AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis... Empty
MesajKonu: Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis...   Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis... EmptyCuma Ara. 16, 2011 11:36 am



Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis



Fransa'da yeniden yargılanan Venezuela doğumlu, Çakal Carlos lakaplı İlich Ramirez Sanchez, 1980'lerde Fransa'da gerçekleştirilen 4 saldırıyla ilgili ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.




Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis

Fransız mahkemesinin dün açıkladığı kararda, İlich Ramirez Sanchez'in, 1982-83 yıllarında Fransa'da 11 kişinin ölümüne, 140'dan fazla kişinin yaralanmasına neden olan 4 saldırıyı azmettirmekten suçlu bulunduğu bildirildi.

Fransa'da idam cezası olmadığı için Sanchez'in ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığı açıklandı.

Ağustos 1994'te Sudan'da yakalanan Çakal Carlos, 1975'te Paris'te ikisi polis üç kişinin öldürülmesiyle ilgili 1997'de yargılandığı davada ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Carlos, halen Fransa'da hapiste bulunuyor.
Çakal Carlos, 1975 yılında Müslüman olduğunu açıklamıştı. Carlos’un Türkçeye çevrilmiş “Devrimci İslam” isimli bir de kitabı bulunuyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GÖLGE

GÖLGE


Mesaj Sayısı : 1231
Reputation : 36
Kayıt tarihi : 16/05/09

Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis... Empty
MesajKonu: Geri: Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis...   Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis... EmptySalı Ara. 27, 2011 6:39 am



Tiyatro; Delil Yok, Şahit Yok
Tiyatro; Delil Yok, Şahit Yok

Kumandan Mirzabeyoğlu nasıl?

(Av. Güven Yılmaz, kendisini iki gün önce ziyaret ettiklerini, iyi olduğunu ve Carlos için dua edip devrimci selâmlarını gönderdiğini söylüyor.)

Bizim gazeteci nasıl? Hâlâ cezaevinde mi, yoksa çıktı mı?

(Av. Yılmaz, gazeteci Fazıl Duygun’un hâlâ cezaevinde olduğunu söylüyor.)

Tekrar cezaevine girdi ama bu kez daha kısa bir süreliğine, değil mi?

(Av. Yılmaz, “evet, öyle” diyor.)

Peki kayınbiraderiniz nasıl, iyi mi?

(Av. Yılmaz, Ali Osman Zor’un da iyi olduğunu ifade ediyor.)

O da hâlâ cezaevinde, değil mi?

(Av. Yılmaz, tasdik ediyor.)

Kahretsin!

Herkes cezaevinde anlaşılan!

(Av. Yılmaz, Av. Hasan Ölçer’in annesinin vefatını haber veriyor Carlos’a.)

Allah rahmet eylesin. Sevgili kardeşim Hasan Ölçer’e benim adıma sarılın lütfen.

(Av. Yılmaz, mahkemesinin nasıl gittiğini soruyor Carlos’a.)

Ivır zıvır bir mahkeme. Ki böyle olduğunu da mahkemede isbatladık. Aslında bir hafta içinde bitebilecek bir mahkeme bu. Çağırdıkları onca lafta “şâhid”ten çoğu gelmedi. Zaten şâhid olabilecekleri bir durum da yoktu ortada. Mesele, benim Venezüella’ya dönüşümü bu tür yargılanma bahaneleriyle erteletmek ve bu arada aleyhime propaganda yaptırtmak zaten.

Neyse, şimdi kimler geliyor mahkememe, Paris’e?

(Av. Yılmaz, cevaben, Av. Hasan Ölçer’in, Av. Ahmet Arslan’ın ve kendisinin geleceğini söylüyor.)

Çok iyi, çok iyi. Ya tercüman? Bulabildiniz mi?

(Av. Yılmaz, henüz bulamadıklarını söylüyor.)

Pek de iyi bir haber değil bu. Mahkemeden tercüman taleb etmemiz mümkün ama reddedebilirler. Zaten, mahkemeyi de Aralık ayının 16’sında değil, bir gün önceden, 15’inde bitirmek istiyorlar. Birkaç gün bir vaktimiz kaldı. Tercümanı sizin ayarlamanız uygun olur bu yüzden. Mahkememde birkaç kelime de olsa konuşmak istersiniz eminim. Paris’e önceki gelişinizde yanınızda olan tercüman arkadaş faydalı olabilir belki. Bilemiyorum. Bu mesele önemli.

Bir de, Türkiye’de mahkemede giydiğiniz siyah avukat cübbeleriniz var, değil mi?

(Av. Yılmaz, evet diyor.)

Tamam, mahkememde giymek üzere, aman onları da getirmeyi unutmayın. Aynı şekilde, barodan alacağınız ve burada mahkeme başkanına sunacağımız evrakları, ziyaret iznini falan da getirmeyi aman unutmayın. Eşim Isabelle’le irtibata geçer ve onu bilgilendirirsiniz buraya geldiğinizde.

(Av. Yılmaz, 12 Aralık 2011 Pazartesi günü saat 13.30’da Paris’e ineceklerini belirterek, hafta içi kendisini ziyaret edip edemeyeceklerini soruyor Carlos’a.)

Evet, ama mahkememin olduğu saatler haricinde tabiî. Pazar günleri hariç, beni her gün ziyaret edebilirsiniz. Ancak, mahkemem hafta içi sürdüğüne göre, sanırım, sadece Cumartesi günü gelebilirsiniz ziyaretime.

Şimdi sizinle konuşmadan önce, kardeşlerimden biriyle konuştum telefonda, Venezüella’yla. Devrimci bir Venezüellalı gazeteci de vardı yanında. Onunla da konuştum. Hem benim buradaki durumumu hem de Venezüella’daki durumu konuştuk. Venezüella hükümetinde bulunup da Chavez sonrasına hazırlanan, Chavez’in ölümünü bekleyen, bu süreçte Amerika Birleşik Devletleri’ni sinirlendirmemeye çalışan, savunmamı sabote etmek için ellerinden gelen herşeyi yapan ve bana ihanet eden kişileri konuştuk. Hatırlarsınız, şimdi ihtiyacım yok ama, bir ara bunlar yüzünden tek kuruş telefon param bile kalmamıştı. Hattâ bu yüzden siz bana göndermiştiniz bir süre.

İçinde bulunduğum durumu tasavvur edebilesiniz diye, annemin dahi bana tek kuruş para gönderemediğini düşünün. Hâlâ öyle. İnanabiliyor musunuz? Anneler, dünyanın her yerinde, hapisteki oğullarına para gönderebilirler. Venezüella’da da böyledir. Fakat benim annem gönderemez! Tek bir istisnâsı vardır, o da ben! Fiilen yasaklanmıştır. Bu yüzden, karaborsa yoluyla ve ilâve masraflar yaparak, dolaylı biçimde para gönderebiliyorlar.

Tek kelimeyle, Chavez’in altında olan “yetkili” herkes, benim savunmamı sabote etmeye çalışıyor.

Buradaki Venezüella Büyükelçiliği’nden diplomatlar her gün mahkememe gelip notlar tutmalı ve mahkemede neler olup bittiğine dair bunu Caracas’a rapor etmeli meselâ. Gelen giden var mı? Yok! Gelen giden olmayınca, Venezüella’ya rapor eden de olmuyor tabiî. Büyükelçilikteki bütün diplomatlar böyledir demiyorum. Aralarında dürüst olanlar, devrimci olanlar da var. Fakat onları kontrol edenler hep anlattığım türden yozlaşmış insanlar. Bunlar sadece bana değil, ülkeleri Venezüella’ya, halka ve devrime ihanet eden insanlar. “Başkaları” için çalışan insanlar.

Hep mahkemem hakkında konuşuyorum bu aralar. Ancak, biliyorsunuz, sabahtan akşama kadar süren, 45 günlük bir mahkeme süreci içerisindeyim şu dönem.

Hani mahkememe pek “şâhid” gelmediğini söylemiştim. Çünkü kimsenin “şâhid” olduğu bir hâdise yok ortada. Ha, tabiî çok ilginç şeyler de olmuyor değil. Mesela, geçen Cuma sabahı bir “şâhid”(!) bulup getirdiler: Hans Joachim Klein! Bu adam, 1975 Aralık ayındaki OPEC Operasyonu’nda, benim kumandam altında ve bizimle birlikteydi. Tam 36 yıl önce. Yâni hiçbir şeyin “şâhid”i olamayacak biri. Beni en son 1976 Eylül ayında görmüş biri. Bunu kendisi de açıklıyor. Peki bu adamı niçin benim mahkememe getiriyorlar şimdi? Bu da kalkmış, benim soğuk, kötü, insanları öldüren ve onlara ateş eden biri olduğumu söylüyor. Biz de ona sorduk mahkemede: Beni –bırakın başkasını öldürürken görmeyi- herhangi birine ateş ederken görmüş mü hiç hayatında? Elbette görmedi! Fakat Viyana’da bir sürü insan, OPEC Operasyonu sırasında bu yalancıyı Iraklı bir bakanın korumasını kafasından kurşunla vurup öldürürken gördü! Bunu tam ateş ederken ve Iraklı korumayı öldürürken gören en az bir düzine Avusturyalı şâhid var!

Yetmiyormuş gibi, benim “siyaset değil, para derdinde” olduğum gibi ıvır zıvır ezbere laflar etti yine mahkemede. OPEC Operasyonu sırasında 20 milyon dolar aldığım, falan. Bir kere miktar yanlış: 20 değil 50 milyon dolar teklif edildi bana. Cezayir devlet başkanı Bouteflika da şâhidtir ki, ben bunu reddettim. Neyse, bu yalancının yalanlarını bir bir yüzüne çarptım ve anne babası hakkında bile yalan söyleyen bu herifi çürüttüm.

Evet, beni ülkeme geri göndermemek için tertiblenmiş tiyatrolar tabiî bunlar. Bugün Fransa’da, yarın Almanya’da, öbür gün İtalya’da benzer mahkemeler tertibler ve bunu daha da ertelemeye çalışırlar. Chavez’in bir sürü başka önemli işleri var. Hem Venezüella hem de dünya için çok çok önemli vazifeleri var. Benimle meşgul olamaz sabah akşam. Ne var ki, O müdahale etmezse bu yargılanma tiyatroları bir süre daha devam edecek gözüküyor.

Karamsar değilim. Herşey bir yana, inananlar için nihaî mahkemenin kazananı biziz; o İlâhî ve âdil mahkemenin kazananı!

Allahü Ekber!

4 Aralık 2011



İngilizceden Tercüme:

Hayreddin Soykan



Dergimiz / Sayı: 8

www.Dergimiz.Net
Ilich Ramirez SANCHEZ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çakal Carlos'a yine ömür boyu hapis...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Nod 32 anti virüs- şifresiz- ömür boyu kullanım
» ÇAKAL CARLOSA KANCIK SALDIRI
» NATO, AFGANİSTAN’DA YİNE SİVİLLERİ KATLETTİ
» TERÖRİST CANİLER YİNE SİVİLLERİ KATLETTİ
» SÖZ ÇAKAL KARLOS'TA

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: DÜNYA :: SAVAŞ :: Ve Diğer (Savaş)-
Buraya geçin: