AKINCILAR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AKINCILAR

AKINCILAR FORUM
 
AnasayfaKapıGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyPerş. Ağus. 18, 2011 2:16 pm

http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=1400&B=serseri-devletler

“SERSERİ DEVLETLER!”

12.08.2011
--------------------------------------------------------------------------------

ABD'de; Pentagon’a, CIA’ya, devlet başkanlarına ve hükümetlere siyasi ve ekonomik konularda araştırma raporları, yeni tasarımlar, özgün projeler sunan bazı özel üniversiteler ve düşünce kuruluşları vardır.
Bu özel üniversitelerin ve düşünce kuruluşlarının tek amacı; ABD egemenlerine, dünyayı sömürmenin yeni yöntemlerini yeni yollarını sunmaktır.
Bunlar arasında beğenilip onaylananlar, devlet mekanizması tarafından uygulamaya konulur.
1986 yılında, Georgetown’daki Center For Startegic and International Studies (CSIS), “Startejik ve Uluslararası İlişkiler Merkezi” bir rapor hazırladı.
Bu raporda ortaya bir “Serseri Devletler” kavramı atılıyordu.
Raporu hazırlayanlar, ABD’nin muhtemel düşmanlarına “Serseri Devletler” diyor ve muhtemel düşmanları tehdit potansiyellerine göre üç sınıfa ayırıyordu..
Barack Obama, Birinci Derecede Serseri Devletler listesindeki Libya’nın işini bitirmiş olduğuna inanmış olacak ki, listedeki Suriye’ye sıranın gelmiş olduğunu duyurdu.
Şimdi hedefte SURİYE vardı.
Bir yandan Libya’da ABD’nin saldırıları sürerken, bir yandan da Birinci Derecede Serseri Devletler listesindeki Suriye’de yönetime karşı başkaldırı başlatıldı.
Yine aynı şablon uygulanıyordu.
Şablonun birinci aşamasında, CIA/MOSSAD ajanları Suriye’de yuvalanıyor, para karşılığı iğfal ettiği bazı Suriyelilerle ortalığı karıştırmaya başlıyordu.
Şablonun ikinci aşamasında dünya halkalarına bir yalan söyleniyordu: Suriye’deki rejim, Ortadoğu’da teröristleri desteklemektedir.
Şablonun üçüncü aşamasında da Suriyelileri bir yalana inandırmaya çalışıyorlardı:
Suriye halkı demokrasi istiyor!
Tüm Arap ülkelerinde demokrasi baharı yaşanmaktadır!
Suriye halkının ezici çoğunluğu, Başkan Beşar Esad’ın arkasında durmakta, ABD saldırılarına ve ABD’nin Suriye’deki işbirlikçilerine karşı direnmektedir..
ABD’nin elindeki Birinci Derecede Serseri Devletler listesinde şimdi sıra, İRAN’a gelmiştir.
Dışa kapalı sıkı rejimine rağmen İran’ın da içinde CIA/MOSSAD ajanları yuvalanmıştır.
CIA/MOSSAD, uzun bir süredir milyonlarca dolar dağıtarak, kendisine hizmet edecek İranlıları devşirmektedir.
Peki, ABD’nin “Serseri Devletler” projesinin uygulamasında Türkiye’nin yeri ve katkısı ne olmuştur?
T.C. Devleti Hükümetleri, ABD ve AB’nin yanında olmuş, yani Haçlıların safında yer almıştır...
(Alıntılar, Yılmaz Dikbaş'ın ''Amerika'nın Irak Yalanları'' kitabından/Eylül 2002)


Cüneyt ŞAŞMAZ


En son AZYA tarafından C.tesi Ağus. 27, 2011 10:31 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyPerş. Ağus. 18, 2011 2:21 pm

http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=1398&B=cia-ne-yapmaya-calisiyor


CIA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

11.08.2011
--------------------------------------------------------------------------------


Bulanık suda balık avlamak, ya da suyu bulandırmak.
Basit bir hatırlatma yapalım.
Saddam'ın silahları ve radyasyon tehlikesine karşı halk uyarılıyordu.
Hatta bazı anneler çocuklarını radyasyon tehlikesine kaşı okula göndermedi.
Ortalıkta naylon sıkıntısı baş göstermişti.
Radyasyondan korunmak için naylona hücum vardı.
CIA halk arasında bir yönde hassasiyet oluşturmak, ya da oluşmuş bir
hassasiyet varsa, onu dağıtmak için yalan haber yapar.
Fıkralar sızdırır.
Köşe yazıları yazdırır.
Karikatürler yaptırır.
Silah şemaları ve resimleri gazetelerde boy gösterir.
Amerikan ekonomisinin çöktüğü haberler hızla yayılıyor, Amerika'nın
gücü konusunda dünya kamuoyunda şüpheler oluşmaya başladı ya...
Şimdi CIA'nın görevi; Amerika'yı kurşundan hızlı, ışıktan parlak,
attığını vurur güçlü bir devlet olarak yeniden takim etmektedir.
Milliyet Gazetesinin haberine göre; "Amerika sesten tam 20 kat hızlı
giden ve haydut devletler diye tabir ettiği ülkeleri bir saatten az
zamanda vurabilecek silahları test ediyor"
Afganistan'da yenilmiş, Irak'ta on yıldır bir sonuç alamamış Amerika
bir saatte haydut devlet temizleyecekmiş!
Aynı Irak işgalinden önce yaşadığımız senaryonun işaretleri gelmeye
başladı bile...
Gazeteler böyle CIA Haberlerini niye koyarlar?
Böyle bir haber ne işe ve kimin işine yarar?
Kimleri korkutmak ve teslim almak içindir?
Gazeteler şöyle bir haberi neden görmez?
Çin, Çin'in hava sahasında, haber toplamak için uçan Amerikan
uydularının üzerine "sakız yapıştırır gibi" küçük uydu yapıştırıp,
Amerikan uydularını kör ettiğini... Neden haber yapmazlar?
Şimdiye kadar neden böyle bir haber okumadık?
Hiçbir yayın organı artık Amerika'yı melek veya göze hoş gelecek bir
matah gibi gösteremez. Aman şöyle güçlü, böyle güçlü diye anlatamaz.
Her şey artık ortadadır.
Amerika "seri bir katildir". İşbirlikçiler vardır. Kullandığı dini
örgütleri vardır. V.s.
Ama artık oda bitmektedir. Amerika'yı güçlü göstermek ve teslim
olunması gereken bir güç gibi anlatmak sadece Amerika'nın işine gelen
bir şeydir.

Bülent ESİNOĞLU
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyPerş. Ağus. 18, 2011 2:23 pm

ÖDEMEYECEKLER...

12.08.2011
--------------------------------------------------------------------------------

http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=1404&B=odemeyecekler


Batılı ülkelerin borçlarını toplarsanız, önünüze korkunç rakamlar çıkar.

Amerika'nın .............14.3 trilyon dolar.
İngiltere'nin...............14.5 trilyon dolar.

Bu iki ülkeyi özellikle belirttim. Çünkü birlikte savaşıyorlar. Dünya
mafyalığını birlikte yürütüyorlar.

Dünyanın bilmediği veya bilmek istemedi çok önemli bir mesele var.
Amerika bu borçlarını ödemek istiyor da, ödeyemiyor mu?

Hayır.

Borçlarını ödeyecek bir ülke, ürettiğinden fazla borçlanır mı?
Rakamlara bakarsanız siz de anlarsınız.

Ödemeyecekler.

Şimdiye kadar bir miktar ödemiş olsalardı, bu kadar büyük borçlar olmazdı.
Ödemeyecekler.

Peki, Amerika ve İngiltere bu borçları ödemeyecek de ne olacak?
Çok basit. Çin Japonya, Hindistan ve diğer Amerika'ya borç veren
ülkeler ödeyecek.

En büyük bedeli, "barışı satın aldığını sanan" Çin ödeyecek.

Süper devlet olarak Çin, mazlum ülkelerin haklarını korumada hiç
hevesli görünmüyor.

Amerika saldırıyor, Çin seyrediyor.
Amerikan kâğıtlarını satın alıyor. Amerika'ya destek vermiş oluyor.

Rusya göz yumuyor. Petrol fiyatları artıyor.

Ama bu saldırganlığa ve mafya usullerine dur diyecek olanlar,
Amerika'nın yapıp ettikleri seyretmeye devam ederlerse, Amerika dolar
basmaya ve sömürmeye devam edecek.

Tabi bu iş sonsuza kadar gitmeyecek.

Bu gün dolar dünyada hayat bulabiliyorsa, Çin sayesindedir.
Amerika'nın, İran ısrarının nedeni de, İran'ın Amerika'nın finans
sisteminin içine soktuğu çomaktır.

Suriye meselesi de, esas itibari ile İran meselesidir.

Suriye dese ki, benim İran ile bir işim yok. O gün Amerika Suriye'nin
peşini bırakır.

Siz, Davutoğğlu'nun Suriye'ye hangi mesajı götürdüğünü sanıyorsunuz.

Demokrasi lafları gizli savaşın üstünü örtmek içindir.

Hani televizyonlarda ekonomi bülbülleri var ya, onların hepsi,
Amerika'nın borçlarını ödemediğini bilir.

Siz hiç gördünüz mü, Amerika bu borçları ödemediği için bu kadar
birikti diyeni? Krizler hep Amerikan doları üzerinden yürüyor.

Demezler.

Bu krizin dünya milletlerine çok yararlı olacağı kanaatindeyim. Çok
büyük bir eğitimden geçecek.

Eğitimin birincisi, bu krizin, Amerika'nın borçlarını ödemediği için,
hiçbir zaman son bulmayacağını anlayacaklar.

Bu borçlar ödenmediği sürece, krizden çıkış yoktur.

Başta, Çin bu krizden çok şeyler öğrenerek çıkacak.

Avrupa için de çok öğretici olacak.


Eğer Avrupa, bu krizden de bir şey öğrenmeden çıkarsa, kendi halkları
onlara mutlaka öğretecektir.

Bülent ESİNOĞLU
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyPerş. Ağus. 18, 2011 2:25 pm

“ŞAM ZİRVESİ'NDE NE KONUŞTUNUZ"

10.08.2011
--------------------------------------------------------------------------------

http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=1393&B=sam-zirvesinde-ne-konustunuz


Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Şam Zirvesi biter bitmez Başbakanlığa geldi.
Tayyip Erdoğan'a ne sordu, tahmin edin bakalım.
Ben söyleyeyim: "GENELKURMAY BAŞKANI ÖZEL'İ SURİYE'YE SALDIRMAYA RAZI EDEBİLDİNİZ Mİ?" diye sordu.
Nereden mi biliyorum? Bilmiyorum, tahmin ediyorum. Sizce ne sormuş olabilir?

Amerika ve Avrupa Birliği, Birleşmiş Miletler'den Suriye'yi kınama ve yaptırım kararı çıkaramıyorlar.
Çünkü Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya direniyor.
Karar çıkarabilseler, Libya örneğinde olduğu gibi hemen durumdan vazife çıkararak saldırıya başlayacaklar.

Çıkaramayınca, tek ümitleri AKP Hükümetinde...
Cisreşşuğur'a Türkiye'den teröristleri gönderip 120 asker ve polisi öldürttüler, Hatay'a mülteci akını başlattılar ama bunlar bir ÇATIŞMA BAŞLATMAK İÇİN YETERLİ OLMADI.
Mülteciler geri dönmeye başladı, tezgah tutmadı. Suriye askeri sınıra yaklaşmadı. Hır çıkaramadılar.
Şimdi öyle bir kışkırtma yapacaklar ki, Türkiye-Suriye arasında hır çıksın, karşılıklı bir ateş açılsın yeter.

Neden mi Tayyip Bey'i hır çıkarmaya teşvik ediyorlar?
Hır çıkınca AKP Hükümeti NATO'ya: "SURİYE BANA SALDIRIYOR, YARDIMA GELİN" çağrısı yapacak.
Haçlı NATO da "Vay alçak Suriye, bir NATO üyesi olan Türkiye'ye saldırıyor, yardıma gidelim" kararı alarak Suriye'ye saldırıyı başlatacak.

ABD Büyükelçisi onun için "GENELKURMAYI HIR ÇIKARMAYA RAZI EDEBİLDİNİZ Mİ?" diye sormak için Başbakanlığa koştu.

Aydınlık soruyor: "NE KONUŞTUNUZ, MİLLETE AÇIKLAYIN"

Hır çıkarmak için Suriye'yi nasıl zorlayacaksınız,
Suriye ordusu "Yetti gari" deyip ateş açana kadar
Suriye içinde Şam'a doğru ilerleyecek misiniz?

Doğu Perinçek'in dediği gibi:
BÖYLE BİR PLANI KABUL EDEN bir KOMUTA KADEMESİ,
****** Devrimi’ne, millet ve vatan bütünlüğüne karşı,
Cumhuriyet tarihinin EN BÜYÜK CİNAYETİNE İŞTİRAK EDER;
Türkiye'ye 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinden daha fazla zarar verir,
suçları Kenan Evren'lerden daha ağır olur.

Ali Serdar BOLAT
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyPaz Ağus. 21, 2011 10:01 pm

PKK'NIN ARKASINDA SURİYE VAR KAMPANYASI

21.08.2011
--------------------------------------------------------------------------------

http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=1455&B=pkknin-arkasinda-suriye-var-kampanyasi

Sabah Gazetesi bu gün önemli bir konuda kampanya başlattı. Konunun ucu
İran ile Türkiye'nin arasını açmaya gidiyor.
Anlatacağım konu başka malum gazeteler de işlenmeye başlandı.
O da, Suriye'nin PKK'yı desteklediği ve son gelen şehitlerimizin
katlinin arkasında Suriye'nin olduğu şeklindedir.

Aslında bu tür haberlerin arkasında, CIA'nın olduğu, pişmiş kelle gibi
sırıtmaktadır. Şu sıralarda, CIA'nın derdi, Türk halkını Suriye'ye
karşı müdahale ye hazırlamak ya...

Ne yapıp edip, Suriye ile PKK'yı aynı karede göstermesi gerekiyor.

Suriye ile PKK'yı aynı karede göstermenin yetmeyeceğini, asıl İran ile
PKK'nın aynı karede gösterilmesi gerektiğini, bu kışkırtma uzmanları
çok iyi biliyorlar.

Sabah'ın haberine göre, Türkiye, İran'ın Kandil Kampına girdiğinde,
Karayılan'ın yerini İran'a bildirmiş. İran Karayılan'ı tutukladığı
halde serbest bırakmış.

Yıllardır Amerikan işgali altındaki Irak'ta Amerika tarafından
beslenip, silahlandırılan PKK, birden bire, Suriye ve İran'ın
himayesinde oluverip çıktı.

Nereden bakarsanız bakın, yalan bir haber. Yalan ama Türk halkının
kafasının içine bir kurt sokma işine başladıklarını gösteren bir
işarettir.

Öteden beri söylediğimiz bir husus iyiden iyiye su yüzüne çıkmaya başladı.

Amerika'nın yakın hedef olarak belirlediği İran saldırısı için Türk
halkının hazırlanması gereken bir zamana gelinmiştir.

Suriye'ye müdahale edilebilmesi için Türk halkının hazırlandığını
sanan Amerika, şimdiden İran için hazırlıklara başlamıştır.

Sabah Gazetesinin saptırmalarına açıklık getirmeden önce, şunu bir
kere daha belirmek isteriz.

Suriye, Türkiye'nin ön cephesidir. Suriye düşerse, Türkiye de düşer.
Suriye ve İran düşerse, Türkiye bölünür.

Muhtemel Suriye ve daha sonra İran savaşının PKK ile
bütünleştirilmesi, Büyük Ortadoğu Projesinin gereğidir. Esas Amerikan
Planı da budur. Başka türlü de, ne AKP, ne de Amerika Türkiye'yi
bölemeyeceğini bilmektedir.

Soru şudur. Neden siyasi iktidar, kendisini, Amerika'nın her dediğini
harfiyen yerine getirmek mecburiyetinde hissetmesidir?

Oysa arkasında %50 halk desteği vardır. Daha fazlasını da bu ortamda
alabilir. Çünkü karşısında muhalefet yoktur. Amerika'ya, Suriye işinde
ben(rte) yoğum diyebilir.

Böyle diyerek karşı koymak yerine, Amerika Irak'ta Müslümanlara
saldıracaksın diyor. Saldırıyor. Amerika Libya'daki Müslümanlara
saldıracaksın diyor, saldırıyor.

Suriye'ye saldıracaksın diyor, saldırıyor.

Siyasi iktidar içerideki Müslümanlardan oy alıyor, dışarıdaki
Müslümanlara saldırıyor.
İnsanın aklına ister istemez, şöyle bir şey geliyor.

Amerika'nın elinde, bunlarla ilgili öyle bir şey var ki, Amerika
bunları istediği yönde kullanabiliyor.(Wikileaks Belgelerinde, Amerika
bir miktar bunun ucunu gösterdi.)

Afganistan'a gidilecek, gidiyor. Libya'ya gidilecek, gidiyor.

Velhasıl, Amerika'nın aklına ne gelirse, çıkarı neyi gerektirirse,
buna yap diyor. Bu da yapıyor.

Şimdi içinde yaşadığımız durum budur.

Amerika, kendi isteğine göre, Türkiye halkını tam kıvamına
getirecekken, karşısına direnenler çıkınca, yaptıkları planlar bozulma
tehlikesine giriyor.
Türk halkının önüne doğruları koyan İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve
Aydınlık Gazetesine de bunun için operasyon düzenleniyor. Yöneticileri
ve gazeteciler F-tipi gladyo tarafından enterne ediliyor.

Bülent ESİNOĞLU
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyÇarş. Ağus. 24, 2011 3:43 pm

Bugün LİBYA Yarın Kim?!

http://millibirlikruhu.blogspot.com/2011/08/bugun-libya-yarn-kim.html

Banu AVAR
20 Mart 2011

19 mart 2003 Irak işgâl ediliyor!

Bush: ‘Amerika ve müttefik güçler Irak halkını özgürleştirecek!’ demişti.

19 mart 2011 Libya bombalanıyor!

Obama: ‘Amerika ve müttefik güçler, tehdit altındaki Libyalılara yardım götürüyoruz!’ dedi.

Libya işgâl ediliyor! Kuzey Afrika ve Ortadoğu kanıyor, işgâl ve zulüm ekranlardan canlı yayında!

O kadar koyu bir propaganda var ki artık vicdanlar suskun…

Mantık bir kenarda!

Libya’ya müdahale için talepte bulunan din kardeşi Arap Ligi! Birleşmiş Milletler, Amerika'nın siyasi kanadı gecikmeden harekete geçti!

Bir ülke daha işgâl ediliyor… Afganistan, Irak şimdi de Libya!

10 yılda yedi düvelden bir savaş daha…

Libya akraba bir millet. Mustafa Kemâl’in yadigarı… Batılılara karşı o, Libya halkı için savaşmıştı.

İkinci Haçlı Seferi! Saddam da Kaddafi de aynı sözü söyledi…Diktatörlere oh oldu diyor biri… George Bush, Barack Obama, Sarkozy ve Gordon Brown onlardan daha az diktatör mü ki!

Afganistan Sadabad Paktı'nda batıya karşı müttefikimizdi!

Irak da öyle! Yugoslavya akrabalarımızın memleketiydi! Libya mı! Mustafa Kemâl'in Kurtuluş Savaşı'na adım attığı yerdi!

Propaganda makinası çalışıyor! Libya kanıyor! Sahibinin sesleri ekranlardan dünyada bundan daha normal bir şey yokmuş gibi konuşuyor!

"İşte bir diktator daha gitti!" diyorlar. Amerika demokrasi getiriyor!

Algılar değiştirildi, zihinler çok bulanık…

Saddam sonrası Irak'ı da Afganistan'ı da hatırlamıyorlar… Milyonlarca ölüm, mülteci, işkence altında halklar umurlarında değil… Haçlı Seferi açılmış, müslüman coğrafyada katliam! Onlar işgâli kutsamaktalar!

Oysa tehlike çok yakın!

Birleşmiş Milletler 2005 Dünya Zirvesi kararının adı: Koruma hakkı… Right to protect!

Bu kararla bir ülkede can güvenliği olmadığını söyleyen bir grup bahane edilerek yedi düvelin işgâline cevaz veriliyor…

Bu kusursuz bahane sadece yedi düvelin çıkarları çerçevesinde devreye sokuluyor. Ne Gazze’de, ne Lübnan’da ne Bahreyn’de ne de Afrika’nın onlarca kan dökülen ülkesinde hatıra gelmiyor…

Birleşmiş Milletler yasası sadece petrol coğrafyasında kullanılıyor..

Hep söyledik, emperyalizm çıkarları için bir BAHANE yaratır.. Yolunu döşer kanunu çıkarır.. Her ülkede bir muhalefet kışkırtır.. Muhalefeti isyanla görevlendirir. İsyana müdahale edilirse o devlet çökertilir. Edilmezse zaten muhalefet yedi düvel çıkarına işi bitirecektir…

Libya bunun son örneğidir.

Elmek: banuavar@superonline.com
http://www.guncelmeydan.com/
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
AZYA
Admin
Admin
AZYA


Mesaj Sayısı : 2611
Reputation : 38
Kayıt tarihi : 27/03/10

HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER Empty
MesajKonu: Geri: HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER   HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER EmptyC.tesi Ağus. 27, 2011 2:29 pm

Suriye: Gittik, Gördük ve Döndük / İsmail MÜFTÜOĞLU
gönderen Güncel Meydan » Prş Ağu 25, 2011 21:34

SURİYE
GİTTİK, GÖRDÜK VE DÖNDÜK

İsmail MÜFTÜOĞLU

Türkiye – Suriye Dostluk Grubunun davetlisi olarak, ülkemizin her kesiminden yazar, çizer, akademisyen, siyasetçi, bürokrat ve televizyon programcılarından müteşekkil bir heyetle, 21 Ağustos 2011 Pazar günü Suriye’ye gittik ve 24 Ağustos 2011 Çarşamba günü de yurdumuza avdet ettik.

Suriye’de cereyan eden ve basınımızda farklı farklı yorumlara neden olan olayları yerinde görmek, ilgili, yetkili ve vatandaşlardan bilgi almak suretiyle değerlendirmeler yapmaya çalıştık.

Seyahat esnasında Şam’da ve Hama’da gördüklerimiz, üstelik olayların yoğun geçtiği Hama’daki gözlemlerimiz, olayların gazetelerde yazılanlar gibi olmadığını, tam aksi abartıldığını göstermiştir. Çünkü caddelerde askerlerin bulunmadığını, ancak bazı gözetleme noktalarına son derece az olmak üzere, emniyet mülahazası ile askerlerin yerleştirildiğini gördük. Sokaklarda taşkınlığa mütedair hareketlerin bulunmadığını, tatil münasebetiyle bazı kurumlarda çalışanların yoğun bir şekilde çalıştıkları kapılardan çıkışının, bir taşkınlık haberi olarak verildiğini, oysa bunların sokak hareketleri olmadığını müşahede ettik. Ancak bazı grupların Beşar Esad lehine slogan attıklarını da gördük.

Hama Valisinin brifingde yaptığı konuşmada, kendilerince terörist bazı grupların muhtelif yerlerde aniden saldırılara geçtiklerini, silahlı olduklarını, subay lokalini, adliye binasını ve şehrin dışında polis karakolunu bastıklarını, karakolda 16 kişinin öldürüldüğünü ifade ile bunlara karşı meşru müdafaa zımnında kendilerini koruduklarını beyan etmiştir. Gerçekten de yakılan binaları gördüğümüzde, sayın valinin açıklamalarını teyit etmiş oldu.

Görebildiğimiz, gerek Şam’da, gerek Hama da, gerekse Şam – Hama yolu boyunca geçtiğimiz tüm kasabalarda, bir sessizliğin hakim olduğudur. Ama Türk basınında yer alan haberlerden maksat –ki doğru haberler değil, milletimizi manüpile etme haberleridir– emperyal güçlere bir nevi taşeronluk yapmak ve kuzuyu kurda yedirme haberleridir. Nitekim gerek Tunus’da, gerek Libya’da, gerekse Mısır ve şimdi de Suriye’de aynı oyunun oynandığı ve Ortadoğu’da emperyal güçlerin son kale durumunda olan Suriye’yi de ortadan kaldırmak suretiyle bu bölgenin yer altı ve yerüstü zenginliklerine el koyma hareketlerini temin zımnında ahaliyi provoke ettikleri kanaatindeyiz.

Emperyal güçlerin slogan olarak kullandıkları demokrasiden maksatları, uygulamaları sonucunda ortaya çıkmış Irak’ta bir milyon Müslümanın, Tunus, Filistin, Bahreyn, Yemen, Libya vs İslam ülke halklarının kanını dökmeleridir. Bu hal, günübirlik meydana gelmiş değildir. Yeşil kuşak projesinin bir nevi uygulamaya konulmasıdır. Yani 22 İslam ülkesini dizayn etme adına sömürmek ve bahis konusu ülkelerin hükümranlığını ortadan kaldırmaktır. Bunun ahlaki yönü olmadığı gibi, hukuki olduğu da söylenemez.

Suriye’nin hasım olarak alınması, bugün için İsrail’le savaşan tek İslam ülkesi olmasındandır. İsrail’in ilerleme heveslerini önlemesindendir. Yoksa halkın inisiyatifi ile olayların oluşmadığını, halkla yaptığımız görüşmeler ortaya koymuştur. Suriye’ye haksız bir saldırı sonucunda, Irak’ta olduğu gibi Osmanlı kültür mirası da yok olacak, böylece haçlı seferleri nihai hedefine ulaşmış olacaktır. Bir başka açıdan da, Selahaddin Eyyubi’den intikam alınmış olacaktır.

Bizim ülkemizin meseleye kardeşlik anlayışı içerisinde yaklaşması gerekir. Ayı ile aynı yatağa girmemesi gerekir. Zira biz kardeşiz. Müminin felaketine sebebiyet verebilecek bir hareketin içinde bulunmamamız lazımdır. Aksi halin Irak’taki gibi feci durumların zuhuruna sebebiyet vereceğini, böylece manevi sorumluluğumuzun da ilanihaye devam edeceğini anlamamız lazımdır. Dolayısıyla şartlar ne olursa olsun bir İslam ülkesi ile karşı karşıya gelmeyi asla doğru bulmuyor, bunun aksi politikaları kimden sadır olursa olsun onaylamıyoruz. Diğer taraftan diplomatik geleneğe ters ve milletler arası hukuka aykırı bir şekilde, bağımsız olan herhangi bir ülkenin toprağına göz dikmek insanlıkla kabili izah değildir.

Türk basınının büyük bir bölümü maalesef yanlı davranma ve emperyal güçlere yalakalık yapma yarışı içindedir. Nitekim Hama’da polis karakoluna baskın yapıp, 16 polisin öldürüldüğü mahalde gazetesine bilgi vermeye çalışan bir muhabirin yaptığı gerçek dışı açıklamaları dinledikten sonra, yalan haberler sebebiyle hayretler içinde kaldığımızı ifade etmek isteriz. Haber adına insanların bu derece alçaklaşması, ancak bir bedelin karşılığı olabilir. Bu nevi gazetecilerin haberlerine güvenerek taraf olmak son derece yanlıştır. Millet olarak da bu gazete haberlerinden ve propagandalarından uzak durmalıyız.

Elbette ki grubumuzda bulunan gazetecilerden tarafsız ve objektif haber yapanlar da yok değildir. Bunların sayısı diğerlerine nispetle ziyadedir.

Suriye’de halka bir haksızlık varsa, elbette ki o haksızlığı onaylamamız da mümkün değildir. Çünkü zulüm kimden gelirse gelsin, biz ona karşıyız, zulmü onaylamayız. Zira zulmü onaylayanlar da zalimdir. Ülke olarak bizim Suriye’ye ağabey şefkati ile yaklaşmamız, problemlerini çözmek için Suriye yönetimine zaman bırakmamız gerekir. Aksine davrananları da önlemeye çalışmamız gerekir. Böylece kuzuyu kurda yedirmemiş oluruz.


İsmail MÜFTÜOĞLU
i-muftuoglu@hotmail.com
Güncel Meydan
Üye


İletiler: 111
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HAÇLI KÖPEKLERİNE BOYUN EĞMEYEN DEVLETLER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AB KÖPEKLERİNE EMRETTİ: HEDEF ERGENEKON, SALDIRIN!
» HAÇLI KÖPEKLER KURAN YAKTI
» Haçlı Donanması Körfez'e Dayandı
» Tayyip'ten Haçlı savaşları savunması!!!
» DEVRİM VE SAVAŞ SÜRECİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
AKINCILAR :: UMUMİ :: Anti-Emperyalist Cephe-
Buraya geçin: