhaman Duran -icazetli olmamakla beraber- Sami Efendi gibi kudretli hattatlardan meşk etmiş ve ömrünün sonuna kadar bu sanatla ilgilenmişti. Zengin bir hat koleksiyonu vardı ve Kâmil Akdik, Rıfat Efendi, Hacı Yahya Hilmi Efendi gibi hattatların portrelerini yapmıştı. İbrahim Çallı da hat sanatına meraklı ressamlardandı; onun bu merakı Mevleviler tablosunda açık seçik görünür. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi müdürlüğü sırasında hat sanatıyla yakından ilgilenen Elif Naci ise bazı resimlerinde eski harfleri kompozisyonun temel unsurlarından biri olarak kullanmıştır. Esasen Elif Naci, İslâm kaligrafisini resimde bu mânâda kullanan ilk ressamın kendisi olduğu iddiasındadır.

Doğrusunu söylemek gerekirse, çağdaş Türk ressamları, hat sanatına, Picasso, Paul Klee, Kandinsky, Hans Hartung gibi modern Batılı ressamların bu sanatla ilgilendiklerini fark ettikten sonra yönelirler. Cevat Dereli, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Nurullah Berk, Sabri Berkel, Şemsi Arel, Adnan Çoker, Süleyman Saim Tekcan, Ergin İnan gibi birçok ressamın eserlerinde, hat sanatı, farklı şekillerde ve farklı duyarlıklarla yansımasını bulmuştur.

Erol Akyavaş’a gelince… Hat sanatının soyut plastik değerlerini resminin ayrılmaz bir parçası haline getiren Akyavaş’ın yaklaşımı, böyle bir yazıda kısaca geçiştirilemeyecek kadar önemli ve anlamlıdır.

Aslında yazı ve resim aynı kökten gelir; daha doğrusu yazı resimden doğmuştur. Bu bakımdan resimle ilgilenen hattatlar ve hat sanatıyla ilgilenen ressamlar, kendi sanatlarına aykırı düşen bir iş yapmıyorlar. Köklerini arıyorlar bile diyebiliriz. Esasen eski hattatlar da böyle bir arayış içindeydiler; yazıyla resim de yaparlardı. İnanmazsanız, Malik Aksel’in Türklerde Dinî Resimler adlı kitabına bakınız.

[DERKENAR] İki kardeş: Biri hattat, biri ressam ve heykeltıraş

Ressam ve heykeltıraş Zühtü Müridoğlu ile hattat, bestekâr, tamburî ve hâfız Kemal Batanay’ın kardeş olduklarını biliyor muydunuz? Soyadı Kanunu çıktığında babaları aile lâkapları olan Müridoğlu’nu soyadı olarak almak istemiş, fakat nüfus memuru, “Şeyh, mürid, derviş devri geçti!” deyince, çaresiz, nüfus kütüğüne “Ulueren” soyadını yazdırmış. Kemal Batanay, bir süre sonra bir sebeple soyadını değiştirmek için Kasımpaşa Nüfus İdaresi’ne gitmiş; kendisinden öncekinin “Doğanay” soyadını aldığını görünce, “Bizimki de ‘Batanay!’ olsun!” demiş. Küçük kardeşi Zühdü de daha sonra mahkeme kararıyla Ulueren soyadını Müridoğlu olarak değiştirmiştir (Geniş bilgi için bkz. Muhittin Serin, Kemal Batanay, Bestekâr, Tambûrî, Hattat, Hâfız, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul 2006).

“Batanay” soyadı, özellikle müzikseverler için özel bir anlam taşımaktadır. Bilindiği gibi, Kemal Bey’in eşi Naime Batanay ve oğlu Ercüment Batanay da tamburî idiler.

[DİPNOT] Melek Celâl ve Malik Aksel

Önemli kadın ressamlarımızdan Melek Celâl Sofu’nun hat sanatına özel bir ilgisi vardı: Reisülhattatin Kâmil Akdik (1938) Şeyh Hamdullah (1949) adlı kitaplarını hatırlatmakla yetiniyorum. İsmail Hakkı Altunbezer ve Necmeddin Okyay hakkında yayımlanmamış kitaplarının da bulunduğu söylenir. Türk suluboya resminin en büyük isimlerinden biri olan Malik Aksel ise özellikle hat sanatındaki yazı-resimlere meraklıydı. Türklerde Dinî Resimler adlı kitabı hâlâ önemini korumaktadır.

Yazar: Beşir AYVAZOĞLU - Zaman Gazetesi, 17 Mayıs 2007
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hattatlar ve ressamlar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: MULTI MEDYA :: RESIM-
Buraya geçin: